Ankara Barosu'dan Yeni Adliye Çağrısı
Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, Ankara Merkez Adliyesi’ndeki mahkemelerin başka binalara taşınmasına ilişkin itirazlarını anlattı. Canduran, “Sayın Cumhurbaşkanı’nı, Sayın Başbakan’ı, Sayın Adalet Bakanı’nı ve Sayın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, Başkent’in kangrene dönüşen adliye sorununu ivedilikle çözmeye çağırıyoruz” dedi.
Hakan Canduran, son genel kurulda Ankara Barosu Başkanlığı’na aday olan rakipleriyle birlikte ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına, Canduran’ın yanısıra Ankara Barosu’nun ekim ayında gerçekleştirdiği olağan genel kurulunda baro başkanlığa aday olan Baroda Birlik Grubu’ndan Cem Şahin, Milliyetçi Avukatlar Grubu’ndan Fazıl Çağrı Kuş, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’ndan Nuray Özdoğan, Baroda Reform Hareketi’nden Ali Selek ile Savunma Hareketi’nden Gökçe Bolat’ın ve Önce İlke - Demokratik Sol Avukatlar Grubu’ndan Erol Aras’ın ekip arkadaşları katıldı.
Basın toplantısında, Adliyeler Birleşsin İnisiyatifi, Türk Hukuk Enstitüsü, Hukukçu Dayanışması, Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği, Hukuki Mücadele Derneği ve Hukuk Akademi Derneği’nin temsilcileriyle Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyeleri de hazır bulundular. Ankara Barosu’nun Sıhhiye’deki Ankara Merkez Adliyesi’ndeki mahkemelerin parça parça başka binalara taşınmasına ilişkin itirazlarını sıralayan Hakan Canduran, şöyle konuştu:
“Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Ankara Barosu’nun ekim ayında gerçekleştirdiği olağan genel kurulunda rakip olan başkan adayları, bugün yan yana ve omuz omuza. Ankara Barosu’nda iktidar mücadelesi veren gruplar ve onların başkan adayları olarak bizler, mesleki dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bugün, omuz omuza vermeyi başardık. Biz avukatlar, her ne kadar baro seçimlerinde birbirimize rakip olsak da adaletin tecellisi söz konusu olduğunda bir araya gelmeyi biliriz. Bu tablonun, milletçe dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde herkese örnek olmasını diliyorum. Çünkü bizleri bir araya getiren şey, Ankara’da yaşanan, her geçen gün daha da ağırlaşan ve en çok biz avukatları mağdur eden adliye sorunu. Adliye muhabirleri olarak gayet iyi bildiğiniz gibi; adalet hizmetleri, Ankara merkezde hali hazırda beş ayrı binada sunuluyor. Ceza ve hukuk mahkemeleri Sıhhiye’de, idare mahkemeleri Konya Yolu’nda, icra müdürlükleri ve mahkemeleri Yenimahalle’de, iş ve ticaret mahkemeleri Balgat’ta, fikri ve sınai haklar mahkemeleri ise yine Yenimahalle’de hizmet veriyor. Şimdi de Sıhhiye’deki Ankara Merkez Adliyesi’nde bulunan tüketici, asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemelerini Dışkapı’ya taşımaya hazırlanıyor. Taşınma gerçekleştiğinde Ankara’da adalet hizmetleri altı parçaya bölünmüş olacak. Bu durum, adli hizmetlerin halen beş ayrı binada yürütülmesi nedeniyle zaten mağdur olan vatandaşların ve onların haklarını arayan avukatların yaşadığı mağduriyetin katlanmasına sebebiyet verecek. Başkent’teki mevcut adliye binalarından sadece Sıhhiye’deki Ankara Merkez Adliyesi ve Konya Yolu’ndaki idare mahkemelerinin adliye olarak tasarlandığını dikkatinize sunmak isterim.”
“Fikri ve sınai haklar mahkemeleri Türk Patent Enstitüsü’nün içinde, icra müdürlükleri ve mahkemeleri halden bozma, iş ve ticaret mahkemeleri ise rezidanstan bozma binalarda adalet dağıtmaya çalışıyor” diyen Canduran, “Taşınma gerçekleşirse tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemeleri de yurttan bozma bir binada adalet dağıtmaya çalışacak. Halden ve rezidanstan bozma binaları adliyeye dönüştürmek için milyonlarca lira harcandı. Balgat’taki binaya, aylık 370 bin lira kira ödeniyor. Dışkapı’daki yurttan bozma binayı adliyeye dönüştürmek için de 10 milyon liradan fazla para harcanacak. Ama binalar makyajla adliyeye dönüşmez. Bunun örneğini Balgat Adliyesi’nde açıkça gördük ve hala görüyoruz. Korkarız ki Dışkapı Adliyesi’nde yeniden göreceğiz. Ankara Barosu olarak, bu taşınmaya 14 bini aşkın avukatıyla bir bütün olarak karşıyız. Diğer şehirlerde büyük ve çağdaş adliye binaları yapılıp tüm mahkemeler tek çatı altında toplanırken Ankara’da bunun tam tersi şekilde adliyenin parçalara ayrılmasını anlamakta zorluk çekiyoruz. Ankara’da yaşanan adliye sorununun, Başkent’e yakışır, kentin ihtiyaçlarına uygun, tüm mahkemeleri tek çatı altında toplayacak, adalete erişimi kolaylaştıracak büyük ve modern bir yeni adliye binası yapılarak çözülebileceğine inanıyoruz. Bunun için en uygun yerin de mevcut adliyenin hemen arkasında bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait arsa olduğunu düşünüyoruz. Sizin aracılığınızla Sayın Cumhurbaşkanı’nı, Sayın Başbakan’ı, Sayın Adalet Bakanı’nı ve Sayın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, Başkent’in kangrene dönüşen adliye sorununu ivedilikle çözmeye çağırıyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
Kaynak: İHA
Basın toplantısına, Canduran’ın yanısıra Ankara Barosu’nun ekim ayında gerçekleştirdiği olağan genel kurulunda baro başkanlığa aday olan Baroda Birlik Grubu’ndan Cem Şahin, Milliyetçi Avukatlar Grubu’ndan Fazıl Çağrı Kuş, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’ndan Nuray Özdoğan, Baroda Reform Hareketi’nden Ali Selek ile Savunma Hareketi’nden Gökçe Bolat’ın ve Önce İlke - Demokratik Sol Avukatlar Grubu’ndan Erol Aras’ın ekip arkadaşları katıldı.
Basın toplantısında, Adliyeler Birleşsin İnisiyatifi, Türk Hukuk Enstitüsü, Hukukçu Dayanışması, Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği, Hukuki Mücadele Derneği ve Hukuk Akademi Derneği’nin temsilcileriyle Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyeleri de hazır bulundular. Ankara Barosu’nun Sıhhiye’deki Ankara Merkez Adliyesi’ndeki mahkemelerin parça parça başka binalara taşınmasına ilişkin itirazlarını sıralayan Hakan Canduran, şöyle konuştu:
“Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Ankara Barosu’nun ekim ayında gerçekleştirdiği olağan genel kurulunda rakip olan başkan adayları, bugün yan yana ve omuz omuza. Ankara Barosu’nda iktidar mücadelesi veren gruplar ve onların başkan adayları olarak bizler, mesleki dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bugün, omuz omuza vermeyi başardık. Biz avukatlar, her ne kadar baro seçimlerinde birbirimize rakip olsak da adaletin tecellisi söz konusu olduğunda bir araya gelmeyi biliriz. Bu tablonun, milletçe dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde herkese örnek olmasını diliyorum. Çünkü bizleri bir araya getiren şey, Ankara’da yaşanan, her geçen gün daha da ağırlaşan ve en çok biz avukatları mağdur eden adliye sorunu. Adliye muhabirleri olarak gayet iyi bildiğiniz gibi; adalet hizmetleri, Ankara merkezde hali hazırda beş ayrı binada sunuluyor. Ceza ve hukuk mahkemeleri Sıhhiye’de, idare mahkemeleri Konya Yolu’nda, icra müdürlükleri ve mahkemeleri Yenimahalle’de, iş ve ticaret mahkemeleri Balgat’ta, fikri ve sınai haklar mahkemeleri ise yine Yenimahalle’de hizmet veriyor. Şimdi de Sıhhiye’deki Ankara Merkez Adliyesi’nde bulunan tüketici, asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemelerini Dışkapı’ya taşımaya hazırlanıyor. Taşınma gerçekleştiğinde Ankara’da adalet hizmetleri altı parçaya bölünmüş olacak. Bu durum, adli hizmetlerin halen beş ayrı binada yürütülmesi nedeniyle zaten mağdur olan vatandaşların ve onların haklarını arayan avukatların yaşadığı mağduriyetin katlanmasına sebebiyet verecek. Başkent’teki mevcut adliye binalarından sadece Sıhhiye’deki Ankara Merkez Adliyesi ve Konya Yolu’ndaki idare mahkemelerinin adliye olarak tasarlandığını dikkatinize sunmak isterim.”
“Fikri ve sınai haklar mahkemeleri Türk Patent Enstitüsü’nün içinde, icra müdürlükleri ve mahkemeleri halden bozma, iş ve ticaret mahkemeleri ise rezidanstan bozma binalarda adalet dağıtmaya çalışıyor” diyen Canduran, “Taşınma gerçekleşirse tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemeleri de yurttan bozma bir binada adalet dağıtmaya çalışacak. Halden ve rezidanstan bozma binaları adliyeye dönüştürmek için milyonlarca lira harcandı. Balgat’taki binaya, aylık 370 bin lira kira ödeniyor. Dışkapı’daki yurttan bozma binayı adliyeye dönüştürmek için de 10 milyon liradan fazla para harcanacak. Ama binalar makyajla adliyeye dönüşmez. Bunun örneğini Balgat Adliyesi’nde açıkça gördük ve hala görüyoruz. Korkarız ki Dışkapı Adliyesi’nde yeniden göreceğiz. Ankara Barosu olarak, bu taşınmaya 14 bini aşkın avukatıyla bir bütün olarak karşıyız. Diğer şehirlerde büyük ve çağdaş adliye binaları yapılıp tüm mahkemeler tek çatı altında toplanırken Ankara’da bunun tam tersi şekilde adliyenin parçalara ayrılmasını anlamakta zorluk çekiyoruz. Ankara’da yaşanan adliye sorununun, Başkent’e yakışır, kentin ihtiyaçlarına uygun, tüm mahkemeleri tek çatı altında toplayacak, adalete erişimi kolaylaştıracak büyük ve modern bir yeni adliye binası yapılarak çözülebileceğine inanıyoruz. Bunun için en uygun yerin de mevcut adliyenin hemen arkasında bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait arsa olduğunu düşünüyoruz. Sizin aracılığınızla Sayın Cumhurbaşkanı’nı, Sayın Başbakan’ı, Sayın Adalet Bakanı’nı ve Sayın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, Başkent’in kangrene dönüşen adliye sorununu ivedilikle çözmeye çağırıyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.