Rektör Harmandar Açıklaması FETÖ İle Mücadelemiz Sürüyor

Büyük Birlik Partisi Muğla İl Başkanı Harun Akın’ın Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin FETÖ ile mücadele kapsamında yaptığı açıklamalarına Rektör Prof. Dr. Mansur Harmandar, üniversitenin yıpratılmasına yönelik yapılan açıklamalar olduğunu ileri sürdü.

Rektör Harmandar Açıklaması FETÖ İle Mücadelemiz Sürüyor
Harmandar, “Büyük Birlik Partisi Muğla İl Başkanı Harun Akın tarafından 14 Kasım 2016 tarihinde kamuoyuna yapılan basın açıklamasında Üniversitemizi hedef alan iddialar, hükümetimizin FETÖ terör örgütüyle mücadele miladı olarak belirlediği 17-25 Aralık 2013 öncesiyle alakalı, tamamen yasal, kanunlara uygun olarak gerçekleştirilen işlemlerle ilgili olup, Üniversitemizi yıpratmaya yönelik kasıtlı iddialardır. Üniversite rektörü olarak göreve başladığım 4 Aralık 2010 tarihinden önce ve sonrasında hiçbir grup ve siyasiyle pazarlığım ve hiçbir kimseye dışarıdan baskıyla iradem dışında görev verilmemiştir. Bu konudaki iddialar tamamen iftira ve art niyetlidir. Hiç kimseyle oy pazarlığı yapılmamıştır, çünkü oya ihtiyacım yoktur. Üniversitemizde rektör adayı olduğum üç dönemde de % 50 üzerinde oy almışımdır. 29 Temmuz günü Üniversitemizden gözaltına alınan 24 kişi hakkında basın açıklaması yaparken çoğunun yakın çalışma arkadaşlarım ve devlete yıllarca hizmet etmiş kişiler olduğunu ve ortada bir istihbarat hatası bulunduğunu söylemişimdir. Nitekim gözaltı süresi sonunda iki kişi tutuklanmış diğerleri serbest bırakılmıştır. Buna göre söylediklerimin neresi yanlıştır?

Üniversitemizde hükümetimizin çıkardığı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde elde olan ve süreçte ulaşılan bilgi ve belgeler doğrultusunda hukukun usul ve esasları çerçevesinde FETÖ terör örgütüyle etkin ve kararlı bir mücadele devam etmektedir. Çalışmalarımızın esası ve maksadı ne çok fazla kişiye ceza vermek ne de suçluyu korumaktır. Tek amacımız yaşla kurunun ayrılıp Devletimizin bekası için FETÖ terör örgütünün üyelerini ortaya çıkarıp gerekli cezayı vermektir. Resmi kurumlardan gelen bilgi ve belgelerin yanında çok sayıda isimli-isimsiz ihbarlar da geldiğinden hakkında işlem yaptığımız kişi sayısı artmış olabilir. Burada maksadımız hiçbir ihbarı göz ardı etmemektir. Ancak sonuçta hakkında işlem yapılan herkesin, suçlu olup olmadığı ortaya çıktıktan sonra gerçek değerlendirme yapılabilecektir. Bu konuda basında çıkan asılsız iddiaların üniversitemizde FETÖ ile yapılan hukuka dayalı etkin mücadelede azmimizi kırmaya yönelik olduğu kanaatindeyiz. Üniversitemizin her öğretim üyesi, Kanun Yönetmelik ve Yönergeler Çerçevesinde her kurulda görev alabilir. Bunda yasal bir sakınca yoktur. Üniversitemizde her eğitim-öğretim yılında akademik veya popüler kişiler tarafından yüzlerce konferans, panel ve benzeri etkinlikler yapılmaktadır. Bu etkinlikleri bazen Üniversitemiz düzenlemekte bazen de diğer kurum ve kuruluşlar Üniversitemizden salon kiralayarak düzenlemektedirler. Adı geçen etkinlik Mart 2012’de Üniversitemiz dışı kurumlarca düzenlenmiştir. Etkinliğe, üniversite içinden çalışanlarımızdan, üniversite dışından siyasi parti mensupları ve temsilcilerinden katılanlar oldu. Yönetimde görevli mensuplarımız adı geçen konferansa, rektör yardımcısı ve basın halkla ilişkiler koordinatörü olarak zamanın siyasi yöneticilerine eşlik etmek maksadıyla katılmışlardır. 17-25 Aralık 2013 öncesi yapılan bu tür etkinlikler, günümüzde kötü ve art niyetli kişiler tarafından kendi şahsi çıkarları uğruna kullanılabilmektedir. Bu tür kişileri Kurum olarak kınıyoruz ve bunlarla hukuk çerçevesinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Üniversitemizde alanında yetkin birçok öğretim üyesi bulunmaktadır. Bunlar, hem Kurum içinde hem de Ulusal ve Uluslararası bilimsel etkinliklerde görev almaktadırlar. Öğretim üyelerinin asli görevleri, bilimsel faaliyette bulunmak ve eğitim-öğretim yapmaktır. 17-25 Aralık 2013 öncesi 2007 yılında 5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarına Üniversitemizden izinli olarak katılmanın bir görev olduğunu düşünmekteyiz. İddia edildiği gibi, etkinlik, 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları değil, 5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarıdır. Kaldı ki bu etkinlik, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle yapılmıştır ve etkinliğin tertip heyetinde; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Etik Kurulu Başkanı Mehmet Sağlam, Eski Başbakan Yıldırım Akbulut, Eski Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Müsteşarı Mustafa İsen, Türk Dil Kurumu Başkanı Haluk Akalın, Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Osman Horata, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Nevzat Köseoğlu’nun bulunduğu 5. Türkçe Olimpiyatlarına bilim jürisinde görev alarak katılmaktan daha doğal başka ne olabilirdi. Bundan 9 yıl önce, 2007 yılında yapılan ve o dönemde kamuoyunca tanınan çok sayıda devlet adamı, siyasi ve bürokratın katılımıyla yapılan bir faaliyetin bugün yıpratma kampanyasının bir ayağı olarak kullanılması ve gündeme getirilmiş olması, hem manidar hem de art niyetli olarak görülmektedir. Üniversitemiz, Türkiye’deki Üniversiteler arasında FETÖ’yle en kararlı bir şekilde mücadele eden bir Üniversitedir. Bu güne kadar gerçek suçlularla ilgili işlemler kararlılıkla yapılmış olup, itiraz edenlerin de durumu, yasal olarak yeniden değerlendirilmektedir. Söz konusu iddialarla ilgili üniversitemiz yasal yollara başvurulacak olup, Üniversite olarak FETÖ ile mücadelemizin kararlılıkla devam ettiğini kamuoyu ile paylaşırız” dedi.

Kaynak: İHA