İlik Nakli Olan Küçük Berfin Sağlığına Kavuştu
TÜRKÖK'te bulunan 10'da 10 uyumlu iliğin 3 Eylül'de nakledildiği 4 yaşındaki Berfin Güneş, tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi Prof. Dr. Öztürk: 'TÜRKÖK hep inandığımız ve olması gerektiğini düşündüğümüz bir kurumdu. Son 2 yıldır da TÜRKÖK, gerçekten çok önemli sorunlarımızı çözmede bizim paydaşımız oluyor' Anne Güneş: 'Her günümüz Berfin'in ertesi gün gözlerini açmasına şükretmekle geçti. Şimdi taburcu olduk, artık evimizdeyiz. İnsanların kendi evlerinde uyandıkları rutin bir gün bizim için şu an tarif edilemez bir ödül'
Lösemiyle mücadele eden 4 yaşındaki Berfin Güneş, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezinde (TÜRKÖK) bulunan 10'da 10 uyumlu ilgin nakledilmesinin ardından sağlığına kavuştu.
İlik transplantasyonu sonrası tedavisi de tamamlanarak taburcu edilen Güneş'in sağlık durumuna ilişkin Acıbadem Atakent Hastanesinde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Gülyüz Öztürk, Güneş'in tedavisinin tüm çocuklara umut olmasını istediklerini belirtti.
Öztürk, TÜRKÖK'ten bir gün içerisinde uyumlu verici bulduklarını ifade ederek, 'TÜRKÖK hep inandığımız ve olması gerektiğini düşündüğümüz bir kurumdu. Son 2 yıldır da TÜRKÖK, gerçekten çok önemli sorunlarımızı çözmede bizim paydaşımız oluyor. TÜRKÖK'ten donör bulmuş olmamız, Berfin'in ateşi çıktığı için 10 günlük erteleme sürecini kolaylıkla ayarlayabilmemizi sağladı. Çünkü kök hücreyi alacak merkezle ilişkide olmak çok önemli.' değerlendirmesinde bulundu.
Donörün Türkiye'de olmasının da bu kapsamda işlerin çok daha kolay ilerlemesini sağladığını aktaran Öztürk, şöyle devam etti:
'Bundan sonraki sürede umarız ihtiyaç olmaz ancak Berfin'e ek bir hücre tedavisi gerekirse yine ulaşmamız çok daha kolay olacak. Bu nedenle TÜRKÖK bizim için olmazsa olmaz. Bundan sonra Berfin en az 6 ay boyunca evden takip edilecek. Bu süre içerisinde doku reddini baskılamak adına ilaç tedavisine devam edilirken, herhangi bir komplikasyon gelişip gelişmediği de kontrol altında tutulacak. İlk 3 ay enfeksiyonlar açısından riskli. Bu nedenle ev koşulları çok önemli. Ancak 1 yılın sonunda çocukların bağışıklık sistemleri eski haline dönmeye başlıyor. Biz o dönemde, çocukluk çağı aşılarını da tekrarlıyoruz. Ondan sonra da günlük hayatlarına dönmelerine ve okula gitmelerine izin veriyoruz.'
- 'Şimdi sadece güzel anları hatırlıyoruz'
Anne Burcu Güneş ise nakil ünitesine girerken ağlayarak aile yakınları ve dostlarıyla vedalaştıklarını belirterek, duygularını şöyle dile getirdi:
'Neyin, nasıl gideceğini bilmediğiniz bir süreç… Çok özen ve dikkat gerektiriyordu. Tamamen izole bir ortamda, koridora çıkmanın bile yasak olduğu hijyen odaklı bir ortamda kaldık. Ancak Berfin, ciddi anlamda iyi ayak uydurdu ve buradaki şahane ekiple çok güzel bir uyum yakaladık. Bu yüzden nakil sürecini kapsayan 40 gün su gibi aktı gitti ve şu an kötü olaylardan ziyade buradaki neşeli anlarımızı hatırlıyoruz. Bu süreç hayatımız için çok zordu. Berfin'in hastalığını, değişimlerini izlemek hiç kolay olmadı. Yaşadığı fiziksel değişikliklerinden bahsetmiyorum bile. Evladını kaybetme korkusunu tarif edemem. Her günümüz Berfin'in ertesi gün gözlerini açmasına şükretmekle geçti. Şimdi taburcu olduk, artık evimizdeyiz. İnsanların kendi evlerinde uyandıkları rutin bir gün bizim için şu an tarif edilemez bir ödül.'
Bundan sonra hastaneye kızlarının sağlık durumu nedeniyle gelmek istemediklerini ancak bu anlamda sıkıntıya yaşayan çocuklara destek olmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
- Küçük Berfin'den 'Bomba gibiyim' yanıtı
Enfeksiyon riski nedeniyle kısa bir süreliğine babası Mehmet Fehim Güneş ile toplantı salonuna gelen Berfin, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Minik Berfin, gazetecilerin 'Nasılsın? Mutlu musun?' sorusuna 'Bomba gibiyim' yanıtını verdi. 'En çok neyi özledin?' sorusu üzerine ise 'Oyuncaklarımı ve uzun makarnayı özledim.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
İlik transplantasyonu sonrası tedavisi de tamamlanarak taburcu edilen Güneş'in sağlık durumuna ilişkin Acıbadem Atakent Hastanesinde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Gülyüz Öztürk, Güneş'in tedavisinin tüm çocuklara umut olmasını istediklerini belirtti.
Öztürk, TÜRKÖK'ten bir gün içerisinde uyumlu verici bulduklarını ifade ederek, 'TÜRKÖK hep inandığımız ve olması gerektiğini düşündüğümüz bir kurumdu. Son 2 yıldır da TÜRKÖK, gerçekten çok önemli sorunlarımızı çözmede bizim paydaşımız oluyor. TÜRKÖK'ten donör bulmuş olmamız, Berfin'in ateşi çıktığı için 10 günlük erteleme sürecini kolaylıkla ayarlayabilmemizi sağladı. Çünkü kök hücreyi alacak merkezle ilişkide olmak çok önemli.' değerlendirmesinde bulundu.
Donörün Türkiye'de olmasının da bu kapsamda işlerin çok daha kolay ilerlemesini sağladığını aktaran Öztürk, şöyle devam etti:
'Bundan sonraki sürede umarız ihtiyaç olmaz ancak Berfin'e ek bir hücre tedavisi gerekirse yine ulaşmamız çok daha kolay olacak. Bu nedenle TÜRKÖK bizim için olmazsa olmaz. Bundan sonra Berfin en az 6 ay boyunca evden takip edilecek. Bu süre içerisinde doku reddini baskılamak adına ilaç tedavisine devam edilirken, herhangi bir komplikasyon gelişip gelişmediği de kontrol altında tutulacak. İlk 3 ay enfeksiyonlar açısından riskli. Bu nedenle ev koşulları çok önemli. Ancak 1 yılın sonunda çocukların bağışıklık sistemleri eski haline dönmeye başlıyor. Biz o dönemde, çocukluk çağı aşılarını da tekrarlıyoruz. Ondan sonra da günlük hayatlarına dönmelerine ve okula gitmelerine izin veriyoruz.'
- 'Şimdi sadece güzel anları hatırlıyoruz'
Anne Burcu Güneş ise nakil ünitesine girerken ağlayarak aile yakınları ve dostlarıyla vedalaştıklarını belirterek, duygularını şöyle dile getirdi:
'Neyin, nasıl gideceğini bilmediğiniz bir süreç… Çok özen ve dikkat gerektiriyordu. Tamamen izole bir ortamda, koridora çıkmanın bile yasak olduğu hijyen odaklı bir ortamda kaldık. Ancak Berfin, ciddi anlamda iyi ayak uydurdu ve buradaki şahane ekiple çok güzel bir uyum yakaladık. Bu yüzden nakil sürecini kapsayan 40 gün su gibi aktı gitti ve şu an kötü olaylardan ziyade buradaki neşeli anlarımızı hatırlıyoruz. Bu süreç hayatımız için çok zordu. Berfin'in hastalığını, değişimlerini izlemek hiç kolay olmadı. Yaşadığı fiziksel değişikliklerinden bahsetmiyorum bile. Evladını kaybetme korkusunu tarif edemem. Her günümüz Berfin'in ertesi gün gözlerini açmasına şükretmekle geçti. Şimdi taburcu olduk, artık evimizdeyiz. İnsanların kendi evlerinde uyandıkları rutin bir gün bizim için şu an tarif edilemez bir ödül.'
Bundan sonra hastaneye kızlarının sağlık durumu nedeniyle gelmek istemediklerini ancak bu anlamda sıkıntıya yaşayan çocuklara destek olmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
- Küçük Berfin'den 'Bomba gibiyim' yanıtı
Enfeksiyon riski nedeniyle kısa bir süreliğine babası Mehmet Fehim Güneş ile toplantı salonuna gelen Berfin, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Minik Berfin, gazetecilerin 'Nasılsın? Mutlu musun?' sorusuna 'Bomba gibiyim' yanıtını verdi. 'En çok neyi özledin?' sorusu üzerine ise 'Oyuncaklarımı ve uzun makarnayı özledim.' şeklinde konuştu.