Altunyaldız, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu'nu Değerlendirdi
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, TBMM Genel Kurulu’nda muhalefet partilerin de desteğiyle kabul edilen Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nu değerlendirdi. Altunyaldız, “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu, KOBİ’lerin yanı sıra tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabının finansmana erişiminin önündeki güçlüklere karşı atılmış son derece önemli bir adımdır” dedi.
Ziya Altunyaldız, KOBİ’lerin iyi zamanların lokomotifi zor zamanların güvencesi olduğunu belirterek, “Ulusal ekonomilerin gelişmesi ve korunması bakımından önemli işlevler üstlenen küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin dünya ekonomisindeki rolü her geçen gün artıyor. KOBİ’ler, ekonomik ve sosyal kalkınmanın önemli birer unsuru olarak önemli işlevleri yerine getiriyor. Bu işlevleri ile sosyal sistemin denge ve istikrar unsuru olan KOBİ’lerin doğması, gelişmesi ve korunması için tüm ülkeler, uygun ekonomik ortamı hazırlayacak politikalar geliştirmekte ve uygulamaktadır. Ülkemizin 2002 yılından bu yana istikrarlı ekonomik büyümesinde, özellikle KOBİ’lerin önemli katkısı olmuştur. KOBİ’lerimiz toplam girişim sayısının yüzde 99,8’ini, istihdamın yüzde 74,2’sini, maaş ve ücretlerin yüzde 54,7’sini ve cironun yüzde 63,8’ini oluşturmaktadır. 2014 yılındaki ihracatımızın yüzde 56,4’ü KOBİ’lerimiz tarafından gerçekleştirilmiştir. KOBİ’lerimizin ithalattaki payı ise yüzde 37,8’dir. Haziran 2016 dönemi itibariyle, kullanılan kredilerin içerisinde ticari ve kurumsal kredilerin payı yüzde 49, KOBİ kredilerinin payı yüzde 26 ve tüketici kredilerinin payı yüzde 25’dir. Aynı dönemde; ticari ve kurumsal krediler 768 milyar TL, KOBİ kredileri 404 milyar TL ve tüketici kredileri ile kredi kartları 398 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Tüm bu veriler, KOBİ’lerin ticari hayatımız için ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.
“İşletmeler ile finansal kuruluşların talep ve beklentileri birbiriyle örtüşmüyor”
İşletmelerin ticari faaliyetleri için gerekli finansman kaynaklarını, finansal kuruluşlardan temin edilen kredilerden sağladıklarını ifade eden Altunyaldız, “Bu krediler karşılığı talep edilen teminatlar, KOBİ’lerin finansmana erişiminde önemli zorluklar oluşturuyor. Dünyada işletmelerin sermaye yapısı (varlıkları) ile bankalar tarafından rehin olarak kabul edilen varlık türleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. KOBİ’lerin sermaye yapılarının ağırlıklı olarak taşınır varlıklardan oluştuğunu, buna karşın finansal kuruluşlar tarafından talep edilen teminatların çok büyük bir çoğunluğunun taşınmaz varlıklar olduğunu görüyoruz.
Dünya Bankası verilerine göre KOBİ’lerin varlıklarının yüzde 44’ü makine, ekipman vb. taşınırlardan, yüzde 34’ü ise alacaklardan oluşmaktadır. Taşınmazlar ise bu işletmelerin varlık yapısında yüzde 22’lik bir paya sahiptir. Öte yandan, finansal kuruluşlar tarafından teminat olarak talep edilen varlık türleri arasında taşınmazlar yüzde 73’lük bir orana karşılık gelmektedir. Bu nedenle, işletmeler ile finansal kuruluşların talep ve beklentileri birbiriyle örtüşmemektedir. Finansal kuruluşlar kredi karşılığı oluşan alacaklarını taşınmaz varlıklar ile teminat altına almak isterken, işletmelerin sermaye yapısı bu talepleri karşılamaktan uzak kalmaktadır. Bu durum, kredi piyasalarında etkinsizliğe sebebiyet vererek, işletmelerin finansmana erişimini zorlaştırmaktadır” şeklinde konuştu.
“Ticari aktörlerin finansmana erişiminde büyük kolaylık”
Ticari faaliyetlerin geliştirilmesinde finansmana erişimin önemine dikkat çeken Altunyaldız şöyle devam etti: “IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporuna göre tasarruf oranı dünya ortalaması yüzde 25,6 seviyesinde iken, ülkemizde yüzde 15,6 seviyesinde. Özellikle yurtiçi tasarruf oranının düşük olduğu bizim gibi ülkelerde finansman sorununu çözebilmek kolay değildir. Bu nedenle, öz kaynakları ile finansman yaratamayan işletmeler dış finansman yoluna başvurmaktadır. Burada, dış finansmandan kastımız özellikle kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerdir. Ancak ülkelerin genel ekonomik durumu, faiz oranlarının yüksek olması gibi unsurların yanında, ticari hayata ilişkin düzenlemelerin günün ihtiyaçları karşısında yetersiz kalması dış finansmana ulaşma konusunda sorunlara yol açabilmektedir.
İşletmelerin taşınırlarının rehni Ticari İşletme Rehni Kanunu’na göre yürütülmekteydi. Bu Kanun, günümüz ekonomik ihtiyaçlarına yanıt vermekten uzak ve taşınır rehninin uygulamasını daraltıyor. Rehin karşılığı finansman sağlayabilecek kredi müesseseleri ile rehin verilebilecek taşınırların kapsamı son derece sınırlı. Ayrıca, rehin yalnızca ilgili sicil bölgesinde aleniyet sağlıyor. Rehin her halükarda ticari işletme ya da esnaf işletmesinin tamamı üzerinde kuruluyor. Rehnin paraya çevrilmesi süreci ise uzun ve meşakkatli oluyor.
Hükümetimiz tüm bu hususları etraflıca değerlendirdi ve KOBİ’lerin yanı sıra esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabının finansmana erişiminin kolaylaştırılması, bu aktörlerin rekabet güçlerinin arttırılması ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin dengeli ve istikrarlı büyümesine katkı sağlanması amacıyla bir çalışma yaptı. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısını hazırladı. Tasarının Komisyon çalışmalarını I. Yasama Yılı bitmeden tamamlamıştık. Komisyonumuzun tüm üyelerinin katkılarını alarak büyük bir uzlaşı ile tasarıyı Genel Kurula sevk ettik. Geçtiğimiz gün de tasarı, TBMM Genel Kurulunda aynı anlayışla kabul edilerek yasalaştı. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu KOBİ’lerin yanı sıra tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabının finansmana erişiminin önündeki güçlüklere karşı atılmış son derece önemli bir adımdır.”
“İşletmeler rehin olmaktan kurtuluyor”
“Bu kanunun getirdiği en önemli yeniliklerden biri kredi kullanan işletmenin bizatihi kendisiyle birlikte tüm malvarlığının tamamına rehin konulması uygulamasının sona ermesi” diyen Ziya Altunyaldız, “Artık rehin tutarına üst limit getirildi, kredi kuruluşları tüm taşınırlar yerine ihtiyaç kadar taşınırı rehnedecek. Borcu olan işletme ticari faaliyetlerini rahatlıkla sürdürebilecek. Sürdürebilecek ki üretsin, para kazansın, kar etsin ve borcunu ödeyebilsin.
Ayrıca taşınır varlıklar birden çok rehne konu edilebilecek. Rehin verenin rehne konu taşınır varlık üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlamalarını da kaldırarak, bu taşınırdan azami surette istifade edebilmesine imkan sağlandı. Sonuçta ne oluyor? İşletmenin varlığı ve iş hayatı kredi kuruluşlarının insafından kurtarılıyor. Böylece işletmeler, işletme rehni ile varlıklarına dönük üzerlerinde hissettikleri baskıdan kurtuluyor, işine odaklanıyor” dedi.
“Varlıkların yüzde 100’ü teminat oluyor, kredi hacmi 1 trilyona ulaşıyor”
Düzenleme ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı kredi kuruluşundan taşınır rehni karşılığında kredi kullanabileceğini kaydeden Altunyaldız, “Ayrıca finansmana erişimde güvence olarak kullanabilecek alternatif unsurlar da getirildi.
İşletmelerin varlık yapısında önemli bir yer tutan stok ve alacakların yanı sıra, hammadde, kazanç ve iratlar, kira gelirleri, lisans ve ruhsatlar, ticari plaka ve ticari hat ile ticari projeler, hatta mevcut varlıklarının yanında, gelecekte temin etmeyi planladıkları taşınır varlıklarını da teminat olarak gösterilebilecekler. İşletme varlıklarının yüzde 22’si teminat olarak kullanılabiliyorken şimdi yüzde 100’ünü kullanılabilir hale getiriyoruz. Piyasa derinleşiyor, finansal enstrümanlar artıyor. Böylece toplam kredi hacminde 404 milyar TL paya sahip olan KOBİ kredileri kısa vadede 1 trilyon TL’ye ulaşacaktır” şeklinde konuştu.
“KOBİ’miz, esnafımız, çiftçimiz rahat bir nefes alacak, yatırım ve üretim artacak”
Ziya Altunyaldız şunları kaydetti: “Yalnızca KOBİ’ler değil tabii. 1,8 milyonun üzerinde tacir ile yaklaşık 1,8 milyon esnaf bu düzenlemeyle getirilen yeniliklerden istifade edecek.
Finansman ihtiyacı içerisindeki esnafımız, çiftçimiz, üretici örgütlerimiz ile serbest meslek erbabımız rahat bir nefes alacak, ticari aktörlerimiz daha fazla yatırım ve üretim yapacaktır.
Dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir, dengeli ve istikrarlı büyümesine katkı sağlanacak.”
“Kredi piyasasının şeffaflığı ve güveni artıyor”
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, “Rehin hakkının tesisi ve rehinli taşınırlara ilişkin aleniyetin sağlanması amacıyla Rehinli Taşınır Sicili kuruluyor ve diğer kanunlar çerçevesinde kurulan sicil sistemleri ile entegrasyonu sağlanıyor. Böylece kredi piyasalarının şeffaflığı sağlanacak, finansal kuruluşlar borçlunun tüm rehinli varlıklarını sorgulayabilecek.
Artık bankacılık sektörümüz bu düzenlemenin sağladığı güvenle üretici ve yatırımcının finansmanına daha fazla ağırlık verecektir. Düzenleme ile rehin karşılığı finansman sağlayabilecek kredi müesseselerinin kapsamı da genişliyor. Mevcut uygulamadan farklı olarak bankalar ve finansal kuruşların yanı sıra, artık kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşları da kredi verebilecek. Kanunun ülkemize, milletimize, ticari işletmelerimize, esnafımıza, çiftçimize, KOBİ’mize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.
Kaynak: İHA
“İşletmeler ile finansal kuruluşların talep ve beklentileri birbiriyle örtüşmüyor”
İşletmelerin ticari faaliyetleri için gerekli finansman kaynaklarını, finansal kuruluşlardan temin edilen kredilerden sağladıklarını ifade eden Altunyaldız, “Bu krediler karşılığı talep edilen teminatlar, KOBİ’lerin finansmana erişiminde önemli zorluklar oluşturuyor. Dünyada işletmelerin sermaye yapısı (varlıkları) ile bankalar tarafından rehin olarak kabul edilen varlık türleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. KOBİ’lerin sermaye yapılarının ağırlıklı olarak taşınır varlıklardan oluştuğunu, buna karşın finansal kuruluşlar tarafından talep edilen teminatların çok büyük bir çoğunluğunun taşınmaz varlıklar olduğunu görüyoruz.
Dünya Bankası verilerine göre KOBİ’lerin varlıklarının yüzde 44’ü makine, ekipman vb. taşınırlardan, yüzde 34’ü ise alacaklardan oluşmaktadır. Taşınmazlar ise bu işletmelerin varlık yapısında yüzde 22’lik bir paya sahiptir. Öte yandan, finansal kuruluşlar tarafından teminat olarak talep edilen varlık türleri arasında taşınmazlar yüzde 73’lük bir orana karşılık gelmektedir. Bu nedenle, işletmeler ile finansal kuruluşların talep ve beklentileri birbiriyle örtüşmemektedir. Finansal kuruluşlar kredi karşılığı oluşan alacaklarını taşınmaz varlıklar ile teminat altına almak isterken, işletmelerin sermaye yapısı bu talepleri karşılamaktan uzak kalmaktadır. Bu durum, kredi piyasalarında etkinsizliğe sebebiyet vererek, işletmelerin finansmana erişimini zorlaştırmaktadır” şeklinde konuştu.
“Ticari aktörlerin finansmana erişiminde büyük kolaylık”
Ticari faaliyetlerin geliştirilmesinde finansmana erişimin önemine dikkat çeken Altunyaldız şöyle devam etti: “IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporuna göre tasarruf oranı dünya ortalaması yüzde 25,6 seviyesinde iken, ülkemizde yüzde 15,6 seviyesinde. Özellikle yurtiçi tasarruf oranının düşük olduğu bizim gibi ülkelerde finansman sorununu çözebilmek kolay değildir. Bu nedenle, öz kaynakları ile finansman yaratamayan işletmeler dış finansman yoluna başvurmaktadır. Burada, dış finansmandan kastımız özellikle kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerdir. Ancak ülkelerin genel ekonomik durumu, faiz oranlarının yüksek olması gibi unsurların yanında, ticari hayata ilişkin düzenlemelerin günün ihtiyaçları karşısında yetersiz kalması dış finansmana ulaşma konusunda sorunlara yol açabilmektedir.
İşletmelerin taşınırlarının rehni Ticari İşletme Rehni Kanunu’na göre yürütülmekteydi. Bu Kanun, günümüz ekonomik ihtiyaçlarına yanıt vermekten uzak ve taşınır rehninin uygulamasını daraltıyor. Rehin karşılığı finansman sağlayabilecek kredi müesseseleri ile rehin verilebilecek taşınırların kapsamı son derece sınırlı. Ayrıca, rehin yalnızca ilgili sicil bölgesinde aleniyet sağlıyor. Rehin her halükarda ticari işletme ya da esnaf işletmesinin tamamı üzerinde kuruluyor. Rehnin paraya çevrilmesi süreci ise uzun ve meşakkatli oluyor.
Hükümetimiz tüm bu hususları etraflıca değerlendirdi ve KOBİ’lerin yanı sıra esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabının finansmana erişiminin kolaylaştırılması, bu aktörlerin rekabet güçlerinin arttırılması ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin dengeli ve istikrarlı büyümesine katkı sağlanması amacıyla bir çalışma yaptı. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısını hazırladı. Tasarının Komisyon çalışmalarını I. Yasama Yılı bitmeden tamamlamıştık. Komisyonumuzun tüm üyelerinin katkılarını alarak büyük bir uzlaşı ile tasarıyı Genel Kurula sevk ettik. Geçtiğimiz gün de tasarı, TBMM Genel Kurulunda aynı anlayışla kabul edilerek yasalaştı. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu KOBİ’lerin yanı sıra tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabının finansmana erişiminin önündeki güçlüklere karşı atılmış son derece önemli bir adımdır.”
“İşletmeler rehin olmaktan kurtuluyor”
“Bu kanunun getirdiği en önemli yeniliklerden biri kredi kullanan işletmenin bizatihi kendisiyle birlikte tüm malvarlığının tamamına rehin konulması uygulamasının sona ermesi” diyen Ziya Altunyaldız, “Artık rehin tutarına üst limit getirildi, kredi kuruluşları tüm taşınırlar yerine ihtiyaç kadar taşınırı rehnedecek. Borcu olan işletme ticari faaliyetlerini rahatlıkla sürdürebilecek. Sürdürebilecek ki üretsin, para kazansın, kar etsin ve borcunu ödeyebilsin.
Ayrıca taşınır varlıklar birden çok rehne konu edilebilecek. Rehin verenin rehne konu taşınır varlık üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlamalarını da kaldırarak, bu taşınırdan azami surette istifade edebilmesine imkan sağlandı. Sonuçta ne oluyor? İşletmenin varlığı ve iş hayatı kredi kuruluşlarının insafından kurtarılıyor. Böylece işletmeler, işletme rehni ile varlıklarına dönük üzerlerinde hissettikleri baskıdan kurtuluyor, işine odaklanıyor” dedi.
“Varlıkların yüzde 100’ü teminat oluyor, kredi hacmi 1 trilyona ulaşıyor”
Düzenleme ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı kredi kuruluşundan taşınır rehni karşılığında kredi kullanabileceğini kaydeden Altunyaldız, “Ayrıca finansmana erişimde güvence olarak kullanabilecek alternatif unsurlar da getirildi.
İşletmelerin varlık yapısında önemli bir yer tutan stok ve alacakların yanı sıra, hammadde, kazanç ve iratlar, kira gelirleri, lisans ve ruhsatlar, ticari plaka ve ticari hat ile ticari projeler, hatta mevcut varlıklarının yanında, gelecekte temin etmeyi planladıkları taşınır varlıklarını da teminat olarak gösterilebilecekler. İşletme varlıklarının yüzde 22’si teminat olarak kullanılabiliyorken şimdi yüzde 100’ünü kullanılabilir hale getiriyoruz. Piyasa derinleşiyor, finansal enstrümanlar artıyor. Böylece toplam kredi hacminde 404 milyar TL paya sahip olan KOBİ kredileri kısa vadede 1 trilyon TL’ye ulaşacaktır” şeklinde konuştu.
“KOBİ’miz, esnafımız, çiftçimiz rahat bir nefes alacak, yatırım ve üretim artacak”
Ziya Altunyaldız şunları kaydetti: “Yalnızca KOBİ’ler değil tabii. 1,8 milyonun üzerinde tacir ile yaklaşık 1,8 milyon esnaf bu düzenlemeyle getirilen yeniliklerden istifade edecek.
Finansman ihtiyacı içerisindeki esnafımız, çiftçimiz, üretici örgütlerimiz ile serbest meslek erbabımız rahat bir nefes alacak, ticari aktörlerimiz daha fazla yatırım ve üretim yapacaktır.
Dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir, dengeli ve istikrarlı büyümesine katkı sağlanacak.”
“Kredi piyasasının şeffaflığı ve güveni artıyor”
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, “Rehin hakkının tesisi ve rehinli taşınırlara ilişkin aleniyetin sağlanması amacıyla Rehinli Taşınır Sicili kuruluyor ve diğer kanunlar çerçevesinde kurulan sicil sistemleri ile entegrasyonu sağlanıyor. Böylece kredi piyasalarının şeffaflığı sağlanacak, finansal kuruluşlar borçlunun tüm rehinli varlıklarını sorgulayabilecek.
Artık bankacılık sektörümüz bu düzenlemenin sağladığı güvenle üretici ve yatırımcının finansmanına daha fazla ağırlık verecektir. Düzenleme ile rehin karşılığı finansman sağlayabilecek kredi müesseselerinin kapsamı da genişliyor. Mevcut uygulamadan farklı olarak bankalar ve finansal kuruşların yanı sıra, artık kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşları da kredi verebilecek. Kanunun ülkemize, milletimize, ticari işletmelerimize, esnafımıza, çiftçimize, KOBİ’mize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.