AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ operasyonları kapsamında açığa almalara yönelik yapılan eleştirilere ilişkin, dünyanın her yerinde milletine sadık olmayan kişilerin memuriyetten atıldığını söyledi.

AK Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen, “Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı” Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde yapıldı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, AK Parti Ankara Milletvekili Ali Babacan, AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan ve partililer katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Türkeş, Türkiye’nin 15 Temmuz’da eşi görülmemiş bir ayıpla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, kendi topumuz, kendi uçağımızla saldırıya maruz kaldığımızı dile getirdi. Türk halkının darbe girişimine karşı büyük direnç gösterdiğini kaydeden Türkeş, milletin eşi görülmemiş bir şekilde bu saldırıyı bertaraf ettiğini anlattı.

“50 binin üzerinde sırf bu telefonla birbiriyle şifreli haberleşen bir ekip var”

15 Temmuz’da yaşananları yabancı ülkelerde anlattıklarında buna inanmakta zorlandıklarının altını çizen Türkeş, “Diyorlar ki ‘bu kadar adam hepsi mi ihtilal yaptı?’ Ben onu bilemem ama bunlar var. Telefonuna özel şifreli bir programı indirip, şifreyle aktive edip ondan sonra da birbiriyle bu şifre ile görüşüp ve bu şifreyi hafta da bir değiştiriyorsa bu adamlar hayırlı bir işle uğraşmıyorlardır. Bugüne kadar çıkıp da ‘ben bu işin içinde vardım’ diyen yok. Hepsi inkara başvuruyor. Gelen istihbarat, gelen bilgiler gösteriyor ki; 50 binin üzerinde sırf bu telefonla birbiriyle şifreli haberleşen bir ekip var. Bunun da hayırlı bir şey yapmadığı da açık. Bunu görmemiz lazım. Bunun ne kadarı aktif olarak ihtilale karışmıştır, ne kadarı ihtilal başarılsaydı ondan sonrasına müdahil olacaktı onu yargı ortaya koyacak. Kimileride ‘bunu bahane ediyorlar, beğenmediklerini tasfiye etmek için bunu kullanıyorlar’ diyor. Böyle bir şey yapılmıyor. Bunun yapılmaması içinde elden gelen yapılıyor. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız başta olmak üzere hepimizi bunun üzerinde çok titiz davranıyoruz” diye konuştu.

Almanya 500 bin kişiyi atmış. Bizde 100 bin kişiyi atarız”

FETÖ operasyonları kapsamında açığa alınmalara yönelik yapılan eleştirileri değerlendiren Türkeş, bu tip durumlarda Dünyanın her yerinde memuriyetten atılmalar yaşandığına dikkat çekerek, “Geçmişte Almanya’da 500 bin memur işten atıldı. Bu konu uluslararası mahkemelere gittiğinde bu mahkemenin verdiği net bir karar var. Mahkeme diyor ki; ‘her devlet kendisine çalışan, istihdam ettiği memurundan, bürokratından yüksek sadakat bekleme hakkına sahiptir. Yüksek sadakati olmadığına inandığı insanlarla çalışmama hakkı da o devlette vardır’ diyor. Zaman zaman 5 bin, 10 bin, 80 bin rakamı göze büyük gelebilir. Ama unutmayalım ki biz 80 milyonluk bir ülkeyiz. Bu açığa alınanların içinde yolda giden taksicinin üstünden tankla geçen de var. Böyle bir hain ekibin herhalde bir kişi, iki kişi olmadığını da anlamamız lazım. Almanya 500 bin kişiyi atmış. Bizde 100 bin kişiyi atarız. Hiç gözünün yaşına da bakmayız. Bu devlete sadakatin, bağlılığın yoksa cehennemin dibine kadar yolun var” açıklamasında bulundu.

Türkeş, terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonların sonuna kadar devam edeceğini kaydetti.

Sınır güvenliği için böyle operasyonlara ihtiyaç olduğunu dile getiren Türkeş, terör nedeniyle Türkiye’ye sığınan mültecilerin Türk vatandaşlığına alınması için gerekli çalışmaların kademeli olarak yapılacağını ifade etti.

Türkeş, Türk dünyasıyla da ilişkileri tekrar canlandırmaya çalıştıklarını vurguladı.

AK Parti Ankara Milletvekili Babacan ise, 15 Temmuz’un Türkiye’nin demokrasisinin test edildiği çok önemli bir tarih olduğunu dile getirdi. Darbe kalkışmasında bir çok noktanın hedef alındığını anlatan Babacan, bu hedeflerden en önemlisinin de milli iradenin sembolü olan TBMM olduğunu ifade etti.

15 Temmuz’da Ankara’nın kahramanlık destanı yazdığına dikkat çeken Babacan, “Eğer o gece Ankara sağlam olmasaydı, eğer o gece tüm il ve ilçe teşkilatlarımız bu güçlü şuurla ‘dur’ demeseydi, inanın bugün Türkiye çok daha farklı bir ortamda, iç savaşın yaşandığı, işgallerin yaşandığı bir ülke olabilirdi. Bu gerçekten milli iradenin ne kadar güçlü olduğunun en önemli kanıtı haline geldi. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ve o çağrıya halkımızın verdiği hızlı destek bu darbe teşebbüsünün başarısız olmasının en önemli nedenidir. 15 Temmuz gecesi, bu alçak terör örgütünün ne kadar vahşi olabileceğini hepimize gösterdi. Bu paralel örgütün nasıl bir ihanet şebekesi haline geldiğini tüm Türkiye gördü, dünya gördü. En ağır şekilde bedelini ödeyecekler. Zor ve uzunca sürecek bir yargı süreci var” şeklinde konuştu.

Türkiye ekonomimizin temelleri güçlü olduğunu vurgulayan Babacan, “Eğer ekonomimizin daha zayıf olduğu bir dönemde böylesine teşebbüslerle karşı karşıya olsaydık belki de bu mücadeleyi bu kadara kolay veremeyebilirdik. Hamdolsun temeller sağlam. Genç nüfusuyla Türkiye geçen sene yüzde 4’lük bir büyüme performansı ortaya koydu. Bu yılki hedefleri belki yakalayamayız ama yine de dünya ortalamalarına göre makul bir büyüme oranını inşallah yakalayacağız. Bütün bu Türkiye’ye zarar verme teşebbüsüne rağmen makul bir büyüme ortağını yakalayacağız. Cari açığımız var, Türkiye’nin dış finansman ihtiyacı var bunların hepsi doğru. Ama Türkiye doğruları yaptıktan sonra da hiçbir şeyden korkmamak lazım” değerlendirmesinde bulundu.

“Kredi notu 2008-2009 öncesi kadar yatırımcıların yatırım yapma kararını o kadar çok etkilemiyor”

Uluslararası derecelendirme kuruluşu olan Moody’s’in, Türkiye’nin kredi notunu düşürmesine ilişkin Babacan, “Geçtiğimiz günlerde bir kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin kredi notunu bir kalem aşağıya düşürdü. Ben bunun etkilerinin son derece sınırlı olacağına inanıyorum. 2008-2009 krizinden sonra dünyada kredi derecelendirme kuruluşlarının kendi güvenilirlilikleriyle alakalı olan zaten farklı bir döneme girmiştir. Kredi notu artık 2008-2009 öncesi kadar kredi notu yatırımcıların yatırım yapma kararını o kadar çok etkilemiyor. Kuşkusuz kredi notunun tekrar yükselmesi için ve Türkiye’nin hak ettiği noktalara ulaşması için de ayrı bir gayret gerekiyor. Ama dediğim gibi önemli olan bizim kendi içimizde doğruları yapmaya devam etmemizdir. Türkiye’nin bu ekonomi mücadelesinde de başarılı olacağına inancım yüksek” dedi.

Kaynak: İHA