Moldova'daki Siyasi Kriz
Moldova’da görevdeki ilk haftasını tamamlayan hükümete yönelik protesto gösterileri 'bekleme' aşamasına girdiMuhalefet, siyasi manevralar için hükümete tanıdığı 4 günlük süreyi kullanırken, gözlemciler protestocuların enerjisinin yıpranmaya başladığını öne sürüyor.
KİŞİNEV – Moldova’da 20 Ocak'ta Başbakan Pavel Filip liderliğinde kurulan hükümete karşı muhalefet parti liderlerinin yönettiği protestolara 4 günlük ara verildi.
Bazı siyasi gözlemciler, verilen bu arayı “enerji yetersizliği” olarak görürken, muhalif liderler protestoları yeni bir güçle hafta içi hükümet binalarının kuşatılması ile sürdüreceklerini bildirmiş, ancak eylemlerin devamı konusunda kesin tarih vermemişti.
Liderler ortak taleplerini içeren bir bildiriyi Başbakan Filip'e 2 Şubat'ta vermek üzere çalışmalarını sürdürürken, gözlemciler protestoların eski tempo ve heyecanın koruyamayacağını öne sürüyor.
-'Olası bir referandum kararı sokak gösterilerini yeniden erteler'
Moldova basınına konuşan siyasi gözlemci Vitaliyi Andriyevskiyi, parlamentonun cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesini ele alacak bir referandum yapılmasını kabul etmesi durumunda sokak protestolarında yeni bir ertelemenin daha yaşanabileceğini belirtti.
Andriyevskiyi, hükümetin bu arada ülkedeki ekonomik krizden sorumlu tutulan bazı bürokratları değiştirerek, güvenlik sisteminde reformlar yapması, sağlık ve eğitim sektöründeki maaşlara zam, ekmeğin düşük fiyattan satılması ve emeklilerin alışveriş yapabileceği 'sosyal bakkallar' gibi önlemlerle sokağın 'protesto gürültüsünü' azaltabileceğini ifade etti.
Valeriu Ostalep adlı gözlemci ise Moldovalı politikacıların iktidara karşı mücadele verme deneyiminden yoksun olduğunu savunarak, 'Biz, toplum olarak yönetimi etkileyecek sıra dışı yöntem bulamayan bir muhalefete mahkum olduk' dedi.
-'Muhalefetin en önemli başarısı medya kampanyaları'
Muhalefet blokundaki partilerden Sosyalist Parti Milletvekili Bogdan Tzirdya ise iktidarın referandum talebini kabul ederek geri adım atmaya başladığına, akaryakıt ve doğal gaz fiyatlarını indirdiğine, gümrük ve vergi müfettişliği kurumlarının müdürlerini değiştirdiğine dikkati çekti.
Tzirdya, muhalefetin en büyük başarılarından birisini, ülkedeki tüm yönetim ve adalet sistemini kendi elinde tutmaya çalışan 'oligarşi lideri' Vladimir Plahotnuk aleyhine başarılı bir medya kampanyası yürütmesi olarak gösterdi.
Muhalif güçlerin gayretleri sayesinde Plohotnuk'a karşı Rusya, Romanya, Ukrayna ve Avrupa Birliğinde (AB) kamuoyu oluşturulduğunu belirten Tzirdya, 'Muhalefet bu oligarkın başbakan veya cumhurbaşkanı koltuğuna oturmasının önüne geçti' dedi.
-Moldova hükümetinin ilk ekonomik önlemleri
Moldova’daki muhalif hareketlerin ardından, Filip hükümetinin özellikle ekonomi alanında kısa vadede sonuç vermesi amaçlanan bazı girişimlerde bulunması dikkati çekti.
Maliye Bakanlığının, vergi mevzuatında değişiklikler tasarısı hazırlayıp 30 bin avroyu aşan menkul ve gayrimenkul alış verişlerinde özel kişilerin gelir kaynağı göstermelerini istemesi bu gelişmelerden biri olarak gösteriliyor.
Şahısların vergi kaçakçılığı yapmalarını engelleyecek taslakla, hazineye borcu olan vergi mükelleflerinin yurt dışı seyahatlerine sınır konulması da alınan önlemler arasında.
Başbakan Filip, 2014 yılında 'Banca de Economii', 'Banca Socială' ve 'Unibank' adlı üç bankadan iz bırakmadan kaybolan bir milyar doların verdiği açık yüzünden derin bir ekonomik krizde bulunan Moldova’daki halka moral vermeye çalışıyor.
Filip, basına yaptığı açıklamada, 'Ülkemizdeki durum konuşulduğu kadar kritik değil, memur ve emeklilerinin maaşları da zamanında ödenecek' demişti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakerelerin yenilenmesi ile ekonomiye umut ışığı verilebileceğini öne süren Filip, 'Genel ekonomik durumunun iyileştirilmesi için Romanya'dan beklenen 150 milyon avroluk kredinin ilk diliminin yakın bir tarihte gelmesini bekliyoruz. Aynı zamanda gider hanesindeki rakamları düşürmek üzere ekmek, süt ürünleri ve yağ üreticiler ile görüşmeler yapmayı planlıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Yönetim ile muhalefet arasındaki diyaloğun kesildiği Moldova'da, muhalefetin ortak siyasi, ekonomik ve diğer taleplerini bütünleştirecek bildirinin 2 Şubatta Başbakanlığa sunulmasının ardından yeni gelişmeler bekleniyor.
Kaynak: AA
Bazı siyasi gözlemciler, verilen bu arayı “enerji yetersizliği” olarak görürken, muhalif liderler protestoları yeni bir güçle hafta içi hükümet binalarının kuşatılması ile sürdüreceklerini bildirmiş, ancak eylemlerin devamı konusunda kesin tarih vermemişti.
Liderler ortak taleplerini içeren bir bildiriyi Başbakan Filip'e 2 Şubat'ta vermek üzere çalışmalarını sürdürürken, gözlemciler protestoların eski tempo ve heyecanın koruyamayacağını öne sürüyor.
-'Olası bir referandum kararı sokak gösterilerini yeniden erteler'
Moldova basınına konuşan siyasi gözlemci Vitaliyi Andriyevskiyi, parlamentonun cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesini ele alacak bir referandum yapılmasını kabul etmesi durumunda sokak protestolarında yeni bir ertelemenin daha yaşanabileceğini belirtti.
Andriyevskiyi, hükümetin bu arada ülkedeki ekonomik krizden sorumlu tutulan bazı bürokratları değiştirerek, güvenlik sisteminde reformlar yapması, sağlık ve eğitim sektöründeki maaşlara zam, ekmeğin düşük fiyattan satılması ve emeklilerin alışveriş yapabileceği 'sosyal bakkallar' gibi önlemlerle sokağın 'protesto gürültüsünü' azaltabileceğini ifade etti.
Valeriu Ostalep adlı gözlemci ise Moldovalı politikacıların iktidara karşı mücadele verme deneyiminden yoksun olduğunu savunarak, 'Biz, toplum olarak yönetimi etkileyecek sıra dışı yöntem bulamayan bir muhalefete mahkum olduk' dedi.
-'Muhalefetin en önemli başarısı medya kampanyaları'
Muhalefet blokundaki partilerden Sosyalist Parti Milletvekili Bogdan Tzirdya ise iktidarın referandum talebini kabul ederek geri adım atmaya başladığına, akaryakıt ve doğal gaz fiyatlarını indirdiğine, gümrük ve vergi müfettişliği kurumlarının müdürlerini değiştirdiğine dikkati çekti.
Tzirdya, muhalefetin en büyük başarılarından birisini, ülkedeki tüm yönetim ve adalet sistemini kendi elinde tutmaya çalışan 'oligarşi lideri' Vladimir Plahotnuk aleyhine başarılı bir medya kampanyası yürütmesi olarak gösterdi.
Muhalif güçlerin gayretleri sayesinde Plohotnuk'a karşı Rusya, Romanya, Ukrayna ve Avrupa Birliğinde (AB) kamuoyu oluşturulduğunu belirten Tzirdya, 'Muhalefet bu oligarkın başbakan veya cumhurbaşkanı koltuğuna oturmasının önüne geçti' dedi.
-Moldova hükümetinin ilk ekonomik önlemleri
Moldova’daki muhalif hareketlerin ardından, Filip hükümetinin özellikle ekonomi alanında kısa vadede sonuç vermesi amaçlanan bazı girişimlerde bulunması dikkati çekti.
Maliye Bakanlığının, vergi mevzuatında değişiklikler tasarısı hazırlayıp 30 bin avroyu aşan menkul ve gayrimenkul alış verişlerinde özel kişilerin gelir kaynağı göstermelerini istemesi bu gelişmelerden biri olarak gösteriliyor.
Şahısların vergi kaçakçılığı yapmalarını engelleyecek taslakla, hazineye borcu olan vergi mükelleflerinin yurt dışı seyahatlerine sınır konulması da alınan önlemler arasında.
Başbakan Filip, 2014 yılında 'Banca de Economii', 'Banca Socială' ve 'Unibank' adlı üç bankadan iz bırakmadan kaybolan bir milyar doların verdiği açık yüzünden derin bir ekonomik krizde bulunan Moldova’daki halka moral vermeye çalışıyor.
Filip, basına yaptığı açıklamada, 'Ülkemizdeki durum konuşulduğu kadar kritik değil, memur ve emeklilerinin maaşları da zamanında ödenecek' demişti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakerelerin yenilenmesi ile ekonomiye umut ışığı verilebileceğini öne süren Filip, 'Genel ekonomik durumunun iyileştirilmesi için Romanya'dan beklenen 150 milyon avroluk kredinin ilk diliminin yakın bir tarihte gelmesini bekliyoruz. Aynı zamanda gider hanesindeki rakamları düşürmek üzere ekmek, süt ürünleri ve yağ üreticiler ile görüşmeler yapmayı planlıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Yönetim ile muhalefet arasındaki diyaloğun kesildiği Moldova'da, muhalefetin ortak siyasi, ekonomik ve diğer taleplerini bütünleştirecek bildirinin 2 Şubatta Başbakanlığa sunulmasının ardından yeni gelişmeler bekleniyor.