Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu Muş'ta
Soylu: 'Masum maskeler arkasında bu memleketin insanına yapılanları biliyoruz. Masumluk numaraları içerisinde ve demokrasiyi istismar eden, temel hak ve özgürlükleri istismar eden bu ülkedeki huzuru bozmaya çalışanlara müsaade etmemizi kimse bizden beklemesin' 'Bizim halel getiremeyeceğiz tek şey vardır o da kardeşliğimizdir. Bu insanların birbirine olan muhabbetidir. Halel getiremeyeceğimiz ikinci şey kamu düzenidir. Yani bu ülkede kamu düzenini bozmaya çalışan insanların asayişle ilgili olan beklentilerini sarsmaya çalışan her kim varsa devlet olarak gereğini yapmak bizim temel sorumluluğumuzdur'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, 'Masum maskeler arkasında bu memleketin insanına yapılanları biliyoruz. Masumluk numaraları içerisinde ve demokrasiyi istismar eden, temel hak ve özgürlükleri istismar eden bu ülkedeki huzuru bozmaya çalışanlara müsaade etmemizi kimse bizden beklemesin' dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Muş'a gelen Soylu, Varto ilçesini ziyaret etti.
Varto Kaymakamlığında konuşan Soylu, Türkiye'de 2014 ve 2015 yıllarında 4 seçim yaşandığını belirterek, 'Demokrasinin Türkiye'de nasıl bir yön aldığını, nereye geldiğini, nasıl bir süreç içerisinde olduğunu bu 2 yılda çok açık bir şekilde gördük' diye konuştu.
Seçimlerle tüm belirsizliklerin, tüm krizlerin ve tüm büyümelerin, zenginliklerin ve milletin birliğinin, beraberliğinin ve kardeşliğinin en önemli sürecinin demokrasi olduğunun bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Soylu, 'Türkiye'nin bu güçlü istikametine, demokrasinin Türkiye'ye verdiği bu anlamlı yolculuğu değiştirmek isteyen, bu istikametini bozmak isteyenler, maalesef Türkiye'nin 1 Kasım seçimlerinde aldığı sonuca tahammülsüzlük göstermişlerdir' ifadesini kullandı.
Türkiye'de demokrasi konusunda 14 yıldır 'sessiz devrim' diye nitelendirilecek gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Soylu, şunları kaydetti:
'Bizim halel getiremeyeceğiz tek şey vardır o da kardeşliğimizdir. Bu insanların birbirine olan muhabbetidir. Halel getiremeyeceğimiz ikinci şey kamu düzenidir. Yani bu ülkede kamu düzenini bozmaya çalışan insanların asayişle ilgili olan beklentilerini sarsmaya çalışan her kim varsa devlet olarak gereğini yapmak bizim temel sorumluluğumuzdur. Kimse bizden bunun dışında başka bir şey beklemesin. Masum maskeler arkasında bu memleketin insanına yapılanları biliyoruz. Masumluk numaraları içerisinde ve demokrasiyi istismar eden, temel hak ve özgürlükleri istismar eden ve bu ülkedeki huzuru bozmaya çalışanlara müsaade etmemizi kimse bizden beklemesin. Bize 'hain' dediler. Bu ülkede 78 milyon insanımızı kucakladığımız için demokrasi adına çıtımızı çıkarmadık. Bu ülkede 'Bölücülük yapıyorsunuz, bölücüleri güçlendiriyorsunuz' dediler. Demokrasi için çıtımızı çıkarmadık.'
- 'Sorunlarla yüzleştik'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Hükümet, AK Parti'ye, devletin unsurlarına yapılmayan kalmadığını ancak sabrettiklerini dile getiren Soylu, 'Çünkü bu meselelerin ancak hukukun üstünlüğüyle, temel hak ve özgürlük çerçevesinde ve demokratik bir şemsiyede çözülebileceği konusundaki kararlılığımız ve inancımız tamdır. Biz iki yüzlü bir siyaset ortaya koymadık ama değil iki yüz, üç yüzlü, dört yüzlü, beş yüzlü elinin nerede olduğu zihninin, aklının nerede olduğu, talimatının nereden olduğu hangi yere taşeronluk ettiğini bilmediğimiz, bilinmeyen farklılaşan yapılarla da karşı karşıya kaldık' diye konuştu.
- 'Ambulanslar üzerinden politika gerçekleştirmeye çalışanlar milleti aldatamayacak'
Birtakım insani meseleleri ortaya koyarak, dünyaya kendilerini acındırmaya çalışanların senaryolarının artık işlemediğini belirten Soylu, 'Ambulanslar üzerinden politika gerçekleştirmeye çalışanlar bizleri, milleti aldatamayacaklar. Güvenlik güçlerimizin, vatandaşımızla terörist arasında koyduğumuz o çizgiyi tam anlamıyla riayet etmeleri, siyasetimizin ülkede ortaya koyduğumuz politikanın ne kadarda isabetli olduğunu en temel göstergelerinden biridir' dedi.
Millete yakışanın hakim olacağı bu sürecin hep beraber yürütüleceğini söyleyen Soylu, 'Bu işte kimlerin elinin olduğunu biliyoruz. Kimlerin Türkiye'nin huzursuzluğunu, kendilerine ait bir fayda üreteceği konusunda beklentileri olduğunu da biliyoruz. Türkiye güçlü bir ülkedir. Vatandaşına şefkatli ve huzuru kaçırmak isteyenlere de hem hukukun hem de demokrasinin gereğini yerine getirebilecek kadar güçlü bir ülkedir. Cami yakıyor, insanları tehdit ediyor, araçları patlatıyor, hendekler açıyor, insanlarımızı huzursuz ediyor, göç etmelerini sağlıyorlar. Biz de imkan yaratmak için ve ekmeğimizi paylaşmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar paylaştığımız ekmeğin daha fazlasını paylaşmak için buradayız. Allah yardımcımız olacak inşallah. Allah doğrunun yanındadır' değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, kaymakamlık ziyaretinin ardından ilçe esnafını gezerek sorunlarını dinledi.
Bir esnafın 'Artık ölümler dursun' demesi üzerine Soylu, seçimlerin ardından herkesin iradesini ortaya koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Yani hendek kazmak, bunlar neyin nesi. Biz bu ülkede Çözüm Süreci'ni başlattık mı, herkes kendisini ifade etti mi? O kadar televizyon kanalları var. Geçenlerde Şemdinli, Derecik ve Yüksekova'daydım. Onlarca kanal var. Herkes kendisini ifade edebiliyor. Bunu bu duruma getiren biziz. Ne için burada çalışıyoruz. Sen şimdi burada bilet keserek vergi veriyorsun. Bu vergi hepimizden kesiliyor. Kesilmesindeki temel maksat şu, sokağa adım attığımız zaman asayişimizi birisi temin etsin. Vergiyle yapıyoruz. Bunu yapmak durumundayız. Bu sadece Türkiye'ye ait olan bir şey değil. Tüm dünyaya ait olan bir şey. Hiç merak etmeyin her şey çok güzel olacak. Buralar hem ticaretin hem huzurun hem da istihdamın, işin geliştiği yerler olacak. Biz bunun teminatıyız, hiç merak etmeyin.'
Kaynak: AA
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Muş'a gelen Soylu, Varto ilçesini ziyaret etti.
Varto Kaymakamlığında konuşan Soylu, Türkiye'de 2014 ve 2015 yıllarında 4 seçim yaşandığını belirterek, 'Demokrasinin Türkiye'de nasıl bir yön aldığını, nereye geldiğini, nasıl bir süreç içerisinde olduğunu bu 2 yılda çok açık bir şekilde gördük' diye konuştu.
Seçimlerle tüm belirsizliklerin, tüm krizlerin ve tüm büyümelerin, zenginliklerin ve milletin birliğinin, beraberliğinin ve kardeşliğinin en önemli sürecinin demokrasi olduğunun bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Soylu, 'Türkiye'nin bu güçlü istikametine, demokrasinin Türkiye'ye verdiği bu anlamlı yolculuğu değiştirmek isteyen, bu istikametini bozmak isteyenler, maalesef Türkiye'nin 1 Kasım seçimlerinde aldığı sonuca tahammülsüzlük göstermişlerdir' ifadesini kullandı.
Türkiye'de demokrasi konusunda 14 yıldır 'sessiz devrim' diye nitelendirilecek gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Soylu, şunları kaydetti:
'Bizim halel getiremeyeceğiz tek şey vardır o da kardeşliğimizdir. Bu insanların birbirine olan muhabbetidir. Halel getiremeyeceğimiz ikinci şey kamu düzenidir. Yani bu ülkede kamu düzenini bozmaya çalışan insanların asayişle ilgili olan beklentilerini sarsmaya çalışan her kim varsa devlet olarak gereğini yapmak bizim temel sorumluluğumuzdur. Kimse bizden bunun dışında başka bir şey beklemesin. Masum maskeler arkasında bu memleketin insanına yapılanları biliyoruz. Masumluk numaraları içerisinde ve demokrasiyi istismar eden, temel hak ve özgürlükleri istismar eden ve bu ülkedeki huzuru bozmaya çalışanlara müsaade etmemizi kimse bizden beklemesin. Bize 'hain' dediler. Bu ülkede 78 milyon insanımızı kucakladığımız için demokrasi adına çıtımızı çıkarmadık. Bu ülkede 'Bölücülük yapıyorsunuz, bölücüleri güçlendiriyorsunuz' dediler. Demokrasi için çıtımızı çıkarmadık.'
- 'Sorunlarla yüzleştik'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Hükümet, AK Parti'ye, devletin unsurlarına yapılmayan kalmadığını ancak sabrettiklerini dile getiren Soylu, 'Çünkü bu meselelerin ancak hukukun üstünlüğüyle, temel hak ve özgürlük çerçevesinde ve demokratik bir şemsiyede çözülebileceği konusundaki kararlılığımız ve inancımız tamdır. Biz iki yüzlü bir siyaset ortaya koymadık ama değil iki yüz, üç yüzlü, dört yüzlü, beş yüzlü elinin nerede olduğu zihninin, aklının nerede olduğu, talimatının nereden olduğu hangi yere taşeronluk ettiğini bilmediğimiz, bilinmeyen farklılaşan yapılarla da karşı karşıya kaldık' diye konuştu.
- 'Ambulanslar üzerinden politika gerçekleştirmeye çalışanlar milleti aldatamayacak'
Birtakım insani meseleleri ortaya koyarak, dünyaya kendilerini acındırmaya çalışanların senaryolarının artık işlemediğini belirten Soylu, 'Ambulanslar üzerinden politika gerçekleştirmeye çalışanlar bizleri, milleti aldatamayacaklar. Güvenlik güçlerimizin, vatandaşımızla terörist arasında koyduğumuz o çizgiyi tam anlamıyla riayet etmeleri, siyasetimizin ülkede ortaya koyduğumuz politikanın ne kadarda isabetli olduğunu en temel göstergelerinden biridir' dedi.
Millete yakışanın hakim olacağı bu sürecin hep beraber yürütüleceğini söyleyen Soylu, 'Bu işte kimlerin elinin olduğunu biliyoruz. Kimlerin Türkiye'nin huzursuzluğunu, kendilerine ait bir fayda üreteceği konusunda beklentileri olduğunu da biliyoruz. Türkiye güçlü bir ülkedir. Vatandaşına şefkatli ve huzuru kaçırmak isteyenlere de hem hukukun hem de demokrasinin gereğini yerine getirebilecek kadar güçlü bir ülkedir. Cami yakıyor, insanları tehdit ediyor, araçları patlatıyor, hendekler açıyor, insanlarımızı huzursuz ediyor, göç etmelerini sağlıyorlar. Biz de imkan yaratmak için ve ekmeğimizi paylaşmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar paylaştığımız ekmeğin daha fazlasını paylaşmak için buradayız. Allah yardımcımız olacak inşallah. Allah doğrunun yanındadır' değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, kaymakamlık ziyaretinin ardından ilçe esnafını gezerek sorunlarını dinledi.
Bir esnafın 'Artık ölümler dursun' demesi üzerine Soylu, seçimlerin ardından herkesin iradesini ortaya koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Yani hendek kazmak, bunlar neyin nesi. Biz bu ülkede Çözüm Süreci'ni başlattık mı, herkes kendisini ifade etti mi? O kadar televizyon kanalları var. Geçenlerde Şemdinli, Derecik ve Yüksekova'daydım. Onlarca kanal var. Herkes kendisini ifade edebiliyor. Bunu bu duruma getiren biziz. Ne için burada çalışıyoruz. Sen şimdi burada bilet keserek vergi veriyorsun. Bu vergi hepimizden kesiliyor. Kesilmesindeki temel maksat şu, sokağa adım attığımız zaman asayişimizi birisi temin etsin. Vergiyle yapıyoruz. Bunu yapmak durumundayız. Bu sadece Türkiye'ye ait olan bir şey değil. Tüm dünyaya ait olan bir şey. Hiç merak etmeyin her şey çok güzel olacak. Buralar hem ticaretin hem huzurun hem da istihdamın, işin geliştiği yerler olacak. Biz bunun teminatıyız, hiç merak etmeyin.'