Esiad'da Rusya Krizi Masaya Yatırıldı
Rusya krizinin Türkiye’ye etkilerini ele alan Ege Sanayici ve İşadamları Derneği, Rus pazarından kaynaklı yaşanan kaybın devletin telafi edeceği ancak ciddi kayıpların yaşanmaması için bir an önce normalleşmenin sağlanması gerektiğine dikkat çekildi.
Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) "Rusya Krizi ve Etkileri" konusunu masaya yatırdı. ESİAD Dernek Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda açılış konuşmasını yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, 1980’lerden beri gelişen Türk Rus ilişkilerinin birden bire kriz durumu ile karşı karşıya kaldığını belirterek, “Bu gerçekten büyük bir sürpriz. Rusların ticaretteki yaklaşımlarını ve insanlarını tanıyorum. İki tarafın gayretleri ile çok ciddi noktalara gelindi. Bunların yok sayılması ciddi bir kayıptır. Dileğimiz bir an önce normalleşme sağlanmalıdır" dedi.
“BDT DE RUSYA İLE AYNI TAVRI SERGİLEYEBİLİR”
Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ufuk Tutan da Rusya krizinin sürekli gündemde tutulmasını küresel ve ulusal ekonomide yaşanan durgunluğa bağladığını söyledi.
Önümüzdeki süreçte Türk inşaat şirketlerinin en fazla proje gerçekleştirdiği aralarında Türkmenistan’ın da bulunduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’na (BDT) bağlı ülkelerin Rusya ile aynı tavrı sergileyebileceklerini öne süren Doç. Dr. Tutan, "2016 yılı itibariyle Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ile ilgili müteahhitlik işlerinde önemli kayıp olacağını düşünüyorum. Bavul ticaretinin ekonomiye etkisi çok ciddi. 2015 senesinde yaklaşık 6 milyar dolarlık bavul ticareti yapıldı. Bunun yarısı Ruslar tarafından yapıldı. 2010-2015 yılında yurt dışına yapılan 128 milyarlık müteahhitlik işlemlerinin 19 milyarı Rusya’ya yapılmış. 2015 senesinde Türkiye’ye gelen 3,5 milyon Rus turistin 2,9 milyonu Antalya’ya gitmiş. Rus turist yabancı turistin yüzde 10’nu Antalya turizminin ise yüzde 30’na eşit" diye konuştu.
“RUSYA PAZARININ KAYBINI DEVLET TELAFİ EDECEKTİR”
Rusya pazarından yaşanacak olan ekonomik kaybın devlet tarafından karşılanacağını öngördüklerini belirten Doç. Dr. Tutan, şunları söyledi: "Bu kaybı devlet telafi edecektir. Yaptığımız hesaplamalarda devlet iyimser senaryoda 10 milyar dolarlık, kötümser senaryoda 34 milyar dolar harcama yaparsa bu kaybı telafi edecektir. Zaten orta vadeli planda devletin bunu harcayacağını görebiliyoruz. Devlet 2016 yılında Rusya krizinin etkilerini en iyimser senaryoya göre hesaplamış ve harcama yapacağını göstermiş. Yeni orta vadeli plan ile eski orta vadeli plan arasında gözlemlenen harcama farkının Rusya krizinden ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Dolar ve Türk Lirası paritesi artarsa orta vadeli planın harcama planından ortaya çıkacak olan açık, vatandaşa zam olarak yansıyacaktır."
“İYİMSER TABLODA 11 MİLYAR DOLAR KAYIP”
Rusya krizinin etkilerini araştırırken 2009 ve 2010 senelerinde İsrail ile yaşanan Davos ve Mavi Marmara olaylarının Türk-İsrail ilişkilerine etkisini örnek olarak aldıklarını ifade eden Doç. Dr. Tutan, sözlerini şöyle tamamladı:"2014 yılında Rusya ile olan 17 milyarlık ticari ilişkimiz ülke ekonomisine ek 32 milyar dolarlık katkı sağladı. 2016 senesinde Rusya ile olan ticari ilişkimizde iyimser senaryoda 11 milyar dolar, kötümser senaryoda ise 40 milyar dolarlık bir kayıp olacağını düşünüyoruz."
Kaynak: İHA
“BDT DE RUSYA İLE AYNI TAVRI SERGİLEYEBİLİR”
Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ufuk Tutan da Rusya krizinin sürekli gündemde tutulmasını küresel ve ulusal ekonomide yaşanan durgunluğa bağladığını söyledi.
Önümüzdeki süreçte Türk inşaat şirketlerinin en fazla proje gerçekleştirdiği aralarında Türkmenistan’ın da bulunduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’na (BDT) bağlı ülkelerin Rusya ile aynı tavrı sergileyebileceklerini öne süren Doç. Dr. Tutan, "2016 yılı itibariyle Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ile ilgili müteahhitlik işlerinde önemli kayıp olacağını düşünüyorum. Bavul ticaretinin ekonomiye etkisi çok ciddi. 2015 senesinde yaklaşık 6 milyar dolarlık bavul ticareti yapıldı. Bunun yarısı Ruslar tarafından yapıldı. 2010-2015 yılında yurt dışına yapılan 128 milyarlık müteahhitlik işlemlerinin 19 milyarı Rusya’ya yapılmış. 2015 senesinde Türkiye’ye gelen 3,5 milyon Rus turistin 2,9 milyonu Antalya’ya gitmiş. Rus turist yabancı turistin yüzde 10’nu Antalya turizminin ise yüzde 30’na eşit" diye konuştu.
“RUSYA PAZARININ KAYBINI DEVLET TELAFİ EDECEKTİR”
Rusya pazarından yaşanacak olan ekonomik kaybın devlet tarafından karşılanacağını öngördüklerini belirten Doç. Dr. Tutan, şunları söyledi: "Bu kaybı devlet telafi edecektir. Yaptığımız hesaplamalarda devlet iyimser senaryoda 10 milyar dolarlık, kötümser senaryoda 34 milyar dolar harcama yaparsa bu kaybı telafi edecektir. Zaten orta vadeli planda devletin bunu harcayacağını görebiliyoruz. Devlet 2016 yılında Rusya krizinin etkilerini en iyimser senaryoya göre hesaplamış ve harcama yapacağını göstermiş. Yeni orta vadeli plan ile eski orta vadeli plan arasında gözlemlenen harcama farkının Rusya krizinden ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Dolar ve Türk Lirası paritesi artarsa orta vadeli planın harcama planından ortaya çıkacak olan açık, vatandaşa zam olarak yansıyacaktır."
“İYİMSER TABLODA 11 MİLYAR DOLAR KAYIP”
Rusya krizinin etkilerini araştırırken 2009 ve 2010 senelerinde İsrail ile yaşanan Davos ve Mavi Marmara olaylarının Türk-İsrail ilişkilerine etkisini örnek olarak aldıklarını ifade eden Doç. Dr. Tutan, sözlerini şöyle tamamladı:"2014 yılında Rusya ile olan 17 milyarlık ticari ilişkimiz ülke ekonomisine ek 32 milyar dolarlık katkı sağladı. 2016 senesinde Rusya ile olan ticari ilişkimizde iyimser senaryoda 11 milyar dolar, kötümser senaryoda ise 40 milyar dolarlık bir kayıp olacağını düşünüyoruz."