HDP TBMM Grup Toplantısı

Eş Genel Başkan Yüksekdağ: 'Şırnak, güvenlik gerekçesiyle ilçeyken il haline getirilmişti, bugün il yaptıkları Şırnak'ı Cizre'ye taşıyarak çözüm bulmaya çalışıyorlar' 'Hakkari'yi Yüksekova'ya taşıyacaklar, Şırnak'ı Cizre'ye taşıyacaklar; doldur, boşalt, taşı yöntemiyle sorunu çözecekler. Peki HDP'ye oy veren 6 milyon insanı nereye taşıyacaksınız? 20 milyon Kürt'ü nereye taşıyacaksınız' 'Demokrasinin ve özgürlüklerin olmadığı, her gün kanın ve gözyaşının aktığı topraklarda bir demokratik anayasanın yapılamayacağını ve bunun tartışılamayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz'

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Şırnak'ın, güvenlik gerekçesiyle ilçeyken il haline getirildiğini belirterek, 'Bugün il yaptıkları Şırnak'ı Cizre'ye taşıyarak çözüm bulmaya çalışıyorlar. Hakkari'yi Yüksekova'ya taşıyacaklar, Şırnak'ı Cizre'ye taşıyacaklar; doldur, boşalt, taşı yöntemiyle sorunu çözecekler. Peki HDP'ye oy veren 6 milyon insanı nereye taşıyacaksınız? 20 milyon Kürt'ü nereye taşıyacaksınız' dedi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Yüksekdağ, Hrant Dink'in öldürülmesinin üzerinden 9 yıl geçtiğini hatırlatarak, 9 yıl boyunca göstermelik yargılamalar yapıldığını ileri sürdü.

Yüksekdağ, 7 Haziran seçimlerinden bu yana büyük bir çatışma ve şiddet ortamının tetikleyicisinin siyasi iktidar olduğunu iddia etti. Sokağa çıkma yasaklarını eleştiren Yüksekdağ, söz konusu dönemde 81 kadının 'katledildiğini' savundu.

Yüksekdağ şöyle devam etti:

'Öz yönetim alanlarında, halkımızın demokratik geleceği, toprakları ve onuru için direnen kadınlar, bütün kadın özgürlük hareketinin onuru ve değeridir. Kadınlar bu mücadele ile ne kadar birleşirse kendi özgürlüklerinin başarısına da o kadar yakınlaşacaklardır. Kadınlara çağrımız, kendi özünüz için öz yönetim direnişlerinde ve mücadelesinde yer alan kadınların sesini duyun, bu sesi çoğaltın ve bu irade ile birleşin. Öz yönetim, kadının evini, mahallesini ve kentini yönetme ve buraya müdahale etme mücadelesidir. Bizler kadının eşitliğini sokaklardan başlayarak kuracağız.'

- 'AİHM bu kararı vermedi'

Yüksekdağ, 7 Haziran'dan bu yana sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı yerlerde 425 sivilin yaşamını yitirdiğini öne sürdü.

'Sokağa çıkma yasakları halkın varlığına yöneliktir' diyen Yüksekdağ, hükümetin gündeminde ise başkanlık dışında bir şey olmadığını iddia etti. Yüksekdağ, '16 yaşındaki Hüseyin Paksoy'u öldürdü bu siyaset. Çocukların ölümüne sevinenler, bu çocukların ölümünden iktidar kuracaklarını savunanlar, gözünüz aydın. 16 yaşında ya da 6 yaşında milyonlarca çocuk karşınıza çıkacak, bunu unutmayın' dedi.

AİHM'in verdiği kararları anımsatan Yüksekdağ, bu kararların mülteci pazarlığı sonucunda yapılan gizli anlaşma ile gerçekleştiğini ileri sürerek, 'AİHM, bizim bundan 2 hafta önce yaptığımız sokağa çıkma yasakları konusundaki tedbir kararını kabul etseydi, 16 yaşındaki Hüseyin yaşıyor olacaktı. AİHM bu kararı vermedi' diye konuştu.

'Abdullah Öcalan'ın bir sözünü hatırlatmak istiyorum. 'Bizim elimizde dünyanın gücü, tankı, topu, tüfeği olsa dahi bu gücü diz çöktürmek, teslim almak, ezmek için asla ve asla kullanmayız. Ama bütün dünya birleşip bize karşı savaş ilan ettiyse bütün dünya karşımıza çıksa sonuna kadar direniriz.' Şu anda AKP ve Saray imha etme operasyonu düzenliyor' diyen Yüksekdağ, bu kararlara karşı direneceklerini söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca hakkındaki sözlerine de değinen Yüksekdağ, milletvekillerini morgların kapılarında beklemeye mecbur edenin hükümetin kendisi olduğunu öne sürdü. Yüksekdağ, 'Milletvekillerimiz çatışma alanlarında, çatışmaların gerçekleştirildiği alanda canlı kalkan haline gelmiş durumda. Milletvekillerimizi o morgların kapılarında bekletilmek zorunda bırakan sizlersiniz. Hala Diyarbakır'da 3 gencimizin cenazesi günlerdir bekletiliyor. Devletin sözüyle milletvekillerimiz Sur'a girdi ama üzerlerine açılan ateş sonucu cenazeleri alamadan çıktılar' dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun Cizre ve Yüksekova'nın il merkezi yapılabileceğine yönelik açıklamalarına da değinen Yüksekdağ, 'Şırnak, güvenlik gerekçesiyle ilçeyken il haline getirilmişti ve bugün il yaptıkları Şırnak'ı Cizre'ye taşıyarak çözüm bulmaya çalışıyorlar. Allah akıl fikir versin. Ama bu iktidarda o aklı kullanacak ahlak ve vicdan yoktur. Hakkari'yi Yüksekova'ya taşıyacaklar, Şırnak'ı Cizre'ye taşıyacaklar; doldur, boşalt, taşı yöntemiyle sorunu çözecekler. Peki HDP'ye oy veren 6 milyon insanı nereye taşıyacaksınız? 20 milyon Kürt'ü nereye taşıyacaksınız? Milyonlarca insan, gitttiği her yere direnişi götürür bunu unutmayın' diye konuştu.

- Yeni anayasa süreci

Halkların Demokratik Partisi olarak Türkiye halklarının tek gerçek alternatifi olduklarını bildiklerini, bu bilincin kendilerine büyük sorumluluk yüklediğini söyleyen Yüksekdağ, şöyle devam etti:

'Bütün ezilen halklarımızla birlikte topyekun savaşa ve faşizme direneceğiz. Halkların Demokratik Partisi olarak daha güçlü geleceğiz. Demokrasinin ve özgürlüklerin olmadığı, her gün kanın ve gözyaşının aktığı topraklarda bir demokratik anayasanın yapılamayacağını ve bunun tartışılamayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bizler yeni demokratik anayasanın halk muhatabıyız. Bizler yeni demokratik anayasanın demokratik tarafıyız. Bu süreç içerisinde eğer bir anayasa yapılacaksa diktatörlük isteyenlerle, demokrasi isteyenlerin muhataplarıyla yapılacak bu anayasa. Bizim yerimiz ve tarafımız belli. Başta kadınlar olmak üzere bütün halk kesiminin mücadele kanallarının demokratik anayasa yapma sürecine en aktif ve verimli şekilde katılacağına inanıyorum.'

Öte yandan grup toplantısı öncesinde gazetecilerin, 'Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Diyarbakır'ın Sur ilçesinde cenazelere ilişkin, 'Aile, Elazığ'dan geldi cenazeyi almak için, bu milletvekili Feleknas Uca, aileyi tehdit etti' açıklamasında bulundu. Nasıl değerlendiriyorsunuz' sorusunu yanıtlayan HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, açıklamanın gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Uca, 'Bir Başbakan'a yakışan sağdan soldan kendisine aktarılan yalanlara göre değil gerçeklere göre açıklamalarda bulunmaktır ve cenazeleri günlerce sokakta kalanların ailelerinden özür dilemektir' dedi.

Kaynak: AA