Öğrencilere Çok Önemli Uyarılar !
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, MEB olarak sosyal medyayla ilgili yayınlanan yönetmeliğe ilişkin, “Cep telefonu da olsa, tablet bilgisayar da olsa, bu tür alet edevat çok aşırı kullanımda bizim bazı yeteneklerimizin körelmesine yol açabilir" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı açılışını Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde yaptı. Avcı, öğrencilerle birlikte ilk ders zilini çaldı. Bakan Avcı, ardından 9-D sınıfını ziyaret ederek, öğrencilere ders kitaplarını ve hediye kitaplarını dağıttı.
Sınıfta Ayşenur Alpan isimli bir öğrenci Bakan Avcı'ya kendisinin çizdiği karakalem çalışmasını hediye etti.
“ÜNİVERSİTE VE LİSE ÇAĞINDAKİ ÖĞRENCİLERİMİZİN BİR KONUYA ODAKLANMA SÜRESİ 3 DAKİKAYLA SINIRLI”
Sınıfta gazetecilerin MEB olarak sosyal medyayla ilgili yayınladıkları yönetmeliği ve öğrencilerin neye dikkat etmesi gerektiğini sorması üzerine Bakan Avcı, “Hem o yönetmelikte vurguladık hem de bu yıl ki ders yılı mesajımızda vurguladık. Bilişim teknolojileri ve ona ilişkin donanımlar her birimizin cebinde olan telefonlar, internet bağlantıları bunlar tabi ufkumuzu açıyor. Erişim alanımızı genişletiyor ama bunları kullanırken de çok bilinçli kullanmamız gerekiyor. Aşırı kullanım fiziksel olarak da sıkıntı veriyor. Zaman zaman göz problemlerine yol açabiliyor. Ama onun dışında ilgi dağılmasına yol açıyor. Son yapılan araştırmalar gençlerde özellikle bilgisayarda çok fazla zaman geçiren gençlerin çocukların bir konuya verimli bir biçimde odaklanma süresi gittikçe düşüyor. Bizim kuşağımız bir konuya dikkatini dağıtmadan 15 dakika süreyle odaklanabiliyordu. Şimdi 3 dakikaya kadar düşmüş vaziyette. Üniversite ve lise çağındaki öğrencilerimizin bir konuya odaklanma süresi 3 dakikayla sınırlı. 3 dakikadan sonra ilgi dağılıyor” ifadelerini kullandı.
Kitap okumanın odaklanmayı arttırdığını ifade eden Bakan Avcı öğrencilere, “Biraz daha kitaba yönelik saatler ayırırsanız sizin içinde daha ileriki yaşlardaki ilgileriniz açısından çok daha verimli olur” dedi.
“KİMSENİN HOŞLANMAYACAĞI GÖRÜNTÜLERİNİ ÇEKMEYİN, ÇEKTİRMEYİN, PAYLAŞMAYIN”
Yönetmelikte cep telefonun disiplin cezasına neden olduğunu hatırlatılarak, ailelere ve öğrencilere bir tavsiyesinin olup olmadığının sorulması üzerine Avcı, şunları söyledi:
“Bu cep telefonu son yapılan haberde de gördüm. İngiltere'yi bile ikiye katlamışız telefon kullanımında. Çok uzun konuşuyoruz telefonlarda. Henüz bu cep telefonlarının bu kadar yakından kulağımıza dayanıp kullanılmasının ne tür beyinsel etkiler yaptığını bilmiyoruz. O bakımdan ihtiyatlı olmada fayda var. Gereken en kısa sürede meramızı anlatıp telefonumuzu kapatmakta ve dedikodu için muhabbet için kullanmamakta fayda var. SMS mesajları da aynı şekilde oralarda yazma yeteneğimiz büyük ölçüde köreliyor. Belli karakter sayısıyla yazmak zorunda hissettiğiniz için kelimeleri olur olmaz kısaltıyorlar. Bunu yapmayalım. Bu bir süre sonra kelimenin gerçek yazılımını unutmamız anlamına gelebilir. SMS gönderdiğimiz zaman da Türkçe'nin kurallarına uygun yazımlarla göndermekte yarar var. Cep telefonu da olsa, tablet bilgisayar da olsa, bu tür alet edevat çok aşırı kullanımda bizim bazı yeteneklerimizin körelmesine yol açabilir. İlla model değiştireceğiz diye buna da kapılmayın.
Bu marka düşkünlüğü iyi bir şey değil. Temel bir nezaket kuralıdır; tanımadığınız birinin fotoğrafını çekerken ondan mutlaka izin almanız gerekir. Olur olmaz yolda, sokakta, parkta trende tanımadığınız kişilerin iyi ya da kötü görüntülerini izin almadan çekmek hem nezakete aykırıdır hem de gerektiğinde yargı konusu olabilecek bir suç olabilir. Onun için bunları çok dikkatli kullanmak gerekir. Birbirinizin hoşlanmayacağı görüntülerini hem çekmeyin hem de başkalarıyla paylaşmayın. Yönetmelikte yaptığımız bir değişiklikte de başkalarının, özel hayatına müdahale anlamına gelebilecek çekimler veya paylaşımlar sakın bu tür şeylere girmeyin. Kimsenin hoşlanmayacağı görüntülerini çekmeyin, çektirmeyin, paylaşmayın.”
Kaynak: İHA
Sınıfta Ayşenur Alpan isimli bir öğrenci Bakan Avcı'ya kendisinin çizdiği karakalem çalışmasını hediye etti.
“ÜNİVERSİTE VE LİSE ÇAĞINDAKİ ÖĞRENCİLERİMİZİN BİR KONUYA ODAKLANMA SÜRESİ 3 DAKİKAYLA SINIRLI”
Sınıfta gazetecilerin MEB olarak sosyal medyayla ilgili yayınladıkları yönetmeliği ve öğrencilerin neye dikkat etmesi gerektiğini sorması üzerine Bakan Avcı, “Hem o yönetmelikte vurguladık hem de bu yıl ki ders yılı mesajımızda vurguladık. Bilişim teknolojileri ve ona ilişkin donanımlar her birimizin cebinde olan telefonlar, internet bağlantıları bunlar tabi ufkumuzu açıyor. Erişim alanımızı genişletiyor ama bunları kullanırken de çok bilinçli kullanmamız gerekiyor. Aşırı kullanım fiziksel olarak da sıkıntı veriyor. Zaman zaman göz problemlerine yol açabiliyor. Ama onun dışında ilgi dağılmasına yol açıyor. Son yapılan araştırmalar gençlerde özellikle bilgisayarda çok fazla zaman geçiren gençlerin çocukların bir konuya verimli bir biçimde odaklanma süresi gittikçe düşüyor. Bizim kuşağımız bir konuya dikkatini dağıtmadan 15 dakika süreyle odaklanabiliyordu. Şimdi 3 dakikaya kadar düşmüş vaziyette. Üniversite ve lise çağındaki öğrencilerimizin bir konuya odaklanma süresi 3 dakikayla sınırlı. 3 dakikadan sonra ilgi dağılıyor” ifadelerini kullandı.
Kitap okumanın odaklanmayı arttırdığını ifade eden Bakan Avcı öğrencilere, “Biraz daha kitaba yönelik saatler ayırırsanız sizin içinde daha ileriki yaşlardaki ilgileriniz açısından çok daha verimli olur” dedi.
“KİMSENİN HOŞLANMAYACAĞI GÖRÜNTÜLERİNİ ÇEKMEYİN, ÇEKTİRMEYİN, PAYLAŞMAYIN”
Yönetmelikte cep telefonun disiplin cezasına neden olduğunu hatırlatılarak, ailelere ve öğrencilere bir tavsiyesinin olup olmadığının sorulması üzerine Avcı, şunları söyledi:
“Bu cep telefonu son yapılan haberde de gördüm. İngiltere'yi bile ikiye katlamışız telefon kullanımında. Çok uzun konuşuyoruz telefonlarda. Henüz bu cep telefonlarının bu kadar yakından kulağımıza dayanıp kullanılmasının ne tür beyinsel etkiler yaptığını bilmiyoruz. O bakımdan ihtiyatlı olmada fayda var. Gereken en kısa sürede meramızı anlatıp telefonumuzu kapatmakta ve dedikodu için muhabbet için kullanmamakta fayda var. SMS mesajları da aynı şekilde oralarda yazma yeteneğimiz büyük ölçüde köreliyor. Belli karakter sayısıyla yazmak zorunda hissettiğiniz için kelimeleri olur olmaz kısaltıyorlar. Bunu yapmayalım. Bu bir süre sonra kelimenin gerçek yazılımını unutmamız anlamına gelebilir. SMS gönderdiğimiz zaman da Türkçe'nin kurallarına uygun yazımlarla göndermekte yarar var. Cep telefonu da olsa, tablet bilgisayar da olsa, bu tür alet edevat çok aşırı kullanımda bizim bazı yeteneklerimizin körelmesine yol açabilir. İlla model değiştireceğiz diye buna da kapılmayın.
Bu marka düşkünlüğü iyi bir şey değil. Temel bir nezaket kuralıdır; tanımadığınız birinin fotoğrafını çekerken ondan mutlaka izin almanız gerekir. Olur olmaz yolda, sokakta, parkta trende tanımadığınız kişilerin iyi ya da kötü görüntülerini izin almadan çekmek hem nezakete aykırıdır hem de gerektiğinde yargı konusu olabilecek bir suç olabilir. Onun için bunları çok dikkatli kullanmak gerekir. Birbirinizin hoşlanmayacağı görüntülerini hem çekmeyin hem de başkalarıyla paylaşmayın. Yönetmelikte yaptığımız bir değişiklikte de başkalarının, özel hayatına müdahale anlamına gelebilecek çekimler veya paylaşımlar sakın bu tür şeylere girmeyin. Kimsenin hoşlanmayacağı görüntülerini çekmeyin, çektirmeyin, paylaşmayın.”