Uzmanından Kalp Hastalıkları Rehberi

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İbrahim Doğru, kalp ritim bozukluklarının basit ve tedaviye ihtiyaç olmayacak kadar önemsiz olabileceği gibi hayati bir problemin de sinyalcisi olabileceğini belirterek mutlaka dikkate alınıp tetkiklerin yapılması gerektiğini söyledi.

Uzmanından Kalp Hastalıkları Rehberi
Günümüzün en önemli sağlık sorunlarının başında gelen kalp hastalıkları hiçbir belirti vermeden sessizce ilerleyebiliyor. Belirti verdiklerinde ise en sık; nefes darlığı, göğüste ağrı ve çarpıntı gibi yakınmalarla ortaya çıkıyor.

Kalp hastalığı kalbin pompa fonksiyonlarında aksaklık olmasına deniyor. Bu aksaklık az da olabiliyor, çok ileri derecelere de ulaşabiliyor. Sigara içimi, tansiyon yüksekliği, diyabet, obezite, yüksek kolesterol ve hareketsiz yaşam tarzı kalp hastalığı riskini artırıyor. Son zamanlarda obezite ve kolesterol yüksekliği oranının artması yüzünden kalp hastalıklarında artış görülüyor.

Türkiye’de 4-5 milyon civarında kalp damar hastası olduğunu dile getiren Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İbrahim Doğru, kalp hastalıklarının hiçbir belirti vermeden sessizce ilerleyebildiğine dikkat çekti. Dr. Doğru, belirti verdiğinde ise en sık ‘göğüs ağrısı’, ‘nefes darlığı’ ve ‘çarpıntı’ gibi yakınmalarla ortaya çıktığını ifade etti.

GÖĞÜS AĞRISI

Kalp damar tıkanıklığında en sık görülen belirtinin göğüs ağrısı olduğunu anlatan Dr. Doğru, şu bilgileri aktardı:

“Kalp damarları kalp kaslarını besliyor. Bu damarlarda daralma olması durumunda kalp kaslarına olan kan akımı azalıyor. Bu da kalp ağrısına sebep oluyor. Kalp hastalığıyla ilişkili olmayan göğüs ağrıları ise; göğüste batma, iğne batar veya bıçak saplanır tarzda görülüyor. Bu ağrılar eforla değişmiyor. Göğüste yanma hissi, göğsünü sıkıştırıyorlarmış hissi, göğüs ağrısı ile birlikte nefes darlığı, göğsünün üstüne bastırılıyormuş hissi, sol kolda uyuşma ve ağrı şeklinde oluyor. Bu şikayetler genellikle eforla geliyor, her eforda ortaya çıkıyor, istirahat ile kayboluyor ve eforun yapılmasını önlüyor.”

NEFES DARLIĞI

Nefes darlığının özellikle ileri kalp hastalarında sık görülen bir belirti olduğunu ve hastalığın ciddiyetini gösterdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

“Nefes darlığı; kalp damar tıkanıklığı veya kalp kapak hastalığından kaynaklanabiliyor. Kalp damar tıkanıklığında nefes darlığının iki sebebi var; birincisi kalp ağrısını hastalar bazen nefes darlığı şeklinde hissedebiliyor. İkinci sebebi ise kalp yetersizliği. Kalp yetersizliğinde kalp akciğerlerden kanı çekme görevini tam yapamıyor. Bu nedenle akciğer damarları içindeki kan basıncı yükseliyor. Bu da damar içindeki serum kısmının damar dışına çıkmasına sebep oluyor. Bu sıvı hava alışverişi yapılan hava keseciklerini dolduruyor ve ciğerlerde oksijen alışverişini engelliyor. Bu nedenle nefes darlığı oluşuyor. Ayaklarda şişlik de gelişiyorsa bu genellikle kalp yetersizliğine işaret ediyor. Eforla oluyorsa, göğüs ağrısı ortaya çıkıyorsa, çarpıntı varsa kalp hastalığına işaret ediyor. Ancak bazen kalp hastalarında sadece nefes darlığı şikayeti olabiliyor.”

Kalp hastalıklarına bağlı ritim bozukluklarının en sık kalp damar tıkanıklıkları ve kalp kapak hastalıklarına işaret ettiğini anlatan Dr. Doğru, şunları söyledi:

“Ritim bozuklukları basit ve tedaviye ihtiyaç olmayacak kadar önemsiz de olabiliyor, hayati bir problem de. Dolayısıyla bu ikisinin ayırımının mutlaka Ekg veya ritim holteri ile yapılması gerekiyor. Eforla birlikte olması kalp hastalığına bağlı olması ihtimalini azaltıyor, daha çok istirahatte oluyor. Eşlik eden tansiyon düşüklüğü, göğüs ağrısı, baş dönmesi, fenalık hissi, göz kararması oluyorsa bu ciddi bir ritim bozukluğuna işaret ediyor. Tansiyon yüksekliği baş ağrısı, ensede sertlik ve fenalık hissi oluşturabiliyor. Fakat bazen de hiçbir şikayete de yol açmayabiliyor. Tansiyon yüksekliği kalp damar tıkanıklığının bir belirtisi olabiliyor. Bu nedenle yeni başlayan tansiyon düzensizlikleri olduğunda mutlaka doktora başvurmak gerekiyor.”

ADIM ADIM TANI SÜRECİ

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İbrahim Doğru, tanı sürecine ilişkin ise şu bilgileri aktardı:

“Kalp hastalığı belirtileriyle gelen hastalara kalbin kas dokusunun iyi kasılıp kasılmadığını, kalp kapaklarında kaçak veya daralma olup olmadığını veya kalpte delik bulunup bulunmadığını tespit etmek amacıyla ekokardiyografi ile renkli doppler işlemi uygulanıyor. Kalp damar tıkanıklığının tespiti amacıyla efor testi, efor testi yapamayan veya efor testi sonucu kalp damarlarıyla ilgili yeterli bilgi alınamayan hastalara ise kalp sintigrafisi testi yapılıyor. Efor test veya sintigrafi sonucunda kalp damar tıkanıklığı bulguları varsa, damar tıkanıklığı olup olmadığını netleştirmek ve tedaviyle ilgili karar vermek amacıyla koroner anjiografi işlemi uygulanıyor. Çarpıntı şikayetiyle gelen hastalara ise kalp ritim bozukluklarının tespiti amacıyla 24 saatlik ritim holteri testi uygulanıyor. Holter ile ritim bozukluğu tespiti durumunda gerekirse bu ritim bozukluğunun daha ileri tetkiki ve tedavisi amacıyla elektrofizyolojik çalışma işlemine başvuruluyor.”
Kaynak: İHA