Kuyumcular Balık Pazarı Ve Kasaplar Çarşısı'nı İstiyor

İçel’deki kuyumcular, Atatürk Caddesi’nin yeniden düzenlenerek cazibe merkezi haline getirilmesini, Balık Pazarı ve Kasaplar Çarşısı başka bir yere taşınarak, boşalan alana kuyumcu ağırlıklı kentin özelliklerini içinde barındıran dükkanların da olacağı, cam kubbe içinde, İstanbul Kapalıçarşı tarzında modern bir çarşı istiyor.

Kuyumcular Balık Pazarı Ve Kasaplar Çarşısı'nı İstiyor
İçelli kuyumcular, geçmişte kentin lokomotif sektörlerinden olan kuyumculuğu yeniden canlandırmak için harekete geçti. İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Faruk Aktuğ, 1980 öncesinde İçel’in lokomotif sektörlerinden biri olan, ancak bugün avantajlarını koruyamayarak geriye giden kuyumculuk sektörünün içinde bulunduğu durumu, projelerini ve beklentilerini İHA muhabirine anlattı. 80’li yıllar öncesinde kuyumculukta söz sahibi olan, ‘İçel işçiliği’ adıyla Türkiye’de çok iyi tanınan İçel kuyumculuk sektörünün, 80’li yıllardan itibaren gerek takı tasarımında dünyadaki gelişme ve değişimlere ayak uyduramaması gerekse ekonomik sıkıntılar nedeniyle hep geriye gittiğini belirten Aktuğ, en büyük eksikliklerinin ise teknolojiyi yakalayamamak olduğunu söyledi.

İçel’in geçmişte el işçiliği ile öne çıktığını, ancak teknolojiyle birlikte kuyumculuğun artık endüstriye dönüşmeye ve el işçiliğinin kaybolmaya başladığını vurgulayan Aktuğ, değerli ustaları ve yetiştirdikleri elemanlarını da kaybetmeleriyle geriye gidişin sürdüğünü kaydetti.

“BİZİM GERİYE GİTMEMİZİN EN BÜYÜK NEDENİ TEKNOLOJİYE UYMAMAK”

İçelli kuyumcular olarak özeleştiri yaptıklarını da dile getiren Aktuğ, dünyada tasarımın gelişmesiyle yeni arayışlara girildiğinin altını çizdi. İçel’de hep 22 ayar çalıştıklarını, ancak genç nesillerin farklı şeyler istediğini belirten Aktuğ, “Bu çerçevede 14 ayar, yeşil altın, taşlı ürünler gibi çalışmalara dönülmeye başlandı sektörde. İşte biz İçel olarak bunları yakalayamadık ve kaçırdık. Bu yenilik ve değişimlere ayak uyduramadık. Biz geleneklerimiz ve öğrendiklerimizle kaldık ve İçel’e özgü takılar imal etmeye devam ettik. Hatta İstanbul’a 22 ayar İçelli esnaf sayesinde gitti ve Türkiye’ye yayıldı. O dönemlerde çok güzel işler yapıldı ve çok iyi para kazanıldı. Sanatkar emeğinin karşılığını alabiliyordu. Fakat daha sonra teknolojinin gelişmesi ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle para kazanılamamaya başlandı. Bugüne kadar da sıkıntılar devam etti ve geriye gidiş sürdü. Hep çağa uymamak, teknolojiye uymamak gibi sıkıntımız vardı. Biz İçel’in kuyumculuk sanatkarları olarak teknolojik gelişmeleri göremedik. Bu bizim geriye gitmemizin en büyük nedenidir. Kaldı ki, İçel’de kuyumculuk ve takı tasarımı alanında hem meslek lisemiz hem yüksekokulumuz var. Bunlar İçel’deki sektör ile homojen hale getirilip bir şeyler yapılabilirdi. Böylece teknolojik ve bilimsel açıdan daha ileriye gidebilirdik. Fakat maalesef onu yakalayamadık” dedi.

Öte yandan, ekonomik sıkıntıların da kuyumculuk sektörünü zorladığını dile getiren Aktuğ, “Dünyada yaşanan değişimler ile komşu ülkelerde yaşanan olumsuzlukların bizleri de kesinlikle etkiledi. Geriye gidiş 80’li yıllardan itibaren yavaş yavaş başladı.

Hem dünyada yaşanan krizler hem kendi içimizdeki ekonomik sıkıntılar gittikçe bizi geriye attı. Kuyumculuğun lokomotifi olan İstanbul’da dahi bu sıkıntılar yaşanıyorsa biz hayli hayli yaşayacağız demektir” diye konuştu.

“200 İMALATHANE SAYISI 20’YE DÜŞTÜ”

Sıkıntıları aşmak kolay olmamakla beraber birliktelik sağlayarak bir noktaya gelinebileceğine işaret eden Aktuğ, mesleği yeniden canlandırmak için MTSO bünyesinde meslek komitesi olarak fizibilite çalışmalara başladıklarını ve bazı öneriler ortaya koyduklarını aktardı. MTSO, Kuyumcular Odası, Büyükşehir Belediyesi ve meslek mensubu esnafın fikirlerini alarak, sektörü canlandırma çabasına girdiklerini ifade eden Aktuğ, çalışmaları somutlaştıkça kent bürokrasisi ile de paylaşacaklarını bildirdi. Aktuğ, “Şimdi biz arayış içerisindeyiz. Sektörü nasıl canlandırabileceğimiz konusunda çalışma yapıyoruz. Ama tabi meslek mensubu arkadaşlarımızın ve gerek yerel gerek merkezi yetkililerin destekleriyle ancak bunu başarabiliriz. Piyasayı canlandırırsak İçel’de yok olan atölyeleri de yeniden kente kazandırabiliriz. İçel’de geçmişte 200 civarında imalathane varken, şu an bu sayı 20 civarına düştü. Kuyumculuk sektöründe geçmişte birçok üstünlüğü elinde bulunduran İçel, bugün bu üstünlüğünü Kahramanmaraş’a kaptırdı” şeklinde konuştu.

“BALIK PAZARI VE KASAPLAR ÇARŞISI, KAPALIÇARŞI TARSINDA DÜZENLENSİN”

Komite olarak üzerinde çalıştıkları ve fikir yürüttükleri projeler hakkında bilgi veren Aktuğ, bunların başında Atatürk Caddesi’nin canlandırılması, bazı noktalara kuyumcular çarşısı açılması projelerinin geldiğini söyledi.

Atatürk Caddesi’nin bulunduğu bölgenin, İstiklal Caddesi’nin güneyinden itibaren araç trafiğine kapatılarak, yürüyüş yolları, ışıklandırılması, büyük marka mağazaların gelmesi, akşamları belli bir saate kadar dükkanların açık kalması ile yeniden düzenlenmesi ve bir cazibe merkezi haline getirilmesini istediklerini belirten Aktuğ, “Geçmişte de bu tür öneriler gündeme geldi, ancak hayata geçirilmedi. Atatürk Caddesi’nin cazibe merkezi haline getirilmesini istiyoruz. Balık Pazarı ve Kasaplar Çarşısı’nın çok güzel restore edilmesi veya restoranlarıyla birlikte düzenlenecek yeni bir yere taşınması, boşalan çarşının da kuyumcu ağırlıklı ama İçel’in her türlü değerini yansıtan dükkanlarıyla gerek otantik gerek modern halde düzenlenmesi. Bu bölge SİT alanı olduğu için dokunamazsanız ama cam bir kubbe içine alarak çok güzel ve modern bir görünüm verebilirsiniz. Balık Pazarı ve Kasaplar Çarşısı’nın bulunduğu alanın İstanbul’un Kapalıçarşı’sı tarzında, turistik ürünlerin de satılabildiği, güvenliği sağlanmış bir ortam olmasını arzu ediyoruz. Şov tarzında bakırcıların yer alacağı, turistlerin uğrak yeri olabilecek, herkesin ailesiyle, dostuyla gidebileceği, nostaljik havası da olan bir yer düşünün. Oranın tarihi değeri çok büyük ve değerlendirilmesi gerekiyor. SİT bölgesini hiç bozmadan tertemiz ve modern hale getirebiliriz. O bölgenin içinde bulunduğu mezbelelikten kurtulması gerekiyor. Bu tip projeleri belediye başkanları da zaman zaman bize getiriyorlar ama bir türlü yapma olanağı bulamıyorlar. Biz bu konuda gerek İçel Valisi Sayın Özdemir Çakacak’tan gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’dan destek bekliyoruz. İş onlarda bitecek ama bizden istedikleri ne varsa biz onu yapmaya da hazırız” ifadelerini kullandı.

“GOLD PAZAR YA DA ALTIN ÇARŞI ADIYLA YENİ BİR ÇARŞI KURMA HAZIRLIĞINDAYIZ”

Bir başka projelerinin de Gold Pazar ya da Altın Çarşı adıyla yeni bir kuyumcular çarşısı kurmak olduğunu bildiren Aktuğ, merkezde bunun için bir yer belirlediklerini ve mal sahibiyle görüşmelerinin devam ettiğini aktararak, şunları söyledi: “Mal sahibi ile anlaşabilirsek şu anda atıl olan seçtiğimiz bu yere kuyumcuları alacağız. Kira konusunda anlaşabilirsek cazip ve modern, ilgi çekici bir çarşı haline getirip müşterileri buraya çekmeyi hedefliyoruz. Anlaşma sağlayabilirsek İçel turizmine de katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Nezih, temiz, güvenli bir ortam olacak burası. 30 dükkanlık bir yer fakat hepsini kuyumcu değil, gümüş ve gelinlik satılan dükkanlar, kafe ve İçel’in özelliklerinden biri olan bir butik araba kahvesi yer alacak içinde.”
Kaynak: İHA