Cerrattepe'de Yapılması Planlanan Madencilik Faaliyeti
Artvin'de CHP milletvekillerinin de aralarında bulunduğu bir grup, Cerrattepe bölgesinde 38 hektar alanda bakır ve açık ocak altın işletme projesine karşı basın açıklaması yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talebiyle CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen başkanlığında oluşturulan 6 kişilik heyet, kente gelerek CHP İl teşkilatını ziyaret ederek, partililerle görüştü.
Partililerle bir süre sohbet eden Pekşen, burada yaptığı konuşmada, Artvin'de güçlü, bilgili ve haklı bir kadro olduğunu belirterek, "Böyle bir kadro bizim arkamızdaysa, burada diğerlerine meydan kalmamıştır. Onun için hiç endişeniz kalmasın" dedi.
Konuşmaların ardından İl Özel İdaresi Binası önüne kadar yürüyen Pekşen ve beraberindekiler, daha sonra Kafkasör Yaylası'nda bulunan Cerrattepe'ye hareket etti.
Cerrattepe'de bir grup vatandaş ve Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan tarafından karşılanan heyet, Karahan'dan yapılması planlanan proje hakkında bilgi aldı.
Pekşen, burada grup adına yaptığı açıklamada, Cerrattepe'de gördüklerinden ve duyduklarından sonra dehşete düştüğünü söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatı ile kente geldiklerini ifade eden Pekşen, "Genel başkanımızın talimatıyla Karadeniz'de bu doğa katliamına ilişkin söylemlerin yükselmesiyle görevlendirilmiş Karadeniz milletvekilleri olarak önce Çamlıhemşin'deydik, şimdi de buradayız" dedi.
Pekşen, kentte gördüklerine inanmakta zorluk çektiğini de anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir hukuk adamı olarak Anayasanın 138'inci maddesi kabul edilemez bir şekilde nasıl görmezden gelindiği tipik bir durum almıştır. Burada yasaların sadece matbaacıyı bağladığı, dramatik bir dehşet durumu vardır. Anayasanın 138'inci maddesi, bir konuda yargılama yapılmış, kesin hükme bağlanmışsa o yargı kararının bir daha arkasından dolanılmayacağını emreder. Anayasanın 56'ncı maddesi de çevreye ilişkin her türlü hakların, her yurttaş tarafından elde edilmesi, korunması ve kollanması görevi vardır."
- "Artvin'de büyük bir mücadele veriliyor"
Artvin'de yaklaşık 25 yıldır hukuk mücadelesi verildiğini vurgulayan Pekşen, ''Bunu buraya gelene kadar, bu kadar dehşet boyutlarda olduğunu tahmin etmiyorduk. Bu anayasa hükmüne rağmen burada elde edilmiş olan güçlü yargı kararlarının, yargının kesin hükmüne rağmen nasıl kanuna karşı hile ile kamu bürokrasisi dediğimiz parti devletiyle dolanıldığını gördük. Parti devletinde bu işler böyle oluyor'' diye konuştu.
Pekşen, parti devletinde yasaların değil, partinin çıkarları ve kurallarının işletildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Hepinizin bildiği yargı mensuplarının da biz hukukçuların da gerçekten büyük üzüntü duyduğumuz bir başka gerçekte şu ki Türkiye'de yargıya güvenin yüzde 22'lere inmesinin sebeplerinden birisi de burasıdır. Daha önce yargının kesin hükme bağladığı, artık tartışılamayacak kadar, bir daha gündeme getirilmesi söz konusu olmayacak bir durum tekrar tekrar yasaya dolan yöntemleriyle ülkenin gündemine getiriliyor. Bu tipik bir anayasa suçudur. Bu tipik bir yüce divan suçudur. Burada vermiş olduğunuz büyük mücadeleye bir CHP Milletvekili heyeti olarak destek vereceğiz bu gerçeği, yüce parlamentoda ki bütün milletvekillerimize artık Artvin milletvekilimize beraber bizde taşıyacağız."
Artvin'de büyük mücadele verildiğine işaret eden Pekşen, "Artvin'de çok onurlu bir mücadele vermişsiniz. Bu mücadeleniz yalnızca 76 milyonun değil bütün insanlığın mücadelesidir" diye konuştu.
- ''Cerrattepe'de yapılması planlanan bir proje değildir''
Pekşen, bir hukukçu olarak büyük bir kaygı taşıdığını belirterek, ''Bu ülke adına çok hukuk mücadelesi verdim. Gerçekten son derece ağır sonuçları olan büyük problemlerle boğuştuk. Burada kinin insanlık adına büyük bir dram olduğunu söyleyebilirim. Bu bir insanlık dramı. Bu hepimizin utanacağı bu ülkede olmaması gereken kabus denecek bir durum'' dedi.
Cerrattepe'de yapılması planlanan madencilik faaliyetlerinin bir proje olmadığını da savunan Pekşen, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bu bir insanlık katliamı. Bunu Türkiye'nin taraf olmuş olduğu ne kadar uluslararası sözleşmelerden etkilenen kurum, ilgili yer varsa hepsine taşıyacağız. Ben sizleri CHP'nin kurumsal desteğini milletvekili arkadaşlarımla birlikte getirdim. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamını ve desteğini getirdim. Hepinizi bu kısa görüşmede ayakta alkışlıyoruz. Bilin ki bundan böyle Uğur Bayraktutan ve siz çok değerli doğa dostlarının yanı başında siyasi ve hukuki destek olarak CHP ve parlamento olacaktır.''
Heyette Pekşen'in yanı sıra CHP milletvekilleri Bülent Yener Bektaşoğlu, Barış Karadeniz, Kemal Zeybek, Seyit Torun ve Mustafa Adıgüzel de yer aldı.
Kaynak: AA
Partililerle bir süre sohbet eden Pekşen, burada yaptığı konuşmada, Artvin'de güçlü, bilgili ve haklı bir kadro olduğunu belirterek, "Böyle bir kadro bizim arkamızdaysa, burada diğerlerine meydan kalmamıştır. Onun için hiç endişeniz kalmasın" dedi.
Konuşmaların ardından İl Özel İdaresi Binası önüne kadar yürüyen Pekşen ve beraberindekiler, daha sonra Kafkasör Yaylası'nda bulunan Cerrattepe'ye hareket etti.
Cerrattepe'de bir grup vatandaş ve Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan tarafından karşılanan heyet, Karahan'dan yapılması planlanan proje hakkında bilgi aldı.
Pekşen, burada grup adına yaptığı açıklamada, Cerrattepe'de gördüklerinden ve duyduklarından sonra dehşete düştüğünü söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatı ile kente geldiklerini ifade eden Pekşen, "Genel başkanımızın talimatıyla Karadeniz'de bu doğa katliamına ilişkin söylemlerin yükselmesiyle görevlendirilmiş Karadeniz milletvekilleri olarak önce Çamlıhemşin'deydik, şimdi de buradayız" dedi.
Pekşen, kentte gördüklerine inanmakta zorluk çektiğini de anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir hukuk adamı olarak Anayasanın 138'inci maddesi kabul edilemez bir şekilde nasıl görmezden gelindiği tipik bir durum almıştır. Burada yasaların sadece matbaacıyı bağladığı, dramatik bir dehşet durumu vardır. Anayasanın 138'inci maddesi, bir konuda yargılama yapılmış, kesin hükme bağlanmışsa o yargı kararının bir daha arkasından dolanılmayacağını emreder. Anayasanın 56'ncı maddesi de çevreye ilişkin her türlü hakların, her yurttaş tarafından elde edilmesi, korunması ve kollanması görevi vardır."
- "Artvin'de büyük bir mücadele veriliyor"
Artvin'de yaklaşık 25 yıldır hukuk mücadelesi verildiğini vurgulayan Pekşen, ''Bunu buraya gelene kadar, bu kadar dehşet boyutlarda olduğunu tahmin etmiyorduk. Bu anayasa hükmüne rağmen burada elde edilmiş olan güçlü yargı kararlarının, yargının kesin hükmüne rağmen nasıl kanuna karşı hile ile kamu bürokrasisi dediğimiz parti devletiyle dolanıldığını gördük. Parti devletinde bu işler böyle oluyor'' diye konuştu.
Pekşen, parti devletinde yasaların değil, partinin çıkarları ve kurallarının işletildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Hepinizin bildiği yargı mensuplarının da biz hukukçuların da gerçekten büyük üzüntü duyduğumuz bir başka gerçekte şu ki Türkiye'de yargıya güvenin yüzde 22'lere inmesinin sebeplerinden birisi de burasıdır. Daha önce yargının kesin hükme bağladığı, artık tartışılamayacak kadar, bir daha gündeme getirilmesi söz konusu olmayacak bir durum tekrar tekrar yasaya dolan yöntemleriyle ülkenin gündemine getiriliyor. Bu tipik bir anayasa suçudur. Bu tipik bir yüce divan suçudur. Burada vermiş olduğunuz büyük mücadeleye bir CHP Milletvekili heyeti olarak destek vereceğiz bu gerçeği, yüce parlamentoda ki bütün milletvekillerimize artık Artvin milletvekilimize beraber bizde taşıyacağız."
Artvin'de büyük mücadele verildiğine işaret eden Pekşen, "Artvin'de çok onurlu bir mücadele vermişsiniz. Bu mücadeleniz yalnızca 76 milyonun değil bütün insanlığın mücadelesidir" diye konuştu.
- ''Cerrattepe'de yapılması planlanan bir proje değildir''
Pekşen, bir hukukçu olarak büyük bir kaygı taşıdığını belirterek, ''Bu ülke adına çok hukuk mücadelesi verdim. Gerçekten son derece ağır sonuçları olan büyük problemlerle boğuştuk. Burada kinin insanlık adına büyük bir dram olduğunu söyleyebilirim. Bu bir insanlık dramı. Bu hepimizin utanacağı bu ülkede olmaması gereken kabus denecek bir durum'' dedi.
Cerrattepe'de yapılması planlanan madencilik faaliyetlerinin bir proje olmadığını da savunan Pekşen, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bu bir insanlık katliamı. Bunu Türkiye'nin taraf olmuş olduğu ne kadar uluslararası sözleşmelerden etkilenen kurum, ilgili yer varsa hepsine taşıyacağız. Ben sizleri CHP'nin kurumsal desteğini milletvekili arkadaşlarımla birlikte getirdim. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamını ve desteğini getirdim. Hepinizi bu kısa görüşmede ayakta alkışlıyoruz. Bilin ki bundan böyle Uğur Bayraktutan ve siz çok değerli doğa dostlarının yanı başında siyasi ve hukuki destek olarak CHP ve parlamento olacaktır.''
Heyette Pekşen'in yanı sıra CHP milletvekilleri Bülent Yener Bektaşoğlu, Barış Karadeniz, Kemal Zeybek, Seyit Torun ve Mustafa Adıgüzel de yer aldı.