Başörtülü Öğrencilerin Eğitim Hakkının Engellendiği İddiası
Ege Üniversitesinde (EÜ) başörtülü öğrencinin eğitim hakkını engellediği gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezaevinde 4,5 ay kaldıktan sonra geçen ay çıkan Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü'nün, 4 kız öğrencinin aynı yöndeki şikayeti üzerine açılan ikinci davada yargılanmasına devam edildi.
İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşma, salonun yetersizliği nedeniyle 7. Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda yapıldı. Duruşmaya Rennan Pekünlü, avukatları Murat Fatih Ülkü, İrfan Koçana, Erdoğan Özer, dört müştekinin avukatları Mehmet Gün ve Hasan Erdoğan katıldı.
Mahkeme Başkanı Süleyman Çekilmez, EÜ Rektörlüğü Hukuk Müşavirliğinden gönderilen ve "olay tarihi ve yakın zamanda fakülte binalarına türbanlı olarak girilmesini engelleyen yazının idare tarafından asılmadığını" bildiren yazıyı okudu.
Tanık olarak dinlenen EÜ Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Zeynel Tunca, olay tarihi ve öncesinde öğrencilerin türbanlı olarak üniversiteye ve dersliklere girmemeleri yönünde sanığın ikazda bulunduğunu ancak öğrencilerin itiraz ettiğini görmediğini söyledi.
Şikayetçi öğrencilerin, olay günü iki gazeteci ve kim olduğunu bilmediği bir kadınla görüştüklerini ifade eden Tunca, "Sanki türbanlı öğrenciler aslında binaya girmek niyetinde değildiler. Diğer kişilerin talimatlarıyla hareket ediyorlardı. Eline mikrofon alan kişi Pekünlü ile ilgili konuşuyordu. Pekünlü'nün, zaten içeri girmek gibi bir niyetleri ve hareketleri olmayan kişilerin binaya girmelerine engel olması, yollarına çıkması, kapıdan geçmelerine mani olması gibi bir eylemi olmadı" dedi.
EÜ Fen Fakültesi Matematik Bölüm Başkanı Pınar Dündar ise olay günü bina dışında kameramanların bulunduğunu, odasına gittiği sırada bölümün arka kapısında bulunan Pekünlü'nün içeri girmek isteyen başörtülü bir öğrenciye engel olduğunu, geçmesini fiziki olarak engellediğini ifade etti.
Pekünlü'ye "Öğrencilerle ilgili tutanak tutalım, idareye bildirilsin, eğitim ve öğretim hakkına açıkça engel olmayalım" dediğini ancak sanığı ikna edemediğini belirten Dündar, "Sanık 'Öğrenciler bu şekilde içeri giremezler' dedi. Kameraman ve muhabir sonradan kapıya gelip çekim yaptı. Sanığı ikna etmeye çalışmama rağmen bunu başaramayınca oradan ayrıldım" diye konuştu.
Pekünlü'nün avukatı Murat Fatih Ülkü, 4. Asliye Ceza Mahkemesinde benzer konuyla ilgili görülen davada müvekkiline ceza verildiğini, karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurduklarını hatırlattı. AİHM'nin başvuruyu "kanunsuz suç ve ceza olmayacağı ilkesine aykırılık teşkil etme ihtimali" dolayısıyla kabul edilebilir bulduğunu ve konuya ilişkin savunma istediğini söyleyen Ülkü, burada varılacak sonucun beklenmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı, AİHM kararının beklenmesine, CD'lerin rapor hazırlanması için bilirkişiye verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Pekünlü, EÜ öğrencisi Fatma Nur G'nin şikayeti üzerine açılan benzer davada "aykırı olarak eğitim ve öğretim hakkını engellemek suçundan" 2 yıl 1 ay hapis cezası almış, kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine 27 Kasım 2014'te cezaevine girmiş ve 4,5 ay Foça Cezaevinde kalmıştı.
Kaynak: AA
Mahkeme Başkanı Süleyman Çekilmez, EÜ Rektörlüğü Hukuk Müşavirliğinden gönderilen ve "olay tarihi ve yakın zamanda fakülte binalarına türbanlı olarak girilmesini engelleyen yazının idare tarafından asılmadığını" bildiren yazıyı okudu.
Tanık olarak dinlenen EÜ Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Zeynel Tunca, olay tarihi ve öncesinde öğrencilerin türbanlı olarak üniversiteye ve dersliklere girmemeleri yönünde sanığın ikazda bulunduğunu ancak öğrencilerin itiraz ettiğini görmediğini söyledi.
Şikayetçi öğrencilerin, olay günü iki gazeteci ve kim olduğunu bilmediği bir kadınla görüştüklerini ifade eden Tunca, "Sanki türbanlı öğrenciler aslında binaya girmek niyetinde değildiler. Diğer kişilerin talimatlarıyla hareket ediyorlardı. Eline mikrofon alan kişi Pekünlü ile ilgili konuşuyordu. Pekünlü'nün, zaten içeri girmek gibi bir niyetleri ve hareketleri olmayan kişilerin binaya girmelerine engel olması, yollarına çıkması, kapıdan geçmelerine mani olması gibi bir eylemi olmadı" dedi.
EÜ Fen Fakültesi Matematik Bölüm Başkanı Pınar Dündar ise olay günü bina dışında kameramanların bulunduğunu, odasına gittiği sırada bölümün arka kapısında bulunan Pekünlü'nün içeri girmek isteyen başörtülü bir öğrenciye engel olduğunu, geçmesini fiziki olarak engellediğini ifade etti.
Pekünlü'ye "Öğrencilerle ilgili tutanak tutalım, idareye bildirilsin, eğitim ve öğretim hakkına açıkça engel olmayalım" dediğini ancak sanığı ikna edemediğini belirten Dündar, "Sanık 'Öğrenciler bu şekilde içeri giremezler' dedi. Kameraman ve muhabir sonradan kapıya gelip çekim yaptı. Sanığı ikna etmeye çalışmama rağmen bunu başaramayınca oradan ayrıldım" diye konuştu.
Pekünlü'nün avukatı Murat Fatih Ülkü, 4. Asliye Ceza Mahkemesinde benzer konuyla ilgili görülen davada müvekkiline ceza verildiğini, karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurduklarını hatırlattı. AİHM'nin başvuruyu "kanunsuz suç ve ceza olmayacağı ilkesine aykırılık teşkil etme ihtimali" dolayısıyla kabul edilebilir bulduğunu ve konuya ilişkin savunma istediğini söyleyen Ülkü, burada varılacak sonucun beklenmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı, AİHM kararının beklenmesine, CD'lerin rapor hazırlanması için bilirkişiye verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Pekünlü, EÜ öğrencisi Fatma Nur G'nin şikayeti üzerine açılan benzer davada "aykırı olarak eğitim ve öğretim hakkını engellemek suçundan" 2 yıl 1 ay hapis cezası almış, kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine 27 Kasım 2014'te cezaevine girmiş ve 4,5 ay Foça Cezaevinde kalmıştı.