3. Kırmızı Lale Türk Film Festivali
Hollanda'da bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Kırmızı Lale Türk Film Festivali'ne katılan sanatçılar onuruna Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği'nde resepsiyon düzenlendi.
Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan ve eşi Senem Arslan'ın ev sahipliğinde büyükelçilik konutunda düzenlenen resepsiyona Filiz Akın, Melisa Sözen, Mert Fırat ve Janset'in de aralarında olduğu sanatçılar ile film yönetmenlerinin yanı sıra Hollandalı ve Türk davetliler katıldı.
Büyükelçi Arslan, yaptığı konuşmada, Türk sinemasının başarılı isimlerini ağırlamaktan gurur duyduğunu söyledi.
Büyükelçilerin bulundukları ülkelerde Türkiye'nin sadece siyasi konularını değil, kültürel ve medeniyet varlıklarını da tanıttıklarına vurgu yapan Arslan, sinemanın bu kapsamda önemli bir yeri olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin sinemaya ilham verecek tarihi, kültürel, insan ve doğal zenginlikler bakımından oldukça verimli bir coğrafya olduğunu kaydeden Arslan, şöyle konuştu:
"Dünya coğrafyası üzerinde gerçekten medeniyetlerin beşiği unvanını alabilecek nadir yerlerden birisi de bizim ülkemiz, Anadolu coğrafyasıdır. Bu açıdan çok şanslıyız. Anadolu coğrafyası tüm insanlık için hem tarih, hem kültür, hem sanat alanında çok nadide eserler üretmeye en müsait coğrafya. Türk sinemasının da bu yıl 101'inci yılını kutluyoruz. Gerçekten millet olarak sinemayı çok sevdik. Karakter olarak biraz duygusal bir halkız. O güzel coğrafyamızın oluşturduğu zenginlikle birlikte sinemamız çok gelişti. Bugün aramızda olan sanatçılarımız da bizi en iyi şekilde temsil ediyor."
Sanatçı Filiz Akın da en güzel mesajın sanatla verilebileceğine inandığını dile getirdi.
Sinemada bayrağı devralan genç sanatçıları çok beğendiğini belirten Akın, uluslararası alanda farklı ödüller alan bu isimlerin gurur verici olduğunu ifade etti.
Akın, sinemada aldıkları bayrağı daha da ileriye taşıyan genç meslektaşlarıyla aynı festivalde bulunmanın mutluluğunu yaşadığını da anlattı.
Kaynak: AA
Büyükelçi Arslan, yaptığı konuşmada, Türk sinemasının başarılı isimlerini ağırlamaktan gurur duyduğunu söyledi.
Büyükelçilerin bulundukları ülkelerde Türkiye'nin sadece siyasi konularını değil, kültürel ve medeniyet varlıklarını da tanıttıklarına vurgu yapan Arslan, sinemanın bu kapsamda önemli bir yeri olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin sinemaya ilham verecek tarihi, kültürel, insan ve doğal zenginlikler bakımından oldukça verimli bir coğrafya olduğunu kaydeden Arslan, şöyle konuştu:
"Dünya coğrafyası üzerinde gerçekten medeniyetlerin beşiği unvanını alabilecek nadir yerlerden birisi de bizim ülkemiz, Anadolu coğrafyasıdır. Bu açıdan çok şanslıyız. Anadolu coğrafyası tüm insanlık için hem tarih, hem kültür, hem sanat alanında çok nadide eserler üretmeye en müsait coğrafya. Türk sinemasının da bu yıl 101'inci yılını kutluyoruz. Gerçekten millet olarak sinemayı çok sevdik. Karakter olarak biraz duygusal bir halkız. O güzel coğrafyamızın oluşturduğu zenginlikle birlikte sinemamız çok gelişti. Bugün aramızda olan sanatçılarımız da bizi en iyi şekilde temsil ediyor."
Sanatçı Filiz Akın da en güzel mesajın sanatla verilebileceğine inandığını dile getirdi.
Sinemada bayrağı devralan genç sanatçıları çok beğendiğini belirten Akın, uluslararası alanda farklı ödüller alan bu isimlerin gurur verici olduğunu ifade etti.
Akın, sinemada aldıkları bayrağı daha da ileriye taşıyan genç meslektaşlarıyla aynı festivalde bulunmanın mutluluğunu yaşadığını da anlattı.