25 Yaşında Kalbinin Delik Olduğunu Öğrendi
Doğuştan kalbinin delik olduğunu 25 yaşında öğrenen genç kadın, Medical Park Antalya Kalp Hastanesi’nde olduğu koltuk altından kalp ameliyatıyla yeniden sağlığına kavuştu.
Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle doktora başvuran ancak yıllardır kalbindeki deliğin tespit edilmediğini belirten Ebru Asrık, “Bir takım belirtilerle hastaneye başvurduğumda kalbimde ritim bozukluğu olduğu söyleniyordu. Oysaki doğuştan kalbim delikmiş. Bunu 25 yaşımda öğrendim. Çok şaşkınım. 7 yaşında bir oğlum var. Delik bir kalple doğum yapmama bile hekimler şaşırdı. Rabbim, bunca zamandır beni korumuş” diye konuştu.
“ŞİKAYETLERİM SONA ERDİ”
Kalbindeki deliğe yama yapıldığını belirten Ebru Asrık, “Son iki haftadır hafif basınç hissetmeye başlamıştım. Yine hastaneye başvurdum. Kalbimdeki delik de görüldü.
Kalp ameliyatı olmam gerektiği söylendi. Göğüs altından küçük bir kesiden kalp ameliyatı olabileceğimi öğrenince kabul ettim. Çok şükür ki şuan iyiyim. Ameliyat öncesinde yaşadığım şikayetlerim sona erdi” dedi.
“DELİK, BAZEN BELİRTİ VERMEYEBİLİR”
Ebru Asrık’ın ASD (Atriyal Septal Defekt) hastası olduğunu ve bu hastalığın kalp-kulakçıkları arasındaki duvarda delik olarak bilindiğini söyleyen Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, normalde bu deliğin anne karnındayken olduğunu ve doğumdan sonra kısa sürede kapandığını belirtti.
Nadiren deliğin uzun yıllar kapanmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Okutan, “Bu delik, bazen hiçbir belirti vermeyebiliyor” ifadelerini kullandı. Asrık’ın hiçbir belirti vermeden kalbindeki delikle yaşadığına vurgu yapan Prof. Dr. Okutan, “Yapılan tetkikler esnasında sağ kulakçıkla sol kulakçık arasındaki duvarın gelişmediği ve deliğin devam ettiği anlaşılmıştır. Sol kalpte yüksek basınç olduğu için kanın sürekli sol kalbe aktarılması, akciğerlerde yüksek basınç olmasına yol açıyor. Bu da zamanla nefes darlığı ve akciğer hipertansiyonu, olarak karşımıza çıkabiliyor” ifadelerini kullandı.
“NORMAL HAYATA DÖNÜŞ KISA SÜRÜYOR”
Operasyonun koltuk altından herhangi bir kemik kesilmeksizin göğüs boşluğu gerilerek yapıldığını belirten Prof. Dr. Okutan şöyle devam etti:
“Yaklaşık 10 santimetrelik bir kesiyle meme altından gerçekleştirdiğimiz bu ameliyat tipi, özellikle geç bayanlar tarafından tercih ediliyor. Günümüzde rahatça uygulanabilen bu ameliyat tipi sayesinde hasta en kısa zamanda normal hayatına devam etmektedir.”
Kaynak: İHA
“ŞİKAYETLERİM SONA ERDİ”
Kalbindeki deliğe yama yapıldığını belirten Ebru Asrık, “Son iki haftadır hafif basınç hissetmeye başlamıştım. Yine hastaneye başvurdum. Kalbimdeki delik de görüldü.
Kalp ameliyatı olmam gerektiği söylendi. Göğüs altından küçük bir kesiden kalp ameliyatı olabileceğimi öğrenince kabul ettim. Çok şükür ki şuan iyiyim. Ameliyat öncesinde yaşadığım şikayetlerim sona erdi” dedi.
“DELİK, BAZEN BELİRTİ VERMEYEBİLİR”
Ebru Asrık’ın ASD (Atriyal Septal Defekt) hastası olduğunu ve bu hastalığın kalp-kulakçıkları arasındaki duvarda delik olarak bilindiğini söyleyen Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, normalde bu deliğin anne karnındayken olduğunu ve doğumdan sonra kısa sürede kapandığını belirtti.
Nadiren deliğin uzun yıllar kapanmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Okutan, “Bu delik, bazen hiçbir belirti vermeyebiliyor” ifadelerini kullandı. Asrık’ın hiçbir belirti vermeden kalbindeki delikle yaşadığına vurgu yapan Prof. Dr. Okutan, “Yapılan tetkikler esnasında sağ kulakçıkla sol kulakçık arasındaki duvarın gelişmediği ve deliğin devam ettiği anlaşılmıştır. Sol kalpte yüksek basınç olduğu için kanın sürekli sol kalbe aktarılması, akciğerlerde yüksek basınç olmasına yol açıyor. Bu da zamanla nefes darlığı ve akciğer hipertansiyonu, olarak karşımıza çıkabiliyor” ifadelerini kullandı.
“NORMAL HAYATA DÖNÜŞ KISA SÜRÜYOR”
Operasyonun koltuk altından herhangi bir kemik kesilmeksizin göğüs boşluğu gerilerek yapıldığını belirten Prof. Dr. Okutan şöyle devam etti:
“Yaklaşık 10 santimetrelik bir kesiyle meme altından gerçekleştirdiğimiz bu ameliyat tipi, özellikle geç bayanlar tarafından tercih ediliyor. Günümüzde rahatça uygulanabilen bu ameliyat tipi sayesinde hasta en kısa zamanda normal hayatına devam etmektedir.”