BTP Lideri Haydar Baş Açıklaması 'Borç Alan Değil, Dünyaya Borç Veren Ülke Olacağız'
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Borç alan değil, dünyaya borç veren ülke olacağız" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş özel bir televizyon kanalında katıldığı programda Erol Mütercimler’in konuğu oldu.
Prof. Baş yaptığı açıklamada, "Ben milletimden icazet alıp, milletime hizmet edeceğim. Hayat standartlarını yükseltip, huzur ve güven içinde yaşatacağım. ABD ve Avrupalıları işçi olarak getireceğim. Bu millete hizmet ettireceğim. Kaynaklarımızı kullanarak bütün dünya ülkelerini bu milletin ayağına getireceğim. Dünyanın bir numaralı ülkesi olacağız. Öyle bir zaman gelecek ki bütün dünya ülkeleri bizden borç para istemeye gelecek. İşte Türk milleti gücünün ne derece büyük olduğunu bizim iktidarımızda görecek" şeklinde konuştu.
Haydar Baş programda Milli Ekonomi Modeli merkezli projelerini de anlattı. Projelerinin kaynaklarını tek tek sıralayan Haydar Baş, değeri 3 katrilyon dolar dediği yeraltı kaynakları konusuna özel vurgu yaptı.
Türkiye’nin madenleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Haydar Baş, "Biz bu madenleri geri alıp devlet millet ortaklığıyla işleteceğiz ve bu gelir yabancıların cebine değil milletin evlatlarının cebine girecek" dedi.
“TÜRKİYE, GELECEĞE DÖNÜK BİR SAVAŞ BORCU DAHİ BIRAKMADI”
Haydar Baş Türkiye’nin madenlerini Lozan’a göre 2023 yılına kadar kullanması yasak iddiasını yalanladı. BTP lideri, "Bir ara ’Lozan’da gizli madde var, bu maddeye göre yeraltı kaynaklarının kullanımı 2023 yılına kadar yasak’ diye yaydılar. Ben de Lozan’a baktım hiç böyle bir şey yok. 20 Kasım 1922’de başlayan Lozan Barış Konferansı sonunda varılan anlaşmanın özünde ’devletlerin bağımsızlık ve egemenliğe saygı gösterilmesi ilkesi üzerinde şekillenmiştir’ ifadesi yer alıyor yani Lozan’da bir devlet kabul edildiyse bu bağımsızdır. Bu devletin yeraltı kaynakları da bağımsızdır yer üstü de! Buna hiç kimse müdahale hakkına sahip değildir. Lozan antlaşmasının 28’inci maddesine göre kapitülasyonlar kaldırılmıştır. Bu maddeye göre bizim üzerimizde hiçbir el yok. Türkiye geleceğe dönük bir savaş borcu dahi bırakmadı. Bazılarının madenler konusunda ’işletme hakkımız yok’ demeleri Lozan’ın değil Sevr’in maddesidir ve ayrıca Sevr antlaşması Lozan ile hükümsüz hale gelmiştir. Şimdi soruyorum hangi maddeye göre biz bu yeraltı kaynaklarımızı işleyemiyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE ANCAK BİZLE BAĞIMSIZ OLUR"
Türkiye’nin madenlerini kullanma konusunda olduğu gibi kendi parasını basma konusunda da bağımsız hareket edemediğini ifade eden Haydar Baş, şunları söyledi: "Türkiye’nin yıllık geliri mal cinsinden 2 trilyon liradır. Biz bu malı 36 yıldan bu yana paraya çeviremiyoruz. Neden? Dış güçler bize ’emisyonunuzu genişletip senyoraj hakkınızı yani milli gelir karşılığı para basma hakkınızı kullanamazsınız’ dedi.
Ne olacak peki? Bize ’senyorajınızı biz kullanacağız’ dediler. Hangi devlet diyor bunu? ABD. Türkiye’ye ’Ben senin kazancının karşılığında borç döviz vereceğim. Bunu hazinene koyacaksın ve bunun karşılığında paranı basacaksın.’ Bizimkiler de bunu kabul etti. Neden ? Çünkü elleri mahkum çünkü icazeti onlardan alarak iktidara gelmişler. Yağma yok. Bu ülke bizim. Ben de seni reddediyorum. Biz kendi paramızı basacağız ve bu ülkenin sömürülmesine son vereceğiz. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir insanın çıkıp Türkiye’yi istiklaline kavuşturması lazım. Biz maalesef şu anda sözde bağımsız bir devletiz. Türkiye’yi bağımsızlığına kavuşturacak olan parti Bağımsız Türkiye Partisi’dir yani gerçek anlamda bağımsız bir Türkiye için Bağımsız Türkiye Partisi iktidarı şart."
Kaynak: İHA
Prof. Baş yaptığı açıklamada, "Ben milletimden icazet alıp, milletime hizmet edeceğim. Hayat standartlarını yükseltip, huzur ve güven içinde yaşatacağım. ABD ve Avrupalıları işçi olarak getireceğim. Bu millete hizmet ettireceğim. Kaynaklarımızı kullanarak bütün dünya ülkelerini bu milletin ayağına getireceğim. Dünyanın bir numaralı ülkesi olacağız. Öyle bir zaman gelecek ki bütün dünya ülkeleri bizden borç para istemeye gelecek. İşte Türk milleti gücünün ne derece büyük olduğunu bizim iktidarımızda görecek" şeklinde konuştu.
Haydar Baş programda Milli Ekonomi Modeli merkezli projelerini de anlattı. Projelerinin kaynaklarını tek tek sıralayan Haydar Baş, değeri 3 katrilyon dolar dediği yeraltı kaynakları konusuna özel vurgu yaptı.
Türkiye’nin madenleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Haydar Baş, "Biz bu madenleri geri alıp devlet millet ortaklığıyla işleteceğiz ve bu gelir yabancıların cebine değil milletin evlatlarının cebine girecek" dedi.
“TÜRKİYE, GELECEĞE DÖNÜK BİR SAVAŞ BORCU DAHİ BIRAKMADI”
Haydar Baş Türkiye’nin madenlerini Lozan’a göre 2023 yılına kadar kullanması yasak iddiasını yalanladı. BTP lideri, "Bir ara ’Lozan’da gizli madde var, bu maddeye göre yeraltı kaynaklarının kullanımı 2023 yılına kadar yasak’ diye yaydılar. Ben de Lozan’a baktım hiç böyle bir şey yok. 20 Kasım 1922’de başlayan Lozan Barış Konferansı sonunda varılan anlaşmanın özünde ’devletlerin bağımsızlık ve egemenliğe saygı gösterilmesi ilkesi üzerinde şekillenmiştir’ ifadesi yer alıyor yani Lozan’da bir devlet kabul edildiyse bu bağımsızdır. Bu devletin yeraltı kaynakları da bağımsızdır yer üstü de! Buna hiç kimse müdahale hakkına sahip değildir. Lozan antlaşmasının 28’inci maddesine göre kapitülasyonlar kaldırılmıştır. Bu maddeye göre bizim üzerimizde hiçbir el yok. Türkiye geleceğe dönük bir savaş borcu dahi bırakmadı. Bazılarının madenler konusunda ’işletme hakkımız yok’ demeleri Lozan’ın değil Sevr’in maddesidir ve ayrıca Sevr antlaşması Lozan ile hükümsüz hale gelmiştir. Şimdi soruyorum hangi maddeye göre biz bu yeraltı kaynaklarımızı işleyemiyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE ANCAK BİZLE BAĞIMSIZ OLUR"
Türkiye’nin madenlerini kullanma konusunda olduğu gibi kendi parasını basma konusunda da bağımsız hareket edemediğini ifade eden Haydar Baş, şunları söyledi: "Türkiye’nin yıllık geliri mal cinsinden 2 trilyon liradır. Biz bu malı 36 yıldan bu yana paraya çeviremiyoruz. Neden? Dış güçler bize ’emisyonunuzu genişletip senyoraj hakkınızı yani milli gelir karşılığı para basma hakkınızı kullanamazsınız’ dedi.
Ne olacak peki? Bize ’senyorajınızı biz kullanacağız’ dediler. Hangi devlet diyor bunu? ABD. Türkiye’ye ’Ben senin kazancının karşılığında borç döviz vereceğim. Bunu hazinene koyacaksın ve bunun karşılığında paranı basacaksın.’ Bizimkiler de bunu kabul etti. Neden ? Çünkü elleri mahkum çünkü icazeti onlardan alarak iktidara gelmişler. Yağma yok. Bu ülke bizim. Ben de seni reddediyorum. Biz kendi paramızı basacağız ve bu ülkenin sömürülmesine son vereceğiz. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir insanın çıkıp Türkiye’yi istiklaline kavuşturması lazım. Biz maalesef şu anda sözde bağımsız bir devletiz. Türkiye’yi bağımsızlığına kavuşturacak olan parti Bağımsız Türkiye Partisi’dir yani gerçek anlamda bağımsız bir Türkiye için Bağımsız Türkiye Partisi iktidarı şart."