MHP Genel Sekreteri Ve Bursa Milletvekili Adayı İsmet Büyükataman Açıklaması

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman Bursa’nın Yenişehir ilçesinde seçim çalışmalarını sürdürdü. Türk-İş’e bağlı Kristal-İş Sendikası’nı da ziyaret eden Büyükataman burada işlerle bir araya geldi. AKP’nin seçimleri kazandığı 2002 yılında bir firmayla anlaştığını belirten Büyükataman, bu firmanın AKP’nin devamı için ‘toplumu borçlandırın’ uyarısında bulunduğunu söyledi.

Büyükataman sözlerine şöyle devam etti:

"Firma bunlara, ‘Kim ne istiyorsa, değişik isimlerle, adına konut kredisi deyin, taşıt kredisi deyin, ihtiyaç kredisi deyin de deyin ama toplumu borçlandırabilecek duruma getirin. Seçim döneminde de çok fazla şey söylemeyin. Aman ha istikrar bozulmasın deyin. İstikrardan söz edin’ dedi.

Bakın 2007, 2011’de hissettik ve özellikle şu son günlerde hep beraber çok net bir şekilde hissedeceğiz. ‘Aman istikrar bozulmasın.’ Öyle sistemli bir şekilde toplum borçlandırıldı ki, sanki bunlara mahkûmuz. Bir hükümet değişikliği olduğu taktirde ülkede ekonomi allak bullak olacak, 2001, 2002 döneminde yaşanılan krizler, gecelik faizler ortaya çıkacak gibi, toplumu korku ve evhamla bir arada tutan telkinlerle işi idare etmeye çalışıyorlar."

“BU İSTİKRAR BİR TEK VATANDAŞA UĞRAMADI”

Sendika yönetici ve üyelerine, seslenen Büyükataman, "Şimdi istikrar diyorsun da, bu istikrardan ne anladığımızı da açıklamak lazım. Eğer işçinin lokması büyümüyorsa, esnafın dükkânına uğramıyorsa, emeklinin kapısını çalmıyorsa bu istikrar mıdır? Kime ne faydası olur? Aynı şeyler yine konuşulmaya başlanacak. Bakın 2002 yılında 2,5 milyon hane sosyal yardım alıyordu. 2014 yılı sonunda 8,5 milyon haneye çıkmış. Bu hanelerin 4 kişi olarak sayarsak 30 milyon insan eder. Bu ülkenin 17 milyon yoksulu var. 12 milyon kişi 345 liranın altında ücretle geçim savaşı veriyor. Hangi istikrardan bahsediyorsunuz? Toplum bilerek ve istenerek yoksullaştırılmış ardından da ‘Aman ha istikrar bozulmasın’ masalı dillendirilmiş. El altından da, ‘Bak bu yardımları biz veriyoruz, biz gidersek bunu da alamazsınız’ masalı söylenmiş. Öyle profesyonel bir kurgu ki toplum olarak sanki bunlara mahkûmuz. Bu zilletten artık kurtulmamız lazım" dedi.