Diyarbakır'da Yerli Malı Belgesi Tanıtımı Toplantısı

Diyarbakır’da düzenlenen ’Yerli Malı Belgesi Tanıtım’ toplantısında konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır’ın temel meselesinin kalkınma olduğunu belirterek, Diyarbakır’ın menfaatinin söz konusu olduğu durumlarda herkesle işbirliği yapacaklarını vurguladı.

Kalkınma Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Diyarbakır Ticaret Odası (DTSO) ve Diyarbakır Ticaret Borsası’nca (DTB), “Hedefimiz üretim ve enerji üssü bir Türkiye inşa etmek” sloganıyla ’Yerli Malı Belgesi Tanıtım’ toplantısı düzenlendi.

Diyarbakır’daki bir otelde düzenlenen toplantıya, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilli Süleyman Hamzaoğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekili adayı Alaattin Parlak, İl Valisi Hüseyin Aksoy, DTSO Başkanı Ahmet Sayar, DTB Başkanı Ebubekir Bal ile iş çevreleri katıldı.

Toplantıda bir konuşma yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, odalar birliği başkanı olarak Diyarbakır’ı 15 kez ziyaret ettiğini ve bugün hayırlı sonuçlar getirecek bir toplantıyı gerçekleştirdiklerini belirterek, kamu ve özel sektörün birlikte çalışınca çok faydalı işleri hayata geçirdiğini bir kez daha gördüklerini ifade etti.

7 bölgede yapmayı planladıkları toplantılarının 3’üncüsünü Diyarbakır’da gerçekleştirdiklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, Yerli Malı Belgesi Alımı ile ilgili yasanın şubat ayında çıkarıldığını, Türkiye genelinde 1994 belge dağıtıldığını ancak Diyarbakır’da bu oran sıfır olduğunu vurguladı. Bu nedenle bu toplantıyı Diyarbakır’da yaptıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, “Kamuda 30 milyar liralık bir pazar var. Yerli malı ürettiğimiz taktirde kamu ihalelerinde malımızı yüzde 15 daha fazla satma şansımız var. Yapmamız gereken Diyarbakır’da herhangi bir arkadaşımız ürettiği bir mal ile DTSO’ya gelip, müracaat edip, yerli malı belgesi aldığı zaman kamuda ihaleye girdiği zaman Çinliler, Almanlar, Iraklılar benzer malı ne kadar ucuza verirse versin yüzde 15 pahalıya satabilme şansımız olacak” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ HUZURUN TEMİNATI YAPMALIYIZ”

Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve TOBB olarak çözüm sürecinde ellerini taşın altına koyduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Akil insanlarda yer aldık. En zor coğrafyada görev aldık. Sürekli irtibat ve istişare içinde olduk. Oda ve borsa başkanları ile birlikte bakanlara, başbakanlara, cumhurbaşkanımıza giderek, görüş ve beklentilerini anlattık. Bu kapsamda hükümetle 4 kez toplantı yaptık. Sırf bölgemizin sorunlarını tartışmak, konuşmak için toplantı yaptık. Türkiye’yi bütün bu coğrafyada huzur, istikrar ve zenginliğin teminatı yapmalıyız. Bunu da ancak 77 milyon hep birlikte başarabiliriz” diye konuştu.

“KALKINMA VE DEMOKRASİ BİRBİRİYLE BAĞLANTILI”

Ardından konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır’da bu toplantının yapılıyor olmasının son derece anlamlı olduğunu belirterek, “130 seneden yaşlı bir ticaret odamız var Diyarbakır’da. Bu bölgenin ticaret kültürünü sembolize ediyor. Ama bu geçtiğimiz dönemlerde yeterince harekete geçirilemedi. Ancak süreç sayesinde her geçen gün daha iyiye gittiğimizi buradan ifade etmek istiyorum. Türkiye son 12 yılda demokrasisini geliştirirken kalkınmasını da hızlandırdı. Bu ikisi el ele yürüyen süreçler. Bu nedenle ben çözüm sürecini çok önemsiyorum. Süreç bölgenin ve Türkiye’nin geleceği ile yakından ilgilidir. Enerjimizi boşa harcamamalıyız. Farklılıkları, zenginliğimiz olarak görüp, üretimi, istihdamı ve ihracatı arttırmalıyız” dedi.

“REFORMLARI YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bugün yerli malı ile ilgili yerli üretim ile ilgili bir toplantıda olunduğunu ve bunun son dönemlerde kalkınma politikalarının odağında yer alan bir konu olduğunu vurgulayan Yılmaz, “En son hazırladığımız kalkınma programımızın özünde de bunu görürsünüz. Yurt içi üretimi daha fazla arttırmak, yerli teknolojileri daha fazla geliştirmek ve dış dünya ile ticarette Türkiye’nin çok daha dengeli ticaret yapmasını sağlamak. 1250 civarında eylem içeren dönüşüm programlarını sayın başbakanımız kamuoyu ile paylaştı. Hepsinin takvimi belli. Geçtiğimiz gün sayın başbakanımız ilk ilerleme raporunu paylaştı. Bunların 41’i şimdiden gerçekleşti. Burada ithal ettiğimiz ürünlerin, yerli üretimi, teknolojinin ticarileşmesi, yerli alımı gibi hususlar yer alıyor. İnşallah huzur ve güven içinde bu seçimleri tamamladıktan sonra istikrarlı bir yönetim içinde bu reformlarımızı yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“2015-19 TÜRKİYE İÇİN HAYATİ ÖNEM ARZ EDİYOR”

Türkiye’nin her zamandan daha fazla istikrara ihtiyacının olduğunu ve güçlü siyasi iradeler olmadan reformların yapılamayacağını dile getiren Yılmaz, reformların iki türlü yapıldığını söyledi.

Bazı ülkeler kriz yaşıyorlar. Bunun üzerine ister istemez reform yapma zorunda kalıyorlar. Geçmişte Türkiye bunları yaşadı. İkinci bir yolu da var. O da krizden dolayı değil, vizyondan dolayı reform yapmak. Türkiye bu yola girmiş durumda. İnşallah seçimlerden sonra hızlı bir şekilde bu reformlarımız devam edecek. 2015-19 dönemi Türkiye için hayati önem arz ediyor. Çözüm süreci, demokrasi ve kalkınmada belirli bir eşiğe gelmiş durumdayız. Çok kritik bir dönem ve fırsat penceresi. İnşallah bu fırsatı heba etmeyeceğiz. Bu dönemi iyi değerlendireceğiz. Türkiye’yi küresel konuda daha üst sıralara taşırken, diğer taraftan bölgesel dengesizleri de azaltmak durumundayız. Biz buna topyekun ve dengeli kalkınma vizyonu diyoruz” diye konuştu.

“POTANSİYELİMİZİ HAREKETE GEÇİRECEĞİZ”

2023 vizyonuna sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’in enerjisi ile ulaşılamayacağını, tüm kentlerin harekete geçirilmesi gerektiğini kaydeden Bakan Yılmaz, “Bütün bölgelerimizin potansiyelini harekete geçireceğiz ki topyekun ve dengeli kalkınma olsun. Bunu yapmaya çalışacağız. Diyarbakır çerçevesinde de ben buna bakmak istiyorum. Adaylığım çerçevesinde ilçeleri de gezdim. Şunu bütün samimiyetimle söylüyorum Diyarbakır varlık için de yokluk çeken bir şehir. Varlıklarına bakıyorum muazzam varlıkları var. Müthiş bir tarım potansiyeli var. Silvan projesi de inşallah bu tarımsal potansiyel harekete geçecek. 2-2,5 milyon arazi sulanacak. Diğer taraftan sanayi açısından yine ciddi bir potansiyelimiz var. Bugün çok düşük kullanıyoruz bu potansiyeli ama muazzam gelecek vaat ediyor. Organize sanayi bölgemizin genişleme çalışmalarını yürütüyoruz. 21 Mayıs’ta de alt yapı ihalesini gerçekleştireceğiz. Bu yetmez Diyarbakır’ı düşündüğümüz de çok daha fazla sanayimiz olması lazım. Merkezde ihtisas organize bölgelerimizin olması lazım. Tekstil konusunda belli bir aşamaya gelmiş durumdayız. İnşallah bunu da hep birlikte tamamlayacağız. İstihdam Diyarbakır’ın temel meselesidir” dedi.

“ORTADOĞU’NUN MERKEZİ OLMAMAMIZ İÇİN NEDEN YOK”

Diyarbakır’ın peygamberler ve sahabeler şehri olduğuna da işaret eden Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kuran-ı Kerim’de ismen geçen peygamberlerden iki tanesi Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde. Biz Diyarbakır’a bile yeterince bunu tanıtamadık. Bütün insanlığa bunu tanıtmalıyız. Diğer taraftan İslam dünyasının 5’inci Harem-i Şerifi sayılan Ulu Cami burada. Mekke ve Medine’den sonra en fazla sahabe kabri olan ilimiz Diyarbakır. Evliyaları, alimleri, şairleri birçok değeri muazzam bir kültürel tarihi birikim üzerinde oturuyoruz. Ama bunu yeterince algılamış ve yansıtmış değiliz. Bunu ekonomik olarak da değerlendirmiş değiliz. Diyarbakır’ın çok büyük inanç ve kültür turizmi potansiyeli var. Sadece bunu değerlendirebilirsek, bu bile Diyarbakır’ı çok farklı yerlere taşır. Diyarbakır Ortadoğu’nun merkez bir ili. Sadece Türkiye için değil, Ortadoğu için de çok kritik. Diyarbakır Ortadoğu’nun bir üretim ve hizmet merkezi olacak. Birçok alanda Diyarbakır’ın Ortadoğu’nun merkezi olmaması için hiçbir sebep yok. Bir kalkınma platformu kuralım diyorum Diyarbakır için. İçinde yerel yönetimler olsun, iş dünyası olsun, kurumlarımız, üniversitemiz olsun. İdeolojik tartışmaların dışında Diyarbakır’ın ortak menfaatleri konusunda bir araya gelelim. Diyarbakır’ın bir kentsel dönüşüm ihtiyacı var mı? Var. Kimse bunu inkar edemez. Hem yaşam kalitesi hem de istihdam için çok önemli bu. Neden bu konuya bir araya gelip, ortak bir politika geliştirmeyelim. Bunu yapmaya çalışacağız. Diyarbakır’ın menfaati söz konusu ise herkesle işbirliği yapacağız”.

“YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİ YAZACAĞIZ”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise daha önce İstanbul ve Bursa’da yaptıkları toplantılarının üçüncüsünü Diyarbakır’da yaptıklarına dikkat çekerek, seçim öncesine geldiği için bazılarının toplantıyı yapmalarını başka yere çekebileceğini, ancak bunun birkaç ay önce planlanan bir çalışma olduğunu kaydetti.

2008 krizinin dünyada üretimin önemini herkese bir kez daha net olarak gösterdiğine dikkat çeken Işık, “Allah vergisi Maldivler gibi turizm bölgesi olan birkaç ülke dışında, ekonomisi üretime ve sanayiye dayanmayan ülkelerin nasıl perişan olduğunu hepimiz gördük. İspanya ve Yunanistan’ın krizden ne kadar etkilendiğini, Almanya ve Güney Kore’nin ise krizden etkilenmeden yollarına devam ettiğini gördük. Türkiye üretimi ve sanayiyi ihmal ederek büyüyemez. Hükümete geldiğimiz ilk günden itibaren üretime ve sanayiye yaptığı harcama ve verdiği değerin meyvesini 2008’de aldı. Hatırlarsınız sayın Cumhurbaşkanımız bu kriz Türkiye’yi teğet geçecek dediğinde bazıları dalga geçmişlerdi. Ama teğet geçti. 13 yılda Türkiye çok önemli başarılara imza attı. Ama bu Türkiye için yeterli olmaz. Bizim 2023 hedefimiz var. Buna ulaşmak için de inşallah yeni bir başarı hikayesi yazacağız” dedi.

“70 EYLEM PLANI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

2015-2018 dönemini kapsayan yeni bir sanayi strateji belgesi hazırladıklarına işaret eden Işık, “Yakında resmi gazetede yayımlanacak. Bu sanayi strateji belgemizin üç temel önceliği var. Önce yerli üretimde, teknolojik üretimde Asya ve Avrasya’nın merkezi olmak. Birincisi yerli üretimin arttırılması. İkincisi yeşil ve rekabetçi sanayiye daha fazla odaklanmak. Üçüncüsü bu sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insanı yetiştirmek. Bunun için 70 adet eylemi hayata geçireceğiz. Türkiye ölçek bazında yerli üretimi arttırmak zorunda, yerli üretimi Türkiye arttırmazsa o zaman Türkiye sanayisini büyütemez. Yenilikçi üretime geçmek zorunda” diye konuştu.

“DİYARBAKIR’IN BUNDAN YARARLANMASINI İSTİYORUZ”

Diyarbakır’ın yetiştirdiği çok önemli insanların olduğunu ancak birçoğunun adının neredeyse anımsanmadığını anlatan Bakan Işık, “Adı neredeyse unutulan ama dünya bilim ve teknoloji tarihine yazılan El Ceziri var. El Ceziri bundan 8 bin yıl önce neredeyse otomatik denilen makineleri tasarlayan ve yapan insandır. Ve Diyarbakırlıdır. Diyarbakır tarihine karşı borcunu ödeyecekse El Ceziri gibi insanlar yetiştirecek. Şimdi El Ceziri’nin torunlarının Diyarbakır’da çok daha önemli başarılara imza atması lazım” dedi.

Hedeflerinin yerli üretim olduğunu ve bugün bu toplantıyı bunun için Diyarbakır’da düzenlediklerini belirten Işık, şunları söyledi:

“Bizim teşvik sistemimiz yerli ve yenilikçi üretimi destekleyecek. Burada Diyarbakır Türkiye’nin en şanslı ili. 6’ncı bölgenin tüm desteklerinden faydalanıyor. Yerli üretimi sağlamak için teşvik sistemimizi her yönü ile tekrar gözden geçiriyoruz. Özellikle desteklerimizi yerli ve yenilikçi üretim için seferber ettik. Artık KOSGEB, KOBİ’lerin emrinde. İstiyoruz ki Diyarbakır bundan çok daha fazla yararlansın”.
Kaynak: İHA