Aylin Çalışkan'dan Anadolu Partisi'nin Kuruluşuyla İlgili İddialara Cevap
Anadolu Partisi Muğla İl Başkanı Aylin Çalışkan, Anadolu Partisi’nin kuruluşu ile ilgili ortaya atılan iddialara yönelik sert açıklamalarda bulunarak, CHP ve MHP’yi eleştirdi.
Anadolu Partisi Muğla İl Başkanı Aylin Çalışkan, kamuoyunda son günlerde Anadolu Partisi’nin kuruluşu hakkında ortaya atılan iddialara cevap vermek üzere yazılı bir basın açıklaması yayınladı. Çalışkan açıklamasında CHP ve MHP’nin yeterince muhalefet yapamadığını iddia ederek şöyle konuştu: “Anadolu Partisi’nin kuruluşu ile ilgili çok çeşitli iddialar ortaya atıldı. Elbette sadece iddia değil, sorgulamalar da söz konusu oldu. Bunlar partiye yönelik ağır eleştiriler haline de dönüştü, hiç üzerinde durulmayacak basit sataşmalar halinde de geçiştirildi. Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri o sıralarda 12 yıldır iktidarda olan parti karşısında ne gerektiği gibi muhalefet yapabildiler ne de seçimlerde yeterli ve umut verici oyu alabildiler. Her seçim yeni bir yenilgi olarak halkın karşısına çıktı. Öyle ki, daha önümüzdeki Haziran ayında yapılacak seçime 1,5-2 yıl kala, seçimi kimin kazanacağı belli olmuştu. Yani muhalefet o zamandan yenileceği bir seçime girmeye hazırlanıyordu ve en büyük kaygısı mevcut oylarını bir iki puan daha artırmaktı. Zira gerek CHP gerekse MHP’de oluşacak bir oy düşüşü, her iki parti başkanının da başkanlığını tehlikeye atıyordu"
“CHP’DE MEMNUN OLMAYAN KİTLE VAR”
Aylin Çalışkan sözlerini şöyle sürdürdü: "Her iki dayatma da şunu gösterdi ki, CHP’den memnun olmayan önemli bir kitle var ve bu kitle tam anlamıyla kararsız. Nitekim Cumhurbaşkanlığı seçiminde 15,5 milyon insan sandığa gitmeyerek özellikle CHP,biraz da MHP’yi cezalandırma yolunu seçti. Kararsız değildi bu insanlar, ama kendilerine dayatılmasından da hoşlanmıyorlardı. Haziran Direnişini başlatan gençler gibilerdi yani. CHP buradan bir mesaj çıkarmak yerine, bildiğini okumaya devam etti. Kendini yaratan Atatürk’e karşı olan bir yığın insanı partiye üye yaptı, yönetime aldı ve AKP’nin kuyruğu haline geldi. Bu, Cumhuriyet kazanımlarını kolay kolay yedirmeyecek bir yığın insanın tepkisini çekti.Anadolu Partisi, daha da önce Emine Ülker Tarhan bu kararsız ve hoşnutsuz kitleyi gördü. CHP içinde mücadele olanağı kalmadığına da kesin karar verince, Anadolu Partisi’ni kurdu. Elbette bir parti kurmak, hele de maddi olanakları olmayan insanlarla yola çıkmak, çok güç bir işti. Kadın bir kurucu olmanın getirdiği zorluklar da bulunuyordu. Ama hepsi aşıldı.Beklenmedik bir zaferdi bu ve sataşmalar o andan itibaren başladı.
Hızlı bir yükseliş gösteren ve halkın güvendiği bir lider olan E.Ülker Tarhan, bir anda hedef tahtasına oturtuldu. Parti hem içten hem de dıştan yıpratılmaya başlandı. En önemli argümanlardan biri ’parayı nereden buldunuz’du, diğeri ise ’oyları bölüyorsunuz’du.Para falan bulunduğu yoktu. Tüm iller, ilçeler ve genel merkez, partili bazı işadamlarının desteği, ve kişilerin özverileriyle gidiyordu. Nitekim genel merkez kendi yağıyla ancak kavrulurken, Muğla gibi kendi olanaklarıyla ayakta durmaya çalışan iller de süreci başarıyla tamamladı. Tek bir hedef vardı hepimizde, güçlü bir duruşla seçim barajını aşmak ve parlamentoya girmek”
“CHP ANADOLU PARTİSİNİ HEDEF ALDI”
Anadolu Partisi Muğla İl Başkanı Aylin Çalışkan açıklamasında CHP’nin Anadolu Partisini hedef aldığını ileri sürerek, “CHP’nin oyları bölmeyin sataşmasının altında yatan, Anadolu Partisi’nin hızlı yükselişiydi. CHP, başka hiçbir partiyle ilgilenmeden, doğrudan Anadolu Partisi’ni hedef aldı ve "oyların bölünmesi" diye sanal bir savunma geliştirdi. Oysa oyların bölünmesi diye bir şey söz konusu değildi. Aynı söylemi HDP’ye yapamayan CHP, Anadolu Partisi’ni gizli ve açık hedef alarak, Tarhan’ın yükselen yıldızını itibarsızlaştırma yolunu seçti. Paratoner gibi şimşekleri üzerine çeken ve bir umut olmaktan uzaklaştırılmaya çalışan Anadolu Partisi, elbette yeni bir parti olmanın getirdiği bir çok güçlük arasında kendi ilkelerini anlatmakta da zorlandı. Çalışmalar yalnızca 8 haziran seçimlerinde alınacak oylara yoğunlaştırılmadı, daha da önemlisi partinin bir bütünlük kazanmasına, tek bir ağızdan hareket etmesine de yoğunlaştı” diye konuştu.
Kaynak: İHA
“CHP’DE MEMNUN OLMAYAN KİTLE VAR”
Aylin Çalışkan sözlerini şöyle sürdürdü: "Her iki dayatma da şunu gösterdi ki, CHP’den memnun olmayan önemli bir kitle var ve bu kitle tam anlamıyla kararsız. Nitekim Cumhurbaşkanlığı seçiminde 15,5 milyon insan sandığa gitmeyerek özellikle CHP,biraz da MHP’yi cezalandırma yolunu seçti. Kararsız değildi bu insanlar, ama kendilerine dayatılmasından da hoşlanmıyorlardı. Haziran Direnişini başlatan gençler gibilerdi yani. CHP buradan bir mesaj çıkarmak yerine, bildiğini okumaya devam etti. Kendini yaratan Atatürk’e karşı olan bir yığın insanı partiye üye yaptı, yönetime aldı ve AKP’nin kuyruğu haline geldi. Bu, Cumhuriyet kazanımlarını kolay kolay yedirmeyecek bir yığın insanın tepkisini çekti.Anadolu Partisi, daha da önce Emine Ülker Tarhan bu kararsız ve hoşnutsuz kitleyi gördü. CHP içinde mücadele olanağı kalmadığına da kesin karar verince, Anadolu Partisi’ni kurdu. Elbette bir parti kurmak, hele de maddi olanakları olmayan insanlarla yola çıkmak, çok güç bir işti. Kadın bir kurucu olmanın getirdiği zorluklar da bulunuyordu. Ama hepsi aşıldı.Beklenmedik bir zaferdi bu ve sataşmalar o andan itibaren başladı.
Hızlı bir yükseliş gösteren ve halkın güvendiği bir lider olan E.Ülker Tarhan, bir anda hedef tahtasına oturtuldu. Parti hem içten hem de dıştan yıpratılmaya başlandı. En önemli argümanlardan biri ’parayı nereden buldunuz’du, diğeri ise ’oyları bölüyorsunuz’du.Para falan bulunduğu yoktu. Tüm iller, ilçeler ve genel merkez, partili bazı işadamlarının desteği, ve kişilerin özverileriyle gidiyordu. Nitekim genel merkez kendi yağıyla ancak kavrulurken, Muğla gibi kendi olanaklarıyla ayakta durmaya çalışan iller de süreci başarıyla tamamladı. Tek bir hedef vardı hepimizde, güçlü bir duruşla seçim barajını aşmak ve parlamentoya girmek”
“CHP ANADOLU PARTİSİNİ HEDEF ALDI”
Anadolu Partisi Muğla İl Başkanı Aylin Çalışkan açıklamasında CHP’nin Anadolu Partisini hedef aldığını ileri sürerek, “CHP’nin oyları bölmeyin sataşmasının altında yatan, Anadolu Partisi’nin hızlı yükselişiydi. CHP, başka hiçbir partiyle ilgilenmeden, doğrudan Anadolu Partisi’ni hedef aldı ve "oyların bölünmesi" diye sanal bir savunma geliştirdi. Oysa oyların bölünmesi diye bir şey söz konusu değildi. Aynı söylemi HDP’ye yapamayan CHP, Anadolu Partisi’ni gizli ve açık hedef alarak, Tarhan’ın yükselen yıldızını itibarsızlaştırma yolunu seçti. Paratoner gibi şimşekleri üzerine çeken ve bir umut olmaktan uzaklaştırılmaya çalışan Anadolu Partisi, elbette yeni bir parti olmanın getirdiği bir çok güçlük arasında kendi ilkelerini anlatmakta da zorlandı. Çalışmalar yalnızca 8 haziran seçimlerinde alınacak oylara yoğunlaştırılmadı, daha da önemlisi partinin bir bütünlük kazanmasına, tek bir ağızdan hareket etmesine de yoğunlaştı” diye konuştu.