Anzak Esirin Torunundan '100'üncü Yıl'Da Anlamlı Hediye

Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizler adına Mısır'da çarpışırken İttifak Devletleri'nce esir alınan ve 2,5 yıl Afyonkarahisar'daki Taş Medrese'de tutulan Anzak askerinin yazıp kitap haline getirdiği günlük, 100 yıl sonra torunu tarafından bu binada kurulan müzede sergilenmek üzere bağışlandı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Birinci Dünya Savaşı'nın Süveyş Kanalı'nda düzenlenen Birinci Kanal Harekatı'nda İngilizler lehine savaşan ve bu sırada esir düşen Anzak askeri George William Handsley, önce Filistin'e, daha sonra ise Afyonkarahisar'a getirildi.

Afyonkarahisar'da kaldığı 2,5 yıllık sürede başından geçen tüm olayları, savaş botunda sakladığı günlüğe aktaran Handsley, esaret süresinin dolması üzerine ailesinin bulunduğu Avustralya'ya döndü ve 1919'da bunu küçük bir kitap haline getirdi.
Anzak askerinin torunu David Hinds, eşi Tricia Perrin ile dedesinden bir asır sonra Afyonkarahisar'a geldi. Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ile buluşan Hinds, günlüğün kitaplaştırılmış halini Çoban'a teslim etti. Kitap, esir askerin tutulduğu Taş Medrese'deki müzede sergilenecek.
- Günlüğünü çizmesinin içinde saklamış
Hinds, Çanakkale Kara Savaşları'nın 100'üncü yılı anısına ilk kez Afyonkarahisar'a geldiklerini söyledi.

Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı 1915'te Avustralya'nın yeni bir ülke olduğunu dile getiren Hinds, "İngiltere'den bağımsızlığını çok yakın zamanda kazanmıştı. Avustralya, İngiltere'nin müttefiki olduğu için dedem de Birinci Dünya Savaşı'na katılmak zorunda kalmış" dedi.

Hinds, dedesinin Mısır'daki savaş sonucunda esir düştüğünü anlattı.
Onun, tren ve kamyonla Filistin'e, oradan da Afyonkarahisar'a getirildiğini aktaran Hinds, "Afyonkarahisar'da savaş esiriyken küçük bir günlük tutmaya başlamış ve günlüğü de asker botunun içinde saklamış. Dedem, günlüğü 1919'da kitap haline getirmiş. Bu kitap, Afyonkarahisar'ı anlattığı için 100 yıl sonra buraya geldik" ifadesini kullandı.
- "Yerli halk, dedeme kazak örmüş"
Kendisi doğmadan yaklaşık bir yıl önce dedesinin vefat ettiğini aktaran Hinds, ondan 100 yıl sonra Afyonkarahisar'da bulunduğunu, bir anlamda tarihi bir an yaşadığını dile getirdi.
Hinds, şunları kaydetti:
"Dedemden 100 yıl sonra ben de aynı yerdeyim. Şu anda Avustralya ile Türkiye iyi bir dost. Bizler de bu dostluk kapsamında yolculuğumuzu değerlendiriyoruz. Burada bulunmakla 3 tarihi yaşıyoruz; Türkiye, Avustralya ve özel olarak ailemin tarihi. Dedemin yazdığı kitabı, daha büyük ve renkli baskısını yaparak gururla müzeye armağan ediyoruz. Kitaptan öğrendiğimize göre, dedem iklimden dolayı burada zor şartlar altında yaşamış. Kendisi çok sıcak bir yerden geliyordu. Buranın kışları da aşırı soğukmuş ancak yerli halk kendisine kazak örmüş, kalın kıyafetler vermiş. Çok kibar ve nazik davranmışlar."
- "Bu eseri müzelerimizde sergileyeceğiz"
Çoban ise ziyarete gelen ailenin dedesinin Birinci Dünya Savaşı'nda 2,5 yıl esir kaldığını ifade etti.

Bu esarete ilişkin bilgi veren Çoban, şöyle konuştu:
"Bu esirlik bizim bildiğimiz esir kampı ya da cezaevi mantığı şeklinde değil. O zamanki esirler şu anda bulunduğumuz Taş Medrese'de kalıyorlar ve şehrimizi dolaşabiliyorlardı. O dönemde halk, esirlere çok sıcak davranıyordu. Mr. David'in de ifade ettiği gibi halkımız yiyeceklerini paylaşıyor. Burası soğuk bir memleket olduğu için halkımız elleriyle kazak örerek, misafirlerimize hediye ediyorlar. Tabii bu esir askerimizin hatıralarına çok olumlu yansımış. Hatıralarda olumlu tespitler olmasaydı, bu ailelerin Afyonkarahisar'a geleceklerini sanmıyordum. Sayın David ve eşine buraya teşriflerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bu eser de ilimizin müzelerinde kesinlikle yer alacak."
Kaynak: AA