'Küresel Toplam Perakende Araştırması'

PwC Türkiye Perakende ve Tüketiciye Yönelik Ürünler Sektörü Lideri Adnan Akan, online satışlardaki yükselişin perakendeciler için başlangıçta bir rekabet unsuru olarak görüldüğünü belirterek, "Perakende mağazalarının kendilerini hem online hem de online olmayan alışverişler için geliştirilmiş bir deneyim alanı olarak konumlandırması ve dönüşüm çağını lehine çevirmesi gerekiyor" dedi.

Danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri şirketi PwC, bu yıl "Değişim Çağı" temasıyla hazırladığı "Küresel Toplam Perakende Araştırması"nı düzenlenen basın toplantısıyla duyurdu.
19 ülkeden 19 bin katılımcı ile gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, günümüz tüketicisi, çevrimiçi ve çevrimdışı kanallarda araştırma yaparken ve satın alırken, belirsizliği en aza indirecek, verimlilik, esneklik, kolaylık ve tatmini en üst düzeye çıkaracak, ayrıcalıklı bir alışveriş deneyimi yaşamak istiyor. Bu durum da "toplam perakendecilik" anlayışının yükselişine işaret ediyor.
Küresel perakendecilik anlayışını baştan aşağı değiştiren trendleri, tüketicilerin geliştirdiği yeni alışkanlıkları ve online alışverişin yükselişi karşısında şirketlerin marka değeri yaratmak için nasıl bir yol izlemesi gerektiği gibi güncel konuları analiz eden araştırma, tüketicilerin perakendecilerle ilgili beklentilerinin her yıl çeşitlenerek arttığına dikkati çekiyor. Bu beklentiler perakendecilerin değişime yol açan dört temel güç ile karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor; mağazaların artan önemi, sosyal ağların yükselişi, mobil teknolojiler ve küresel demografik değişimler.

- Sosyal medyadaki etkileşimler, daha fazla alışveriş yapmaya yönlendiriyor

Araştırmaya göre, fiziki mağazalar en fazla ziyaret edilen perakende temas noktası ve böyle olmaya da devam edecek. Mağazalar lehine önemli bir fark olduğunu ortaya koyan araştırmada, tüketicilerin online alışveriş yapma sebepleri arasında gösterdiği yalnızca "7/24 alışveriş yapabilme" ve "fiziki bir mağazaya ihtiyaç duyulmaması" konuları, online mağazalara has ve fiziki mağazalar için geçerli olmayan özellikler olarak yer alıyor. Bu da geleneksel mağazacılık anlayışında yapılacak bir takım yeniliklerle, online/offline satış rekabetinin bir avantaja dönüşeceğine işaret ediyor.
Mobil teknolojilerin ve sosyal ağların perakende üzerindeki dönüştürücü etkilerini değerlendirmek için henüz çok erken olsa da etkin kullanıldığında, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarına olumlu etki ettiğini gösteren pek çok küresel örnek mevcut bulunuyor.
Kendilerine sosyal medyadaki etkileşimlerinin onları daha fazla alışveriş yapmaya yönlendirip yönlendirmediği sorulduğunda, katılımcıların yüzde 62'si olumlu yanıt veriyor. Bu oran, sosyal medya kullanımında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye katılımcılarında yüzde 78'e kadar çıkıyor.
İnternet ile büyüyen ilk yetişkinler olan 18-24 yaş arası "dijital yerliler" grubu ile araştırma örneklemesinin geri kalanını oluşturan grup arasında oldukça farklı tüketici davranışları gözleniyor. "Dijital yerliler", cep telefonlarıyla, geri kalan gruba kıyasla çok daha sık alışveriş yapıyor. "Dijital yerliler"in yalnızca yüzde 39'u akıllı telefonlarıyla hiç alışveriş yapmadıklarını söylerken, diğer yaş gruplarında bu oran yüzde 56'da bulunuyor. "Dijital yerliler" daha fazla sayıda marka takip ediyor (yüzde 31'e karşı yüzde 61), daha fazla sayıda yeni marka keşfediyor (yüzde 26'ya karşı yüzde 43) ve markalar/ürünler üzerine daha fazla sayıda video izliyor (yüzde 21'e karşı yüzde 36).
Araştırmada, Türkiye'de çok kanallı perakendeciliğe geçiş sürecinde markaların farklılık yaratmak için geliştirmesi gereken dört temel hizmet ise "mağazadan doğrudan gönderim", "mağazaya iade", "farklı ödeme alternatifleri (kapıda ödeme)" ve "bütünleşik müşteri hizmetleri" olarak sıralandı.

- "Mağazaların, dönüşüm çağını lehine çevirmesi gerekiyor"

PwC Türkiye Perakende ve Tüketiciye Yönelik Ürünler Sektörü Lideri Adnan Akan, araştırmadan çıkan bulgulara ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
"Akıllı telefonlardan sosyal ağlara kadar uzanan yeni teknolojiler, bir zamanların rahat perakende dünyasını, özellikle fiziksel mağaza dünyasını parçalara ayırdı. Artık küçük ya da büyük ölçekli her perakendeci, sunduğu alışveriş deneyimini kendine özgü ihtiyaçlara, taleplere ve meraklara sahip, neredeyse sonsuz sayıda farklı müşteri için ayırması gerekiyor. Online satışlardaki yükseliş perakendeciler için başlangıçta bir rekabet unsuru olarak görülüyordu. Ancak tüketiciler, ürünlere dokunmak ve ürünleri hissetmek için mağazalara gitmeye devam etti ve bu böyle sürecek. Dolayısıyla perakende mağazalarının kendilerini hem online hem de online olmayan alışverişler için geliştirilmiş bir deneyim alanı olarak konumlandırması ve dönüşüm çağını lehine çevirmesi gerekiyor."
Tüketicilerin cep telefonlarını mağazalarda daha fazla kullanmaya başladıklarını anımsatan Akan, "Cep telefonları sayesinde hem fiyatları inceliyor ve ürünler hakkında bilgi ediniyorlar hem de güvendikleri arkadaşlarından tavsiye alıyorlar. Cep telefonuyla alışveriş, giderek daha fazla kişiye özgü hale gelerek gelecekte diğer alışveriş deneyimlerinden oldukça farklılaşacak" yorumunda bulundu.
Kaynak: AA