Filistin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne Üye Olması
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) üyeliğinin, "ağır suçların cezasız kalmaması" için desteklenmesini istedi.
HRW'nin uluslararası adalet danışmanı Balkees Jarrah, yaptığı yazılı açıklamada, Filistin'in mahkemeye taraf olmasına ABD, İsrail ve Kanada'nın sert biçimde muhalefete ettiğini belirterek bu muhalefetin kırılması için uluslararası toplumun Filistin'e destek vermesi gerektiğini kaydetti.
Bu karara muhalefet eden ülkelere seslenen Jarrah, "Filistin'i UCM'ye katılma kararı nedeniyle cezalandırmaya çalışan hükümetler bu baskıyı derhal bırakmalı. UCM'nin uluslararası rolünü tanıyan ve üye olan ülkeler, yeni üye Filistin için seslerini yükseltmeli. Karşı çıkılması gereken 100'den fazla ülkenin üye olduğu bir anlaşmaya taraf olmak değil, uluslararası adaletin altını oymaya çalışan girişimlerdir" ifadelerini kullandı.
Gazze'ye düzenlenen saldırıların yanı sıra illegal yerleşim birimi kurma ve işgal edilmiş topraklara kendi vatandaşlarını yerleştirmenin de savaş suçu olduğunu vurgulayan Jarrah, İsrail'in Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yerleşim birimleri kurmaya ve İsraillileri bu evlere yerleştirmeye devam ettiğini hatırlattı.
UCM'nin konuya dahil olmasını engellemek için İsrail ve Filistinlilerin kendi yargılama prosedürlerini gerçekleştirmesi gerektiğini dile getiren Jarrah, "İsrail ve Filistin iç hukuk yoluyla savaş suçlarını yargılayamıyorsa UCM bu ciddi suçların sorumlularından hesap sormalıdır" ifadelerini kullandı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen yıl aralık ayında aralarında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin temelini oluşturan Roma Statüsü'nün de bulunduğu 20 uluslararası anlaşmaya taraf olmak için imza atmıştı.
ABD, Filistin'i devlet olarak kabul etmediği için UCM'ye dahil olmasına karşı gelmiş, İsrail ise Filistin'i tek yanlı girişimlerde bulunmakla suçlayıp vergi gelirlerinin transferini dondurmuştu.
Filistin'in UCM üyeliği 1 Nisan itibariyle başladı.
Kaynak: AA
Bu karara muhalefet eden ülkelere seslenen Jarrah, "Filistin'i UCM'ye katılma kararı nedeniyle cezalandırmaya çalışan hükümetler bu baskıyı derhal bırakmalı. UCM'nin uluslararası rolünü tanıyan ve üye olan ülkeler, yeni üye Filistin için seslerini yükseltmeli. Karşı çıkılması gereken 100'den fazla ülkenin üye olduğu bir anlaşmaya taraf olmak değil, uluslararası adaletin altını oymaya çalışan girişimlerdir" ifadelerini kullandı.
Gazze'ye düzenlenen saldırıların yanı sıra illegal yerleşim birimi kurma ve işgal edilmiş topraklara kendi vatandaşlarını yerleştirmenin de savaş suçu olduğunu vurgulayan Jarrah, İsrail'in Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yerleşim birimleri kurmaya ve İsraillileri bu evlere yerleştirmeye devam ettiğini hatırlattı.
UCM'nin konuya dahil olmasını engellemek için İsrail ve Filistinlilerin kendi yargılama prosedürlerini gerçekleştirmesi gerektiğini dile getiren Jarrah, "İsrail ve Filistin iç hukuk yoluyla savaş suçlarını yargılayamıyorsa UCM bu ciddi suçların sorumlularından hesap sormalıdır" ifadelerini kullandı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen yıl aralık ayında aralarında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin temelini oluşturan Roma Statüsü'nün de bulunduğu 20 uluslararası anlaşmaya taraf olmak için imza atmıştı.
ABD, Filistin'i devlet olarak kabul etmediği için UCM'ye dahil olmasına karşı gelmiş, İsrail ise Filistin'i tek yanlı girişimlerde bulunmakla suçlayıp vergi gelirlerinin transferini dondurmuştu.
Filistin'in UCM üyeliği 1 Nisan itibariyle başladı.