Pazarcı Esnaf Buluşması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hemen başlıyorlar ‘tek adamlık, diktatörlük’ demeye.
ABD’de diktatörlük mü var? Onlar diktatör olmuyor da Türkiye’de niçin diktatörlük olsun. Bu iş için 400 milletvekiline ihtiyaç var ve 400 milletvekiliyle parlamento bu değişikliği yapacak güce ulaşacaktır. Bu millet milli şeflik özlemini çekenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış bir millettir. Seçimle işbaşına gelmiş ve her icraatının hesabını millete verecek bir başkandan tek adamda çıkmaz, diktatörde çıkmaz, bunu böyle biliniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Pazarcılar, Meyveciler ve Sebzeciler Federasyonu tarafından düzenlenen “Pazarcı Esnaf Buluşması”na katıldı.
ATO Congresium’da düzenlenen toplantıda pazarcı esnafına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sebzenin, meyvenin iyisini öne çürüğünü, çarığını arkaya koyar, müşteriye de el çabukluğu ile bunları verirsen işte bu olmaz. Aynı malı herkes üçe satarken sen onlardan haberi olmayan müşteriye beşe verirsen buda olmaz. Velinimetin olan müşteriye kötü davranırsan kendi elinle kendi sonunu hazırlamış olursun. Emrolunduğu gibi dosdoğru olacaksın” dedi.
Böyle durumlarla karşılaşan müşterinin bir süre sonra istikametini süpermarketlere çevireceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sende pazarda güneşin, yağmurun altında akşama kadar bekler durursun” diye konuştu.
“BU MİLLET SİZLERİ EL ÜSTÜNDE TUTAR, SİZE DAHA FAZLA SAHİP ÇIKAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazarcı esnafının sermayesinin sadece tezgahındaki mal olmadığını belirterek, aynı zamanda müşteri karşısındaki duruşu ve itibarı olduğunun altını çizdi. Devletin esnafın arkasında olması, onları desteklemesinin yetmeyeceğini, esnafın da ahilik kültürüne, inançtaki ticaret ahlakına sıkı sıkı sarılarak milletle olan gönül bağlarını güçlendirmesi ve bunu geleceğe taşımaları gerektiğini belirten Erdoğan, “Ben buruda her bir esnaf kardeşimin bu bilinçte olduğunu biliyorum. Sizlerden beklentim varsa aradaki çürük elmaları ayıklayıp bu yolda devam etmenizdir. Bu şekilde hareket ettiğinizde inanın bu millet sizleri el üstünde tutar, size daha sahip çıkar. Bu defa markete değil, alışveriş merkezine değil pazar yerine gelir. Kesinlikle iki kere iki dört” şeklinde konuştu.
“ÖNCEKİ DÖNEMLERİM KASIMPAŞA’DA HEP CUMA PAZARINDAYDI”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduktan sonra Pazar yerlerine gidemediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ondan önceki dönemlerim Kasımpaşa’da hep cuma pazarındaydı. Hata hatta çocuk yaşımda anacığım takardı beni koluna, çünkü fileyi bana o taşıtacaktı, beraber pazar yerine gider alırdık. Oradan sebzeyi, meyveyi her ne varsa koyardık fileye ve eve öyle çıkardık. Aynı şekilde Üsküdar’a, oradan da yine aynı şekilde pazar zaten evimizin hemen ön tarafında kuruluyordu, oradan alıp her şeyimizi oradan karşılardık. Bu bizim artık adeta kültürümüze sinmiş, aman bunu kaybetmeyin. Buna ihtiyacımız var. Bunları modernleştirerek belediyelerimizle birlikte elele vererek federasyonun bunlarla görüşerek bunların yapılması, en uygun yerlerde bunların olması inanıyorum ki hem sizleri çok daha güçlü kılacaktır hem de benim vatandaşımın her gün ihtiyacını pazardan almasına imkan sağlayacaktır.”
Türkiye’nin 12 yılda muazzam bir değişim yaşadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasiden ekonomiye her alanda Türkiye’nin sınıf atladığını vurguladı. Erdoğan, eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada, toplu konutta, ihracatta her alanda büyüyen, güçlenen Türkiye’nin şimdi yeni bir dönemin eşiğinde bulunduğunu ifade ederek, “Önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Bunun için çözmemiz gereken sorunlar aşmamış için engeller bulunuyor. Hepsinden önemlisi başlattığımız ve başarıyla bugünlere getirdiğimiz değişim sürecini yeni bir aşamaya geçirmemiz gerekiyor. Biz buna ‘yeni Türkiye’ diyoruz. Yeni Türkiye için yeni anayasa ve onunla birlikte başkanlık sistemine geçmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Başkanlık sistemine geçtiğimizde bilenisiniz ki şu parlamentoda yaşanılanların diyebilirim ki büyük bir kısmı artık yaşanmayacaktır. Çok başlılık ortadan kalkacaktır, tüm engellemeler ortadan kalkacaktır, çok hızla koşan, sıçrayan ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkan bir Türkiye olacaktır. Bunu böyle bilin. Bakınız iktidara geldiğimiz ana kadar çok partili hayata geçildikten o güne kadar Türkiye’de 16 ayda bir hükümet değişmiştir. 16 ayda bir hükümetin değiştiği bir ülkede istikrar bulamazsınız. İstikrarın olmadığı bir ülkede de güven bulamazsınız. Onun için ne oldu maalesef 3 bin 400 dolarda kaldık. Biz görevi aldık hamdolsun 11 bin dolara kadar tırmandık. Bakın şimdi kişi başına milli gelir 11 bin dolar. 230 milyar dolardan aldık 820 milyar dolara çıkardık. Yeter mi, yetmez. Hedefimiz bizim kişi başına milli geliri nereye çıkarmak, 25 bin dolara çıkarmak. Ne zaman, 2023’de oraya ulaşmamız lazım. Bunu başarmamız lazım. Bunun içinde önümüzün kesilmemesi lazım. Hızla yürümemiz lazım. Çünkü bizim artık durup duraksamaya asla tahammülümüz yok, böyle bir lüksümüz de yok. Onun için 10 yılda bir, 20 yılda bir arıza veriyor. Artık bu arızalardan bıktık. Artık arıza minimize olmuş bir sisteme ihtiyaç var. Tekleye tekleye bu günlere geldik. Ama artık bu sistemle yolumuza daha fazla devam edemeyiz. Hızlı karar almaya ve hızlı uygulamaya imkan verecek yeni bir tesis, yeni bir sistem ortaya koymalıyız. Bu bakımdan günümüzde en yaygın uygulanan başkanlık sistemini Türkiye’ye taşımamız lazım” diye konuştu.
“BU İŞ İÇİN 400 MİLLETVEKİLİNE İHTİYAÇ VAR”
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin G-20’de bir araya geldiğini, bu yıl Türkiye’nin buna liderlik edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da dünyanın en ileri ülkelerinin bir araya geleceğini kaydetti.
G-20’nin içerisindeki ülkelerin en ileri olanlarının 10 tanesinin başkanlık sistemiyle yönetildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar bu işi bilmiyor mu? Bunlar başkanlık sistemiyle yönetiliyor da bize ne oluyor. Biz bu niye konuda hayır diyoruz. Bu adımı atmamız lazım. Tabi ben başkanlık sistemi deyince birileri bundan rahatsız oluyor. Hemen başlıyorlar ‘tek adamlık, diktatörlük’ demeye. ABD’de diktatörlük mü var? Meksika’da diktatörlük mü var? Arjantin’de diktatörlük, Meksika’da diktatörlük mü var? Onlar diktatör olmuyor da Türkiye’de niçin diktatörlük olsun. Ben inanıyorum milletim bu konudaki kararını acil bir şekilde ideal bir şekilde bu seçimlerde vereceği milletvekilleriyle ortaya koyacaktır. Bu iş için 400 milletvekiline ihtiyaç var ve 400 milletvekiliyle parlamento bu değişikliği yapacak güce ulaşacaktır. Bu millet milli şeflik özlemini çekenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış bir millettir. Seçimle işbaşına gelmiş ve her icraatının hesabını millete verecek bir başkandan tek adamda çıkmaz, diktatörde çıkmaz, bunu böyle biliniz. Biz buradaki asıl derdi biliyoruz. Asıl dert, milletin karşısına çıkıp önce ondan destek alabilmek sonrada dönüp millete hesap vermek. İşte onların işine gelmeyen bu. Milletim eski Türkiye’nin manzaralarını biliyor. Artık bu millet eski manzaraları yaşamak istemiyor ve güçlü bir başkan, güçlü bir Meclis inşallah hedefleri yakalayacaktır. Bu konuda 7 Haziran’ çok önemsiyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Pazarcılar, Meyveciler ve Sebzeciler Federasyonu tarafından düzenlenen “Pazarcı Esnaf Buluşması”na katıldı.
ATO Congresium’da düzenlenen toplantıda pazarcı esnafına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sebzenin, meyvenin iyisini öne çürüğünü, çarığını arkaya koyar, müşteriye de el çabukluğu ile bunları verirsen işte bu olmaz. Aynı malı herkes üçe satarken sen onlardan haberi olmayan müşteriye beşe verirsen buda olmaz. Velinimetin olan müşteriye kötü davranırsan kendi elinle kendi sonunu hazırlamış olursun. Emrolunduğu gibi dosdoğru olacaksın” dedi.
Böyle durumlarla karşılaşan müşterinin bir süre sonra istikametini süpermarketlere çevireceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sende pazarda güneşin, yağmurun altında akşama kadar bekler durursun” diye konuştu.
“BU MİLLET SİZLERİ EL ÜSTÜNDE TUTAR, SİZE DAHA FAZLA SAHİP ÇIKAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazarcı esnafının sermayesinin sadece tezgahındaki mal olmadığını belirterek, aynı zamanda müşteri karşısındaki duruşu ve itibarı olduğunun altını çizdi. Devletin esnafın arkasında olması, onları desteklemesinin yetmeyeceğini, esnafın da ahilik kültürüne, inançtaki ticaret ahlakına sıkı sıkı sarılarak milletle olan gönül bağlarını güçlendirmesi ve bunu geleceğe taşımaları gerektiğini belirten Erdoğan, “Ben buruda her bir esnaf kardeşimin bu bilinçte olduğunu biliyorum. Sizlerden beklentim varsa aradaki çürük elmaları ayıklayıp bu yolda devam etmenizdir. Bu şekilde hareket ettiğinizde inanın bu millet sizleri el üstünde tutar, size daha sahip çıkar. Bu defa markete değil, alışveriş merkezine değil pazar yerine gelir. Kesinlikle iki kere iki dört” şeklinde konuştu.
“ÖNCEKİ DÖNEMLERİM KASIMPAŞA’DA HEP CUMA PAZARINDAYDI”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduktan sonra Pazar yerlerine gidemediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ondan önceki dönemlerim Kasımpaşa’da hep cuma pazarındaydı. Hata hatta çocuk yaşımda anacığım takardı beni koluna, çünkü fileyi bana o taşıtacaktı, beraber pazar yerine gider alırdık. Oradan sebzeyi, meyveyi her ne varsa koyardık fileye ve eve öyle çıkardık. Aynı şekilde Üsküdar’a, oradan da yine aynı şekilde pazar zaten evimizin hemen ön tarafında kuruluyordu, oradan alıp her şeyimizi oradan karşılardık. Bu bizim artık adeta kültürümüze sinmiş, aman bunu kaybetmeyin. Buna ihtiyacımız var. Bunları modernleştirerek belediyelerimizle birlikte elele vererek federasyonun bunlarla görüşerek bunların yapılması, en uygun yerlerde bunların olması inanıyorum ki hem sizleri çok daha güçlü kılacaktır hem de benim vatandaşımın her gün ihtiyacını pazardan almasına imkan sağlayacaktır.”
Türkiye’nin 12 yılda muazzam bir değişim yaşadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasiden ekonomiye her alanda Türkiye’nin sınıf atladığını vurguladı. Erdoğan, eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada, toplu konutta, ihracatta her alanda büyüyen, güçlenen Türkiye’nin şimdi yeni bir dönemin eşiğinde bulunduğunu ifade ederek, “Önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Bunun için çözmemiz gereken sorunlar aşmamış için engeller bulunuyor. Hepsinden önemlisi başlattığımız ve başarıyla bugünlere getirdiğimiz değişim sürecini yeni bir aşamaya geçirmemiz gerekiyor. Biz buna ‘yeni Türkiye’ diyoruz. Yeni Türkiye için yeni anayasa ve onunla birlikte başkanlık sistemine geçmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Başkanlık sistemine geçtiğimizde bilenisiniz ki şu parlamentoda yaşanılanların diyebilirim ki büyük bir kısmı artık yaşanmayacaktır. Çok başlılık ortadan kalkacaktır, tüm engellemeler ortadan kalkacaktır, çok hızla koşan, sıçrayan ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkan bir Türkiye olacaktır. Bunu böyle bilin. Bakınız iktidara geldiğimiz ana kadar çok partili hayata geçildikten o güne kadar Türkiye’de 16 ayda bir hükümet değişmiştir. 16 ayda bir hükümetin değiştiği bir ülkede istikrar bulamazsınız. İstikrarın olmadığı bir ülkede de güven bulamazsınız. Onun için ne oldu maalesef 3 bin 400 dolarda kaldık. Biz görevi aldık hamdolsun 11 bin dolara kadar tırmandık. Bakın şimdi kişi başına milli gelir 11 bin dolar. 230 milyar dolardan aldık 820 milyar dolara çıkardık. Yeter mi, yetmez. Hedefimiz bizim kişi başına milli geliri nereye çıkarmak, 25 bin dolara çıkarmak. Ne zaman, 2023’de oraya ulaşmamız lazım. Bunu başarmamız lazım. Bunun içinde önümüzün kesilmemesi lazım. Hızla yürümemiz lazım. Çünkü bizim artık durup duraksamaya asla tahammülümüz yok, böyle bir lüksümüz de yok. Onun için 10 yılda bir, 20 yılda bir arıza veriyor. Artık bu arızalardan bıktık. Artık arıza minimize olmuş bir sisteme ihtiyaç var. Tekleye tekleye bu günlere geldik. Ama artık bu sistemle yolumuza daha fazla devam edemeyiz. Hızlı karar almaya ve hızlı uygulamaya imkan verecek yeni bir tesis, yeni bir sistem ortaya koymalıyız. Bu bakımdan günümüzde en yaygın uygulanan başkanlık sistemini Türkiye’ye taşımamız lazım” diye konuştu.
“BU İŞ İÇİN 400 MİLLETVEKİLİNE İHTİYAÇ VAR”
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin G-20’de bir araya geldiğini, bu yıl Türkiye’nin buna liderlik edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da dünyanın en ileri ülkelerinin bir araya geleceğini kaydetti.
G-20’nin içerisindeki ülkelerin en ileri olanlarının 10 tanesinin başkanlık sistemiyle yönetildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar bu işi bilmiyor mu? Bunlar başkanlık sistemiyle yönetiliyor da bize ne oluyor. Biz bu niye konuda hayır diyoruz. Bu adımı atmamız lazım. Tabi ben başkanlık sistemi deyince birileri bundan rahatsız oluyor. Hemen başlıyorlar ‘tek adamlık, diktatörlük’ demeye. ABD’de diktatörlük mü var? Meksika’da diktatörlük mü var? Arjantin’de diktatörlük, Meksika’da diktatörlük mü var? Onlar diktatör olmuyor da Türkiye’de niçin diktatörlük olsun. Ben inanıyorum milletim bu konudaki kararını acil bir şekilde ideal bir şekilde bu seçimlerde vereceği milletvekilleriyle ortaya koyacaktır. Bu iş için 400 milletvekiline ihtiyaç var ve 400 milletvekiliyle parlamento bu değişikliği yapacak güce ulaşacaktır. Bu millet milli şeflik özlemini çekenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış bir millettir. Seçimle işbaşına gelmiş ve her icraatının hesabını millete verecek bir başkandan tek adamda çıkmaz, diktatörde çıkmaz, bunu böyle biliniz. Biz buradaki asıl derdi biliyoruz. Asıl dert, milletin karşısına çıkıp önce ondan destek alabilmek sonrada dönüp millete hesap vermek. İşte onların işine gelmeyen bu. Milletim eski Türkiye’nin manzaralarını biliyor. Artık bu millet eski manzaraları yaşamak istemiyor ve güçlü bir başkan, güçlü bir Meclis inşallah hedefleri yakalayacaktır. Bu konuda 7 Haziran’ çok önemsiyorum” şeklinde konuştu.