Atso Başkanından 'Çalışanlar Da Patronlara Mobbing Uyguluyor' Değerlendirmesi
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın(ATSO) Mart Ayı Olağan Meclisi hizmet binası toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Çalışanların fazla mesai ücreti, tatil ücreti, iş akdi feshi konularında kötü niyetle, mevzuatı kullanarak işverene adeta taciz uyguladıklarını, mobbing yaptıklarını bildiren Çetin, iş mahkemelerinin bu davalarla dolu olduğunu ve bazen haklı olduğu halde iş adamlarının bu mahkemelerde uğraşıp, zaman kaybettiklerini ifade etti.
EN ÖNEMLİ KONU PİYASADAKİ DURGUNLUK
Şu anda konuşulması gereken en önemli konunun piyasadaki durgunluk olduğunu ifade eden ATSO Başkanı Davut Çetin, ekonomide 2009’daki gibi bir durgunluğa gidildiğini belirterek, "Ekonomide 2009’a benzer bir durgunluğa gidiyoruz. Dolayısıyla durumu hükümete ve kamuoyuna doğru bir şekilde yansıtmamız gerekiyor. Şubat ayından itibaren kur dalgalanması ve faiz tartışmaları piyasada olumsuz etki yaratmıştır. Dün açıklanan tüketici güveni endeksi sert bir düşüş göstermiştir. Mart ayında daha fazla düşüş oldu. 6 yıldan bu yana güven endeksindeki en düşük düzey ortaya çıkmıştır. Tüketici ve yatırımcı güveninde azalma hem kredi kullanımına hem de tüketime yansımaktadır. Kredilerde 2014’deki yavaşlama, özellikle kredi kartlarında devam etmektedir. Diğer tüketici kredilerinde hafif bir artış görülmektedir. Ticari kredilerde de son zamanda bir artış eğilimi ortaya çıkmıştır. Ticari kredilerde bu artış, üretimde artış olsaydı olumlu bir gösterge olurdu, üretim yavaşlarken ticari kredilerde artışa geçilmesi reel sektörde finansman ihtiyacının arttığına işaret etmektedir" dedi.
"YILDA 700 BİN ÇEK KARŞILIKSIZ ÇIKIYOR"
Yılda 700 bin karşılıksız çek sorunu yaşadıklarını söyleyen ATSO Başkan Davut Çetin, "Finansman sorunu alacak tahsilatı sorunu olarak hepimize yansımaktadır. Karşılıksız çek sorunu önemli olmaya devam etmektedir. Türkiye’de yılda 600 milyarlık çek kesiliyor, ama çeklerin değer olarak yüzde 5’i karşılıksız çıkıyor. Denilebilir ki, yüzde 5 küçük, ama burada çok büyük şirketlerde bu pay daha düşük, KOBİ’lerde daha yüksektir. Yılda 700 bin civarında çek karşılıksız çıkıyor. Maalesef 2010’dan bu yana karşılıksız çek oranında ciddi bir düşüş yok. Çek sayısı azaldı, ama bu oran azalmadı. Türkiye Odalar Birliği Başkanlığı’nın da (TOBB) gayretleri ile çek aldığınız kişinin sicilini öğrenmeye yönelik bir sistem geliştirildi ancak tek başına bu da yeterli olmuyor" diye konuştu.
TURİZMDE DÜŞÜŞ
Ekonomide, üretimdeki yavaşlamanın sanayi üretim endeksini gösterdiğini ifade eden ATSO Başkanı Davut Çetin, şunları kaydetti:
"Ocak ayında sanayi üretimi önceki yıla göre yüzde 2,5 düşüş göstermiştir. Bu ocak ayında 2009 krizinden sonraki en kötü düşüştür. Sanayide üretim düşüşünde hem ihracatın hem iç piyasanın yavaşlaması etkilidir. Bu veriler ekonominin ilk çeyrekte sıfıra yakın büyüdüğünü göstermektedir. Ekonomide yavaşlama nedeniyle Şubat ayında katma değer vergisi (KDV) tahsilatında yıllık artış sadece yüzde 0,5’de kalmıştır. İşsizlik oranı yüzde 11’e yaklaşmış, işsiz sayısı uzun zaman sonra ilk kez 3 milyonu geçmiştir. Antalya’da da birkaç veriye dikkatinizi çekeyim. Odamız şirket kayıtlarında geçen yıla göre yüzde 8’e yakın düşüş görüyoruz. Yıllık KDV ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tahsilat artışı yüzde 4 ile enflasyonun oldukça altındadır. İhracatımız gümrük verilerinde yüzde 6, İhracatçı Birlikleri verilerinde yüzde 4’e yakın düşmüştür. İnşaat yapı ruhsatlarında da Belediyelere göre yüzde 17 ile yüzde 35 arasında düşüş söz konusudur. Turizmde şu anda yüzde 6 düşüş ile gidiyoruz, çünkü Rusya’da yüzde 41 gibi yüksek bir düşüş devam ediyor ve bunu toparlamak niçin çaba harcıyoruz."
"FAİZ TARTIŞMASI ZARAR VERİYOR"
Piyasada durumunun hassas olduğunu dile getiren ATSO Başkanı Davut Çetin, faiz tartışmasının zarar vereceğini geçen ay konuştuklarını belirtti.
Davut Çetin, "Şubat sonunda, Mart başında kurdan bir darbe daha yedik. Elbette dolar artışı sadece içeriye bağlı değil, ama içerdeki durumun da önemli etkisi var. Önümüzdeki aylarda Dolar hareketleri devam edecektir. Bu nedenle Türkiye’de ekonomi yönetiminin sağlam durması, kur şoklarına karşı tedbirli olması gerekir" dedi.
Turizmde önlem alınmazsa hem döviz hem de istihdam kaybı olacağını söyleyen ATSO Başkanı Davut Çetin, beklentilerin Rusya için olumsuz sürdüğünü dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Almanya pazarında durum olumsuz değil. Ama Rusya için beklentiler olumsuz olmaya devam ediyor. Rusya pazarı demek Türkiye için 4,5 milyondan fazla, Antalya için 3,5 milyon turist demek. Rus turist 9-10 gün kalan bir turist. Bu pazarda yüzde 20 düşüş olursa bu Türkiye için milyondan fazla, Antalya için milyona yakın turist, yani doğrudan nereden baksanız 2 milyar dolardan fazla gelir kaybı demektir. Bu, Antalya için 30 bin, Türkiye için 40-50 bin istihdam kaybı ve işsizlik de yaratır. Bunun bir de ticaret sektörüne etkileri var. Dolayısıyla hükümetin destek önlemlerinin kapsamını ve süresini uzatarak, uygulamaya geçmesini bekliyoruz."
"RUSLARIN KİMLİKLE GİRİŞİ İÇİN ÇALIŞMA BAŞLADI"
Önerileriyle Dış İşleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rusların kimlikle girişi için çalışma başlattığını dile getiren Çetin, "Rusya vatandaşlarına sınır girişlerinde kolaylık sağlanması, kimlik belgesi ile giriş yapılabilmesi önerimiz konusunda, sağ olsunlar Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu bir çalışma başlattı. Umarım beklediğimiz yönde bir sonuç alırız" ifadelerini kullandı.
"BATI VE KUZEY ÇEVRE YOLLARI İÇİN ZAMAN AZALMAKTADIR"
Geçen ay yapılan EXPO Yönetim Kurulu toplantısına katıldığını dile getiren ATSO Başkanı Davut Çetin, toplantı da EXPO’nun yetersizliğine dikkat çektiğini söyledi.
Çetin, "Bu söylediğimiz öyle basit bir konu değil. Bütün dünyada kamu ihalelerinde, yerel ihalelerde ekonomiye istihdam ve vergi katkısı yapan yerel firmalar için özel uygulama vardır. Türkiye’de yönetmelik geçen aylarda çıktı ve ulusal firmalara yüzde 15 fiyat farkı olabilmesi kabul edildi. Bu ilkenin yerel işlerde de geçerli olması gerekir. Geçen ay bu konuya bazı arkadaşlarımız değindi, biz de dile getirdik, bunu konuşmaya, savunmaya devam edeceğiz. Antalya zaten İstanbul’a ve Ankara’ya kaynak aktaran bir ildir. Herkesin, bütün kurumların ve firmaların bu konuda daha bilinçli olması gerekiyor. EXPO için Altınova gibi yol çalışmalarının hızlandırılması son derece olumludur, ancak çevre yolları, Batı ve Kuzey Çevre Yolları için zaman azalmaktadır" dedi.
"TURİZM VE TARIM ZENGİNLİĞİNE ZARAR VERECEK OCAK İSTEMİYORUZ"
Taş ocakları konusunda da bazı adımların atıldığını dile getiren ATSO Başkanı Davut Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Valiliklerin yetkisi devreye girdi. Valimiz bundan sonra gerek izin gerek denetimlerde Antalya’nın özelliklerinin gözetileceğini ve ilgili kurumlardan görüş alınacağını açıkladı.
Valimizin bu konuda bir değişim başlatacağını ümit ediyorum ve bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum. İşte Geyikbayırı’nda dünyada kaya tırmanışı yapan amatörler ve profesyonel sporcuların tanıdığı, turistlerin ziyaret ettiği bir mevkide yeni bir taş ocağı vakası var. Orada ocak ruhsatı veren bürokratları da orayı görmeye davet ediyorum. Bu kent bizim kentimiz, burada biz yaşıyoruz, biz burada ekmeğimizi turizmden, tarımdan yiyoruz. Bu nedenle turizm ve tarım zenginliğine zarar verecek ocak istemiyoruz."
"DÜNYA’NIN FOTOĞRAF USTALARI ANTALYA’YA GELECEK"
Bir başka çalıştıkları konunun Fotoğraf Günleri organizasyonu olduğunu belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, "Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ile uluslararası çapta bir etkinlik düzenliyoruz. 1 ve 5 Nisan tarihleri arasında dünya fotoğrafçılığının kalbi Antalya’da atacak. 60 civarında fotoğrafçının sergisi, dünyanın ve Türkiye’nin ünlü fotoğrafçılarıyla söyleşi ve toplantılar, 2015 Ulusal Basın Fotoğrafı Yarışması sonuçlarının açıklanması, Antalya Fotoğraf Yarışması gibi etkinliklerle Antalya dünya fotoğraf dünyasının gündeminde olacak. Bu basit bir kültür etkinliği değil, çünkü fotoğraf Antalya’nın dünyaya tanıtılmasının en önemli aracıdır. Bu kadar ünlü fotoğrafçının Antalya’da olması ve Antalya fotoğrafları yarışması Antalya’nın tanıtımına ayrı bir katkı da sağlayacaktır. Bu etkinliğin Antalya’da bugüne kadar yapılan en büyük kültür ve sanat etkinliklerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Aylarca üzerinde çalıştık. Buradan Foto Muhabirleri Derneği Başkanına ve Yönetim Kuruluna, bu etkinliği destekleyen Belediye Başkanlarımıza ve diğer kurum ve kuruluşlarımıza da teşekkür ediyorum."
"TACİZ EDİYORLAR"
Meslek komitelerimizin çalışmaları hakkında da bilgi veren Çetin, Türkiye’de kurumlarda ve işyerlerinde çalışana mobbing, yani duygusal taciz konusunun hep konuşulduğunu ve çalışanların patronlara mobbing yaptığını söyledi.
ATSO Başkanı Davut Çetin, "Arkadaşlarımız diyor ki, bazı çalışanlar da patronlar üzerinde mobbing yapıyorlar. Sayıları az da olsa bazı çalışanlar, fazla mesai ücreti, tatil ücreti, iş akdi feshi konularında biraz kötü niyetle, mevzuatı kullanarak işverene adeta taciz uyguluyorlar. Yani patrona da mobbing yapılıyor. İş mahkemeleri bu davalarla dolu. Küçük konular yüzünden ve bazen haklı olduğu halde iş adamları bu mahkemelerde uğraşıp, zaman kaybediyor. Özellikle geçici çalışmalarda ve hizmet sektöründe bu konuda bu davalardan çok şikayet geliyor. Ne çalışanın ne de işverenin hakkı yenilmemelidir. Bu konuda hangi mevzuat maddeleri sorun yaratıyorsa bunları saptayıp inceleyelim" ifadelerini kullandı.
.
"ATSO EĞİTİM, ARAŞTIRMA VE KÜLTÜR VAKFI KURACAĞIZ"
ATSO Eğitim, Araştırma ve Kültür Vakfı Kuruluşunu gündeme getirdiklerin ifade eden Çetin, "Bir üniversite kurmayı, kültür ve eğitim merkezimizi yönetmeyi doğrudan oda olarak, oda adına yapmamız hem mümkün değil hem de zaten mevzuat bakımından uygun değil. İTO gibi birçok Oda bu tür hizmetler ve projeler için vakıf kurmuşlar. Biz de aynı yöntemi uygulayacağız. Oda Meclisi vakfın üyesi olacak. Biz değiştikçe, oda meclisi ve yönetimi değiştikçe vakıf üyeleri, yönetimi de değişecek. Yani yeni gelen arkadaşlar devralacak, kurumsal bir yapıda yürüyecek, kişilere bağlı olmayacak. Antalya’nın bu tür projelerle güzelleşmesi turizm ve ticaret için en önemli konudur. Antalya’da sosyal yaşamın ve ticaretin en büyük sorunlarından birisi kentin sosyal hayatının canlı olmasıdır, cazibe merkezleri olmasıdır, kent merkezinde ziyaret edilecek kültür faaliyetleri olmasıdır, kent estetiğidir, yani kent güzelliğidir. Turist Paris’e, Barselona’ya kenti yaşamak için gidiyor, Antalya’ya gelen ise görmeden gidiyor" diye konuştu.
"ANTALYA ALIŞVERİŞ FESTİVALİNİ YAPMALI"
Antalya gibi bir turizm devi ilin mutlaka uluslararası düzeyde alışveriş festivalini yapması gerektiğini dile getiren ATSO Başkanı Davut Çetin konuşmasını şöyle tamamladı:
“İstanbul yapıyor, Ankara yapıyor. Bakanlık maddi destek veriyor. THY gibi kurumlar sponsor oluyor. Belediyeler büyük destek veriyor. Markalar ve AVM’ler destek oluyor. Ama biz yapamıyoruz. Bu ilçelerimiz için de geçerlidir. Kemer, Serik, Korkuteli, Elmalı’da da bunlar yapılabilir. Festival demek bir şarkıcı getirip, yağlı güreş yapmak değildir. İlçeye canlılık katacak, bir farklılık getirecek etkinliktir. Alaçatı gibi küçük yerlerde esnaf, restoranlar, hatta yerel halk bilinçli bir şekilde bir araya geliyor ve etkinliğe turist çekebiliyor. Dolayısıyla Bakanlık ve belediyelerle bir araya gelip bir alışveriş festivali planlamamız gerektiğine inanıyorum. Daha önce bir Güllük Festivali denedik, tam olmadı. Ama bundan vazgeçemeyiz. Deneye dene, küçükten başlatarak zamanla büyütmemiz gerekir. Ben buradan şunu söyleyeyim. Kaleiçi esnafı veya caddelerimiz kendi içinde bir araya gelir ve festival, indirim günleri gibi etkinlikler yaparsa biz de destek oluruz. Buradan bütün esnafa ve mağazalara açık çağrı yapıyorum. Herkes bir araya gelip elini taşın altına koyarsa biz de elimizi taşın altına koyarız."