'Türk Edebiyatında Çanakkale Savaşı' Konferansı
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi Musa Topkaya, "Roman haricinde özellikle o dönemin menkıbelerini anlatan ve gerçek olayları basit bir kurguyla hikaye derlemeleri günümüzde çok yaygın" dedi.
Topkaya, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Salonu'nda düzenlenen "Türk edebiyatında Çanakkale Savaşı" konferansta, Çanakkale Savaşı ile ilgili edebiyat ürünlerinin öncelikle devrim gazete ve dergilerinde görülmeye başladığını anlattı.
Savaş edebiyatıyla ile ilgili eserlerin çok fazla olmadığını anlatan Topkaya, şöyle konuştu:
"Birinci Dünya Savaşı'nın devam ettiği sırada pek çok süreli yayın devlet desteğini alarak çıkmaya devam etmiştir. Yayınlarda daha fazla şiir karşımıza çıkar. Dönemin savaşı anlatan şiirleri ve az sayıda hikayeleri özellikle savaşın devam ettiği yıllarda bazı süreli yayınlar ve bazı yazarlar savaş edebiyatı olmamasından şikayetçidir. Mütareke ve illi mücadele dönemindeki romanlar aydın eleştirisine odaklanmıştır. Çanakkale romanları 1989 yılında Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun üç ciltlik bir serisiyle başlıyor. Roman haricinde özellikle o dönemin menkıbelerini anlatan ve gerçek olayları basit bir kurguyla hikaye derlemeleri günümüzde çok yaygın."
Yrd. Doç. Dr. Mürsel Gürses ise şairlerin Çanakkale ruhunu iyi anlattıklarını, birlik ve beraberlik içerisinde nelerin başarılabileceğini şiirlerinde görüldüğünü bildirdi.
Çanakkale ile ilgili yaklaşık 150 eserin, şiir olarak da binden fazla eserin bulunduğunu anlatan Gürses, "Mehmet Akif Ersoy, şiirlerinde olağanüstü dizeler yakalamış. Bu büyük zaferin şiirlerimizde büyük bir yankısı var. Çanakkale ili ilgili ilk şiirimiz isimsiz ve imzasız 'Çanakkale güllelenirken'. Burada milletimizin azmi, cesareti ve kararlılığı anlatılıyor. Yapılan çalışmalarda şiirlerin ortak özellikleri var. Vatan sevgisi, şiirlerin ortak özelliklerinden. Çanakkale Zaferi'ne şevkle yaklaşmışlardır. Çanakkale'yi bir destan şeklinde anlatan en önemlisi Mehmet Akif Ersoy'un 'Çanakkale şehitlerine' şiiridir" ifadesinde bulundu.
Konferansa, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Refik Arıkan, akademik personel ve öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.
Kaynak: AA
Savaş edebiyatıyla ile ilgili eserlerin çok fazla olmadığını anlatan Topkaya, şöyle konuştu:
"Birinci Dünya Savaşı'nın devam ettiği sırada pek çok süreli yayın devlet desteğini alarak çıkmaya devam etmiştir. Yayınlarda daha fazla şiir karşımıza çıkar. Dönemin savaşı anlatan şiirleri ve az sayıda hikayeleri özellikle savaşın devam ettiği yıllarda bazı süreli yayınlar ve bazı yazarlar savaş edebiyatı olmamasından şikayetçidir. Mütareke ve illi mücadele dönemindeki romanlar aydın eleştirisine odaklanmıştır. Çanakkale romanları 1989 yılında Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun üç ciltlik bir serisiyle başlıyor. Roman haricinde özellikle o dönemin menkıbelerini anlatan ve gerçek olayları basit bir kurguyla hikaye derlemeleri günümüzde çok yaygın."
Yrd. Doç. Dr. Mürsel Gürses ise şairlerin Çanakkale ruhunu iyi anlattıklarını, birlik ve beraberlik içerisinde nelerin başarılabileceğini şiirlerinde görüldüğünü bildirdi.
Çanakkale ile ilgili yaklaşık 150 eserin, şiir olarak da binden fazla eserin bulunduğunu anlatan Gürses, "Mehmet Akif Ersoy, şiirlerinde olağanüstü dizeler yakalamış. Bu büyük zaferin şiirlerimizde büyük bir yankısı var. Çanakkale ili ilgili ilk şiirimiz isimsiz ve imzasız 'Çanakkale güllelenirken'. Burada milletimizin azmi, cesareti ve kararlılığı anlatılıyor. Yapılan çalışmalarda şiirlerin ortak özellikleri var. Vatan sevgisi, şiirlerin ortak özelliklerinden. Çanakkale Zaferi'ne şevkle yaklaşmışlardır. Çanakkale'yi bir destan şeklinde anlatan en önemlisi Mehmet Akif Ersoy'un 'Çanakkale şehitlerine' şiiridir" ifadesinde bulundu.
Konferansa, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Refik Arıkan, akademik personel ve öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.