Aliekber Akgün'ün Öldürülmesine İlişkin Dava

Sarıyer'de Aliekber Akgün'ün öldürülmesine ilişkin 4'ü tutuklu 5 sanık hakkında "tasarlayarak öldürme ve bu suça iştirak, resmi belgede sahtecilik ve Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından açılan davanın görülmesine devam edildi

İSTANBUL - Sarıyer'de kırmızı ışıkta otomobilin içinde bekleyen Aliekber Akgün'ün öldürülmesine ilişkin 4'ü tutuklu 5 sanık hakkında "tasarlayarak öldürme ve bu suça iştirak, resmi belgede sahtecilik ve Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından açılan davanın görülmesine devam edildi.

İstanbul 3. Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Serhat Bilgin, Şeyhmus Muhittinoğlu, Şahin Akin, Nacip Göneş ve tutuksuz sanık Naif Aytek ile tarafların avukatları da katıldı.

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Serhat Bilgin, ilk verdiği ifadenin doğru olmadığını, kendisini Şeyhmus Muhittinoğlu'nun yönlendirdiğini, korktuğu için yanlış ifade verdiğini iddia etti.

Sanıklardan sadece Şeyhmus Muhittinoğlu ve Naif Aytek'i tanıdığın söyleyen Bilgin, Muhittinoğlu'nun kendisine, "Barut" diye tanıdığı bir arkadaşının "vurulma" olayına karıştığını ve yapılan telefon görüşmeleri sebebiyle kendisinin de bu olay hakkında ifadesinin alınabileceğini anlatarak şöyle devam etti:

"Barut diye tanıdığı şahsın beni aradı. 'Bizimkine söyle fatura işini hallettim' dedi. Bende bunun üzerine Şeyhmus'u aradım ama ulaşamadım. Daha sonra o beni aradı. Ben de konuşmadan bahsettim. Aliekber Akgün'ü tanımam. Öldürülmesini basından öğrendim. Barut'un uyuşturucu hadisesi ve vurulma olayına karıştığında kimi vurduğunu sormamıştım."

Sanık Nacip Göneş ise yaptığı savunmasında, sanıklar Serhat Bilgin ve Naif Aytek'i tanımadığını, Savaş isimli bir arkadaşının kendisini arayarak hakkında "aramalar" olduğunu ve bu yüzden telefondan görüşmemeleri gerektiği yönünde uyarılarda bulunduğunu ifade etti.

Savaş'ın kendisinden change otomobil (izi sürülemeyen otomobil) bir araç bulmasını istediğini anlatan Göneş, savunmasında şunları söyledi:

"Savaş'ın daha önce silah kaçakçılığı yaptığını bildiğim için benden istediği otomobili bu işlerde kullanacağını sandım. Bana yabancı bir şahıstan bahsetti. Bu şahısa para kaptırdığını ve şahısı alıkoyarak paralarını alacaklarını, benim de kendilerine katılmam doğrultusunda paradan pay alacağımı söyledi. İşin içinde gasp olduğu için kabul etmedim. Savaş, devlet konusunda sıkıntı olmayacağı yönünde beni ikna etti. Daha sonra Baltalimanı'nda bir çiçekçinin karşısında buluştuk. Yanımıza Teymur isimli şahıs geldi, yanında biri daha vardı. Biraz bekledikten sonra alıkoyacağımızı şahıs siyah renkli Bentley marka bir araçla geldi. Bir süre takip ettik. Işıklara gelince durdu, biz de arkasındaydık. Teymur yanındaki şahsa inmesini söyledi. Araçtan inen şahıs, Bentley marka aracın şoför mahalline yaklaşarak ateş etti. Ben adamı kaçıracağımızı düşünüyordum. Teymur'la arabada kavga ettim. Ben maktulün öldürüleceğini bilmiyordum. Vurulma olayı yaşandığında kesinlikle araçtan inmedim."

Mahkeme heyeti, sanık Nacip Göneş'e cinayetin yaşandığı yerdeki güvenlik kameralarına yansıyan bazı fotoğrafları göstererek sanıktan fotoğraflara yansıyan şahısları teşhis etmesini istedi. Sanık Göneş'te fotoğrafların net olmadığını ifade ederek şahısları teşhis edemediğini belirtti.

Sanıklardan Şahin Akin de ifadesinde, cinayet olayının arkasında Şeyhmus Muhittinoğlu'nun olduğunu iddia ederek, "Benim bu olayla ilgim "change araç" temin etmemdir. Bu aracı almak için Nacip'i bana yönlendiren Şeyhmus'tur. 'Barut' isimli kişi benim kardeşim Ferhat Akin'dir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, olayda kullanıldığı iddia edilen 3 telefon numarasının 2014 yılı Ekim ve Kasım aylarına ait arama, aranma, mesaj, kimlik ve yer bilgilerinin gönderilmesi için TİB'e yazı yazılmasına hükmetti

Heyet, sanıklardan Nacip Göneş, Şahin Akin, Şeyhmus Muhittinoğlu ve Serhat Bilgin'in üzerilerine atılı suçun niteliği, mevcut deliller, HTS raporları ile kaçma ve kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 24 Aralık 2014'te Sarıyer İstinye'de Ali Ekber Akgün'ün öldürülmesi üzerine soruşturmanın başlatıldığı anlatıldı.

İddianamede, şüphelilerce olayda kullanılıp terk edilen aracın koltuğundan alınan örnekler ve yine araçtaki eldivenler üzerinden alınan kan örneklerinin, 2008'de bir yaralama olayına karışan şüpheli Nacip Göneş'e ait genotip özelliklerle uyumlu olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

Olayda kullanılan silahın ruhsatsız, kullanıldıktan sonra terk edilen aracın plakasının da sahte olduğunun tespit edildiği anlatılan iddianamede, Akgün'ün ölümünün, "ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kot, pelvis ekstremite kemik kırıkları ile birlikte iç organ yaralanmasından gelişen iç ve dış kanama" sonucu meydana geldiği belirtildi.

Cinayetten önce ve sonra incelenen HTS kayıtlarına ilişkin raporun da yer aldığı iddianamede, bazı şüphelilerin telefonlarının olay yeri yakınında sinyal verdiğinin anlaşıldığı aktarıldı. Cinayeti gören tanıkların ifadelerine de yer verilen iddianamede, tanıkların, cinayeti işlediği iddia edilen şüphelilerden Nacip Göneş'i teşhis ettikleri vurgulandı.

İddianamede, şüpheliler Nacip Göneş ve Şahin Akin hakkında ''tasarlayarak kasten öldürme'' suçundan, Naif Aytek ve Şeyhmus Muhittinoğlu hakkında ise ''tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Sanık Serhat Bilgin hakkında ''tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme'' suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, Göneş hakkında ''resmi belgede sahtecilik ve Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet'' suçlarından 3 yıldan 8 yıla kadar, Akin hakkında ise ''resmi belgede sahtecilik''ten 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Kaynak: AA