Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş (3) Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, CHP milletvekili Eren Erdem'in açıklamalarına ilişkin "Tamamen uydurma tamamen sahtekarca, tamamen yurtseverlik duygularının dışında, 'vatan ihaneti' şeklinde görülebilecek bir takım sözleri ulu orta söylemenin kime, ne faydası var? Dolayısıyla adı geçen milletvekilinin tavrının hiç bir şekilde izah edilebilir tarafı yok" dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, A Haber televizyonunda katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.

CHP Milletvekili Eren Erdem'in açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, bu konuyu bir siyasetçi olarak değil, bir vatansever olarak anlamakta zorlandığını dile getirdi.

Türkiye'nin son derece zor bir Suriye denkleminin içerisinde olduğunu anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Türkiye, hem kendi menfaatlerini, hem Suriye'deki bizim doğal müttefiklerimiz olan grupların menfaatlerini hem de genel olarak Suriye halkının menfaatlerini korumak için büyük gayret sarf ediyor. Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte Rusya ile fevkalade ciddi bir gerilim ortaya çıkmış bunun getirmiş olduğu ayrı bir tablo var. Ayrıca DAEŞ üzerinden Türkiye'yi hizaya çekmek isteyenlerin yapmış olduğu operasyonlar var, Suruç katliamı gibi, Ankara katliamı gibi. Türkiye'ye diyorlar ki, 'DAEŞ ensende.' Böylesine önemli bir dönemde terörle karşı karşıyayız, yetmiyor Türkiye'nin bir çok ilçesinde kazılmış hendekler var, hendeklerde bombalar var ve keskin nişancılarla halka ve güvenlik güçlerine saldıran terör grupları var. Dört tane tablo var."

Hükümetin ülkeyi, yurtta yaşayan insanları korumak için üzerine düşen vazifeyi büyük bir titizlikle yapmaya gayret ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Böyle bir ortamda yalan yanlış bir takım haberlerle bu dört tane Türkiye'nin aleyhine olacak senaryoyu güçlendirmek hangi vatanseverlik duygusuyla, hangi yurtseverlik duygusuyla örtüşür?" dedi.

"Hükümeti iç politikayla ilgili eleştirirken yerden yere vurun, haksız gördüğünüz yerde sonuna kadar konuşun" diyen Kurtulmuş, "O zaman 'haksız değil, doğrusu böyle' der, savunuruz ama tamamen uydurma, tamamen sahtekarca, tamamen yurtseverlik duygularının dışında 'vatan ihaneti' şeklinde görülebilecek bir takım sözleri ulu orta söylemenin kime, ne faydası var? Dolayısıyla adı geçen milletvekilinin tavrının hiç bir şekilde izah edilebilir tarafı yok" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerinden açıklamaya ilişkin tepkinin ortaya konulması gerektiğini aktaran Kurtulmuş, "Bu karşı karşıya kaldığımız 4 tablo da AK Parti'nin meselesi değildir sadece, CHP'nin de meselesidir, MHP'nin de meselesidir, HDP'nin de meselesidir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun televizyon kanallarında, "Eğer böyle bir şey söylenmişse tabii ki gereğini yapar bu arkadaşın partiyle ilişkisini keseriz" dediğini belirten Kurtulmuş, "Siyaset bir düşmanlık değil. Şu parti şunu yapıyorsa biz mutlaka tam tersini söylemeliyiz diye hareket etmeyiz, etmemeliyiz. Dolayısıyla herkes sözüne dikkat etsin. Bazı meseleler vardır ki bu siyasetin konusudur, bazı meseleler vardır ki bu da bütün yurttaşların ortak yurttaşlık vazifesinin konusudur. Farklı siyasetten olabiliriz ama yalan yalnış bir takım tezler üzerinden Türkiye düşmanlarıyla aynı paralele düşmenin hangi vicdanla, hangi insafla izah edilebilir tarafı vardır" diye konuştu.

- Başika'daki Türk birlikleri

Irak'taki Başika askeri kampına gönderilen ek güçlerin çekilmesiyle ilgili bir soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin oraya kendi başına gitmediğini, Musul DAEŞ tarafından işgal edildiğinde, zamanın Musul valisinin talebi, merkezi hükümetin ilgili bakanların bilgisiyle Türkiye'den Musul Ulusal Muhafızlarının eğitilmesine ilişkin talep geldiğini anlattı.

Türkiye'nin bunun üzerine yaklaşık 1,5- 2 yıldır orada olduğunu bildiren Kurtulmuş, "Geçen mart ayından itibaren de düzenli olarak eğitimler verilmiş, bölge halkından yaklaşık 2 bin 400 kişi eğitilerek, Musul Ulusal Muhafız Birliği'nin temeli oluşturulmuştur. Fakat Suriye'deki, Musul'daki, Irak'taki dengelerin değişmesi sonucu olarak burada bir takım gelişmeler oldu. DAEŞ biraz daha hareketli hale geldi. Başika kampına çok yakın bir noktaya geldi. Oradaki hem bizim birliklerimizin, eğitici unsurlarımızın, hem de eğitim kampının güvenliği risk altına geldi. Bunun üzerine Türkiye tarafından bizim oradaki askerlerimizin korunması amacıyla ilave birlikler gönderildi" değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu durumun ulusal ve uluslararası medyada abartıldığını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Irak Merkezi Hükümeti olağanüstü bir hassasiyetle hareket etti. Belki burada Rusya-İran dengesinin oradaki desteğinin de Irak Merkezi Hükümeti üzerinde etkisi oldu ve Türkiye askerlerinin buradan geri çekilmesiyle ilgili bir talep oldu. Birleşmiş Milletlere ve Arap ligine konu taşındı. Biz Türkiye olarak bu hassasiyetlerin bir şekilde karşılanabilmesi için oradaki eğitici unsurlarımız kampta kalmak şartıyla ilave birliklerin bir kısmını yine Irak'ın kuzeyindeki başka bölgedeki ama herhangi bir şekilde oradaki askerlerimize bir zarar gelme ihtimaline karşı tekrar harekete geçebilecek şekilde geri planlara, geri noktalara çekilmiş oldu."

Meskun kamptaki ve diğer yerdeki eğitim çalışmalarının devam edeceğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Bu DAEŞ'e karşı verilen bir mücadeledir. Asla muhalif bir unsur değildir. Asla Irak'ın merkez hükümetine karşı ya da Kuzey Irak Yönetimine karşı bir gelişme değildir. Tam tersine Musul'u bir günde teslim eden Irak Merkezi Hükümetinin DAEŞ'e karşı mücadelesinde güç vermek için Türk askeri oradadır. Eğitim kapsamında oradadır. Muhalif bir unsur da değildir. Orada kalmaya da devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Kamptaki eğitici gücün bir riskle karşı karşıya bulunup, bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, konunun Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında güvenlik toplantılarında müzakere edildiğini ve askerin güvenlik riski altında tutulmadan, uygun yerde konuşlandırıldığını söyledi.

- "Bizim hiç kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok"

Kurtulmuş programda kendisine yöneltilen, "Irak'taki diğer Türk birliklerinin çekilmesine yönelik bir talep var mı?" şeklindeki soru üzerine, şu yanıtı verdi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri yeni bir nüfuz oluşturmaya çalışıyor gibi bir algı ortaya çıkmış olabilir. Bizim hiç kimsenin bir karış toprağında gözümüz olmadığını, esas meselemizin Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde Irak'taki bütün insanların terörden korunması için mücadele etmek olduğunu ortaya koymuş olduk. Bu hassasiyetimizi de göstermek için 'tamam öyle mi istiyorsunuz biz de askerlerimizi belli bir noktaya çektik' dedik. Böylece de tansiyon düşmüştür. Irak tarafından gelen açıklamaların da bu yönde olduğunu görüyoruz. Ümit ederim ki Irak hükümeti nezdindeki yanlış anlaşılma giderilmiş oldu."

Barzani'nin bağımsızlık referandumu için talimat verdiğine ilişkin haberler hakkında Kurtulmuş, "Böyle bir adımın bugünkü konjonktürde, bugün ü atmosferde çok mümkün olmadığını Sayın Barzani'nin de bileceğini tahmin ediyorum" yorumunda bulundu.

- Rusya ile ilişkiler

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Rusya'da düşen uçağın kara kutusunun zarar görmesi konusunda, Türkiye olarak, Rus uçağıyla tüm haberleşmenin metinlerini paylaştıklarını kaydetti.

Kurtulmuş, Rusya ile doğalgaz akışına yönelik herhangi bir istişare yapılıp yapılmadığına yönelik bir soru üzerine de şöyle konuştu:

"Ümit ediyoruz iş o noktalara gelmez. Türkiye, Rusya'dan ikinci büyük doğalgaz ithal eden ülkedir. Dolayısıyla bu kadar büyük bir tedarikçisini de Rusya'nın bir kalemde göz ardı edebileceğini düşünmüyorum. Petrol fiyatlarının bu kadar düştüğü doğalgaz bakımından da dünyada ciddi bir ihtiyacın oraya çıktığı bir dönemde Rusların böyle bir adım atmayacağı kanaatindeyim. Böyle bir şeyin olmasını hem ümit etmem hem de gördüğüm reel politik tabloda böyle bir adım atılmayacağı anlaşılıyor."

Kurtulmuş, hükümetin enerjide alternatif politikaları konuştuğunu, tedbirleri aldığını belirterek, bunların bir kısmının orta vadede gerçekleşebileceğini anlattı. Kısa vadede böyle bir kararla karşı karşıya kalınırsa ne yapılacağı ile ilgili bütün detayların çalışıldığını ifade eden Kurtulmuş, "Ruslarla böyle bir gerilim çıkmadan evvel de Türkiye çok uzunca bir süredir, son bir kaç yıldır bütünleşik enerji politikaları üzerinde çok ciddi çalışmalar yapmış olan bir ülkedir. Bunlarla ilgili alternatif enerji kaynakları nelerdir? Bunlarla ilgili destekler, yeni arayışlar ortaya konulmuştur. Bir kısmı hayata geçirilmiştir ama sonuçta bu bir süreç alacak. Ümit ederim ki bu süre içerisinde Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacı ilgili tedarik ettiği ülkelerden alınacaktır" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Rusya'ya karşı yaptırımlarının söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, turizm, meyve sebze, doğalgaz ve ekonomik ilişkiler alanında, Rusya'daki Türk yatırımları açısından bütün meseleyi tartıştıklarını A, B, C planlarının hazır olduğunu ifade etti.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hiç kimse şundan şüphe etmesin ki eğer Ruslar herhangi bir şekilde kendilerince bir tedbir paketi açıklar veya Türkiye'ye karşı yaptırım manasına gelecek adımlar atarsa, bunlara karşı bizim ne tedbir alacağımız belli. Çok açık söylüyorum bir kapı kapanırsa başka nice kapılar açılır. Bir pazar daralırsa nice başka pazarlar genişler. Türkiye Allah'a çok şükür hem bu imkana sahiptir hem de böylesine önemli jeopolitik, jeostratejik bir noktada bulunuyor. "

(Bitti)

Kaynak: AA