Kırşehir'de HDP Ve İş Yerlerinin Yakılmasına İlişkin Davalar Birleştirildi

Kırşehir’de mahkeme, HDP binasının taşlanarak yakılması ile 8 Eylül tarihinde yaşanan olaylar ve iş yerlerinin yakılması davalarının birleştirilmesine karar verdi.

Kırşehir'de HDP Ve İş Yerlerinin Yakılmasına İlişkin Davalar Birleştirildi
HDP binasının taşlanarak yakılması davasının görüldüğü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 8 Eylül tarihinde yaşanan olaylar ve iş yerlerinin yakılması davalarının birleştirilmesine karar verildi.

Mahkeme, ayrıca 9 sanıktan 3’ünün tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Dava sonrası bir açıklama yapan müdafi avukatı Bülent Demirbaş, sanıkların yargılanmalarında alt ve üst sınırların göz önünde bulundurulması gerektiğine inandıklarını belirterek, “Mahkeme heyetinin davaların birleştirilmesi yönünde verdiği karara saygı duyuyoruz. Bu hukuki bir süreçtir” dedi.

Ağır Ceza Mahkemesi’nde benzer suçlardan yargılanan sanıkların tahliyelerine karar verildiğini söyleyen Demirbaş, sanıkların tutukluluklarının devamının hukuki bir hata olduğunu savundu. Avukat Demirbaş, “Asliye Ceza’nın gönderdiği Ağır Ceza Mahkemesi, mevcut suçlardan tahliye kararı verdi. Görülen dava sonucunda tahliye verilmemesi mağduriyettir. Tutuklu sanıkların tahliyelerini istedik. Davalar birleşti fakat biz tahliyeleri bekliyoruz. Mahkeme süreçleri boyunca Türk-Kürt çatışması oluşturulmak istendi. Bizler bunun önünde durduk. Diyarbakır Tatlı Salonu sahibi, ‘Bu bir etnik saldırıdır’ dedi.

Ama saldıran hiç kimseyi tanımadığını söyledi.

Müdafisi olduğum sanığa HDP’ye yönelik daha önce de saldırısının olup olmadığının sorulması üzerine bizler, HDP’den atılan sarı, yeşil ve kırmızı renklerin anlamını sorduk. Onlarda bu renklerin Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin renkleri olduğunu mahkeme heyeti huzurunda kabul etmiştir. Saldırının kesinlikle Kürt meselesinden değil, PKK’ya destek verdiği düşünülen yerlere karşı tahrik olunduğunun itirafı verilmiştir. Sanıklar TCK 116/119/151/152/216. maddelerince yargılanmaktadır. Bu maddeler incelendiğinde alt ve üst sınırları göz önünde bulundurulduğunda tutuklama kararları gerekmemektedir. Sanıkların tutukluluklarının devamı hukuki bir hatadır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA