Dışişleri: Mevzileri imha edildi
Dışişleri Bakanlığı Başika'da IŞİD'in düzenlediği saldırıyla ilgili bir açıklama yayımladı.
İşte o açıklama;
'Bugün Başika/Zelikan'da Musul Ulusal Muhafızlarının çekirdeğini oluşturacak gönüllülerin eğitimi amacıyla faaliyette bulunan eğitim kampının bulunduğu bölgeye DEAŞ unsurlarınca düzenlenen saldırıda dört TSK personeli yaralanmış olup, yaralılarımızın ülkemize tahliyesi gerçekleştirilmiştir.
'MEVZiLERİ İMHA EDiLDi'
Konu hakkında askeri makamlarımızca açıklamada bulunulmuştur. Saldırıya kampta bulunan unsurlarımızca gerekli şekilde mukabele edilmiş, tespit edilen bazı DEAŞ mevzileri imha edilmiştir.
Saldırıda kampta eğitim gören Iraklı gönüllülerden de biri subay olmak üzere iki kişi şehit olmuş, dört kişi de yaralanmıştır. Iraklı şehit kardeşlerimizin ailelerine ve Irak halkına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz.
'KORUMA UNSURUNUN GEREKLİ OLDUĞUNUN İSPATI'
Bu saldırı ülkemizin Irak'a DEAŞ'la mücadelesi kapsamında verdiği desteğin önemli bir unsuru olan Başika/Zelikan kampının güvenliği konusundaki endişelerimizin ne kadar yerinde ve buraya konuşlandırmak istediğimiz koruma unsurunun da ne kadar gerekli olduğunu ispat etmektedir.
Maalesef sözkonusu kampta tamamen Irak'a destek amacıyla uzun bir süredir yürütülen faaliyet, bazı çevrelerin maksatlı olarak yaydığı abartılı haberler sonucunda Irak ve Türkiye arasındaki dostluğa ve DEAŞ'a karşı aramızdaki işbirliğine yakışmayan bir sorun haline getirilmiştir. Bu kampanyalar sözkonusu kamp ve içindeki personeli terör örgütü nezdinde görünür kılmış, hedef haline getirmiş ve maalesef terör örgütünü cesaretlendirmiştir.
'TÜRKİYE IRAK'IN ZOR GÜNLERİNDE YANINDA OLDU'
Türkiye zor gününde her zaman Irak'ın yanında olmuştur. Bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğü konusunda en fazla hassasiyet gösteren ülkelerin de başında gelmektedir. Bu anlayışla ortak düşmanımız olan DEAŞ'a karşı mücadelesinde gerek Irak'a elimizden gelen desteği verme gerek ortak güvenlik çıkarlarımızı savunma yönündeki çabalarımızın, tam aksi yönde gizli bir faaliyetmiş gibi takdim edilmesi veya yorumlanması bizi ziyadesiyle üzmektedir.
Son gelişmelerin dost ve kardeş Irak'la birlikte ortak düşmanımız DEAŞ'la mücadeleye teksif edilmesi gereken enerji ve dikkatin dağılmasına sebep olduğunu görüyoruz. Dileğimiz, önceliğin tekrar DEAŞ'la ortak mücadeleye verilmesidir.'
'Bugün Başika/Zelikan'da Musul Ulusal Muhafızlarının çekirdeğini oluşturacak gönüllülerin eğitimi amacıyla faaliyette bulunan eğitim kampının bulunduğu bölgeye DEAŞ unsurlarınca düzenlenen saldırıda dört TSK personeli yaralanmış olup, yaralılarımızın ülkemize tahliyesi gerçekleştirilmiştir.
'MEVZiLERİ İMHA EDiLDi'
Konu hakkında askeri makamlarımızca açıklamada bulunulmuştur. Saldırıya kampta bulunan unsurlarımızca gerekli şekilde mukabele edilmiş, tespit edilen bazı DEAŞ mevzileri imha edilmiştir.
Saldırıda kampta eğitim gören Iraklı gönüllülerden de biri subay olmak üzere iki kişi şehit olmuş, dört kişi de yaralanmıştır. Iraklı şehit kardeşlerimizin ailelerine ve Irak halkına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz.
'KORUMA UNSURUNUN GEREKLİ OLDUĞUNUN İSPATI'
Bu saldırı ülkemizin Irak'a DEAŞ'la mücadelesi kapsamında verdiği desteğin önemli bir unsuru olan Başika/Zelikan kampının güvenliği konusundaki endişelerimizin ne kadar yerinde ve buraya konuşlandırmak istediğimiz koruma unsurunun da ne kadar gerekli olduğunu ispat etmektedir.
Maalesef sözkonusu kampta tamamen Irak'a destek amacıyla uzun bir süredir yürütülen faaliyet, bazı çevrelerin maksatlı olarak yaydığı abartılı haberler sonucunda Irak ve Türkiye arasındaki dostluğa ve DEAŞ'a karşı aramızdaki işbirliğine yakışmayan bir sorun haline getirilmiştir. Bu kampanyalar sözkonusu kamp ve içindeki personeli terör örgütü nezdinde görünür kılmış, hedef haline getirmiş ve maalesef terör örgütünü cesaretlendirmiştir.
'TÜRKİYE IRAK'IN ZOR GÜNLERİNDE YANINDA OLDU'
Türkiye zor gününde her zaman Irak'ın yanında olmuştur. Bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğü konusunda en fazla hassasiyet gösteren ülkelerin de başında gelmektedir. Bu anlayışla ortak düşmanımız olan DEAŞ'a karşı mücadelesinde gerek Irak'a elimizden gelen desteği verme gerek ortak güvenlik çıkarlarımızı savunma yönündeki çabalarımızın, tam aksi yönde gizli bir faaliyetmiş gibi takdim edilmesi veya yorumlanması bizi ziyadesiyle üzmektedir.
Son gelişmelerin dost ve kardeş Irak'la birlikte ortak düşmanımız DEAŞ'la mücadeleye teksif edilmesi gereken enerji ve dikkatin dağılmasına sebep olduğunu görüyoruz. Dileğimiz, önceliğin tekrar DEAŞ'la ortak mücadeleye verilmesidir.'