SGK'nın 4. Olağan Genel Kurulu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Eğer çalıştırdığımız insanların devlet olarak hesabını kitabını iyi yapmaz, gelir ve giderimizi iyi ayarlamaz, aktif ve pasif sigortalı dengesini iyi koordine etmezsek, yarın aynen 20. yüzyılın sonunda olduğu gibi tablolarla karşı karşıya kalmamız mukadderdir" dedi.

Soylu, Sosyal Güvenlik Kurumu'nda (SGK) yapılan SGK 4. Olağan Genel Kurulunda, Türkiye'de yaşayanların yüzde 98,5'inin sosyal güvenlik kapsamında olduğunu söyledi.

Birçok gelişmiş ülkenin dahi sosyal güvenlik alanında reform yapma cesaretini gösteremediğini belirten Soylu, sosyal güvenlik reformuyla SGK'nın bugün geldiği noktanın, Türkiye'nin 21. yüzyıldaki başarıları arasında yer aldığını dile getirdi.

Sosyal güvelik reformundan önceki ilaç kuyruklarını, hastane hizmetlerine ulaşmadaki sıkıntıları ve farklı sosyal güvenlik kurumları arasındaki haksız uygulamaları çok net bir şekilde herkesin hatırlayacağını vurgulayan Soylu, o dönem tüm bu tablonun "devleti millete karşı mahcup duruma düşürdüğünü" ifade etti.

Soylu, AK Parti iktidarı ile eğitimden sağlığa, emniyetten adalete kadar imza atılan reformlarda gelinen noktanın nihai olmadığını, daha yolun başında olunduğunu gösterdiğini bildirdi.

- "Bizim insanımız her şeyin iyisine layık"

Sosyal güvenlik alanındaki reformların, toplumun kabulü, milletin ihtiyacı ve sosyal güvenlik alanının paydaşlarının ortak akıl politikaları sayesinde gerçekleştirildiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:

"Elbetteki siyasi irade bu işin en önemli dinamiklerinden bir tanesidir. Bugün sosyal güvenlik alanında en önemli meselelerden bir tanesi kayıt dışıdır. Bunu yüzde 52'lerden yüzde 35'lere düşürdüysek hedefimiz bunu daha alt bir noktaya düşürmektir. Eğer kaynak varsa bu kullanılır, kaynak yoksa bunu kullanabilme şansına ve fırsatına sahip olamayız. Sosyal Güvenlik Kurumu olarak bu memlekete karşı çok büyük sorumluluğumuz var. Evet bunu başarıyla bugüne kadar getirdik ama bugünden sonra da getirmekle mükellefiz. Eğer çalıştırdığımız insanların devlet olarak hesabını kitabını iyi yapmaz, gelir ve giderimizi iyi ayarlamaz, aktif ve pasif sigortalı dengesini iyi koordine etmezsek, yarın aynen 20. yüzyılın sonunda olduğu gibi tablolarla karşı karşıya kalmamız mukadderdir.

Bakan Soylu, gelinen noktanın kıymetinin herkes tarafından iyi bilinmesi gerektiğini altını çizerek, "Bütün taraflar olarak sorumluluklarımızı iyi bir şekilde ortaya koymalı ve yarına ait planlamamızı iyi bir şekilde yönetmeliyiz. Aktif pasif dengemizi 3 oranlarına çıkartmak temel sorumluluklarımızdan biridir. Yine, hizmetimizin memnuniyet oranının her geçen gün daha fazla artmasını sağlayabilmeyi de istiyoruz. Şehir hastaneleri, otel konforunda sağlık hizmeti ve 'Alo 170' gibi hizmet ve uygulamalarla memnuniyeti artırmak istiyoruz. Çünkü bizim insanımız her şeyin iyisine layıktır" dedi.

- "Önümüzdeki dönemde de birçok reforma imza atacağız"

Türkiye'nin 2002'den itibaren sosyal güvenlik alanındaki gelir gider dengesini sağlama konusunda bugün Türkiye'nin geleceğe yönelik projeksiyon yapma kabiliyetinin olduğunu söyledi.

Aktif ve pasif sigortalı dengesini sağlamanın zorunlu olduğunu vurgulayan Soylu, "Onların geçim indekslerini iyi bir şekilde koordine etmeliyiz. Nasıl çalışanımızın ihtiyacını en iyi şekilde karşılayabilme kabiliyetimiz varsa, bu insanların emeklilik hayatını da memnuniyet içerisinde yaşayacak bir standarda taşımak bizim temel sorumluluğumuzdur. Bugün bu politikaları Allah'a şükürler olsun ki hem büyük reformlarla bütünleştirmiş hem de yarına ait umutlarla beslemiş bir felsefeyi yürütüyoruz. Biz bu felsefenin paydaşlarıyız ve bunu daha iyi noktalara, daha iyi ekonomik rasyolara taşımakla mükellefiz" diye konuştu.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yol haritasında bir taraftan rasyonel politikalar, diğer taraftan dayanışma, sosyal adalet ile hukuk ve demokrasinin en önemli unsurlarının olmaya devam edeceğini dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Anadolu medeniyeti, yükselttiği ışıkla birlikte olayı sadece ekonomik modelleme ve sadece toplumda sınıflar arası bir dengeleme olarak görmüyor. Anadolu medeniyeti kendi gerçekliklerini ve varlıklarını Pir Sultan'dan Hacı Bektaş-ı Veli'ye kadar, Hacı Bayram-ı Veli'den Akşemseddin'e ve Hoca Ahmet Yesevi'ye kadar büyük geleneklere dayandırmakta. Biz nasıl bir toplumda yaşadığımız biliyoruz. Bir kuruşun da bir kişinin de sorumluluğunu hissediyoruz. Onun için sosyal güvenlik sistemimizin, bu sorumluluğumuzun ve paydaşlarımızın atacağı adımların sadece ekonomik bir modelleme olmadığının bilinci içerindeyiz. Hem bir sosyal modellemedir hem de medeniyet emanetidir. Bu medeniyet emanetini geleceğe taşımak en temel sorumluluklarımızdan bir tanesidir. Bunun için inşallah önümüzdeki dönemde de birçok reforma hep birlikte imza atacağız. Konuşacağız, tartışacağız. Birbirimizin bütün birikimlerini, bütün sosyal tarafların beklentilerini, taleplerini, iddialarını ortaya koyarak geleceğe hep birlikte yürüyeceğiz."

- "SGK, Türkiye'nin en önemli kurumlarından biri"

SGK Başkan vekili Cevdet Ceylan da kurumlarının 9. yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

SGK'nın Türkiye'nin en önemli kurumlarından biri olduğunu vurgulayan Ceylan, kurumda yaşanacak en ufak bir sıkıntının vatandaşlara sunulacak sağlık ve sosyal güvenlik hizmetinde ciddi aksamaları beraberinde getireceğine dikkati çekti.

Genel kurula, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Bülent Pirler, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Settar Aslan, Memur-Sen Genel Başkan Vekili Metin Memiş, KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün ve diğer ilgililer katıldı.

Kaynak: AA