Ölen 17 Yaşındaki Afganlı Sığınmacının Davası
Van’da 17 yaşındaki Afgan sığınmacı Lütfullah Tacik’in darp edilerek öldürülmesine ilişkin 2 polis hakkında açılan davanın bugün ilk duruşması görüldü.
Yasa dışı yollarla Türkiye’ye giren 17 yaşındaki Afgan sığınmacı Lütfullah Tacik’in polisin darp etmesi sonucu öldüğü iddiaları kapsamında açılan davanın ilk duruşması, bugün Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Görülen davada ‘basit yaralama, ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama’ suçundan yargılanan sanık polis memuru S.O., mahkemeye sunduğu dilekçede Tunceli’de görev yaptığını ve polis memuru olması nedeniyle karayoluyla gelmesinin sıkıntılı olduğunu belirterek, SEGBİS’le savunmasının alınmasını talep etti. ‘Görevi kötüye kullanmak’ suçundan yargılanan sanık H.Ö.Ö. ise duruşmada hazır bulundu.
Söz alan müşteki ailenin avukatı Mahmut Kaçan, sanıklardan S.O.’nun Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açığa alındığını anımsatarak, sanığın hangi koşullarda yeniden görevine geri döndüğü konusunda ilgili kuruma müzekkere yazılmasını talep etti. Olayın yaşandığı ana ait kamera görüntülerinin silindiğini ileri süren Kaçan, eylemin işkence kapsamında olduğunu düşündüklerini ve delil karartma nedeniyle de sanıklar hakkında tutuklama kararı verilmesini talep etti.
Sanıklardan H.Ö.Ö., davaya ilişkin iddianamenin kendisine yeni ulaştığını belirterek, savunmasını yapması için kendisine süre verilmesini talep etti.
Duruşmaya katılan Mültecilerle Dayanışma Derneği, Uluslararası Af Örgütü, Kaos GL Derneği, Mülteci Hakları Koordinasyonu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı avukatlarının davaya müdahil olma talepleri ise reddedildi.
Taleplerin dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya katılamayan sanık polis ve tanıkların belirlenen tarihte duruşmada hazır bulunmalarına, sanık S.O.’nun SEGBİS ile savunmasının alınması için bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar vererek, duruşmayı 19 Ocak 2016 tarihine erteledi.
16 Mayıs 2014 tarihinde Iğdır’ın Aralık ilçesinden Türkiye’ye girmeye çalışan 17 yaşındaki Lütfullah Tacik ve beraberindeki 20 Afganistanlı, jandarma tarafından yakalandı. Iğdır Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’nde tutulan ve aralarında Lütfullah Tacik ile 6 çocuğun bulunduğu 35 kişi, Van Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi. 26 Mayıs’ta Lütfullah Tacik’in de içinde olduğu 7 çocuk, ‘sınır dışı işlemleri bitinceye kadar muhafaza edilmeleri’ için Van Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezi’ne (ÇOGEM) götürüldü. 27 Mayıs’ta polis “bulaşıcı hastalık taraması ve yaş tespiti” için çocukları alıp Geri Gönderme Merkezi’ne götürdü. O gün saat 09.00’da 7 Afgan çocuk kantinde otururken iddiaya göre Yabancılar Şube Müdürlüğü Yasadışı Göç ve İnsan Ticareti Mücadele Büro Amirliği’nde görevli polis memuru S.O., Tacik’i yanına çağırarak, ‘Niye yaşını yanlış söylüyorsun’ diye bağırarak yumruk ve tokatla dövdü. Arkadaşlarının ifadesine göre başını masaya koyan Tacik’in ağzından beyaz bir sıvı geldiği ve hastanede yapılan müdahalelere rağmen 31 Mayıs 2014’te hayatını kaybettiği ileri sürüldü. Olayın ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianamede polis memuru S.O.’nun "basit yaralama, ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" suçlarından 16 yıl, polis memuru H.Ö.Ö.’nün de "görevi kötüye kullanmak" suçundan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Kaynak: İHA
Görülen davada ‘basit yaralama, ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama’ suçundan yargılanan sanık polis memuru S.O., mahkemeye sunduğu dilekçede Tunceli’de görev yaptığını ve polis memuru olması nedeniyle karayoluyla gelmesinin sıkıntılı olduğunu belirterek, SEGBİS’le savunmasının alınmasını talep etti. ‘Görevi kötüye kullanmak’ suçundan yargılanan sanık H.Ö.Ö. ise duruşmada hazır bulundu.
Söz alan müşteki ailenin avukatı Mahmut Kaçan, sanıklardan S.O.’nun Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açığa alındığını anımsatarak, sanığın hangi koşullarda yeniden görevine geri döndüğü konusunda ilgili kuruma müzekkere yazılmasını talep etti. Olayın yaşandığı ana ait kamera görüntülerinin silindiğini ileri süren Kaçan, eylemin işkence kapsamında olduğunu düşündüklerini ve delil karartma nedeniyle de sanıklar hakkında tutuklama kararı verilmesini talep etti.
Sanıklardan H.Ö.Ö., davaya ilişkin iddianamenin kendisine yeni ulaştığını belirterek, savunmasını yapması için kendisine süre verilmesini talep etti.
Duruşmaya katılan Mültecilerle Dayanışma Derneği, Uluslararası Af Örgütü, Kaos GL Derneği, Mülteci Hakları Koordinasyonu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı avukatlarının davaya müdahil olma talepleri ise reddedildi.
Taleplerin dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya katılamayan sanık polis ve tanıkların belirlenen tarihte duruşmada hazır bulunmalarına, sanık S.O.’nun SEGBİS ile savunmasının alınması için bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar vererek, duruşmayı 19 Ocak 2016 tarihine erteledi.
16 Mayıs 2014 tarihinde Iğdır’ın Aralık ilçesinden Türkiye’ye girmeye çalışan 17 yaşındaki Lütfullah Tacik ve beraberindeki 20 Afganistanlı, jandarma tarafından yakalandı. Iğdır Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’nde tutulan ve aralarında Lütfullah Tacik ile 6 çocuğun bulunduğu 35 kişi, Van Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi. 26 Mayıs’ta Lütfullah Tacik’in de içinde olduğu 7 çocuk, ‘sınır dışı işlemleri bitinceye kadar muhafaza edilmeleri’ için Van Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezi’ne (ÇOGEM) götürüldü. 27 Mayıs’ta polis “bulaşıcı hastalık taraması ve yaş tespiti” için çocukları alıp Geri Gönderme Merkezi’ne götürdü. O gün saat 09.00’da 7 Afgan çocuk kantinde otururken iddiaya göre Yabancılar Şube Müdürlüğü Yasadışı Göç ve İnsan Ticareti Mücadele Büro Amirliği’nde görevli polis memuru S.O., Tacik’i yanına çağırarak, ‘Niye yaşını yanlış söylüyorsun’ diye bağırarak yumruk ve tokatla dövdü. Arkadaşlarının ifadesine göre başını masaya koyan Tacik’in ağzından beyaz bir sıvı geldiği ve hastanede yapılan müdahalelere rağmen 31 Mayıs 2014’te hayatını kaybettiği ileri sürüldü. Olayın ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianamede polis memuru S.O.’nun "basit yaralama, ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" suçlarından 16 yıl, polis memuru H.Ö.Ö.’nün de "görevi kötüye kullanmak" suçundan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.