Davutoğlu İş Adamlarıyla Bir Araya Geldi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin etrafındaki bölgenin jeopolitik riskleri beraberinde getirdiğini belirterek, "Etrafımızda en az 6-7 ülkede merkezi yönetimin ülkeyi kontrol etme, ekonomiyi yönetme kabiliyeti yok. Biz ihracatta genişleme stratejisi yaparken Avrupa'daki ekonomik durgunluğu çevre ülkelere ihracatla aşabilmiştik. Şimdi ise komşu ülkelerde pazar daralması ve emtia fiyatlarının düşmesi ve istikrarsızlıklar söz konusu" dedi.

Davutoğlu İş Adamlarıyla Bir Araya Geldi
Davutoğlu, Shangri La Bosphorus Otel'de iş adamlarıyla bir araya geldiği toplantıda, Türkiye'nin kadim ekonominin can damarlarının attığı bir coğrafyada olduğunu ifade ederek, bugün de Türkiye'nin krizleri, fırsatları birlikte getiren tarihi bir hız ve ivmeyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın bu hız ve ivmeye karşılık verildiği takdirde ülkeyi hakkıyla yükselteceğini aktaran Davutoğlu, bu hız ve ivme iyi yorumlanmazsa büyük riskleri beraberinde getireceğini kaydetti.

Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı 3 büyük meydan okuma olduğunu belirterek Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hepimizin bunun farkında olması lazım. Bu meydan okumalar doğru değerlendirilmezse,Türkiye'nin bu dönüşüm sürecine cevap vermesini sağlayacak bir altyapıdan mahrum kalırız. Bu meydan okumaların birincisi küresel ekonomik kriz. 2008'den bu yana içinde yaşıyoruz. Finansal krizdi, ardından ekonomik, sosyal ve siyasal krize dönüştü. Önce Avrupa'yı etkiledi. Şimdi bir başka evrede, gelişmekte olan ülkeleri etkiliyor. Çin ve Hindistan dışındaki gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyüme rakamları yüzde 1,9'da kaldı. Bir taraftan Amerika ve Avrupa ekonomisinde toparlanma var. Ama Avrupa'da hala riskler söz konusu. Gelişmekte olan ülkelerdeki son yaşananlarla birlikte kendimizi çok da rahat hissetmeyeceğimiz uluslararası ekonomik konjonktürle karşı karşıyayız. Acaba dünya ekonomisindeki büyümeyi yüzde 2'ye nasıl çıkarırız konusu tartışılıyor. Bu bizim için çok küçük bir rakam ama dünya için büyük bir hedef olarak neredeyse ortaya konuyor."

- "Türkiye'nin demokrasi ve ekonomisi meydan okumalara cevap verecek nitelikte"

Ekonomik krizle Avrupa'nın mülteci akımlarını güçlükle karşıladığını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Herkesin şunu görmesi lazım. Artık 90'lı yıllarda değiliz. Bu yıllar bizim için kayıptı ama dünya için kazanç yıllarıydı. Dünya ticaretinin hacmini büyüdüğü bir dönemdi. Şimdi dünya ekonomisinin ciddi bir volatiliteyi yaşadığı bir konjonktürdeyiz. Ülke olarak bunun farkında olmamız ve bunun gereğini yapmamız lazım. İkinci büyük meydan okuma bölgesel meydan okumadır. Türkiye'nin etrafındaki bölge, jeopolitik riskleri beraberinde getiriyor. Etrafımızda en az 6-7 ülkede merkezi yönetimin ülkeyi kontrol etme, ekonomiyi yönetme kabiliyeti yok. Biz ihracatta genişleme stratejisi yaparken Avrupa'daki ekonomik durgunluğu çevre ülkelere ihracatla aşabilmiştik. Şimdi ise komşu ülkelerde pazar daralması ve emtia fiyatlarının düşmesi ve istikrarsızlıklar söz konusu. Mesela istikrarlı bir Irak olmuş olsaydı, inşaat sektörü için çok istikrarlı bir pazar olma özelliğini korurdu. Ancak Irak, Suriye, Libya ve Ukrayna gibi önemli pazarlarımızda çok ciddi daralma ve riskler var. Rusya'da yaşanan kriz nedeniyle turizm başta olmak üzere bir çok pazarımızı daraltan bir durum ortaya çıktı."

Üçüncü meydan okumanın ise 7 Haziran'dan bu yana iç siyaset alanında yüzleşmek durumunda kalınan siyasi istikrar meselesi olduğunu aktaran Davutoğlu, "Sorunu demiyorum tam soruna dönüşmüş değil. 1 Kasım'da bir sorun niteliği olmaktan çıkacak. Ama 7 Haziran'dan bu yana yaşadıklarımız dahil, etkin yönetim bağlamında bu kadar kırılgan bir uluslararası konjonktürde ve bu kadar kırılgan bir bölgesel jeopolitikte ülke içi istikrarın ne kadar önem taşıdığını bize gösterdi. Terör saldırıları ve arkasından yaşanan gerilimler ülkede istikrarın, bölgesel istikrar ve dünyadaki ekonomik istikrar ile at başı gitmediği durumlarda ne kadar önem taşıdığını bize gösterdi. Bu üç meydan okuma bizi karamsarlığa düşürmemeli. Bunları bilmeliyiz ama karamsarlık kıskacına girmemeliyiz. Aksine, özellikle küresel ekonomide ve bölgesel jeopolitikte yaşananlara rağmen Türkiye'nin demokrasisinin ve ekonomisinin performansı bugün gelecekteki meydan okumalara çok güçlü cevap verecek nitelikte" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, "Küresel ekonomideki volatilite karşısında Türkiye ekonomisi yeterince dayanıklı mı?" sorusunun çok önemli olduğunu belirterek, "Fed'in faiz oranlarını yükseltip yükseltmemesinin bütün dünya tarafından takip edildiği dönemlerde özellikle de son dolar paritesindeki yükselmeler ve onun getirdiği atmosferde hep bunu sorduk" dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA