Temel Eğitim Genel Müdürü Kocabıyık Açıklaması 'En Büyük Sorunumuz Arsa Bulmak'

Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, okul öncesi eğitimde bütçe açısından hiçbir sıkıntılarının olmadığını belirterek, “En büyük sorunlarımızdan birisi şehir içlerinde, ulaşımı kolay alanlarda arsa bulmak. Özellikle ilçelerde okul öncesi eğitim binalarının imarı için ayrılmış alan yok” dedi.

Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık ve Erken Çocukluk Dairesi Başkanı Tuncay Malkoç, Milli Eğitim Bakanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında okul öncesi okullaşma oranına ilişkin verileri paylaştı. Türkiye’de erken çocukluk eğitimi hizmetlerinin anaokulları, ana sınıfları, uygulama sınıfları, kamu kuruluşları bünyesinde açılan kreşler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın izniyle açılan kreş ve gündüz bakımevleri ve İş Kanunu kapsamında açılan kreş ve gündüz bakımevlerinde yürütüldüğünü belirten Kocabıyık, okul öncesi çağında olan nüfusun 937 bin olup, okul öncesine kayıt yaptıranların sayısının ise 503 bin olduğunu kaydetti.

Okul öncesi eğitimin 3 yaştan itibaren başladığını ve özbakım becerilerine sahip çocukları aldıklarını söyleyen Kocabıyık, “En önemli amacımız eğitim, çocukları ilkokula hazırlamak. Bizim elemanlarımız eğitim elemanı, bakıcı değil” dedi.

“OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE KURUM BAZINDA EN FAZLA PAYI YÜZDE 84 İLE RESMİ KURUMLAR ALIYOR”

Okul öncesi okullaşmanın oranlarında 2013-2014 yılları arasında geçilen 4+4+4 sistemi dolayısıyla azalma olduğuna değinen Kocabıyık, “Bu azalma okul öncesine gidecek çocukların ilkokula gitmesinden kaynaklandı. 2014-2015 yılları arasında ise okul öncesi okullaşma yüzde 45 ile en yükseğe seviyesine ulaştı. 97 bin 640 daha fazla çocuk okul öncesine kayıt edildi” şeklinde konuştu.

Okul öncesi eğitimde kurum bazında en fazla payı yüzde 84 ile resmi kurumların aldığını vurgulayan Kocabıyık, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na ait kreş ve bakımevleri de bu orana katıldığında özel kurumların payı yüzde 15’e tekabül ediyor” dedi.

“EN BÜYÜK SORUNUMUZ ARSA BULMAK”

Bütçe açısından hiçbir sıkıntılarının olmadığı belirten Kocabıyık, “En büyük sorunlarımızdan birisi şehir içlerinde, ulaşımı kolay alanlarda arsa bulmak. Özellikle ilçelerde okul öncesi eğitim binalarının imarı için ayrılmış alan yok” diye konuştu.

Kocabıyık, özel anaokullarına kayıt oranının yüzde 33 arttığına değinerek, “Bu artış devlete bağlı olan anaokullarında dezavantajlı çocuklara daha fazla yer açılması açısından önemli. Çünkü özel okullar daha çok çalışan annelerin tercih ettiği, eğitimden çok bakım öncelikli kurumlar. Bizim, Milli Eğitim Bakanlığı olarak öncelikli hedefimiz eğitim” şeklinde konuştu.

“4-5 YAŞ OKULLAŞMA ORANI PLAN SONUNDA YÜZDE 70’E YÜKSELECEK”

2014-2018 yılları arasındaki gerçekleşmeyi düşündürdükleri okul öncesi eğitim planlarına dair açıklamalar yapan Kocabıyık, 4-5 yaş okullaşma oranının plan sonunda yüzde 70’e yükseleceğini belirtti.

Gezici öğretmen sisteminin deneneceğini, bu sistemle çocukların belirli saatlerde okul öncesi eğitim alacağını ve gezici öğretmenin belirlenen bölgelerde eğitim vereceğini kaydeden Kocabıyık, “Bu sayede okul öncesi eğitimden hiçbir çocuğun mahrum kalmaması sağlanacak” ifadelerini kullandı.

“2 YILDA 14 BİN ÇOCUK OKULA KAZANDIRILMIŞTIR”

Okul öncesi eğitimin daha yaygın hale getirilmesi için yapılan çalışmaları anlatan Kocabıyık, şöyle devam etti:

“Maddi durumu yetersiz dezavantajlı çocuklar için çocuk başına 25 TL bağış kampanyası yürütülmüş, çocuk başına yılda 300 TL kaynak arttırılarak okula devamları sağlanmıştır. Bu kapsamda 2 yılda 14 bin çocuk okula kazandırılmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yapılan görüşmeler neticesinde ‘Şartlı Eğitim Yardımları’ndan okul öncesi eğitme devam eden çocukların da faydalanması sağlanmıştır. Farklı kurumlara bağlı faaliyet gösteren erken çocukluk eğitim kurumlarının verilerinin e-okul sistemine entegresi sağlanmıştır. Temel Eğitim Genel Müdürlüğü bünyesinde Erken Çocukluk Eğitimi Daire Başkanlığı kurulmuştur. Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’ne ‘Okul öncesi eğitim hizmeti resmi okul öncesi eğitim kurumlarında ücretsizdir’ maddesi eklenerek, özellikle dezavantajlı çocukların aileleri üzerindeki ekonomik yükün minimize edilmesi amaçlanmıştır. Mevcut fiziki mekanlardan üst düzeyde faydalanmak için ikili eğitime geçilmiştir. Tüm il ve ilçelerin erken çocukluk eğitimi karneleri hazırlanmıştır.”

“EL YAZISININ KALDIRILMASIYLA İLGİLİ BİR ÇALIŞMAMIZ BULUNMAMAKTADIR”

Okullardaki yabancı dil eğitimleri ve el yazısı uygulamasına da değinen Kocabıyık, “Öğrenciler Arapça, Farsça, İngilizce ve Almanca derslerinden okulun elindeki öğretmen potansiyeline göre birisini seçebilirler. Milli Eğitim Bakanlığı olarak el yazısının kaldırılmasıyla ilgili bir çalışmamız bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA