'Türkiye Aleyhine Ne Kadar Lobi Varsa Onlarla Birlikteler'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, HDP’nin PKK’nın kuklası olduğunu ve omuz omuza çalıştıklarını söyledi. Çavuşoğlu, paralel yapının da dünyanın her yerinde Türkiye’nin aleyhine ne kadar lobi varsa onlarla birlikte hareket ettiğini belirtti.
Alanya Öğretmenevinde Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim, yönetim kurulu ve üyelerle kahvaltıda bir araya gelen Çavuşoğlu, "1 Kasım’da tek başına iktidarı beklediklerini" söyledi.
Anketlerde 276 milletvekilinin üzerine çıktıklarını ve 300’e nasıl çıkarız çabası içerisinde olduklarını anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"AK Parti milletin verdiği mesajı aldı. Eksiğimizi, hatamızı, oylarda neden düşüş olduğunu bize oy vermeyenlere, hiç vermeyenlere ve tabanımıza sorduk, analizi yaptık. Her parti kurum kendisini sürekli yenilemelidir. Biz de her zaman vatandaşımıza bunu soruyoruz." Paralel yapıya da değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Ben size söylüyorum bu paralel yapı dünyanın her yerinde Türkiye’nin ne kadar aleyhine lobi varsa onlarla birlikte hareket edip Türkiye’nin aleyhine karar aldırmaya çalışıyor. Şimdi de PKK ile beraber çalışıyorlar. HDP ile beraber çalışıyorlar. HDP siyasi partidir ama PKK’nın kuklası oldu. Omuz omuza çalışıyorlar."
"TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN BALDIRAN ZEHRİNİ İÇERİZ"
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya 1. sıra milletvekili adayı Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidar olmayı hedeflediklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Bu sadece bir umut değil. Anketlere bakıyoruz. Gerçekten 276’nın üzerine çıktık. Bize böyle bıçak sırtında değil daha güçlü bir iktidar olması lazım. 7 Haziran’dan bu yana ne değişti? Bir Ak Parti değişti. Ak Parti milletin verdiği mesajı aldı. 14 yılda çok büyük hizmetler yaptık. Ama eksiğimiz ve hatamız olabilir. Bu hatalarımızın ne olduğunu ve vatandaşların bize niye oy vermediğini niye yüzde 9’luk bir düşüş oldu. Bize oy vermeyenlere sorduk. Kendi tabanımıza sorduk. Bunun analizini çok iyi yaptık. Her parti her kurum kendisini sürekli yenilemelidir" dedi.
Ak Partinin kongresini yaptığını anlatan Çavuşoğlu, "Herkes Ak Parti’nin eski günlere dönmeye başladığını yani ilk günkü aşkla. Dönmeye başladığını söylemeye başladı.
Millet bizi 7 Haziran’da cezalandırmak istedi. Ama sonra Türkiye’de bu belirsizlik ortamının sonuçlarını da görmeye başladı.
Tek başına iktidarın önemini bir kere daha gördük. Bu belirsizliğin Türkiye’nin yararına olmadığını gördük. Bu belirsizlik ortamında düşmanlarımızın nasıl ön plana çıktığını gördük. Ak Parti’nin şuan oylarında büyük bir artış var. Milletin verdiği mesajı kimin alıp almadığını seçmen çok iyi gözlemledi. Milletin sağduyusuna sığınmak lazım. Bu millet yeri geldiği zaman birleşmesini biliyor" diye konuştu.
MHP ve CHP genel başkanlarına yüklenen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Millet görüyor ’Ben sana oy verdim’ diyor. Ülkenin içinde bulunduğu durumu görüp ’Sen ne yapıyorsun ey Bahçeli?’ diyor. ’Ben sana oy verdim. 80 Milletvekili ile seni meclise gönderdim. Peki koalisyon kurulsun dedik. Peki koalisyona neden yanaşmadın’ diyor. Biz CHP ile bunu yaptık. Hemde son derece nezaket kuralları içinde yaptık. Peki Bahçeli ne dedi? ’hayır’. Ona ’hayır’ şuna ’hayır’. Koalisyon kuralım hayır, biz azınlık hükümeti kuralım siz destek verin hayır. Beraber hükümet kuralım seçime götürelim ülkeyi ona da hayır. Sırf bizi bu duruma sürüklemek için oy alabilmek için ülkenin kaderi ile oynuyorlar. Niye siyaset yapıyoruz? Hadi bunu anladık. Sonra tepkiyi gördü Sayın Bahçeli ve dedi ki ’Ben de koalisyon için hazırım’ Peki Sayın Bahçeli’ye soruyorum. Ne değişti 7 Haziran’dan bu yana? Ankara’daki katliamdan sonra Başbakanımız ve Sayın Kılıçdaroğlu görüştüler ve Başbakanımız Bahçeli ile de görüşmek istedi. Bahçeli’nin cevabı ne oldu? Hayır. Gerekçesi ne? Benim hayırlarıma alışık oldukları için hayır. Size şaka gibi geliyor ama olay böyle."
PKK VE PARALEL YAPI AÇIKLAMASI
Terörü bitirmek için her türlü yola başvurduklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Hem Ak Parti’yi kötüle, hep Recep Tayyip Erdoğan’ı kötüle hem de Ahmet Davutoğlu’nu kötüle. Muhalefetin yaptığı bu. Şunu herkes çok iyi bilsin. Biz terörün bitmesi için, her yönteme başvurduk. Milli birlik beraberlik, kardeşlik projesi çözüm süreci dahil her türlü siyasi inisiyatifi kullandık. Burada Kürt vatandaşlarımıza verdiğimiz hakları söylemiyorum. Onların zaten en doğal haklarıdır. Bu ülkede yaşayan Hıristiyanlar, ister Ermeni olsun, ister Süryani olsun isterse Musevi olsun herkesin hakkını vermek lazım. Herkes kendisini birinci sınıf vatandaş gibi hissetmelidir. Nasıl hissediyorsa öyle yaşayabilmelidir. Biz her yere hizmet götürüyoruz. Ama terörü sonlandırmak içinde siyasi riskse siyasi riski aldık. Gerekirse mecliste 550 milletvekilini kaybetmeyi bile risk alırız. Eğer bu baldıran zehiri ise bu zehiri de içeriz dedik."
Popülizm yapmadıkları ifade eden Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Çünkü bu memleket meselesi. Bu Ak Parti meselesi değil. Bu konuda tüm siyasi partilere iş birliği yapma çağrısında bulunduk. Genel başkanlarla görüşme talebinde bulunduk. Kimisi ben görüşmem diyor, Sayın Bahçeli gibi kimisi ise diğer siyasi partiler katılırsa bende katılırım diyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun anlayışı buydu. Bırak diğerlerini sen ne düşünüyorsun onu söyle?" ifadelerini kullandı.
Karşılarında samimi olmayan bir HDP olduğunu anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terörü bırakmak istemeyen bir PKK var. Sadece silah değil, uyuşturucu kaçakçılığını, insan kaçakçılığını her türlü ahlaksız, uluslararası suçu bırakmak istemeyen bir PKK var. Ne zaman Türkiye bir sendelemeye başladı hemen PKK’da terör saldırılarının sayısını arttırmaya başladı.
Aslında herkes diyor ki ne oldu da 7 Haziran’dan sonra başladı.
1 sene içinde PKK’nın gerçekleştirdiği terör saldırısı Türkiye’de ikibin tane, 7 Hazirana kadar. İşte Kars’ta biliyorsunuz askerlerimizi şehit ettiler. Polislerimize saldırıp havaalanlarını yaktılar. Araçları yakıyorlar, insan kaçırıyorlar. Kürt vatandaşlarımıza zulmediyorlar. Bizim ideolojimize gireceksiniz diye. Biz ne yapacağız? Tabi ki mücadele edeceğiz. Sonuna kadar kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü bugün asker ve polisimizin elinde ne istiyorsa var. Her türlü de yetkisi var. Vurduğumuz hedeflerin hiç birisi boş hedef değil. Bir yandan tespit ediyoruz. Hedefler belirleniyor ve hedefler vuruluyor. Şehir içinde de o sokağa çıkma yasağı olan şehirlerde başta olmak üzere güvenlik güçlerimiz bir taraftan giriyor bir taraftan tertemiz ediyor. Teröristleri ve silahları temizliyor. Şehri bunlardan arındırıyoruz."
"KÜRT HALKI ’DARBE DÖNEMİ BUNDAN DAHA İYİYDİ’ DİYOR"
PKK ile mücadelede en büyük desteği Kürt vatandaşlardan aldıklarını belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Bize en çok teşekkür eden kim biliyor musunuz? Kürt vatandaşlarımız. Bize yalvarıyorlar. Bırakmayın diye. Bizi bu zulümden kurtarın diyorlar. Askerimizin hiç bir zaman sınırlı bir yetkisi olamaz. Cumhurbaşkanımız diyor ki sonuna kadar gideceğiz. Başbakanımız diyor ki bitirinceye kadar, biz diyoruz ki kökünü kazıyıncaya kadar. Hiç bir şekilde asker ve polisimiz de kısıtlama yok. Ama şu oluyor güvenlik güçlerimiz yakalayıp getiriyor. Paralel hakim ve savcılar bir taraftan girdiriyor öbür taraftan çıkarıyor. Zaten paralel yapıyla PKK şuan omuz omuza çalışıyor. Ben size söylüyorum bu paralel yapı dünyanın her yerinde Türkiye’nin ne kadar aleyhine lobi varsa onlarla birlikte hareket edip Türkiye’nin aleyhine karar aldırmaya çalışıyor. Şimdi de PKK ile beraber çalışıyorlar. HDP ile beraber çalışıyorlar. HDP siyasi partidir ama PKK’nın kuklası oldu. Omuz omuza çalışıyorlar. Türkiye yansın bitsin ve sonra biz gelip Türkiye’yi ele geçirelim diyorlar. Eskiden olduğu gibi. Eskiden o derin devlet var ya o derin devlet anlayışı. Dertleri zaten devleti ele geçirmek. Hepsiyle sonuna kadar mücadele edeceğiz."
"SOSYAL MEDYA DA ERKEKLİK YAPMAK KOLAY"
Bir gazeteci, Çavuşoğlu’na, "sosyal medyalarda yer alan eleştiriler karşısında düşüncelerini" sordu. Çavuşoğlu da şöyle karşılık verdi: "Sosyal medyada herkes, ona buna saldırıyor iftiralar, yalanlar, her şey dolaşıyor. Çıkıp birisi mertçe şöyle böyle diyemez. Sosyal medyada erkeklik yapmak, ona buna saldırmak, iftira atmak kolay ama maalesef bir şey yaptığınızda medya özgürlüğü diyorlar ama böyle özgürlük olmaz. Başkasının özgürlüğüne girinceye kadar özgürsünüz. Nasıl bugün sizin, yazılı görsel medyada kurallarınız varsa sosyal medyada da olması lazım."
Kaynak: İHA
Anketlerde 276 milletvekilinin üzerine çıktıklarını ve 300’e nasıl çıkarız çabası içerisinde olduklarını anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"AK Parti milletin verdiği mesajı aldı. Eksiğimizi, hatamızı, oylarda neden düşüş olduğunu bize oy vermeyenlere, hiç vermeyenlere ve tabanımıza sorduk, analizi yaptık. Her parti kurum kendisini sürekli yenilemelidir. Biz de her zaman vatandaşımıza bunu soruyoruz." Paralel yapıya da değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Ben size söylüyorum bu paralel yapı dünyanın her yerinde Türkiye’nin ne kadar aleyhine lobi varsa onlarla birlikte hareket edip Türkiye’nin aleyhine karar aldırmaya çalışıyor. Şimdi de PKK ile beraber çalışıyorlar. HDP ile beraber çalışıyorlar. HDP siyasi partidir ama PKK’nın kuklası oldu. Omuz omuza çalışıyorlar."
"TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN BALDIRAN ZEHRİNİ İÇERİZ"
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya 1. sıra milletvekili adayı Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidar olmayı hedeflediklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Bu sadece bir umut değil. Anketlere bakıyoruz. Gerçekten 276’nın üzerine çıktık. Bize böyle bıçak sırtında değil daha güçlü bir iktidar olması lazım. 7 Haziran’dan bu yana ne değişti? Bir Ak Parti değişti. Ak Parti milletin verdiği mesajı aldı. 14 yılda çok büyük hizmetler yaptık. Ama eksiğimiz ve hatamız olabilir. Bu hatalarımızın ne olduğunu ve vatandaşların bize niye oy vermediğini niye yüzde 9’luk bir düşüş oldu. Bize oy vermeyenlere sorduk. Kendi tabanımıza sorduk. Bunun analizini çok iyi yaptık. Her parti her kurum kendisini sürekli yenilemelidir" dedi.
Ak Partinin kongresini yaptığını anlatan Çavuşoğlu, "Herkes Ak Parti’nin eski günlere dönmeye başladığını yani ilk günkü aşkla. Dönmeye başladığını söylemeye başladı.
Millet bizi 7 Haziran’da cezalandırmak istedi. Ama sonra Türkiye’de bu belirsizlik ortamının sonuçlarını da görmeye başladı.
Tek başına iktidarın önemini bir kere daha gördük. Bu belirsizliğin Türkiye’nin yararına olmadığını gördük. Bu belirsizlik ortamında düşmanlarımızın nasıl ön plana çıktığını gördük. Ak Parti’nin şuan oylarında büyük bir artış var. Milletin verdiği mesajı kimin alıp almadığını seçmen çok iyi gözlemledi. Milletin sağduyusuna sığınmak lazım. Bu millet yeri geldiği zaman birleşmesini biliyor" diye konuştu.
MHP ve CHP genel başkanlarına yüklenen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Millet görüyor ’Ben sana oy verdim’ diyor. Ülkenin içinde bulunduğu durumu görüp ’Sen ne yapıyorsun ey Bahçeli?’ diyor. ’Ben sana oy verdim. 80 Milletvekili ile seni meclise gönderdim. Peki koalisyon kurulsun dedik. Peki koalisyona neden yanaşmadın’ diyor. Biz CHP ile bunu yaptık. Hemde son derece nezaket kuralları içinde yaptık. Peki Bahçeli ne dedi? ’hayır’. Ona ’hayır’ şuna ’hayır’. Koalisyon kuralım hayır, biz azınlık hükümeti kuralım siz destek verin hayır. Beraber hükümet kuralım seçime götürelim ülkeyi ona da hayır. Sırf bizi bu duruma sürüklemek için oy alabilmek için ülkenin kaderi ile oynuyorlar. Niye siyaset yapıyoruz? Hadi bunu anladık. Sonra tepkiyi gördü Sayın Bahçeli ve dedi ki ’Ben de koalisyon için hazırım’ Peki Sayın Bahçeli’ye soruyorum. Ne değişti 7 Haziran’dan bu yana? Ankara’daki katliamdan sonra Başbakanımız ve Sayın Kılıçdaroğlu görüştüler ve Başbakanımız Bahçeli ile de görüşmek istedi. Bahçeli’nin cevabı ne oldu? Hayır. Gerekçesi ne? Benim hayırlarıma alışık oldukları için hayır. Size şaka gibi geliyor ama olay böyle."
PKK VE PARALEL YAPI AÇIKLAMASI
Terörü bitirmek için her türlü yola başvurduklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Hem Ak Parti’yi kötüle, hep Recep Tayyip Erdoğan’ı kötüle hem de Ahmet Davutoğlu’nu kötüle. Muhalefetin yaptığı bu. Şunu herkes çok iyi bilsin. Biz terörün bitmesi için, her yönteme başvurduk. Milli birlik beraberlik, kardeşlik projesi çözüm süreci dahil her türlü siyasi inisiyatifi kullandık. Burada Kürt vatandaşlarımıza verdiğimiz hakları söylemiyorum. Onların zaten en doğal haklarıdır. Bu ülkede yaşayan Hıristiyanlar, ister Ermeni olsun, ister Süryani olsun isterse Musevi olsun herkesin hakkını vermek lazım. Herkes kendisini birinci sınıf vatandaş gibi hissetmelidir. Nasıl hissediyorsa öyle yaşayabilmelidir. Biz her yere hizmet götürüyoruz. Ama terörü sonlandırmak içinde siyasi riskse siyasi riski aldık. Gerekirse mecliste 550 milletvekilini kaybetmeyi bile risk alırız. Eğer bu baldıran zehiri ise bu zehiri de içeriz dedik."
Popülizm yapmadıkları ifade eden Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Çünkü bu memleket meselesi. Bu Ak Parti meselesi değil. Bu konuda tüm siyasi partilere iş birliği yapma çağrısında bulunduk. Genel başkanlarla görüşme talebinde bulunduk. Kimisi ben görüşmem diyor, Sayın Bahçeli gibi kimisi ise diğer siyasi partiler katılırsa bende katılırım diyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun anlayışı buydu. Bırak diğerlerini sen ne düşünüyorsun onu söyle?" ifadelerini kullandı.
Karşılarında samimi olmayan bir HDP olduğunu anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terörü bırakmak istemeyen bir PKK var. Sadece silah değil, uyuşturucu kaçakçılığını, insan kaçakçılığını her türlü ahlaksız, uluslararası suçu bırakmak istemeyen bir PKK var. Ne zaman Türkiye bir sendelemeye başladı hemen PKK’da terör saldırılarının sayısını arttırmaya başladı.
Aslında herkes diyor ki ne oldu da 7 Haziran’dan sonra başladı.
1 sene içinde PKK’nın gerçekleştirdiği terör saldırısı Türkiye’de ikibin tane, 7 Hazirana kadar. İşte Kars’ta biliyorsunuz askerlerimizi şehit ettiler. Polislerimize saldırıp havaalanlarını yaktılar. Araçları yakıyorlar, insan kaçırıyorlar. Kürt vatandaşlarımıza zulmediyorlar. Bizim ideolojimize gireceksiniz diye. Biz ne yapacağız? Tabi ki mücadele edeceğiz. Sonuna kadar kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü bugün asker ve polisimizin elinde ne istiyorsa var. Her türlü de yetkisi var. Vurduğumuz hedeflerin hiç birisi boş hedef değil. Bir yandan tespit ediyoruz. Hedefler belirleniyor ve hedefler vuruluyor. Şehir içinde de o sokağa çıkma yasağı olan şehirlerde başta olmak üzere güvenlik güçlerimiz bir taraftan giriyor bir taraftan tertemiz ediyor. Teröristleri ve silahları temizliyor. Şehri bunlardan arındırıyoruz."
"KÜRT HALKI ’DARBE DÖNEMİ BUNDAN DAHA İYİYDİ’ DİYOR"
PKK ile mücadelede en büyük desteği Kürt vatandaşlardan aldıklarını belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Bize en çok teşekkür eden kim biliyor musunuz? Kürt vatandaşlarımız. Bize yalvarıyorlar. Bırakmayın diye. Bizi bu zulümden kurtarın diyorlar. Askerimizin hiç bir zaman sınırlı bir yetkisi olamaz. Cumhurbaşkanımız diyor ki sonuna kadar gideceğiz. Başbakanımız diyor ki bitirinceye kadar, biz diyoruz ki kökünü kazıyıncaya kadar. Hiç bir şekilde asker ve polisimiz de kısıtlama yok. Ama şu oluyor güvenlik güçlerimiz yakalayıp getiriyor. Paralel hakim ve savcılar bir taraftan girdiriyor öbür taraftan çıkarıyor. Zaten paralel yapıyla PKK şuan omuz omuza çalışıyor. Ben size söylüyorum bu paralel yapı dünyanın her yerinde Türkiye’nin ne kadar aleyhine lobi varsa onlarla birlikte hareket edip Türkiye’nin aleyhine karar aldırmaya çalışıyor. Şimdi de PKK ile beraber çalışıyorlar. HDP ile beraber çalışıyorlar. HDP siyasi partidir ama PKK’nın kuklası oldu. Omuz omuza çalışıyorlar. Türkiye yansın bitsin ve sonra biz gelip Türkiye’yi ele geçirelim diyorlar. Eskiden olduğu gibi. Eskiden o derin devlet var ya o derin devlet anlayışı. Dertleri zaten devleti ele geçirmek. Hepsiyle sonuna kadar mücadele edeceğiz."
"SOSYAL MEDYA DA ERKEKLİK YAPMAK KOLAY"
Bir gazeteci, Çavuşoğlu’na, "sosyal medyalarda yer alan eleştiriler karşısında düşüncelerini" sordu. Çavuşoğlu da şöyle karşılık verdi: "Sosyal medyada herkes, ona buna saldırıyor iftiralar, yalanlar, her şey dolaşıyor. Çıkıp birisi mertçe şöyle böyle diyemez. Sosyal medyada erkeklik yapmak, ona buna saldırmak, iftira atmak kolay ama maalesef bir şey yaptığınızda medya özgürlüğü diyorlar ama böyle özgürlük olmaz. Başkasının özgürlüğüne girinceye kadar özgürsünüz. Nasıl bugün sizin, yazılı görsel medyada kurallarınız varsa sosyal medyada da olması lazım."