Soma Faciası Davasında 'Şikayetçi Değiliz' Tepkisi
Soma faciası davasında mağdur işçilerden bazılarının ifadelerini değiştirerek ‘şikayetçi değiliz’ demeleri tepkiye neden oldu.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Soma Davasının 4’üncü duruşmasında facianın tanığı olan mağdur işçilerin dinlenmesine devam ediliyor. Bazı işçilerin ilk ifadelerinde ‘Şikayetçiyiz’ demelerinin ardından mahkemede şikayetçi olmadıklarını söylemeleri tepkiye neden oldu. Maden şehidi yakınları mahkeme salonunda duruma tepki gösterirken, CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer de yaptığı basın açıklamasında ifadelerini değiştiren işçilerin büyük bir baskı altında olduklarını söyledi.
"DÜN ŞİKAYETÇİ OLANLAR ŞİKAYETLERİNDEN VAZGEÇTİ"
CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, “Dün başlayan Soma Davasının bugün ikinci günündeyiz. Biliyorsunuz grev kararına avukatlarımızın da uyması nedeniyle dava görülmedi ve bugüne ertelendi. Dün Ankara’da katliamda yaralanan, yakınlarını, arkadaşlarını kaybeden ve büyük bir travma yaşayan KESK bileşenleri ile Soma ailelerinin acılarını birleştirdik hep beraber büyük bir katımla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdik. Bugün davada çok ilginç gelişmeler oluyor. Bugün müştekiler dinleniyor biliyorsunuz. Bu müştekiler ilk ifadelerinde ‘Şikayetçiyiz’ diyenler bugün ifadelerini değiştiriyorlar ve şikayetlerinden vazgeçiyorlar. Bugün bunların neden bu noktaya geldikleriyle ilgili elimizde net bilgiler var. Bu süreç içinde hepsi çok yoğun baskı gördüler. Ne yazık ki işsizlik baskısı, işsizliğin kıskacı altında kalan bu müştekiler, bu işçiler, gördükleri bu travmaya, faciaya, neredeyse kendileri de canlarını kaybetme pahasına yaşadıkları olaylara rağmen işsiz kalmakla da şuanda karşı karşıya kaldıkları için, yoksullukla, açlıkla karşı karşıya kaldıkları için ne yazık ki adeta bununla terbiye edildikleri için şuanda içeride ifadelerini değiştiriyorlar ve şikayetçi değiliz diyorlar" dedi.
"KATİLE OLAY YERİ TESLİM EDİLMİŞ DURUMDA"
Facianın yaşandığı madenin şirkete teslim edilmesinin büyük bir hata olduğunu savunan Biçer, “İlginç olan bir başka konu daha var. Geçen hafta Soma’daydım. Orada TMMOB heyeti, madenciler mühendisleri odası TTB’nin de katıldığı ve mahkeme kararı ile madene grip orada tarafsız bir kurul olarak inceleme yetkisi almış bu heyetin madene girmesine izin verilmedi. Bu çok önemli bir nokta. Tarafsız bir kurulun madene girip inceleme yapması hatta orada basın açıklaması yapması bile yönetim tarafından engellendi. Faciadan sonra yaklaşık 3-4 gün içinde bilirkişi tarafından alınan ilk bilirkişi raporundan sonra oranın anahtarları, bütün yetkisi, olay yerinin bütün kontrolü tekrar şirkete devredildi. Bu çok garip ve aslında çarpıcı bir konu. Bir katil var hepimizin de gördüğü gibi. Katil olay mahallinde istediği gibi değişiklik yapabileceğini bile bile olay yerinin bütün yetkisini anahtarını şuanda katile devretmiş durumdayız. Orada hiçbir tarafsız kurul, hiçbir bilirkişi heyeti, devletin hiçbir kurumu, ilk 3-4 gün dışında herhangi bir inceleme yapamadı. İlk 3-4 gün içinde de hepimiz biliyoruz ki orada çok yoğun bir gaz ve tamamen madene doldurulmuş kül vardı. Oraya girmek zaten mümkün değildi. Kapısından içeri girmek mümkün değil ki inceleme yapılsın, herhangi bir kanıt bulunsun. O tarihten sonrada bütün deliller karartılmak üzere adeta şirkete teslim edildi. Bence şuanda hukuk faciası işleniyor. Kesinlikle derhal tarafsız kurulların, tarafsız bilirkişi kurulların, yetkili kurulların girip bir rapor tutması gerekiyor. O tarihten bu yana birkaç bilirkişi raporu alındı ama bunlar da tamamen şirketin parayla özel kuruluşlara yaptırdıkları tamamen şaibeli bilirkişi raporları. Hiçbirine güvenimiz kesinlikte yoktur. Bunu bir kez daha ifade etmek istiyorum ve geçen hafta TMOBB heyeti ile yaptığımız görüşmede onların çok net bir şekilde ifade ettikleri gibi olay tarihinden beri yaklaşık 300 kişiye maaşları ödenerek, maden temizletiliyor. Madenin temizletilmesi demek delillerin karartılması demek. Olay mahallinin tamamen gerçeklerden uzaklaştırılması demek" diye konuştu.
Biçer açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bugün dillendirmemiz gereken en önemli nokta bu. Birincisi müştekiler baskı sonucunda ve iş verilme hayalleriyle, vaatleriyle ifadelerinden vazgeçiriliyorlar. İkincisi de derhal madenin tarafsız kurullar tarafından bir bilirkişi raporunun alınması gerekiyor.”
Kaynak: İHA
"DÜN ŞİKAYETÇİ OLANLAR ŞİKAYETLERİNDEN VAZGEÇTİ"
CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, “Dün başlayan Soma Davasının bugün ikinci günündeyiz. Biliyorsunuz grev kararına avukatlarımızın da uyması nedeniyle dava görülmedi ve bugüne ertelendi. Dün Ankara’da katliamda yaralanan, yakınlarını, arkadaşlarını kaybeden ve büyük bir travma yaşayan KESK bileşenleri ile Soma ailelerinin acılarını birleştirdik hep beraber büyük bir katımla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdik. Bugün davada çok ilginç gelişmeler oluyor. Bugün müştekiler dinleniyor biliyorsunuz. Bu müştekiler ilk ifadelerinde ‘Şikayetçiyiz’ diyenler bugün ifadelerini değiştiriyorlar ve şikayetlerinden vazgeçiyorlar. Bugün bunların neden bu noktaya geldikleriyle ilgili elimizde net bilgiler var. Bu süreç içinde hepsi çok yoğun baskı gördüler. Ne yazık ki işsizlik baskısı, işsizliğin kıskacı altında kalan bu müştekiler, bu işçiler, gördükleri bu travmaya, faciaya, neredeyse kendileri de canlarını kaybetme pahasına yaşadıkları olaylara rağmen işsiz kalmakla da şuanda karşı karşıya kaldıkları için, yoksullukla, açlıkla karşı karşıya kaldıkları için ne yazık ki adeta bununla terbiye edildikleri için şuanda içeride ifadelerini değiştiriyorlar ve şikayetçi değiliz diyorlar" dedi.
"KATİLE OLAY YERİ TESLİM EDİLMİŞ DURUMDA"
Facianın yaşandığı madenin şirkete teslim edilmesinin büyük bir hata olduğunu savunan Biçer, “İlginç olan bir başka konu daha var. Geçen hafta Soma’daydım. Orada TMMOB heyeti, madenciler mühendisleri odası TTB’nin de katıldığı ve mahkeme kararı ile madene grip orada tarafsız bir kurul olarak inceleme yetkisi almış bu heyetin madene girmesine izin verilmedi. Bu çok önemli bir nokta. Tarafsız bir kurulun madene girip inceleme yapması hatta orada basın açıklaması yapması bile yönetim tarafından engellendi. Faciadan sonra yaklaşık 3-4 gün içinde bilirkişi tarafından alınan ilk bilirkişi raporundan sonra oranın anahtarları, bütün yetkisi, olay yerinin bütün kontrolü tekrar şirkete devredildi. Bu çok garip ve aslında çarpıcı bir konu. Bir katil var hepimizin de gördüğü gibi. Katil olay mahallinde istediği gibi değişiklik yapabileceğini bile bile olay yerinin bütün yetkisini anahtarını şuanda katile devretmiş durumdayız. Orada hiçbir tarafsız kurul, hiçbir bilirkişi heyeti, devletin hiçbir kurumu, ilk 3-4 gün dışında herhangi bir inceleme yapamadı. İlk 3-4 gün içinde de hepimiz biliyoruz ki orada çok yoğun bir gaz ve tamamen madene doldurulmuş kül vardı. Oraya girmek zaten mümkün değildi. Kapısından içeri girmek mümkün değil ki inceleme yapılsın, herhangi bir kanıt bulunsun. O tarihten sonrada bütün deliller karartılmak üzere adeta şirkete teslim edildi. Bence şuanda hukuk faciası işleniyor. Kesinlikle derhal tarafsız kurulların, tarafsız bilirkişi kurulların, yetkili kurulların girip bir rapor tutması gerekiyor. O tarihten bu yana birkaç bilirkişi raporu alındı ama bunlar da tamamen şirketin parayla özel kuruluşlara yaptırdıkları tamamen şaibeli bilirkişi raporları. Hiçbirine güvenimiz kesinlikte yoktur. Bunu bir kez daha ifade etmek istiyorum ve geçen hafta TMOBB heyeti ile yaptığımız görüşmede onların çok net bir şekilde ifade ettikleri gibi olay tarihinden beri yaklaşık 300 kişiye maaşları ödenerek, maden temizletiliyor. Madenin temizletilmesi demek delillerin karartılması demek. Olay mahallinin tamamen gerçeklerden uzaklaştırılması demek" diye konuştu.
Biçer açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bugün dillendirmemiz gereken en önemli nokta bu. Birincisi müştekiler baskı sonucunda ve iş verilme hayalleriyle, vaatleriyle ifadelerinden vazgeçiriliyorlar. İkincisi de derhal madenin tarafsız kurullar tarafından bir bilirkişi raporunun alınması gerekiyor.”