'Kara' gitmezse kalıcı olmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlayarak çok önemli açıklamalarda bulundu.

'Kara' gitmezse kalıcı olmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 gün süren ABD ziyaretinin ardından, Türkiye'yi, bölge ülkelerini ve IŞİD karşıtı koalisyona katılan ülkeleri yakından ilgilendiren çarpıcı açıklamalar yaptı.

'16 ÜLKE İLE TEMASTA BULUNDUK'

Temaslarınız nasıl geçti?

Obama, Biden hariç 17 ikili görüşme yaptım, 16 ülke ile temas ettik. Tabii ayaküstü yapılan resepsiyondaki görüşmeleri dahil etmiyoruz. Ayrıca iklim değişikliğiyle ilgili Genel Kurul'da bir konuşmamız daha oldu. Geneli itibarıyla BM Güvenlik Konseyi daveti de yine Obama tarafından yapıldı. Ve Obama'nın daveti üzerine BM Güvenlik Konseyi'nde o toplantıya katıldık. Orada 15 üyenin dışında davet edilen ülkeler de konuşma yaptılar.

'HERKES İTİRAF ETTİ'

Yabancı Savaşçılar toplantısı nasıl geçti?


O toplantıyı da başından sonuna kadar Obama bizzat kendisi yönetti. Yaklaşık 10 dakikalık konuşmamız var, onu yaptık. Tabii o toplantı tamamıyla Irak-Suriye bağlamında olan bir toplantıydı. Ve Irak-Suriye konusuyla ilgili yapılan bu görüşmede özellikle yabancı savaşçılar noktasında da hassasiyetle üzerinde durulan konulardandı. Burada Türkiye biliyorsunuz devamlı bir ithamla karşı karşıyaydı.

Fakat herkes orada itiraf etti ki; işte Fransa, bine yakın kendilerinden buraya geldiğini, aynı şekilde İngiltere 600 civarında kendilerinden geldiğini, Avrupa'nın Almanyada dahil bir çok ülkesinden buralara yabancı savaşçıların geldiğini... Tabii bunların bir turist edasıyla gidip daha sonra, bölgeye girdikten sonra orada silahlandıkları anlaşılıyor.

'TEZKEREYLE ADIM ATILACAK'


Koalisyon manasında mı söylüyorsunuz yoksa saldırıları desteklemek manasında mı?

Koalisyon manasında da var, koalisyonun attığı adımların amacı noktasında da var. Yani burada tabii birinci derecede teröre, terör örgütlerine ve IŞİD'e karşı bir tavır; bunun üzerinde hassasiyetle duruluyor. Şu anda Amerikan Kongresi de bu konuda olumlu yaklaşımlar sergilemiş vaziyette. Bizim de biliyorsunuz ayın 2'sinde bu konuyla ilgili tezkere Meclis'e gelecek.

Ve Meclis'teki tezkerenin, şu anda benim tahminim şahsen tezkerenin çıkışıyla birlikte de zaten bizim de gerekli adımları atmamız gerekiyor. Zira şu anda Suriye'den 140 bin Kürt kökenli vatandaş Türkiye'ye girmiş vaziyette. 40 bine yakın yine Ezidi Türkiye'ye girmiş vaziyette. Yani 1.5 milyonu toplamda bulduk.

'GEREĞİNİ YAPARIZ'

Sizin bu görüşlerinize muhalefet eden ülkeler yok muydu?


Yok. Sadece Süleyman Şah Saygı Türbesi'nin zaten 38 km kadar orada bir mesafesi var. Şu anda oradaki hassasiyetimiz devam ediyor. Ama bütün bunlarla beraber girişler devam ediyor. Bütün bu girişlere tabii bizim şu anda tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Şu anda da tabii hükümetimizin yaptığı, bu tedbirleri belirlemek ve gerekli gördüğü anda da gereğini yapmaktır.

'ASKERİ HAREKAT BUNA KARŞI YAPILACAKTIR'

Rehinelerin kurtarılmasından sonra politika değişikliğine gidiyoruz diyebilir miyiz? Mesela askeri veya siyasi harekete katılmak gibi bir açıklamanız oldu. Bu Türkiye'de çok tartışıldı.

Arkadaşlar, şu anda bölgede karşımızdaki.. Ne dedik biz, tüm terör eylemlerine karşı hassasiyetimiz var. Terör eylemlerine karşı olan bu hassasiyetimiz, ha bilinmelidir ki, eğer burada askeri bir harekat olacaksa; bizim hudutlarımız kim tarafından korunuyor, asker tarafından; dolayısıyla böyle bir tehdit altında olduğumuz zaman askeri harekat buna karşı yapılacaktır. Yani asker, Silahlı Kuvvetlerimiz bize nerede gereklidir? Böyle anlarda gereklidir. Sınırlarımız tehdit altına giriyorsa bu adımların da atılması lazım.

'DÜĞMEYE BASILMA ANI ÖNEMLİ'

Askeri harekattan kastınız, hava harekatının dışında kara harekatı mı?

Burada tabii, bir NATO ülkesi olarak NATO'daki ortaklarımızla her türlü adımın düşünülebileceği gibi, bunun hava boyutunu kim yürütür, kimlerle beraber yürütür; kara harekatını kim yürütür, kimlerle beraber yürütür; bunların planlamasını şu anda ilgili ülkeler bir araya gelerek zaten yapıyorlar. Bu çalışmalar yapılıyor şu anda. Ama düğmeye basılma anı, burada çok önemli. Ki biliyorsunuz bazı hassasiyetler sebebiyle ABD Irak'taki gelişmelerde tavrını ortaya koydu ve özellikle barajlar bölgesinde doğabilecek tehlikelerden dolayı oralarda hava bombardımanlarını yaptı. Onlar yerinde olmuştur. O hava bombardımanlarının olduğu anda biz her türlü insani yardımı Kuzey Irak'taki tüm gruplara yaptık.

'BARINDIRAN BEDELİNİ ÖDER'

Suriye muhalefetini güçlendirecek bir ortam oluşabilir mi?

Son açıklamalarda olay sadece IŞİD terör örgütüne karşı değil, aynı zamanda da rejime karşı bir adım atılması artık konuşuluyor. Özgür Suriye Ordusu, rejime muhalif olan bazı gruplar var...

Bunu biraz açar mısınız, yani Suriye rejimine karşı bir adım atılması mı söz konusu?

Ya Sayın Obama'nın açıklamasıydı ya Biden'ındı; rejime karşı gereğinin yapılması gibi bir ifade kullanılıyor. Obama bana da rejime karşı gereğinin yapılması gerektiğini söyledi.

Burada BM Güvenlik Konseyi kararına ihtiyaç olursa Rusya'nın tavrı belli. Acaba Güvenlik Konseyi ya da BM dışında bir şeyle mi yapılmaya çalışılıyor?

Tabii bu terör örgütünü bünyesinde barındıran bir ülke, bunun bedelini de ödeyecektir. Çünkü bu terör örgütünü palazlandıran bu ülke. Artık onu ödemek durumunda kalacaktır.

'KARA GİTMEZSE KALICI OLMAZ'

Yani bir operasyonun ötesinde bölgeye şekil verebilecek bir şey gibi geliyor. Teröre karşı hava operasyonunun çok ötesinde gibi geliyor.

Yani siz şöyle bir terör örgütünü sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Bir defa mütemmim gücü karadır. Eğer karayla bağlantısı dışında bir de deniz varsa, deniz de buna dahil olur. Bütün olarak ele almak durumundasınız. Kara esastır; ben tabii asker değilim ama hava lojistiktir. Karanın gitmediği yer hiçbir zaman kalıcı olmaz.