Standardizasyonun Milli Ekonomiye Faydaları Sempozyumu Yapıldı
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şentürk, standardizasyon ve belgelendirme ağını oluşturup kabul ettiren güçlerin dünya ticaretini ele geçirdiğini belirterek, Türkiye'de standardizasyon alanında neredeyse hiç akademik tez bile bulunmadığından yakındı.
Adana Sanayi Odası'nda (ADASO), “Standardizasyonun Milli Ekonomiye Faydaları Sempozyumu” düzenlendi.
ADASO Başkanı Zeki Kıvanç'ın açılış konuşmasının ardından açıklamalarda bulunan Hulusi Şentürk, “Standartların olmadığı yerde küreselleşme olmaz ama Türkiye'nin küreselleşmede böylesine önem sahibi olan standartlar konusunda yeterli bilgi ve bilinç düzeyinde olduğunu söylememiz mümkün değil” dedi.
Küresel rekabette yer alabilmek için standarda uygun üretim gerçekleştirmek zorunda olunduğunun altını çizen Şentürk, “Küresel pazarda etkin olmak istiyorsak, standartları belirleyenler arasında yer almamız gerekiyor. Çünkü oyunun kurallarını koyma faaliyetidir. Oyunun kurallarını rakipleriniz koyduğu sürece siz daima sahada geriden maça bakmak durumundasınız ve etkin olmanız asla mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla Türkiye'yi bir yandan standartlara uygun üretimleri gerçekleştirirken bir yandan da özellikle kendisi için stratejik öneme sahip sektörlerde dünya standartlarını belirleyen ülkeler arasında yer almanın mücadelesini vermek zorundayız. Bunu başaramadığımız takdirde 2023 gibi vizyonlarımızın ekonomik anlamda ulaşılabilir vizyonlar olduğunu söylememiz mümkün olmayacaktır çünkü bu vizyonu gerçekleştirebilmek için o vizyonun gerektirdiği politikaların belirlenmesi ve hassasiyetle uygulanması gerekir. Türkiye gerçekten hızlı bir gelişim katetmek istiyorsa, birçok alanda olduğu gibi standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanında da mutlaka ve mutlaka çarpıcı bir gelişmeyi gerçekleştirmek mecburiyetinde” diye konuştu
ABD ve Suudi Arabistan arasındaki ticaretten örnek veren Hulusi Şentürk, Suudi Arabistan'daki standardizasyonu ABD'nin tekeline aldığını ve yaptığı yedek parça ticaretiyle 2 yılda 1 milyar dolarlık otomotiv yedek parça satışı yapıldığını kaydetti.
“AKADEMİK ÇALIŞMA YOK”
ISO 9001 ve ISO 14001 dışında hiçbir lisans, yüksek lisans ve doktora tezi bulunmadığına dikkat çeken Hulusi Şentürk, dış piyasaya açılmanın gerekliliğine vurgu yaptı. Şentürk, şunları söyledi:
“Afrika ve İslam coğrafyasında Türkiye ekonomik ve siyasi anlamda lider durumda. Ve çevrede kimin başı ağrısa ilk koşan Türkiye. Özellikle iş dünyasının katkılarıyla Somali başta olmak üzere ciddi yardımlar yaptığımız ülkelerin aynı zamanda Türkiye'nin ekonomisiyle entegre olabilmesi için şart olan standardizasyon uygunluk değerlendirme alanlarında hangi adımları attık? Hiçbir adım atmadık. Sempozyum, panel gibi etkinliklerle Türkiye'nin ciddi anlamda bir açığı olan bu alana dikkat çekmek istiyoruz. Çünkü gerçekten ciddi bir dikkat eksikliği var. Araştırmayı severim. Türkiye'de tüm lisans, yüksek lisans ve doktora tezlerin bulunduğu YÖK tez sayfasını taradım. ISO 9001 veya ISO 14001 çevir yönetim sistemleri, ki önemli olmakla beraber ekonomik rekabette 1. derece önemli değildir daha çok resimdir o, reklamdır. Onunla ilgili birkaç tez dışında bir de Adana'daki Türk pamuğunun standartlara uygunluğuyla ilgili bir tez dışında standartların ve uygunluk değerlendirmenin küresel ekonomide etkinliğini ilgilendiren tek bir tez bile yok. Akademik camiamızın bu kadar yabancı kaldığı, iş dünyamızın bu kadar bigane kaldığı bir alanda biz mi yanılıyoruz diye çok merak ediyorum ancak yanılmadığımız apaçık meydanda. Standartları koyanlar, belgelendirme ağını oluşturup bunu kabul ettirenler dünya ticaretini ele geçiriyorlar. Bugün Irak'a mal satmak istiyorsanız SGS'nin tezgahından geçmek zorundasınız. Avrupa'ya mal satmak istiyorsanız TÜV, SGS, İntertek, biriyle çalışmak zorundasınız. Oysa benim verdiğim belgeyle onun verdiği belge uluslararası alanda aynı geçerliliğe sahip. Birbirimizi karşlıklı tanıma anlaşması yaptığımız belgelerdir. Ancak algı problemimiz var.”
“HEDEFİMİZ TÜRKİYE'NİN TÜM TESTLERİNİ YERLİ KAYNAKLARLA YAPABİLİR HALE GELMEK”
Kurumsal anlamda yaptıkları çalışma ve yatırımları da anlatan Şentürk, konuşmasını şöyle tamamladı:
“70 milyon TL'nin üzerinde laboratuvar yatırımı yapan TSE'ye döndük. Sadece bu yıl birçok laboratuvar hizmete açtık ve şuan yatırımı devam eden laboratuvarımızın değeri 300 milyon tl nin üzerindedir. Hedefimiz 4-5 yıl içerisinde Türkiye'nin tüm testlerini yüzde 100 yerli kaynaklarla yapabilir hale gelmek. Türkiye'de yapılamayan testlerin tamamını yapabilmek için yola çıktık ve 3 yılda yaptığımız 100 milyonu aşan yatırımla mevcut altyapıyı 3 katına çıkardık. 3 yılda da bu en az 8-10 katına çıkmış oluyor özellikle. Projesi bitmek üzere olan devasa kompleks Avrupa'nın bile hatırı sayılır komplekslerinden biri haline gelecek. Yine belgelendirmede çok ciddi eksiklerimiz vardı, 3 sene önce sadece 6 sistemde belgelendirme yapıyorduk şuan 12 sistemde yapıyoruz ve 5 sistem de yılbaşına kadar yürürlüğe girecek.”