Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Bitlis'te Açıklaması

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Önümüzde yeni bir Türkiye süreci var. Sivil bir yönetimin ayağındaki prangalardan kurtulmuş ve geleceğe gidebilecek bir Türkiye'yi inşa edebilecek süreçteyiz" dedi.

Bakan Eker, Bitlis'in Ahlat ilçesindeki Selçuklu Oteli'nde esnaf, çiftçi ile sivil toplum kuruluşu ve dernek temsilcileriyle yemekte bir araya geldi.
Burada bir konuşma yapan Eker, kendi yaralarını kendi sarabilecek konuma gelen bir ülkenin kolay kalkınabileceğini belirterek, artık Türkiye'nin sorunlarını daha doğru teşhis edebilecek hale geldiğini bildirdi.
Çözüm süreciyle huzuru inşaa ettiklerini ve artık annelerin gözyaşı dökmediğini ifade eden Eker, şöyle konuştu:
"Şimdi süreç meyvelerini veriyor. Anneler gözyaşı dökmüyor. Huzur inşa ettik. Eskiden kadınların çocukları genç yaşta zorlanarak, kandırılarak veya ikna edilerek dağa çıkıyordu. Hangisinin annesi çıkıp çocuğumu geri istiyorum diyebiliyordu. Annelerin eskiden içi yanıyordu. Ancak çözüm sürecin getirdiği rahatlama ortamında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde ağlayarak bizim çocuklarımızı geri getirin diyebiliyorlar. Bu bile Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstergesidir. Çözüm süreciyle birçok sorunu çözmüş olacağız. Demokrasinin çok ileriye taşındığı daha iyi günler olacak. Ülkede aidiyet duygularını güçlendirmeniz gerekiyor. Birçok etnik kökeni olanlar Türkiye vatandaşı olmaktan gurur duyuyorsa, aidiyet duygusu yerini bulmuştur. Yeni Türkiye'de barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik reform gündemimizde. Bunun için yeni bir anayasa yapılması gerekiyor. Mevcut anayasamız 80 darbesinin ürünüdür. Şimdi bizim Türkiye'yi yeni bir anayasayla nasıl oluşturu diye çabalıyoruz. Parlamentoda bu konuyla ilgili hiçbir parti bizimle görüş birliğine gelmedi. Hangi maddeleri istiyorlarsa değiştirelim dedik. Yan çizdiler. Bunları sağlamamız lazım."
-"Türkiye, Ortadoğu ülkelerine de öncü rol üstlenecek"
Yeni dönemde daha demokratik, sivil ve hukukun üstün rol olarak kabul edildiği müreffeh bir Türkiye inşa edeceklerini ve Türkiye'nin, Ortadoğu ülkelerine de öncü rol üstleneceğini belirten Eker, 10 Ağustos'un bunun bir örneği olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesiyle bu konularda hızla mesafe katedileceğine değinen Eker, Başbakanın bugüne kadar hiç kimsenin olmadığı kadar bu makam hazır olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın, 11,5 yıllık bir başbakanlığı döneminde girdiği bütün seçimlerden galip çıktığını vurgulayan Eker, "Demek ki milletin değerleriyle buluştu. Etrafımızda Müslümanların kanı dökülüyor. Filistin'de Araplar, Irak'ta Kürtler. Sonuçta Müslümanların kanı dökülüyor. Bundan ibret almamız gerekiyor. Sistemimizi ne kadar iyi kurarsak, geleceğe model olabilecek inşaa sürecini başlatırız. Bizde bu imkan ve tecrübe var. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması, Ortadoğu'da kaosun başlamasının tarihidir. Kukla rejimler giderek artan zulüm. Ortadoğu maalesef kan gölüne döndü. Türkiye'nin gücünü artırması son derece önemlidir. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrara ihtiyacı var" diye konuştu.

Bu bölgede iç barışın sağlanması, birlik, beraberlik ve barışın tesis edilmesinin temel amaçları olduğunu dile getiren Eker, bunların yapılmasıyla güvenin, barışın, huzurun, yolların mayınlanmadığı ve patlamaların olmadığı yere yatırım gelebileceğini ifade etti.

Türkiye'de son 30 yıl içinde Doğu ve Güzeydoğu'da yaşananlara rağmen, Ahlat'ın huzur adacığı gibi kaldığını ve bunun da medeniyetin yansımasının bir örneği olduğunu belirten Eker, hükümetin Türkiye'nin geneliyle ilgili sorunların çözümü için projeleri hayata geçirdiğini kaydetti.

Eker, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki siyasi istikrarla altyapı projelerinin hayata geçirildiğini, yapılan bu kadar projeye rağmen sosyal, iktisadi ve kültürel alanda hala katedecekleri mesafelerin bulunduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Sistemden kaynaklanan sorunlar var. Sistemin restorasyonu birlik ve beraberlik duygusunun inşa edilmesidir. Türkiye'nin doğusunda da batısında da milletimizle her yerde buluşabiliyoruz. Türkiye'nin sivil bir anlayışla yönetilmesi gerekiyordu. Geçen 11,5 yıl içinde aşama aşama olarak yaptık ve yapacağımız işler var. Birçok teşvik paketleri uyguladık. Bizden öncekiler de uyguladı. Birçok pakette bazı yerler çok faydalanırken, bazı yerler de faydalanamadı. Tarımsal ürün çeşitliliğiyle zengin olan bu bölge Ahlat, Adilcevaz, Tatvan Bitlis, Van ve Ağrı bunlardan istifade edemediyse durup düşünmek gerekir. Bunca desteğe rağmen neden yatırım yapmadı. Çözüm süreciyle buraya yatırım, yeni iş imkanları ile huzur ve güven gelir. Başbakanımızın çözüm sürecinin üstünde bu kadar durmasının önemi buradan ortaya çıkıyor. Süreci kalıcı barışa erdirmek, bu bölgede üretimi, geliri, istihdamı artırmak, işsiz gençlere iş bulmak huzur ve güvenle mümkündür."

Kaynak: AA