Arü 1. Geleneksek Sağlık Günleri’nde 'Antibiyotik Dirençliliği” Tartışıldı
Ardahan Üniversitesi (ARÜ) Sağlık Bilimleri Yüksekokulu ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından, 4 Haziran 2014 Çarşamba günü, ARÜ Sosyal Tesisleri Âşık Şenlik Konferans Salonu’nda, “1. Geleneksel Sağlık Günleri” adlı program düzenlendi.
Saat 10.00’dan itibaren başlayan programa ARÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Hanefi Palabıyık, ARÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğr. Gör. Kemal Yazıcı, ARÜ Göle Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Vesile Düzgüner ve ARÜ’lü akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Yrd. Doç. Dr. Nurcan Erbil, mikro organizmaların göz ile görülemeyecek kadar küçük canlılar olduğunu ve bakteri, fungus, arkea, protist, algler gibi türlere ayrıldığını belirtti.
Birbirinden farklı hastalıklara yol açan bakterilerin direnç mekanizması geliştirerek antibiyotiklere karşı daha dayanıklı hale gelebildiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Erbil, bu durumun Avrupa’da ve ülkemizde bir halk sağlığı sorunu olarak dikkat çektiğini bildirdi.
Günümüzün ve Geleceğin Problemi: Antibiyotik Dirençliliği
Yrd. Doç. Dr. Erbil konuşmasına önceki yıllarda yapılmış bir araştırmayı paylaşarak şöyle devam etti: “Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) son raporu için zatürre, ishal ve kan yoluyla bulaşan enfeksiyonlar gibi en sık görülen hastalıklara yol açan yedi farklı bakteri incelendi. Araştırmalarda bazı ülkelerde hastalıkların yarısından fazlasının tedavisinde kullanılan iki temel antibiyotiğin artık işe yaramadığı belirlendi. Araştırmaya konu olan 114 ülke içinde Türkiye, bakterilerin ‘antibiyotiklere karşı direnci’ en yüksek olduğu ülkeler arasında ilk 3'te yer aldı.”
Bakterilerin direnç mekanizması geliştirmelerini hatalı antibiyotik kullanımıyla ilişkilendiren Yrd. Doç. Dr. Erbil, “Gereksiz yere antibiyotik ilaçların reçete edilmesi, durumu kritik olan hastalarda antibiyotik tedavisinin geciktirilmesi, geniş spektrumlu antibiyotiklerin çok yaygın kullanılması veya dar spektrumlu antibiyotiklerin yanlış kullanılması, antibiyotik dozunun o hasta için uygun olan dozdan yüksek veya düşük olması, antibiyotik tedavisinin süresinin çok uzun veya çok kısa olması, antibiyotik tedavisinin mikrobiyolojik kültür sonuçlarına göre gerektiğinde değiştirilmemesi.” sözleriyle, söz konusu hataları dile getirdi.
Bakterilerin antibiyotik dirençliliğinin azaltılması için yapılması gerekenlere de değinen Yrd. Doç. Dr. Erbil, antibiyotiğin daha bilinçli kullanılması konusunda sosyal farkındalık yaratmanın önemine vurgu yaptı.