Kastamonu'da Huzurevi Sakinleri, İlk İftarlarını Yaptı
Kastamonu'na huzurevi sakinleri, ramazanın ilk gününde oruçlarını açtı.
Kastamonu Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sakinleri, akşam ezanına dakikalar kala sofraya oturup ellerini semaya açarak dua etti.
Minarelerden yükselen ezan sesiyle huzurevi sakinleri, oruçlarını hurmayla açtı.
Huzurevinde sakinlerinden emekli öğretmen Recai Yüce (78), AA muhabirine 8 yıldır huzurevinde bulunduğunu söyledi.
Ramazanın insan hayatındaki ayların en önemlisi olduğunu ifade eden Yüce, şöyle konuştu:
"Kur'an-ı Kerim'in indirildiği ay ramazan. Önemli olan, Kuran'daki kurallara uyabilmeyi sağlamamız. Vallahi, 'burada nasılsınız' diyecek olursanız, ben buralarda olmayı düşünmüyordum. Hiç kimsenin de burada olmasını istemem, arzu etmem. Allah, kimseyi 'huzurevi' denen yerlere düşürmesin çünkü benim nenelerim, dedelerim ,bütün büyüklerim bizim evimizde öldü. Yani o zaman 'huzurevi' denen bir şey de yoktu ama şimdi huzurevlerine paye verdiler. Sanki huzurevlerine gelmek gurur meselesiymiş gibi. 3 kızım, bir oğlum var. Çocuklarımın ve ailemin hiçbir kabahati yok ama 'neden buradayım' diye düşünüyorum.
Ramazanda ibadet ederek ve kitap okuyarak vakit geçiriyorum."
- "Huzurevinde arkadaşlarımızla orucumuzu açtık"
Melahat Kömür (64) de 6 yıl önce huzurevine geldiğini, burada tanışıp evlendiği eşinin bir hafta önce vefat etmesi nedeniyle ramazanı buruk karşıladığını dile getirdi.
Sağlığının yerinde olduğunu, arkadaşlarıyla iyi geçindiklerini belirten Kömür, "Huzurevinde arkadaşlarımızla orucumuzu açtık. Şimdi de yukarı çıkıp ibadetimizi yerine getireceğiz. Eşimi kaybettiğim için bu aralar kafam yerinde değil, acısı büyük oluyor. Benim oğlum var, o beni buraya gönderecek bir insan değil aslında ama benim de onların da hatası var. Burada bize yardımcı olan herkesten Allah razı olsun" diye konuştu.
Kaynak: AA
Minarelerden yükselen ezan sesiyle huzurevi sakinleri, oruçlarını hurmayla açtı.
Huzurevinde sakinlerinden emekli öğretmen Recai Yüce (78), AA muhabirine 8 yıldır huzurevinde bulunduğunu söyledi.
Ramazanın insan hayatındaki ayların en önemlisi olduğunu ifade eden Yüce, şöyle konuştu:
"Kur'an-ı Kerim'in indirildiği ay ramazan. Önemli olan, Kuran'daki kurallara uyabilmeyi sağlamamız. Vallahi, 'burada nasılsınız' diyecek olursanız, ben buralarda olmayı düşünmüyordum. Hiç kimsenin de burada olmasını istemem, arzu etmem. Allah, kimseyi 'huzurevi' denen yerlere düşürmesin çünkü benim nenelerim, dedelerim ,bütün büyüklerim bizim evimizde öldü. Yani o zaman 'huzurevi' denen bir şey de yoktu ama şimdi huzurevlerine paye verdiler. Sanki huzurevlerine gelmek gurur meselesiymiş gibi. 3 kızım, bir oğlum var. Çocuklarımın ve ailemin hiçbir kabahati yok ama 'neden buradayım' diye düşünüyorum.
Ramazanda ibadet ederek ve kitap okuyarak vakit geçiriyorum."
- "Huzurevinde arkadaşlarımızla orucumuzu açtık"
Melahat Kömür (64) de 6 yıl önce huzurevine geldiğini, burada tanışıp evlendiği eşinin bir hafta önce vefat etmesi nedeniyle ramazanı buruk karşıladığını dile getirdi.
Sağlığının yerinde olduğunu, arkadaşlarıyla iyi geçindiklerini belirten Kömür, "Huzurevinde arkadaşlarımızla orucumuzu açtık. Şimdi de yukarı çıkıp ibadetimizi yerine getireceğiz. Eşimi kaybettiğim için bu aralar kafam yerinde değil, acısı büyük oluyor. Benim oğlum var, o beni buraya gönderecek bir insan değil aslında ama benim de onların da hatası var. Burada bize yardımcı olan herkesten Allah razı olsun" diye konuştu.