Tema Nevşehir Temsilcisi Orhan Çalık Açıklaması

TEMA Nevşehir Temsilcisi Çalık, her yıl 743 milyon ton toprağın erozyonla kaybedildiğine dikkat çekerek topraklarımızın dörtte üçünün şiddetli ve çok şiddetli erozyon tehdidi altında olduğunu söyledi.


Tarım alanlarının yüzde 59?unda, meraları yüzde 64?ünde ve orman varlığının yüzde 54?ünde erozyon yaşandığı ve son 50 yılda ancak 4 milyon hektar alanın erozyon ve çölleşmeden kurtarıldığını belirten Çalık, bu hızla devam edilirse, erozyon ve çölleşme tehdidi altındaki toplam 57,6 milyon hektar arazi varlığını kurtarmak için yaklaşık 700 yıla ihtiyaç duyulacağını kaydetti.

30 yıl içinde önlem alınmaz ise, şu anda erozyona uğramamış toprakların da kaybedileceğini söyleyen Çalık, alınabilecek önlemleri ise şu şekilde sıraladı:
“5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu, toprağın korunması yönünde iyileştirilmeli, tüm maddeleri acilen uygulanmalı. Nerede tarım yapıp, nerede hangi ürünü üreteceğimizi, nereyi yapılaşmaya açacağımızı kesin ve net olarak belirleyen, Arazi Kullanım Planlaması yapılmalı ve uygulanmalı. Tarımsal potansiyeli yüksek, bozulan-kirlenen ve amaç dışı kullanılan Büyük Ovalarımız Bakanlar Kurulu kararıyla koruma altına alınmalı. Ormanlarımızın azalmasına değil, çoğaltılmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı. Mevcut ormanlar korunmalı, ağaçlandırma ve teraslama çalışmalarına verilen önem arttırılmalı. Mera ve Toprak Koruma yasalarından sonra yine TEMA Vakfı’nın hazırlamış olduğu Su Yasa Taslağından yararlanılarak Su Yasası çıkarılmalıdır.

“ÇÖLLEŞMENİN TEMEL NEDEDİ İNSANLARIN YANLIŞ FAALİYETLERİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ”
Yeniden oluşması yüzyıllar süren toprağın doğru ve verimli kullanılmadığı takdirde birkaç mevsimde yok olduğunu ifade eden Çalık, kurak arazilerin, hatalı toprak işlemesi, aşırı ve erken otlatma, ormansızlaşma ve yanlış sulama uygulamaları nedeniyle tahrip olduğunu söyledi.

Bu istismarın temel nedenlerinin ekonomik ve sosyal baskı ve kuraklık olduğunu belirten Çalık: “Çölleşme ekonomik kaynaklar üzerinde büyük bir yüktür. Küresel düzeyde, çölleşmeden doğrudan etkilenen bölgelerde yıllık gelir kaybı 42 milyar dolarken, çölleşme ile mücadelenin yıllık bedeli sadece 2,4 milyar dolardır. Dolaylı ekonomik ve sosyal kayıplar buna dahil edilirse kaybın daha da büyük olacağı açıktır. O halde çölleşmeyle mücadele için; erozyonun önlenmesi, su kaynaklarının korunarak bilinçli kullanılması, toprak varlığımızın iyi yönetilmesi, orman ve mera varlığımızın korunması gerekir. Bu da ancak kamudan özel sektöre, akademiden sivil topluma her kesimin doğal varlıklar konusunda bilinçlendirilmesi ile mümkün olur.

TEMA Vakfı, önümüzdeki dönemde çölleşmeyle mücadelede faaliyetlerini, hazırlamış olduğu Su Yasa Taslağı?nın çıkarılmasına ormanların korunmasına, orman alanlarının genişletilmesine ve teraslama konularına yoğunlaştıracaktır. Anadolumuzun çölleşmeden kurtarılması için, Nevşehir'imiz de dahil tüm Anadolunun il ve ilçelerinde acilen, Orman Bakanlığı tarafından fidan üretim tesisleri açılmalı, her yıl kamu kurum ve kuruluşlarına ve halkımıza parasız fidan dağıtılmalı, tüm devlet kurumlarının, belediyelerin, mutarlıkların, tüm okulların ve özel firmaların ayrı ayrı ormanlıkları olmalı ve en yüksek dağ ve tepelerin zirvelerinden ormanlaştırma çalışmaları başlatılmalıdır.Nevşehir'imizin suyu bitmekte olan 7 ilden birisi olması, ormanının az olması, sulanan arazisinin az olması, kanser riskinin fazla olması, sanayinin yeterince gelişmemiş olması, kültür alanında yeterince yol almamış olması ve gelişmekte olan bir il olması nedeniyle, kuraklık ve susuzluktan çok daha fazla etkileneceğinden, Nevşehir olarak daha çok çalışmamız gerekmektedir” diye konuştu.

Kaynak: İHA