Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı İşık, Kocaeli'de Açıklaması
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İslam dünyasının bilim ve teknoloji üretiminde çok geri kaldığını belirterek, bunun temel sebebinin Müslümanların İslam'ın özünden uzaklaşmaları olduğunu söyledi.
Işık, Umuttepe Camisi ve Kültür Merkezi'nin açılış töreninde, medeniyetlerin merkezlerinde camilerin bulunduğunu, şehirlerin en merkezi konumlarının da medeniyet önceliklerini belirlediğini vurguladı.
Anadolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde inşa edilen şehirlerin merkezlerine önce cami, onun yanına da külliye kurulduğuna dikkati çeken Işık, külliyelerin bugünkü eğitim yuvaları olduğunu kaydetti.
Işık, dünyanın en eski üniversitelerine sahip olduklarını dile getirerek, "Medeniyet merkezimizde cami ile eğitim yan yanadır, iç içedir. Birbirlerinden ayırmak mümkün değildir. Bu, bizi bizi yapan değerlerimizden bir tanesidir. Caminin merkez, ilmin odak olduğu dönem, İslam tarihinin en parlak dönemidir. Özellikle Batı medeniyeti inkar etse de dünya bilim ve teknoloji tarihinde İslam medeniyetinin çok önemli bir yeri var. Şu anda İslam dünyası, bilim ve teknoloji üretmede çok geri kaldı. Bunun temel sebebi, Müslümanların İslam'ın özünden uzaklaşmalarıdır" şeklinde konuştu.
- "İslam medeniyeti, sosyal bilimlerden uzaklaştığı için gerileme dönemi yaşadı"
Kuran-ı Kerim'de ilk emrin "oku" olmasına rağmen en az okuyan toplumlardan olduklarına işaret eden Işık, camilerin üniversitelerin yanında kültür merkezi şeklinde inşa edilmesinin önemine değindi.
Işık, "İbadetle kültürü birbirinden ayıramazsınız" diyerek, şunları belirtti:
"Ayırmaya kalkarsanız ucube ortaya çıkar. Camiler insanların bir araya gelmesi, meselelerini konuşması için birer ibadet mekanıdır. Camiler olmasaydı belki Kurtuluş Savaşı'nı kazanamayabilirdik. Mehmet Akif Ersoy'un o meşhur hutbesi sadece Kastamonu'da yankılanmamıştı. Diyarbakır komutanı, Ersoy'a telgraf çekiyor. Diyor ki 'hutbeyi ne olur bize de gönderin, çoğaltıp bölgemizde dağıtalım' diyor. 1923'ün başında Gazi Mustafa Kemal, Balıkesir'de. Meşhur camideki konuşmasında 'efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın, sadece ibadet edilen yerler değildir' diyor. İslam dünyası son 300 yıldır kelamdan, felsefeden, sosyolojiden, psikolojiden ve sosyal bilimlerden uzaklaştığı için önce duraklama, sonra da gerileme dönemi yaşadı. Dünyadaki temel, sosyal ve teknolojiye en fazla katkı vermiş medeniyetin mensupları şu anda arzu edilen yerde değil. Artık Harezmileri, Birunileri, İbni Sinaları yetiştiremiyoruz. Neden? Çünkü medeniyet algımızı kaybettik. Bu algıyı tekrar kazanmalıyız."
Türkiye'deki insanların milli ve manevi değerlerine bağlı ancak dünyadaki değişime en açık topluluklarından olduğunu ifade eden Işık, kültürel değerlere bağlı kalarak dünyadaki değişimi kendisine adapte eden anlayışla çalışılması gerektiğini vurguladı.
Işık, üniversitelerin pozitif anlayıştan sıyrılıp, dini değerlerin toplumun ilerleyişine katkı sağladığının farkına varması gerektiğini dile getirerek, aynı zamanda bağnazlığın dinin gelişimindeki en önemli engel olduğu bilincinin önemini vurguladı.
"Bu millet ve medeniyet, inşallah Türk dünya bilim ve teknoloji alanına çok önemli ve yeni insanlar yetiştirir" diyen Işık, dünyada yeni Harezmi, İbn-i Sina ve İbn-i Haldunlar yetiştirmek zorunda olduklarını ifade etti.
- "Yaklaşık 55 üniversitede cami inşaatı devam ediyor"
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da başkanlıklarının görev ve yetkilerini katılımcılara anlattı.
Son 4-5 yılda üniversitelerin camilerle buluşmasında önemli adımlar atıldığına dikkati çeken Yılmaz, cami ve camianın aynı kökten olduğunu, camianın ise Arapça'da üniversite anlamına geldiğini kaydetti.
Yaklaşık 55 üniversitede cami inşaatının devam ettiğini aktaran Yılmaz, yaklaşık 20'sinin tamamlandığını bildirdi.
Yılmaz, insanların yetişmeleri için hem beynin hem de kalbin birlikte beslenmesinin önemine değinerek, "Kafa ve kalp bütünlüğü içinde ülkemizin geleceğine hizmet edecekler. 20| yüzyılın başında görüldü ki Allah'ın evinden kaçan insanoğlu, 20 asrın son çeyreğinde 'kral çıplak' dedi, Allah'ın evinden kaçmanın mümkün olmadığını, insan olmanın temel değerlerinden birisinin de kalbi hayat, ibadet ve inanç olduğunu gördü" ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından caminin açılış kurdelesi, Işık ve beraberindeki protokol üyelerince kesildi.
Kaynak: AA
Anadolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde inşa edilen şehirlerin merkezlerine önce cami, onun yanına da külliye kurulduğuna dikkati çeken Işık, külliyelerin bugünkü eğitim yuvaları olduğunu kaydetti.
Işık, dünyanın en eski üniversitelerine sahip olduklarını dile getirerek, "Medeniyet merkezimizde cami ile eğitim yan yanadır, iç içedir. Birbirlerinden ayırmak mümkün değildir. Bu, bizi bizi yapan değerlerimizden bir tanesidir. Caminin merkez, ilmin odak olduğu dönem, İslam tarihinin en parlak dönemidir. Özellikle Batı medeniyeti inkar etse de dünya bilim ve teknoloji tarihinde İslam medeniyetinin çok önemli bir yeri var. Şu anda İslam dünyası, bilim ve teknoloji üretmede çok geri kaldı. Bunun temel sebebi, Müslümanların İslam'ın özünden uzaklaşmalarıdır" şeklinde konuştu.
- "İslam medeniyeti, sosyal bilimlerden uzaklaştığı için gerileme dönemi yaşadı"
Kuran-ı Kerim'de ilk emrin "oku" olmasına rağmen en az okuyan toplumlardan olduklarına işaret eden Işık, camilerin üniversitelerin yanında kültür merkezi şeklinde inşa edilmesinin önemine değindi.
Işık, "İbadetle kültürü birbirinden ayıramazsınız" diyerek, şunları belirtti:
"Ayırmaya kalkarsanız ucube ortaya çıkar. Camiler insanların bir araya gelmesi, meselelerini konuşması için birer ibadet mekanıdır. Camiler olmasaydı belki Kurtuluş Savaşı'nı kazanamayabilirdik. Mehmet Akif Ersoy'un o meşhur hutbesi sadece Kastamonu'da yankılanmamıştı. Diyarbakır komutanı, Ersoy'a telgraf çekiyor. Diyor ki 'hutbeyi ne olur bize de gönderin, çoğaltıp bölgemizde dağıtalım' diyor. 1923'ün başında Gazi Mustafa Kemal, Balıkesir'de. Meşhur camideki konuşmasında 'efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın, sadece ibadet edilen yerler değildir' diyor. İslam dünyası son 300 yıldır kelamdan, felsefeden, sosyolojiden, psikolojiden ve sosyal bilimlerden uzaklaştığı için önce duraklama, sonra da gerileme dönemi yaşadı. Dünyadaki temel, sosyal ve teknolojiye en fazla katkı vermiş medeniyetin mensupları şu anda arzu edilen yerde değil. Artık Harezmileri, Birunileri, İbni Sinaları yetiştiremiyoruz. Neden? Çünkü medeniyet algımızı kaybettik. Bu algıyı tekrar kazanmalıyız."
Türkiye'deki insanların milli ve manevi değerlerine bağlı ancak dünyadaki değişime en açık topluluklarından olduğunu ifade eden Işık, kültürel değerlere bağlı kalarak dünyadaki değişimi kendisine adapte eden anlayışla çalışılması gerektiğini vurguladı.
Işık, üniversitelerin pozitif anlayıştan sıyrılıp, dini değerlerin toplumun ilerleyişine katkı sağladığının farkına varması gerektiğini dile getirerek, aynı zamanda bağnazlığın dinin gelişimindeki en önemli engel olduğu bilincinin önemini vurguladı.
"Bu millet ve medeniyet, inşallah Türk dünya bilim ve teknoloji alanına çok önemli ve yeni insanlar yetiştirir" diyen Işık, dünyada yeni Harezmi, İbn-i Sina ve İbn-i Haldunlar yetiştirmek zorunda olduklarını ifade etti.
- "Yaklaşık 55 üniversitede cami inşaatı devam ediyor"
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da başkanlıklarının görev ve yetkilerini katılımcılara anlattı.
Son 4-5 yılda üniversitelerin camilerle buluşmasında önemli adımlar atıldığına dikkati çeken Yılmaz, cami ve camianın aynı kökten olduğunu, camianın ise Arapça'da üniversite anlamına geldiğini kaydetti.
Yaklaşık 55 üniversitede cami inşaatının devam ettiğini aktaran Yılmaz, yaklaşık 20'sinin tamamlandığını bildirdi.
Yılmaz, insanların yetişmeleri için hem beynin hem de kalbin birlikte beslenmesinin önemine değinerek, "Kafa ve kalp bütünlüğü içinde ülkemizin geleceğine hizmet edecekler. 20| yüzyılın başında görüldü ki Allah'ın evinden kaçan insanoğlu, 20 asrın son çeyreğinde 'kral çıplak' dedi, Allah'ın evinden kaçmanın mümkün olmadığını, insan olmanın temel değerlerinden birisinin de kalbi hayat, ibadet ve inanç olduğunu gördü" ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından caminin açılış kurdelesi, Işık ve beraberindeki protokol üyelerince kesildi.