Almanya'daki Terör Örgütü Nsu Davası
Almanya'da Federal Meclis, 8'i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) ile bağlantılı olduğundan şüphe duyulan iki muhbirle ilgili dosyaları iç istihbarat teşkilatından istedi.
Federal Meclis'in istihbarat kuruluşlarını denetlemekten sorumlu kurulu PKGr, şüpheli bir biçimde ölen "Corelli" kod adlı muhbir ve hakkındaki kayıtlar imha edilen "Tarif" adlı muhbir hakkındaki dosyaları incelemek üzere talep etti.
PKGr Başkanı Clemens Binninger, yaptığı açıklamada, kurulun oy birliğiyle ilgili dosyaların talep edilmesi kararı aldığını belirterek, "Kurul üyelerinin konuyla ilgili değerlendirmelerini yapabilmesi için dosyalar yakın zamanda görülecek" dedi.
Binninger, NSU ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen muhbirler hakkında kurulun, bugün, İç İstihbarat Servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Hans-Georg Maassen ve Federal Başsavcı Haral Range ile görüştüğünü de açıkladı.
"Corell"i kod adlı aşırı sağcı muhbir Thomas R, geçen ay Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'ndeki evinde ölü bulunmuştu. 39 yaşındaki muhbirin ölüm nedeninin bugüne kadar açığa çıkmayan gizli şeker hastalığı olduğu bildirilmişti.
Thomas R. önceki yıllarda verdiği ifadelerinde NSU terör örgütüyle herhangi bir bağlantısı olmadığını iddia etmişti. Ancak NSU terör örgütü üyelerinden Uwe Mundlos'a ait telefon ve adres rehberinde, Thomas R'nin adresi bulunmuştu.
"Tarif" kod adlı aşırı sağcı muhbirin de iç istihbarat teşkilatına 1998 yılında aşırı sağcı militanlar Uwe Böhnhard, Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe hakkında bilgi verdiği ileri sürülüyor. Tarif'in iç istihbarattaki ana dosyasının 2011 yılında imha edilmesi kuşkulara yol açmıştı.
-NSU'nun karanlık bağlantıları
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda bombalama olayı ve soygun gerçekleştiren NSU terör örgütü, ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
Neonazi 3 kişi tarafından kurulduğu iddia edilen NSU'nun üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011 Kasım ayında bir banka soygunu gerçekleştirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanın içinde ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
NSU'nun hayattaki tek üyesi olan ve tutuklu yargılanan Beate Zschaepe'nin, susma hakkını kullanması nedeniyle örgütün "karanlık bağlantıları" aydınlatılamıyor ve birçok soru hala yanıt bekliyor.
Kaynak: AA
PKGr Başkanı Clemens Binninger, yaptığı açıklamada, kurulun oy birliğiyle ilgili dosyaların talep edilmesi kararı aldığını belirterek, "Kurul üyelerinin konuyla ilgili değerlendirmelerini yapabilmesi için dosyalar yakın zamanda görülecek" dedi.
Binninger, NSU ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen muhbirler hakkında kurulun, bugün, İç İstihbarat Servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Hans-Georg Maassen ve Federal Başsavcı Haral Range ile görüştüğünü de açıkladı.
"Corell"i kod adlı aşırı sağcı muhbir Thomas R, geçen ay Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'ndeki evinde ölü bulunmuştu. 39 yaşındaki muhbirin ölüm nedeninin bugüne kadar açığa çıkmayan gizli şeker hastalığı olduğu bildirilmişti.
Thomas R. önceki yıllarda verdiği ifadelerinde NSU terör örgütüyle herhangi bir bağlantısı olmadığını iddia etmişti. Ancak NSU terör örgütü üyelerinden Uwe Mundlos'a ait telefon ve adres rehberinde, Thomas R'nin adresi bulunmuştu.
"Tarif" kod adlı aşırı sağcı muhbirin de iç istihbarat teşkilatına 1998 yılında aşırı sağcı militanlar Uwe Böhnhard, Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe hakkında bilgi verdiği ileri sürülüyor. Tarif'in iç istihbarattaki ana dosyasının 2011 yılında imha edilmesi kuşkulara yol açmıştı.
-NSU'nun karanlık bağlantıları
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda bombalama olayı ve soygun gerçekleştiren NSU terör örgütü, ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
Neonazi 3 kişi tarafından kurulduğu iddia edilen NSU'nun üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011 Kasım ayında bir banka soygunu gerçekleştirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanın içinde ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
NSU'nun hayattaki tek üyesi olan ve tutuklu yargılanan Beate Zschaepe'nin, susma hakkını kullanması nedeniyle örgütün "karanlık bağlantıları" aydınlatılamıyor ve birçok soru hala yanıt bekliyor.