Rasim Ozan Kütahyalı'dan çok tartışılacak iddia
Rasim Ozan Kütahyalı, Cemaatin Hüseyin Gülerce planını deşifre etti!
Gündeme ilişkin yaptığı açıklamalarla adından sıkça söz ettiren Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı bugünkü yazısında yine dikkatleri üzerine çekti.
Kütahyalı 'cemaatin sözcüsü' olarak bilinen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce ile Pensilvanya ve örgütünün uzun süredir bir bağı olmadığını söyleyerek çok tartışılacak bir iddiada bulundu. Kütahyalı 'Pensilvanya, Hüseyin Gülerce'yi itibarsızlaştırma suikastı başlatmak için tetikte bekliyor' dedi.
Kütahyalı, Pensilvanya'nın bu suikastine bu sefer 'Ne millet ne de devlet izin verir. Artık o günler geride kaldı' dedi.
İşte Kütahyalı'nın 'Pensilvanya ve Gülerce' başlıklı o yazısı;
Geçen yazıda belirttiğim gibi Hüseyin Gülerce'nin Pensilvanya ve örgütüyle bağı uzun süredir yok. Devlet de bunu biliyor. Artık tüm gerçekleri kamuoyuyla da paylaşmak gerekiyor. Hatta tam aksine Pensilvanya Gülerce'ye bir itibarsızlaştırma suikastı başlatmak için tetikte bekliyor. Fakat bu sefer bu millet de bu devlet de Pensilvanya'nın Gülerce'ye yönelik itibarsızlaştırma operasyonu başlatmasına izin vermez. Başlarsa da ortalık ayağa kalkar. Her şeyi en baştan ve en açıktan söyleyeyim. Artık o günler geride kaldı.
Öte yandan Gülerce'nin de bu tür bir operasyondan korkmaması ve gerekirse mücadeleci gençlik günlerindeki kadar cesur olması gerekiyor. Eğer korkarak paralel kumpası kabullenirse bu sefer Gülerce millet nazarında biter. Bundan böyle Pensilvanya Gülerce'yi bitiremez. Bitirirse halk bitirir. Şu an halk tabanında Gülerce'nin itibarı Pensilvanya'dan çok daha üst düzeydedir. Bir zamanlar halk nazarında kendisine duyulan sevgi ve saygıyı milli iradeye savaş açarak yok etti Pensilvanya. O hikâye herkes için olduğu gibi Gülerce için de ibretâmizdir.
***
Gülerce aslında her zaman Pensilvanya'nın esas çemberinin dışında kalmış bir adamdı. Çekirdek örgüt kısmında o hiçbir zaman olmadı. Bunu bizler biliyorduk. Fakat kamuoyunda tanınma oranı en yüksek adam Pensilvanya'dan sonra Gülerce olduğu için toplumsal algıda bir tip sözcü olarak algılandı. Pensilvanya'nın ön plana çıkartmak istediği adamlar millet nezdinde Gülerce kadar kabul görmedi. Onların toplumda tanınma oranı hâlâ çok düşüktür. Millet bir Pensilvanya'nın bir de Gülerce'nin ismini bilir. Devlet ve elitler bazında Pensilvanya temsilcisi olarak başkaları biliniyordu. Gülerce'nin sistemin dışında tekil bir adam olduğu da biliniyordu ama medyada Gülerce bir şey söyleyince hâlâ Pensilvanya ile bağı var sanılarak önemseniyordu. Bizler de bu algı üzerinden Gülerce'nin iyi niyetli açıklamalarını Türkiye'nin hayrı için büyütüyorduk. Oysa gerçek bu değildi. Pollyannacılık oynuyorduk. Pensilvanya için esas adamları hep küçükten alıp yetiştirdiği ve gökdelen tepesinden 'atla' dendiğinde atlayacak seviyede adanmış ruhları oldu. Bu darbe girişimini de onlarla yürüttü. Zaten Türkiye'yi hedef alan bu deli projeyi Pensilvanya'yı Mehdi olarak gören adanmış ruhlardan başkasına yaptıramazdınız.
***
Gülerce ile temasta olduğumuz için ağustos ayında paralel bir istihbaratçı ekibi 'Gülerce ROK'un kontrolündedir' başlığında ahlaksız bir fısıltı kampanyası başlattı. Böyle yalanlarla dolu bir yazı yazdırdılar. Tek hedefleri vardı: Gülerce'yi olabildiğince yalnızlaştırmak ve bir şekilde cemaat tabanından kopmasını ve kaybolmasını sağlamak. Gülerce sistemden kopmadan cemaat tabanını etkilemeyi sürdürmek istiyordu. Gülerce aleyhine Turfa müneccim diye bir yazı daha yazdırdılar. Ardından Mehtap TV'den kovdular. Pensilvanya da artık Gülerce'ye açık tavır koyuyordu. Gülerce isyan bayrağını çekmek yerine içeride kalmayı ve denge tutturmayı tercih etti. Gülerce'yi açıkça kovmak da Pensilvanya'nın işine gelmiyordu. Fakat en sonunda 31 Mart açıklamasından sonra Pensilvanya'dan da Gülerce aleyhine sert bir açıklama yayınlandı. Pensilvanya Gülerce'ye son uyarılarını yapıyordu. Hemen ardından da Pensilvanya medyasında Gülerce'nin ahiret inancını bile sorgulayan bir yazı çıktı.
Bundan sonra ne olacak? Pensilvanya'nın hamleleri neler olacak? O da yarınki yazıda.
Kütahyalı 'cemaatin sözcüsü' olarak bilinen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce ile Pensilvanya ve örgütünün uzun süredir bir bağı olmadığını söyleyerek çok tartışılacak bir iddiada bulundu. Kütahyalı 'Pensilvanya, Hüseyin Gülerce'yi itibarsızlaştırma suikastı başlatmak için tetikte bekliyor' dedi.
Kütahyalı, Pensilvanya'nın bu suikastine bu sefer 'Ne millet ne de devlet izin verir. Artık o günler geride kaldı' dedi.
İşte Kütahyalı'nın 'Pensilvanya ve Gülerce' başlıklı o yazısı;
Geçen yazıda belirttiğim gibi Hüseyin Gülerce'nin Pensilvanya ve örgütüyle bağı uzun süredir yok. Devlet de bunu biliyor. Artık tüm gerçekleri kamuoyuyla da paylaşmak gerekiyor. Hatta tam aksine Pensilvanya Gülerce'ye bir itibarsızlaştırma suikastı başlatmak için tetikte bekliyor. Fakat bu sefer bu millet de bu devlet de Pensilvanya'nın Gülerce'ye yönelik itibarsızlaştırma operasyonu başlatmasına izin vermez. Başlarsa da ortalık ayağa kalkar. Her şeyi en baştan ve en açıktan söyleyeyim. Artık o günler geride kaldı.
Öte yandan Gülerce'nin de bu tür bir operasyondan korkmaması ve gerekirse mücadeleci gençlik günlerindeki kadar cesur olması gerekiyor. Eğer korkarak paralel kumpası kabullenirse bu sefer Gülerce millet nazarında biter. Bundan böyle Pensilvanya Gülerce'yi bitiremez. Bitirirse halk bitirir. Şu an halk tabanında Gülerce'nin itibarı Pensilvanya'dan çok daha üst düzeydedir. Bir zamanlar halk nazarında kendisine duyulan sevgi ve saygıyı milli iradeye savaş açarak yok etti Pensilvanya. O hikâye herkes için olduğu gibi Gülerce için de ibretâmizdir.
***
Gülerce aslında her zaman Pensilvanya'nın esas çemberinin dışında kalmış bir adamdı. Çekirdek örgüt kısmında o hiçbir zaman olmadı. Bunu bizler biliyorduk. Fakat kamuoyunda tanınma oranı en yüksek adam Pensilvanya'dan sonra Gülerce olduğu için toplumsal algıda bir tip sözcü olarak algılandı. Pensilvanya'nın ön plana çıkartmak istediği adamlar millet nezdinde Gülerce kadar kabul görmedi. Onların toplumda tanınma oranı hâlâ çok düşüktür. Millet bir Pensilvanya'nın bir de Gülerce'nin ismini bilir. Devlet ve elitler bazında Pensilvanya temsilcisi olarak başkaları biliniyordu. Gülerce'nin sistemin dışında tekil bir adam olduğu da biliniyordu ama medyada Gülerce bir şey söyleyince hâlâ Pensilvanya ile bağı var sanılarak önemseniyordu. Bizler de bu algı üzerinden Gülerce'nin iyi niyetli açıklamalarını Türkiye'nin hayrı için büyütüyorduk. Oysa gerçek bu değildi. Pollyannacılık oynuyorduk. Pensilvanya için esas adamları hep küçükten alıp yetiştirdiği ve gökdelen tepesinden 'atla' dendiğinde atlayacak seviyede adanmış ruhları oldu. Bu darbe girişimini de onlarla yürüttü. Zaten Türkiye'yi hedef alan bu deli projeyi Pensilvanya'yı Mehdi olarak gören adanmış ruhlardan başkasına yaptıramazdınız.
***
Gülerce ile temasta olduğumuz için ağustos ayında paralel bir istihbaratçı ekibi 'Gülerce ROK'un kontrolündedir' başlığında ahlaksız bir fısıltı kampanyası başlattı. Böyle yalanlarla dolu bir yazı yazdırdılar. Tek hedefleri vardı: Gülerce'yi olabildiğince yalnızlaştırmak ve bir şekilde cemaat tabanından kopmasını ve kaybolmasını sağlamak. Gülerce sistemden kopmadan cemaat tabanını etkilemeyi sürdürmek istiyordu. Gülerce aleyhine Turfa müneccim diye bir yazı daha yazdırdılar. Ardından Mehtap TV'den kovdular. Pensilvanya da artık Gülerce'ye açık tavır koyuyordu. Gülerce isyan bayrağını çekmek yerine içeride kalmayı ve denge tutturmayı tercih etti. Gülerce'yi açıkça kovmak da Pensilvanya'nın işine gelmiyordu. Fakat en sonunda 31 Mart açıklamasından sonra Pensilvanya'dan da Gülerce aleyhine sert bir açıklama yayınlandı. Pensilvanya Gülerce'ye son uyarılarını yapıyordu. Hemen ardından da Pensilvanya medyasında Gülerce'nin ahiret inancını bile sorgulayan bir yazı çıktı.
Bundan sonra ne olacak? Pensilvanya'nın hamleleri neler olacak? O da yarınki yazıda.