Suriye'de İç Savaş 4. Yılına Girdi
Yalova Gönüllü Sivil Toplum Derneği (GÖNÜLDER) Başkanı Hacı Ömer Anlayışlı, "Suriye'de iç savaş neden bu kadar uzun sürdü? Suriye, son yıllarda özellikle bu bölgede yıldızı parlayan Türkiye'nin yanı başında olduğu için. Orada problem olmasa, Irak'ta problem olmasa Türkiye'nin onlarla ilişkisi son derece daha iyi olacak, sağlam olacak. Bunu çekemeyenler, savaşın bitmesini istemiyor" dedi.
Anlayışlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç savaşın 4. yıla girdiği Suriye'de yaşayan insanların, Türkiye'ye, kendilerini kurtaracak tek devlet gözüyle baktığını söyledi.
Suriye'de her geçen gün durumların kötüye gittiğine dikkati çeken Anlayışlı, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerinde ciddi düzelme olmuştu. Türkiye'nin dış politikasındaki 'sıfır problem' politikası sayesinde Suriye ile vizeler kalkmış, çok rahat kendi memleketimizmiş gibi gittiğimiz, gördüğümüz, gezdiğimiz güzel bir memleket, güzel bir devletti. Maalesef Arap baharıyla Suriye'deki bahar farklı oldu. Diğer ülkeler gibi olmadı. Suriye'deki savaşın 3. yılı bitti, 4. yılına girdik. Suriye'de bugüne kadar 125 bin civarında Müslüman kardeşimiz öldü, öldürüldü. 2,5 milyon Suriyeli göç etmek zorunda kaldı. 128 Suriyeli açlıktan öldü. Yanı başımızda insanlar açlıktan öldü. Suriye'de 3 yıl içinde her 6 saate bir insan, iki saatte bir çocuk ölüyor. Her üç saate de bir kadın ölüyor."
- Yalova'da 22 dernek, Suriye'ye yardım toplamak için seferber oldu
Anlayışlı, Yalova'da 22 dernekten oluşan GÖNÜLDER'in, geçen yıl bir araya gelerek, "Suriye'de insanlık ölürken bizim insanlığımızın dipdiri ayakta olması lazım" fikriyle oradaki insanlara yardımlarıyla destek olmaya çalıştığını anlattı.
Türkiye'nin en uzun sınırının Suriye ile olduğunu hatırlatan Anlayışlı, şunları kaydetti:
"Suriye'de bu kadar büyük bir vahşet yaşanırken Türkiye'deki Müslümanlar, insanlar olarak bu olan bitene kayıtsız kalamazdık. Elhamdülillah devletimiz kayıtsız kalmadı, Başbakanımız kayıtsız kalmadı. 'Suriye'de kardeşlerimiz öldürülürken, açlıktan ölürken biz onlara karşı insanlığımızı göstermemiz lazım' diyerek bunun için Suriye'ye yardım kampanyası başlattık ve kampanyamız devam ediyor. Çünkü bizim elimizden yardım etmekten başka bir şey gelmiyor. İlk etapta topladığımız üç tır yardımı, Suriye'nin Azez kasabasına götürdük. O güzel şehir, Kilis'teki, Gaziantep'teki insanların günübirlik, haftalık ziyaretlere gittiği, gezip tozduğu kentti, şimdi yerle bir olmuş. Camiler, hastaneler, kiliseler yıkılmış, koca şehir yerle bir olmuş, harabe şekline gelmiş. Kışın çok soğuk şartlarda insanların orada ince çadır içinde ayakkabısız, çorapsız, montsuz, parkasız, yorgansız, yataksız yattığını gördük. Orada dünyanın Suriye'ye ne denli kayıtsız kaldığını ve bizim Suriye'ye ne denli sahip çıkmamız gerektiğini o zaman anladık."
- "Amaç; büyüyen ve yükselen bir Türkiye'nin önünü kesmektir"
Bazı güçlerin, Türkiye'nin büyümesini istemediği için Suriye'deki savaşın sürmesi için çalıştığını iddia eden Anlayışlı, şöyle konuştu:
"Tunus'ta 'Arap Baharı' kısa sürdü, bitti, Libya'da o şekilde. Peki Suriye'de iç savaş neden bu kadar uzun sürdü? Suriye, son yıllarda özellikle bu bölgede yıldızı parlayan Türkiye'nin yanı başında olduğu için. Orada problem olmasa, Irak'ta problem olmasa Türkiye'nin onlarla ilişkisi son derece daha iyi olacak, sağlam olacak. Bunu çekemeyenler, savaşın bitmesini istemiyor. Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesi, onlarla beraber daha sağlam olacak. Savaşın uzaması, dünyanın buraya kayıtsız kalması, seyirci olmasının en büyük sebeplerinden biri, Türkiye'nin bu bölgede büyümesini engellemektir. Bu bölgedeki özellikle Türkiye'nin rahat etmesini engellemek. Türkiye içinde de son zamanlarda özellikle büyük bir çatışma, büyük bir fitne var. Amaç; büyüyen ve yükselen bir Türkiye'nin önünü kesmektir. Yani amaç; Suriye'de, Filistin'de, Mısır'da, Irak'ta, Tunus'ta ve Libya'da ne yaşanıyorsa Türkiye'de de aynısını yaşatmak. Türkiye'de fitne, sıkıntılar çok büyük ama bunu başaramadılar. Onun için özellikle biz diyoruz ki sivil toplum kuruluşları, siyasiler, her kesimden insanlar, Türkiye'de bütün ırklar, renkler, insanlar kesinlikle dış güçlerin bu fitnesine oyununa gelmeyelim. Birliğimizi, beraberliğimizi, kuvvetlendirelim. Güçlü bir Türkiye, dünyadaki 2 milyar Müslüman alemi için çok önemli. Zaten mağdur olan tüm ülkelere son dönemde en büyük yardımı götüren ülke Türkiye'dir. Yardımlar nasıl bir insan için sigortaysa belalardan kurtulmaysa bir devlet içinde odur. Türkiye'nin hala bunca büyük fitneye rağmen büyümesi, Türkiye'nin hala dağılmamasının en büyük etkenlerinden biri de Türkiye'nin dünyadaki bütün gariplere, garibanlara yardım etmesidir, onların dualarıdır. Bunun için dualarımızla, yardımlarımızla kayıtsız kalmayalım."
Anlayışlı, geçen ay Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki fırınlara Yalova'dan üç tır un götürdüklerini ve bunların, Suriye'nin içlerinde dağıtıldığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Suriye'de her geçen gün durumların kötüye gittiğine dikkati çeken Anlayışlı, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerinde ciddi düzelme olmuştu. Türkiye'nin dış politikasındaki 'sıfır problem' politikası sayesinde Suriye ile vizeler kalkmış, çok rahat kendi memleketimizmiş gibi gittiğimiz, gördüğümüz, gezdiğimiz güzel bir memleket, güzel bir devletti. Maalesef Arap baharıyla Suriye'deki bahar farklı oldu. Diğer ülkeler gibi olmadı. Suriye'deki savaşın 3. yılı bitti, 4. yılına girdik. Suriye'de bugüne kadar 125 bin civarında Müslüman kardeşimiz öldü, öldürüldü. 2,5 milyon Suriyeli göç etmek zorunda kaldı. 128 Suriyeli açlıktan öldü. Yanı başımızda insanlar açlıktan öldü. Suriye'de 3 yıl içinde her 6 saate bir insan, iki saatte bir çocuk ölüyor. Her üç saate de bir kadın ölüyor."
- Yalova'da 22 dernek, Suriye'ye yardım toplamak için seferber oldu
Anlayışlı, Yalova'da 22 dernekten oluşan GÖNÜLDER'in, geçen yıl bir araya gelerek, "Suriye'de insanlık ölürken bizim insanlığımızın dipdiri ayakta olması lazım" fikriyle oradaki insanlara yardımlarıyla destek olmaya çalıştığını anlattı.
Türkiye'nin en uzun sınırının Suriye ile olduğunu hatırlatan Anlayışlı, şunları kaydetti:
"Suriye'de bu kadar büyük bir vahşet yaşanırken Türkiye'deki Müslümanlar, insanlar olarak bu olan bitene kayıtsız kalamazdık. Elhamdülillah devletimiz kayıtsız kalmadı, Başbakanımız kayıtsız kalmadı. 'Suriye'de kardeşlerimiz öldürülürken, açlıktan ölürken biz onlara karşı insanlığımızı göstermemiz lazım' diyerek bunun için Suriye'ye yardım kampanyası başlattık ve kampanyamız devam ediyor. Çünkü bizim elimizden yardım etmekten başka bir şey gelmiyor. İlk etapta topladığımız üç tır yardımı, Suriye'nin Azez kasabasına götürdük. O güzel şehir, Kilis'teki, Gaziantep'teki insanların günübirlik, haftalık ziyaretlere gittiği, gezip tozduğu kentti, şimdi yerle bir olmuş. Camiler, hastaneler, kiliseler yıkılmış, koca şehir yerle bir olmuş, harabe şekline gelmiş. Kışın çok soğuk şartlarda insanların orada ince çadır içinde ayakkabısız, çorapsız, montsuz, parkasız, yorgansız, yataksız yattığını gördük. Orada dünyanın Suriye'ye ne denli kayıtsız kaldığını ve bizim Suriye'ye ne denli sahip çıkmamız gerektiğini o zaman anladık."
- "Amaç; büyüyen ve yükselen bir Türkiye'nin önünü kesmektir"
Bazı güçlerin, Türkiye'nin büyümesini istemediği için Suriye'deki savaşın sürmesi için çalıştığını iddia eden Anlayışlı, şöyle konuştu:
"Tunus'ta 'Arap Baharı' kısa sürdü, bitti, Libya'da o şekilde. Peki Suriye'de iç savaş neden bu kadar uzun sürdü? Suriye, son yıllarda özellikle bu bölgede yıldızı parlayan Türkiye'nin yanı başında olduğu için. Orada problem olmasa, Irak'ta problem olmasa Türkiye'nin onlarla ilişkisi son derece daha iyi olacak, sağlam olacak. Bunu çekemeyenler, savaşın bitmesini istemiyor. Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesi, onlarla beraber daha sağlam olacak. Savaşın uzaması, dünyanın buraya kayıtsız kalması, seyirci olmasının en büyük sebeplerinden biri, Türkiye'nin bu bölgede büyümesini engellemektir. Bu bölgedeki özellikle Türkiye'nin rahat etmesini engellemek. Türkiye içinde de son zamanlarda özellikle büyük bir çatışma, büyük bir fitne var. Amaç; büyüyen ve yükselen bir Türkiye'nin önünü kesmektir. Yani amaç; Suriye'de, Filistin'de, Mısır'da, Irak'ta, Tunus'ta ve Libya'da ne yaşanıyorsa Türkiye'de de aynısını yaşatmak. Türkiye'de fitne, sıkıntılar çok büyük ama bunu başaramadılar. Onun için özellikle biz diyoruz ki sivil toplum kuruluşları, siyasiler, her kesimden insanlar, Türkiye'de bütün ırklar, renkler, insanlar kesinlikle dış güçlerin bu fitnesine oyununa gelmeyelim. Birliğimizi, beraberliğimizi, kuvvetlendirelim. Güçlü bir Türkiye, dünyadaki 2 milyar Müslüman alemi için çok önemli. Zaten mağdur olan tüm ülkelere son dönemde en büyük yardımı götüren ülke Türkiye'dir. Yardımlar nasıl bir insan için sigortaysa belalardan kurtulmaysa bir devlet içinde odur. Türkiye'nin hala bunca büyük fitneye rağmen büyümesi, Türkiye'nin hala dağılmamasının en büyük etkenlerinden biri de Türkiye'nin dünyadaki bütün gariplere, garibanlara yardım etmesidir, onların dualarıdır. Bunun için dualarımızla, yardımlarımızla kayıtsız kalmayalım."
Anlayışlı, geçen ay Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki fırınlara Yalova'dan üç tır un götürdüklerini ve bunların, Suriye'nin içlerinde dağıtıldığını sözlerine ekledi.