İzmir’de 30 Körüklü Otobüs Daha Yollarda
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü tarafından satın alınan 100 körüklü otobüsün ilk 30 adedi, düzenlenen törenle hizmete alındı.
Otobüslerin hizmete alınması töreninde konuşmasına babasının vefatı dolayısıyla taziye dileklerini iletenlere teşekkür ederek başlayan Başkan Kocaoğlu, “Bana yaşamım boyunca sağa sola yalpalamadan dik durmayı, haksızlığa boyun eğmemeyi öğreten babamın vefatı nedeniyle başsağlığı dileyenlere teşekkür ederim. Acılar paylaşıldıkça azalır” dedi
Yeni projelerini 8 Mart’ta açıklayacaklarını açıklayan Kocaoğlu, “Biz, ayakları yere basan, İzmir’in ihtiyaçlarına gerçekten cevap verebilecek projelerle karşınıza çıkacağız. Bizim projelerimizde insan olacak” ifadelerini kullandı.
Metropollerin en önemli sorunlarından birinin ulaşım olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, İzmirliler’in daha konforlu, güvenli ve hızlı seyahat edebilmesi için toplu ulaşım sistemlerini sürekli yenilediklerine dikkat çekti. Başkan Kocaoğlu, “Kentimize en son teknolojiyle donatılmış 30 yeni körüklü otobüs daha kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gelecek ay 30 adet, Nisan ayında da 40 adet yeni otobüsle mevcut filoya 100 yeni araç kazandırmış olacağız” diye konuştu.
Kocaoğlu, AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın ‘seçim bildirgesi’ni de eleştirdi.
Bildirgede yer alan başlıkları ‘ilginç’ olarak nitelendiren Kocaoğlu, AK Parti’nin seçim bildirgesinde Binali Yıldırım’ın her fırsatta övgüyle bahsettiği AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isminin hiç geçmediğini söyledi
“BEN YAPTIM OLDU MANTIĞIYLA İŞ YAPILMAZ”
Başkan Aziz Kocaoğlu, “Üç bölgede imalat çalışmalarına başladığımız, İzmir deniz kıyı tasarım projemizi, AK Parti adayının dosyasında görmek bizi çok mutlu etti. Biz bu projeyi, İzmir’de çalışmış, İzmir’le ilişkisi olan 100’ü aşkın mimar ve tasarımcıyla iki senede ürettik. Al oradan yaz buraya, bu proje değil. Yüzülebilir Körfez için hazırladığımız projenin adını değiştirip ekolojik yaşam koridoru koymuşlar. Ben yaptım oldu mantığıyla iş yapılmaz. Konak ve Sabuncubeli tünellerinde olduğu gibi zemin etüdü yok, proje yok, planlara işlenmemiş. İhale, benim bile çocukluğumdan kalma çevre yolu projesine angaje edilmiş, yani ihalesi yok” dedi.
Başkan Kocaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Yüzyılın şehircilik hareketi kapsamında İzmir’de akıllı trafik sistemi kuracağız demişler. İzmir Büyükşehir Belediyesi, dünyada sadece üç dört kentte olan tam adaptif sistemin ihalesine çıktı. İhale sürecine itirazlar var. Süreç bitince bunların akıllı sistem dediğinin fersah fersah önünde bir sistemi getireceğiz. Yakında açılışını yapacağımız Üçyol-Fahrettin Altay metrosu da var. Bunu da biz yapacağız diyorlar. Sıkılmadan arşive yazıyorlar. Bu ayıp değil, ayıp ötesi bir şey.”
SÜT TOPLAMA MERKEZLERİ
Binali Yıldırım’ın seçim bildirgesinde süt toplama merkezleri ile organik pazarlara yer verildiğini de belirten Başkan Kocaoğlu, “Bunları zaten yıllardır yapıyoruz. Biz, okul sütü de dağıttık. Çok şükür kimsenin başı ağrımadı. Şimdi imza karşılığında 120 bin çocuğumuzun evine süt götürüyoruz. Böyle bir lojistiği aklınız alıyor mu? Bu ancak insanı, vatandaşı, çocukları, gelecek kuşakları sevmekle ve inançla yapılır. Başka işleri düşünmekle bu iş olmaz. Akan proje diye ortaya getirdikleri proje de bizim yıllardır uyguladığımız abla-ağabey-kardeş projemizin kopyasıdır” diye konuştu.
“BÜYÜKŞEHİRİN HAKKINI VERİN”
Binali Yıldırım’ın jeotermal sera bölgesi kurma projesine değinen Başkan Kocaoğlu, “Peki sorarım size. Seferihisar’da yapmak istediğimiz ama arazi için bir türlü izin vermediğiniz jeotermal sera bölgesi için bugüne kadar ne yaptınız? Hükümetin başına geçen eylül ayında bir mektup yazdım. Jeotermal yatırım için 7 milyon lira kaynak ayırdık, mevcut hazineye ait 220 dönüm alanı verin, ayrıca Askeriye’nin tatbikat alanı içinden de 500 dönem yer verin. Tamamen ihracata çalışacak şekilde sera yapalım dedik. Dönüm başına bir kişiye istihdam sağlayacak dedik. Her zaman olduğu gibi bu mektubumuza da ‘cevap yok’. Niye o kaynak çürüyor, yerin altına kalıyor. Tarım başka türlü kalkınmaz. Tarımın kalkınmasındaki en önemli noktalardan birisi seracılığı, organik ve iyi tarımı yaygınlaştırmaktır. Sayın aday, mezbaha konusunda ise, modern mezbaha ve et kombine tesisleri kuracağız diyor. Eğer bunda samimi ise, Milli Emlak’ın fahiş fiyatla çıkarıp kapattığı Buca’daki et entegre tesisinin yeniden açılması için harekete geçer. Elimizden gasp edip aldığı et entegre tesisini geri verin. Fiyatı 27 milyon lira tuttunuz, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne vermeyeceğiz dediniz, bize kazık atmak için bunu yaptınız. Siz niye kuruyorsunuz? Kurmazına gerek yok, verin Büyükşehir’in hakkını, verin çalıştıralım. Kaç defa söyledim. İzmir’in bakanı ve milletvekili olarak ne yaptınız. Zahmet etme. Biz Ödemiş’te et entegre tesisinin temelini attık, yakında açacağız. Başka yerde de açarız” şeklinde konuştu.
“BELEDİYENİN ÖNÜNÜ NEDEN AÇMADINIZ?”
Uzun zamandır gündemi meşgul eden statlar konusuyla ilgili de konuşan Başkan Kocaoğlu, “Örnekköy’e yeni stat yapacağız diyorlar. Aylardır, yıllardır bağırıyorum. Dilimde tüy bitti. Madem öyle, yıllardır ‘Örnekköy’deki araziyi devredin, oraya içinde stat olan spor kompleksi yapalım’ diyen Büyükşehir Belediyesi’nin önünü neden açmadınız? Neden engel oldunuz? Bangır bangır bağırıyoruz. Faruk Özak Bey’le yapıyorduk, diğer bakan geldi, yeni bakana da mektup yazdım, bu statları şuralara değil buralara yapmamız gerek diye. İzmir’deki Organize Sanayi Bölgeleri’nin teşvik sorunu çözülecek demişler. Sanayiciler, ihracatçılar, dernekler bangır bangır yıllardır bağırıyoruz. Yakın illerle bizimkini eşitleyin diye. İzmir’den tek sorumlu bakan olarak sayın adayla bu konuyu defalarca konuştuk. Yanımda Sanayi ve Ticaret Odalarının başkanları da vardı. Sen bu konuyu çözmeyeceksin, çözemezsin çünkü niyetin, isteğin yok. Seçim söylemi yapıyorsun. Aliağa-Menderes Banliyö Sistemi’nin açılışında hükümetin başı, Genel Başkanımız ve herkes oradayken de söyledim. 6 senedir çözmedin de şimdi mi aklına geldi? Kusura bakmasın, İzmirli bunu yemez” diye konuştu.
“ÇÖP TESİSİNİN NEREDE KURULACAĞI SÖYLENMİYOR”
AK Parti adayının en acil işlerini çöp bertaraf tesisi kurmak olarak tanımladığını belirten Başkan Kocaoğlu, “Kuracağız demişler ama yerini söylememiş, yerini söyleyemiyorlar. Harmandalı’da bu iş olur dediler. Baktılar pabuç pahalı saati değiştirdiler, saat 10’da korsan geziye gittiler. İzmir yanlış konuşan, yanlış iş yapan adamın biletini keser. Sayın aday, korsan basın çalışmasına zaten orada başladı.
Valilik ve emniyet destekli sivil polis destekli basın çalışmasını yapıyorlar. Bu iş böyle. Vatandaştan korkarak, kaçarak seçim çalışması yapıyorlar” dedi.
“İZMİRLİNİN DURUŞUNA SEVİNİYORUM”
Başkan Kocaoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Sayın aday, Kuzey Ege Limanı tamamlanacak, şehir hastaneleri yapılacak demiş. Siz Belediye Başkanı mı, yoksa Başbakan mı olacaksınız, bunlar sizin işiniz midir? Eşrefpaşa Belediye Hastanesi olarak kırsalda, okulda, mahallede yaptığımız taramaları 5 senedir yasakladılar. Sağlığı düşünüyorsan, hazır bir belediye hastanesi ve başkanı çıkmış, ben köylere kadar herkesi tarayayım diyor, benim arkamda hastane var, sağlık getireyim diyor. Sen bunu niye engelliyorsun? Ey Sağlık İl Müdürü, bunu engellediğin için sana madalya verdiler, bir yere tayin ettiler. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu İzmir’e gelecek diyorlar. Zaten yıllardır burada. Söz konusu İzmir olduğunda bu vatandaşların kültür ve sanatla ilgili iştahları kabarıyor. Halbuki Ankara’da operayı, senfoni orkestrasını, devlet tiyatrolarını nasıl kapatırız diye hesap yapıyorlar, gittikçe küçültüyorlar, yakında kapatırlar. İzmir’e gelince bunun teşviğinden bahsediyorlar. Seviniyorum tabi ki. İzmir’de kültürü, sanatı yok edeceğim diyemiyorlar, o cesareti gösteremiyorlar. İzmirli hemşehrilerim için seviniyorum, İzmirli’nin duruşuna seviniyorum. Ayrıca, tarım projeleriyle kent ekonomisine 5.3 milyar dolar kaynak aktaracağım diyorlar. İyi de bugüne kadar neredeydiniz? Sayenizde tarım bitti. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gücüyle tarımı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Hangi tarım politikasından bahsediyorsunuz? Sulama projeleriniz geliştireceğiz diyorlar. 5-6 senedir Tahtalı havzasında damla sulama yapalım diye DSİ Bölge Müdürlüğü’ne yazı yazdık, izin istedik, tarla sulamak senin işin değildir diye izin vermediler. Zaten vermediniz, bu bildirgeye yazmak için mi izin vermediniz ?”
Binali Yıldırım’ın seçim bildirgesindeki bir başka projeye değinen Başkan Kocaoğlu, “İzmir’e sel geldiğini gösterecek bir proje kapsamında Çin’in Kunming kentindeki su baskınının fotoğrafını seçim kitaplarına basmışlar. Gitmişler oradan hoşlarına giden bir seçim fotoğrafı basmışlar. Fotoğrafın üstünde Çince yazılar var. Bu ne biçim şey” dedi.
“İZMİR GÖZÜN AYDIN”
Tüm köylerden merkez ilçelere toplu taşıma yapılacağına ilişkin bir projeyi eleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Hep mış mış. Biz şu anda 14 ilçede 134 köyde ulaşım yapıyoruz. Yeni ilçeler ve 34 köyde de çalışmamızı bitirdik. Bunlar, bizim yaptığımız ulaşımı küçülterek, geri alacaklar. Ya ne yaptığımızı bilmiyorlar, ya da yaptıklarımızın bir kısmını kaldıracaklar. Toplam 550 kilometre ova yolu yapacağız diyorlar. Var olan hizmet geri mi gidecek? Biz bugüne dek, 3 bin 500 kilometre arazi ve üretim yolu yaptık. Sadece 2013 yılında 640 kilometre arazi yolu asfaltladık. Bu kafayla bunlar, bizim yaptığımız arazi yollarını mı sökecekler? Bu kafayla, bu bilgisizlikle İzmir’i, yönetemezsiniz. İzmir’in konteyner limanının İzmir’e daha uzun yıllar hizmet etmesi gerektiğini söylüyoruz. Hiçbir fotoğraflarında İzmir limanı yok. Doğudan ve güneyden İzmir’e gelecek yükler için en korunaklı ve 365 gün hizmet verebilen liman İzmir Limanı’dır, Çandarlı Limanı 365 gün hizmet veremiyor. İzmir Limanı’nı ya unuttular ya da AVM yaparız da bu limanı da kapatırlar demiş olabilirler. Ben en çok işin finansman kısmına bakıyorum. İzmir’e 65 milyar liralık yatırım yapacağını söyleyen aday, ‘Hayatımda para hiçbir zaman problem olmadı’ demiş. Doğru vallahi. Havuz mavuz var. Binalı Bey 65 milyar liralık yatırımın 14 milyarını belediye, geri kalanını kamu-özel ortaklığıyla yapacakmış. İzmir gözün aydın. Yani Allah korusun. Yap-işlet-devlet geliyor” diye konuştu.
Törende konuşan Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya da, toplu taşımanın özellikle dar gelirli vatandaşlar için ne kadar önemli olduğuna değindi. Çalkaya, “90 dakika içinde yapılan uygun fiyatlı seyahat, bu kentin ne kadar doğru ve sağlıklı yönetildiğinin bir göstergesidir. Aziz Başkan gibi biz de toplu taşımayı önemsiyoruz. Yeni araçlar, kent içindeki trafiği de rahatlatacaktır. Sadece belediye başkanı olarak değil, bu kentte yaşayan sade bir vatandaş olarak bu kentin insanları adına Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür ediyorum” dedi
Solaris Yönetim Kurulu üyesi Martin Grubel ise, Solaris firması olarak gerçekleşen işbirliğinden çok mutlu olduğunu söyledi.
Grubel, “Orta büyüklükte Polonyalı bir aile şirketimizin İzmir Büyükşehir Belediyesi ile geçtiğimiz Ağustos ayında imzaladığımız anlaşma ile İzmir ve Polonya arasında yeni bir tarih başlattık. Türkiye ve Polonya çok iyi ilişkileri olan iki ülkedir. Toplu taşımacılık çok önemlidir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın toplu ulaşım yatırımlarına verdiği önemi çok takdir ediyorum” diye konuştu
KUĞULAR SEFERE ÇIKIYOR
Beyaz rengin hakim olduğu otobüslere uzunluğu nedeniyle “Kuğu” ismi verildi.
ESHOT yetkilileri, yeni araçların devreye girmesi ile birlikte şu anda 5 olan filo yaşının yaz aylarında daha da aşağı çekileceğini açıkladı.
Engelli kullanımına uygun alçak tabanlı yapıda ve duraklarda sağa yatabilme özeliğinde, klimalı, çevreci olan otobüsler, özellikle İzmir için sipariş edildi. Türkiye’de ve İzmir’de ilk kez kullanılacak yeni model otobüsler, toplam 22 milyon 500 bin euroya mal oldu. Otobüslerde engelli, yaşlı, bebekli ve hamileler için ayrılan kırmızı renkli ve sarı semboller ile işaretlenmiş koltuklar da dikkat çekiyor. Bu otobüslerdeki diğer bir özellik ise şoförün dikkatinin dağılmaması için camlı sürücü kabini olması. 142 yolcu taşıma kapasiteli olan yeni körüklü otobüsler paslanmaz çelik şasi ve karasör iskelet özelliğinde. 362 beygir gücünde olan motorları (DAF marka) Euro 5 standardında ve egzoz gazı salınımı minimum seviyede. Dingilleri de yine (ZF marka) Almanya yapımı. Otomatik şanzımanlı (ZF marka) olan otobüslerdeki klimalar İzmir’deki iklim göz önüne yüksek soğutma kapasitesinde yapıldı. Otobüslerdeki tüm kumanda sistemleri son teknoloji elektronik ağırlıklı. Polonya’da yapımı gerçekleştirilen otobüslerin; motor, şanzıman, diğer aktarma organları, fren ve süspansiyon sistemi ile ağırlıklı malzemesi Almanya üretimli ve filodaki diğer araçlarla uyumlu.