Chp Eski Pm ve Myk Üyesi Savcı Sayan Açıklaması
CHP'nin eski Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Savcı Sayan, "Daha önce 'otur' diyorlardı, Başbakan oturuyordu. 'Kalk' diyorlardı, kalkıyordu. Şimdi o emir verenlere meydan okuyan bir Başbakan var. İşte bunun için Tayyip Erdoğan'dan rahatsızlar" dedi.
Kocaeli'de çok sayıda STK'nın bir araya gelerek oluşturduğu SivilC Platformu'nun İzmit Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde (SDKM) düzenlediği "Milli İradeye Saygı" konferansında konuşan Savcı, Tayyip Erdoğan'ı yüzde 50 oy aldığı için suçladıklarını ancak CHP olarak "niye yüzde 25 oy alıyoruz" özeleştiri yapılmadığını söyledi.
"Muhalefeti dizayn ettiler. MHP'yi, MHP olmaktan, CHP'yi de CHP'lilikten çıkardılar. Yeni bir CHP diye karşımıza çıktılar" diyen Sayan, eski CHP'de halk ve milli bir duruş olduğunu ancak CHP'nin illa iktidar gibi bir derdinin olmaması gerektiğini belirterek, "Muhalefet bazen iktidardan daha büyük bir iş yapar. Bazen frenler iktidarı kontrol eder. Bazen takoz olur. Bazen yardım eder, mazot olur. Ama yeni CHP'ye bir baktık, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin konağında kebap yiyorlar, kadeh kaldırıyorlar. 'Türkiye'yi nasıl yönetiriz' diye ABD Büyükekçiliği karar veriyor. Böyle yenilik mi olur?" şeklinde tepki gösterdi.
Sayan, şöyle devam etti:
"CHP'li olarak, idol olarak kabul ettiğimiz Deniz Gezmiş idama giderken, son dileğinin ne olduğu soruldu. Gezmiş 'sevgilimle görüşmek istiyorum, annemle görüşmek istiyorum' demedi. Ya ne dedi.
'Tam bağımsız Türkiye' dedi.
Kime karşı dedi? ABD'ye karşı dedi.
6. filoya karşı çıkan Deniz Gezmiş'i ağabey olarak görecek, diğer taraftan ABD Büyükelçiliği konağında, 'Türkiye'nin siyasetini nasıl dizayn ederiz' diye konuşacaksınız. ABD'ye gidip 15'inci yardımcısının 15'inci yardımcısıyla görüşeceksin, sonra geleceksin Türkiye'ye 'yeni CHP' diye millete yutturacaksın. Şimdiki CHP yönetimi Amerikalılaşıyor, biz ise halklaşıyoruz."
"Niye Tayyip Erdoğan'dan rahatsızsınız" diye soran Sayan, "Daha önce 'otur' diyorsunuz, Başbakan oturuyordu. 'Kalk' diyordunuz, kalkıyordu. Şimdi size meydan okuyan bir Başbakan var. İşte bundan rahatsızlar" diye konuştu.
Daha iyi bir Başbakan istediğini ancak şimdi elde Tayyip Erdoğan olduğunu ifade eden Sayan, "Ben isterim ki böyle bir Başbakan CHP'den çıksın. Hani bir reklam vardı 'kavun tatlı ben ne yapayım.' İyi de 'Tayyip Erdoğan iyi, ben ne yapayım' Ben mi getirdim onu oraya. Tayyip Erdoğan niye yüzde 50 oy alıyor diye suçluyoruz. CHP olarak 'niye yüzde 25 oy alıyoruz'. Biraz da kendimizi suçlayalım" ifadelerini kullandı.
Sayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben ABD Büyükelçisine yalvaracağıma, Tayyip Erdoğan'a yalvarırım. Bunu daha onurlu ve şerefli sayarım. ABD Büyükelçisi'nin sözleriyle ülkeyi yönetmeye kalkışacağıma, AK Parti ilçe başkanının sözüyle hareket etmeyi daha onur ve şerefli sayarım. Kılıçdaroğlu, ABD'ye gidip, 'güçlü bir CHP göreceksiniz' dememeli. Ya ne demeli. 'Güçlü bir Türkiye göreceksiniz' demeli. Güçlü bir CHP'yi gidip Diyarbakır'da söylemeli. Ağrı'da söylemeli"
"Başka ne demişim. 'İktidarın yaptığı herşeyi eleştirmeyin. doğruları konuşalım' demişim. Rahmetli babam uçağa binerdi, Erzurum'a inerdi. O zaman Ağrı'ya uçak gelmezdi. Köye geldiği zaman köylüler etrafında toplanırdı, yarım saat hostesin verdiği sandviçi anlatırdı. Bizim komşularda öyle bakardı. Şimdi o komşular uçağa binebiliyorlar. Ben 'bu hizmetleri destekliyorum' demişim. Kötü birşey mi demişim. Eskiden Ağrı'ya giderken, bizim arabaların aynaları kırılırdı. Niye, çünkü biz yanyana geçemiyorduk. Yollar çok dardı. Şimdi üç gidiş, üç gelişli yollar yapıldı. 10 saatte Ağrı'ya gidiyorum. 'Allah bunlardan razı olsun' diyorum."
Bunları söylediği için kendisine "CHP düşmanı" dendiğini anlatan Sayan, eskiden köyde eşek üzerinde su taşıdıklarını, şimdi AK Parti hükümetinin herkesin evinin önüne çeşme getirdiğini vurgulayarak, "Eskiden 17 gün, 20 gün gözaltı süreleri vardı, işkenceler vardı. Bunların hepsi ortadan kalktı. Biz buna Allah razı olsun demezsek her iki dünyada da bizim yerimiz yok."
"Suriye'de binlerce kişi ölecek, insanlar açlıktan kedi köpek eti yiyecek, sen CHP milletvekilleri olarak gidip Esed'le fotoğraf çektireceksin" diye konuşan Savcı Sayan, "Sen gideceksin yurt dışına kendi ülkeni şikayet edeceksin. Sende ne vicdan var, ne haysiyet var, ne onur var. Zalime ve zulme karşı çıkmayan adamın imanından şüphe ederim. Halkın partisi, cumhuriyetin partisi CHP Esed'in enformasyon bakanı gibi çalışacaksın, dünyaya Esed'in reklamını CHP yapacak. Sisi'ye sözde karşı çıkacaksın ama bir yandan da Mursi'ye 'iyi oldu' diyeceksin. Yesinler senin demokratlığını. Böyle bir vicdansızlık olur mu?" diye konuştu.
CHP genel başkan yardımcısı olduğu dönemde annesinden oy istediğini, dönemin parti lideri Baykal'a "Biz iktidar olamayız" dediğini aktaran Sayan, "Ben daha partinin genel başkan yardımcısı olarak annemi ikna edemedim, bu halkı nasıl ikna edeceğim" dediğini söyledi.
Tayyip Erdoğan'a hayatında oy vermediğini kaydeden Sayan, çözüm sürecine değinerek şöyle devam etti:
"Çıkmış Kürtleri ve Türkleri barıştırmış. Bu attığı adım her iki tarafta da karşılık bulmuş. Tabutların gelmesini engellemiş. Türkiye, bunu siyasetin üstünde tutmalı. Ben Baykalcıyım. Baykal'ı seven birisiyim. Siz Baykal'ı götürseniz barış için, belki Türkler kabul eder Kürtler kabul etmez. Siz Selahattin Demirtaş'ı getirseniz, belki Kürtler kabul eder, Türkler etmez. Bahçeli'yi götürürseniz, bir taraf kabul eder, bir taraf kabul etmez. Ama kardeşim bu bir nimettir. Nimet nedir? Türkler de Kürtler de Recep Tayyip Erdoğan'ı sahipleniyor. Gelin bundan faydalanalım."
30 Mart seçimlerinin partiler arası bir seçim olmadığını, bunun ülkeler arası bir seçim olduğunu öne süren Sayan, herkesin bu seçimlerde yaptığı hesapları devreye sokmak için CHP'yi kullandığını, Baykal'ın da partiyi yeniden dizayn etmek için gönderildiğini ifade ederek, "Millet kukla bir iktidar, MOSSAD'ın, ABD'nin, İngiliz ve Alman istihbaratının güdümünde bir iktidar istemiyor. Bunlar eskiden Tayyip Erdoğan'a 'sen Türkiye'yi İran'a çevireceksin' diyorlardı. Bunu diyenler, şimdi Erdoğan İran'ı eleştirince, İran'la bir olup Tayyip Erdoğan'ı devirmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği konferansın ardından, Kocaeli Kent Meclisi Konseyi Genel Sekreteri Gültekin Görüm, Savcı Sayan'a tablo hediye etti.
Kaynak: AA
"Muhalefeti dizayn ettiler. MHP'yi, MHP olmaktan, CHP'yi de CHP'lilikten çıkardılar. Yeni bir CHP diye karşımıza çıktılar" diyen Sayan, eski CHP'de halk ve milli bir duruş olduğunu ancak CHP'nin illa iktidar gibi bir derdinin olmaması gerektiğini belirterek, "Muhalefet bazen iktidardan daha büyük bir iş yapar. Bazen frenler iktidarı kontrol eder. Bazen takoz olur. Bazen yardım eder, mazot olur. Ama yeni CHP'ye bir baktık, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin konağında kebap yiyorlar, kadeh kaldırıyorlar. 'Türkiye'yi nasıl yönetiriz' diye ABD Büyükekçiliği karar veriyor. Böyle yenilik mi olur?" şeklinde tepki gösterdi.
Sayan, şöyle devam etti:
"CHP'li olarak, idol olarak kabul ettiğimiz Deniz Gezmiş idama giderken, son dileğinin ne olduğu soruldu. Gezmiş 'sevgilimle görüşmek istiyorum, annemle görüşmek istiyorum' demedi. Ya ne dedi.
'Tam bağımsız Türkiye' dedi.
Kime karşı dedi? ABD'ye karşı dedi.
6. filoya karşı çıkan Deniz Gezmiş'i ağabey olarak görecek, diğer taraftan ABD Büyükelçiliği konağında, 'Türkiye'nin siyasetini nasıl dizayn ederiz' diye konuşacaksınız. ABD'ye gidip 15'inci yardımcısının 15'inci yardımcısıyla görüşeceksin, sonra geleceksin Türkiye'ye 'yeni CHP' diye millete yutturacaksın. Şimdiki CHP yönetimi Amerikalılaşıyor, biz ise halklaşıyoruz."
"Niye Tayyip Erdoğan'dan rahatsızsınız" diye soran Sayan, "Daha önce 'otur' diyorsunuz, Başbakan oturuyordu. 'Kalk' diyordunuz, kalkıyordu. Şimdi size meydan okuyan bir Başbakan var. İşte bundan rahatsızlar" diye konuştu.
Daha iyi bir Başbakan istediğini ancak şimdi elde Tayyip Erdoğan olduğunu ifade eden Sayan, "Ben isterim ki böyle bir Başbakan CHP'den çıksın. Hani bir reklam vardı 'kavun tatlı ben ne yapayım.' İyi de 'Tayyip Erdoğan iyi, ben ne yapayım' Ben mi getirdim onu oraya. Tayyip Erdoğan niye yüzde 50 oy alıyor diye suçluyoruz. CHP olarak 'niye yüzde 25 oy alıyoruz'. Biraz da kendimizi suçlayalım" ifadelerini kullandı.
Sayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben ABD Büyükelçisine yalvaracağıma, Tayyip Erdoğan'a yalvarırım. Bunu daha onurlu ve şerefli sayarım. ABD Büyükelçisi'nin sözleriyle ülkeyi yönetmeye kalkışacağıma, AK Parti ilçe başkanının sözüyle hareket etmeyi daha onur ve şerefli sayarım. Kılıçdaroğlu, ABD'ye gidip, 'güçlü bir CHP göreceksiniz' dememeli. Ya ne demeli. 'Güçlü bir Türkiye göreceksiniz' demeli. Güçlü bir CHP'yi gidip Diyarbakır'da söylemeli. Ağrı'da söylemeli"
"Başka ne demişim. 'İktidarın yaptığı herşeyi eleştirmeyin. doğruları konuşalım' demişim. Rahmetli babam uçağa binerdi, Erzurum'a inerdi. O zaman Ağrı'ya uçak gelmezdi. Köye geldiği zaman köylüler etrafında toplanırdı, yarım saat hostesin verdiği sandviçi anlatırdı. Bizim komşularda öyle bakardı. Şimdi o komşular uçağa binebiliyorlar. Ben 'bu hizmetleri destekliyorum' demişim. Kötü birşey mi demişim. Eskiden Ağrı'ya giderken, bizim arabaların aynaları kırılırdı. Niye, çünkü biz yanyana geçemiyorduk. Yollar çok dardı. Şimdi üç gidiş, üç gelişli yollar yapıldı. 10 saatte Ağrı'ya gidiyorum. 'Allah bunlardan razı olsun' diyorum."
Bunları söylediği için kendisine "CHP düşmanı" dendiğini anlatan Sayan, eskiden köyde eşek üzerinde su taşıdıklarını, şimdi AK Parti hükümetinin herkesin evinin önüne çeşme getirdiğini vurgulayarak, "Eskiden 17 gün, 20 gün gözaltı süreleri vardı, işkenceler vardı. Bunların hepsi ortadan kalktı. Biz buna Allah razı olsun demezsek her iki dünyada da bizim yerimiz yok."
"Suriye'de binlerce kişi ölecek, insanlar açlıktan kedi köpek eti yiyecek, sen CHP milletvekilleri olarak gidip Esed'le fotoğraf çektireceksin" diye konuşan Savcı Sayan, "Sen gideceksin yurt dışına kendi ülkeni şikayet edeceksin. Sende ne vicdan var, ne haysiyet var, ne onur var. Zalime ve zulme karşı çıkmayan adamın imanından şüphe ederim. Halkın partisi, cumhuriyetin partisi CHP Esed'in enformasyon bakanı gibi çalışacaksın, dünyaya Esed'in reklamını CHP yapacak. Sisi'ye sözde karşı çıkacaksın ama bir yandan da Mursi'ye 'iyi oldu' diyeceksin. Yesinler senin demokratlığını. Böyle bir vicdansızlık olur mu?" diye konuştu.
CHP genel başkan yardımcısı olduğu dönemde annesinden oy istediğini, dönemin parti lideri Baykal'a "Biz iktidar olamayız" dediğini aktaran Sayan, "Ben daha partinin genel başkan yardımcısı olarak annemi ikna edemedim, bu halkı nasıl ikna edeceğim" dediğini söyledi.
Tayyip Erdoğan'a hayatında oy vermediğini kaydeden Sayan, çözüm sürecine değinerek şöyle devam etti:
"Çıkmış Kürtleri ve Türkleri barıştırmış. Bu attığı adım her iki tarafta da karşılık bulmuş. Tabutların gelmesini engellemiş. Türkiye, bunu siyasetin üstünde tutmalı. Ben Baykalcıyım. Baykal'ı seven birisiyim. Siz Baykal'ı götürseniz barış için, belki Türkler kabul eder Kürtler kabul etmez. Siz Selahattin Demirtaş'ı getirseniz, belki Kürtler kabul eder, Türkler etmez. Bahçeli'yi götürürseniz, bir taraf kabul eder, bir taraf kabul etmez. Ama kardeşim bu bir nimettir. Nimet nedir? Türkler de Kürtler de Recep Tayyip Erdoğan'ı sahipleniyor. Gelin bundan faydalanalım."
30 Mart seçimlerinin partiler arası bir seçim olmadığını, bunun ülkeler arası bir seçim olduğunu öne süren Sayan, herkesin bu seçimlerde yaptığı hesapları devreye sokmak için CHP'yi kullandığını, Baykal'ın da partiyi yeniden dizayn etmek için gönderildiğini ifade ederek, "Millet kukla bir iktidar, MOSSAD'ın, ABD'nin, İngiliz ve Alman istihbaratının güdümünde bir iktidar istemiyor. Bunlar eskiden Tayyip Erdoğan'a 'sen Türkiye'yi İran'a çevireceksin' diyorlardı. Bunu diyenler, şimdi Erdoğan İran'ı eleştirince, İran'la bir olup Tayyip Erdoğan'ı devirmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği konferansın ardından, Kocaeli Kent Meclisi Konseyi Genel Sekreteri Gültekin Görüm, Savcı Sayan'a tablo hediye etti.