Eskişehir’de 'Avrupa Birliği Süreci ve Yerel Yönetimler Toplantısı”

Eskişehir’de ‘Avrupa Birliği Süreci ve Yerel Yönetimler Toplantısı’na katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, 28 Şubat’taki darbe girişimlerinin aslında tarih boyunca olduğuna dikkat çekerek, bunun ilk olmadığını kaydetti.

Eskişehir’de 'Avrupa Birliği Süreci ve Yerel Yönetimler Toplantısı”

AK Parti İl Gençlik Kolları tarafından Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programda konuşan Bakan Çavuşoğlu, Hocalı Katliamı’na değinerek, “Dün Hocalı katliamının yıldönümünde Karabağ bölgesinde Hocalı kasabasında, 613 Azeri kardeşimizin katledildiğini, hunharca öldürüldüğünü hatırladık. Bir kez daha andık ve bu insanlık suçunu unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha teyit ettik. Gerçekten bir vahşet ve bir insanlık suçu. Bu çağda bir insan ya da insanlar nasıl vahşi olabilir, nasıl hunharca birbirini öldürebilir, adeta derisini yüzebilir, gençleri o çocukları onun utancını bir kere daha dün yaşadık. Bugün de rahmetli Erbakan hocamızın hakka kavuşmasının 3. yıldönümü özellikle gençlere çok önem veren Erbakan hocamızı da rahmetle minnetle anıyoruz” dedi.

“28 ŞUBAT’TA HEDEF GENÇLER OLMUŞTUR”
28 Şubat’ta hedefin gençler olduğuna değinen Çavuşoğlu, “Yarın 28 Şubat. Tarihimizin başka bir yüz karası. 28 Şubat’ta postmodern darbe ile adeta özgürlükler elinden alınmış, yine hedef gençlik olmuştur. Gençlerimiz okullardan uzaklaştırılmıştır. Başörtülü kızlarımız okullardan atılmıştır. Tekme tokat dışarı atılmıştır. Halkımızın özgürlük alanları kısıtlanmıştır ve o gün demişlerdi ki, bin yıl sürecek bir müdahale demişlerdi ama halkımın desteği ile Başbakanımızın liderliği ile AK Parti iktidarı 10 yılda artık 28 Şubatçılardan ve darbecilerden hesap verir hale getirmiştir Türkiye’yi” diye konuştu.

“MENDERES VE ARKADAŞLARI, DARAĞACINA GİDERKEN BİLE EĞİLMEDİ VE ONURUYLA İDAMA GİTTİ”
Türkiye tarihinde defalarca 28 Şubat’ların yaşandığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Tarihimize bakacak olursak, 28 Şubat gibi postmodern darbeleri çok görürüz. Hatırlayız 60’lı yıllarda Türkiye’nin Başbakan’ını asmışlardır ve demokrasiye darbe vurmuşlardır. Aslında çok partili bir döneme geçerken rahmetli Menderes, ‘yeter söz milletindir’ demişti. Ama Menderes’i önce ayak oyunlarıyla yıpratmaya çalıştılar. Sonra her türlü iftirayı atmaya başladılar. Ama o halkının desteğiyle yılmadı ve boyun da eğmedi. En sonunda darbe yaptılar ve Menderes’i astılar. Ama Menderes ve arkadaşları, darağacına giderken bile eğilmedi ve onuruyla idama gitti. Ondan sonra Türk milleti darbeye karşı olduğunu, sivil demokrasiye inandığını tekrar gösterdi ama tekrar muhtıralar, ne zaman Türkiye ileriye gitse darbeler yaşandı ve her darbede gençler hedef alındı ve gençler darbe hazırlığı için önce sokaklarda üniversitelerde birbirlerine kırdırdılar. Gençlerimiz arasında etnik, ideolojik, mezhepsel fitne sokarak birbirine düşürdüler. Sonra bunlar bahane edilerek gençlerimiz dar ağaçlarında katledildiler. Gencecik fidanlara kıyıldı. 28 Şubat’ta yine gençler hedef alındı. Eğitimlerinden uzaklaştırıldı. Hakları ellerinden alındı” şeklinde konuştu.

“YASAKLARA KARŞI OLDUĞUM İÇİN BİR DÖNEM SAKAL BIRAKTIM”
Çavuşoğlu, öğrenciyle yasaklara karşı olduğu için sakal bıraktığını da anlatarak şöyle devam etti:
“Sadece başörtüsü değil 1984 yılında ben Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenciyken sakalla üniversiteye girmek yasaktı. Hatta öyle bir ayrım vardı; yabancı öğrencilere serbestti, yanı yurt dışından gelen öğrencilere sakal bırakmak serbest, Türk öğrencilere, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilere yasak ve başörtülü kızlarımız o yıllarda okula girerken başörtüleri çıkartılırdı, okuldan çıktıktan sonra başörtülerini takmak zorunda kalırlardı. En her zaman darbeye, her zaman yasaklara, her zaman çocukluğumdan bu tarafa baskılara karşı olmuş bir kişiyim. İnadına sakal bırakırdım ve kapıdaki ağabeyler bizi sevdiği için onların göz yumması ile içeri girerdim. Bir gün hocam dedi ki, ‘ya Mevlüt ben seni yabancı öğrenci sanıyordum senmişsin. Sakalla nasıl girdin?’ dedi.

Hocam dedim, ‘Ben yasaklara karşı olduğum için sakal bırakıyorum, yoksa sakal bırakacağımdan değil’ dedim. Eğildi bana dedi ki, ‘bende karşıyım yasaklara, boş ver’ dedi.



“DEVLETİN ÜSTÜNE ÜST DÜZEYLERE SUİKASTLAR YAPTILAR”
“Devletin üstüne üst düzeylere suikastlar yaptılar” diyen Bakan Çavuşoğlu, “Yaparken de ucuz numaralar, başörtüsü sebebiyle yapıyoruz. O gün hatırlıyorum mecliste Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekilleri neredeyse bizi linç ediyordu. ‘Siz yaptınız’ diyorlardı. Allah büyük en kısa zamanda kimin yaptığı ortaya çıktı, çeteler ortaya çıktı. Çetelerle mücadele ettik, darbecilerle mücadele ettik. Dediler, ‘sizin partinizi kapatırız’. Kapatma davası açtılar. ‘Size Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz. Nasıl çocuklarınızı başörtülü olarak okullara göndermiyorsak, Çankaya’ya da eşi başörtülü bir Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz’ dediler. Engelleyebildiler mi peki? Engelleyemediler. Çünkü bizim anlayışımız arasında ayrım yapmak yoktur. Kadınlarımız, kızlarımız arasında ayrım yapılır mı? Halk kimi seçerse o gider oraya. Halkı iradesi ne diyorsa o olur. Hepsi bizim kardeşimizdir. Sonra daha da engeller çıkartmaya başladılar. Sonra muhtıralar yayınlamaya başladılar. Birçok darbeler, birçok girişimler. Boyun eğdik mi? Eğmedik. Şimdi birde 17 Aralık süreci başlattılar. 17 Aralık’ta yapılanları görüyorsunuz. Ülkedeki yapılanmayı görüyorsunuz. 17 Aralık, Türkiye’ye yapılan bir suikasttır ve bunu kimlerin nasıl yaptığını vatandaşımız biliyor. Allah’ın izni ile bugüne kadar çetelerle nasıl mücadele ettiysek, darbe girişimcileri ile nasıl mücadele ettiysek, vesayetçilere karşı nasıl dik durduysak bu süreçte de hep dik duracağız. Mücadelemize de hep beraber devam edeceğiz inşallah” ifadelerini kullandı.

“BAŞBAKAN’A MONTAJ, DUBLAJ YAPMAK YAKIŞIR MI?”
Çavuşoğlu, son günlerde yaşanan olayları hatırlatarak, milletin 30 Mart’ı beklediğini aktararak şöyle konuştu:
“Öyle Başbakan’a montaj yapmak, dublaj yapmak, ondan sonra ayak oyunları, bunlar yakışır mı? Böyle şeyler bize yakışır mı? Müslüman’a yakışır mı? İnançlı insan yakışır mı? Yalan söylemek, iftira atmak… Değerli kardeşlerim hiç merak etmeyin bu süreçten de güçlü çıkacağız. Hem de çok güçlü çıkacağız. Ülkemiz güçlü çıkacak, Türkiye güçlü çıkacak. Bunda da vardır bir hayır. Biz öyle inanıyoruz ve inşallah bugüne kadar çeteleri, ülkemizden nasıl temizlediysek, ülkemizi kurtardıysak; bu süreçten de inşallah ülkemizi daha güçlü çıkartacağız. Milletimiz 30 Mart’ı bekliyor. Bugüne kadar nasıl sandıkta gerekli dersi verdiyse, yine vereceğim diyor.”
Bakan Çavuşoğlu, buradaki etkinliğin ardından Ankara’ya hareket etti.
Kaynak: İHA