Tbmm Adalet Komisyonu Başkan Vekili Köylü Açıklaması

TBMM Adalet Komisyonu Başkan Vekili Hakkı Köylü, "7 Şubat'ta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarını tutuklamakla işe başlamak istediler, olmadı. 17 Aralık'ta başka bir programa giriştiler, başka bir yol izlediler. Başbakanı küçük düşürmek istediler, hükümeti devirmeye çalıştılar. Fakat bunu da başaramadılar" dedi.

Köylü, AK Parti'nin Atatürk Spor Salonu'nda düzenlediği Kastamonu belediye başkan adayları tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin küresel şirketlerin ve dış güçlerin saldırısı altında olduğunu söyledi.

Bu saldırının içeriden destek bulduğunu öne süren Köylü, şöyle konuştu:
"İçeriden bulduğu o destekle o endüstriyel tetikçi dediği kişinin yapmak istediklerini yapmaya çalışmak için uğraşmışlardır. Bunun için büyük bir mücadele vermişlerdir. 7 Şubat'ta MİT Müsteşarını tutuklamakla işe başlamak istediler, olmadı. 17 Aralık'ta başka bir programa giriştiler, başka bir yol izlediler. Başbakanı küçük düşürmek istediler, hükümeti devirmeye çalıştılar. Fakat bunu da başaramadılar. Bir kişi diyelim ki bir yerden rüşvet aldı, 10 bin lira rüşvet aldı veya rüşvet verdi bir iş adamı. Ne yaptılar biliyor musunuz? Bu işadamının atadan, babadan, dededen kalan malı, mülkü, tarlası ve evi ne varsa hepsine el koydular."
-"Çin'de komünizmi ortadan kaldıracak halimiz yok"
Köylü, kendisinin milliyetçi olduğunu söyleyen bir partinin milletvekillerinin nerede gariban varsa AK Parti'nin yardım yaptığını ama Türkleri ihmal ettiğini söylediğini dile getirdi.
Kendilerine bu milletvekilleri tarafından AK Parti'nin Doğu Türkistan'daki Türklerin hakkını savunmadığının söylendiğini belirten Köylü, şunları kaydetti:
"Ama tutup da Çin'de komünizmi ortadan kaldıracak halimiz yok. Çin, bir komünist ülke. Oranın uygulaması başka. Ama buna rağmen, resmi ve diplomatik yollardan herşeyi yapıyoruz. Nerede bir Türk var, Türk eseri var, bu hükümet orada. Onların hepsini ayağa kaldırmıştır, hepsine yardım etmiştir. Peki, gelelim başka şeye. Bu kadar Türkleri seviyorsunuz da neden ağzınızdan, 'O tırlar nereye gidiyordu, o tırların içinde ne vardı, o tırları niye saklıyorsunuz?' diye her gün bağırıyorsunuz. Nereye gidiyordu o tırlar, Suriye'ye gidiyordu. Suriye'ye gittiğini biliyorlar, Suriye'deki Türklere de yardım ettiğini biliyorlar. Suriye'de 3 milyon civarında Türk var. Bu üç milyon Türk Esed rejiminin baskısı altında inledi. Şu anda daha mı iyi, şu anda çok daha kötü. Devlet, her türlü riski göze alarak buradaki Türklere yardım etmek istiyor. Nasıl ki bütün mazlum milletlerin yanındayız, onların da yanında olacağız. Buna engel olamayacaklar."
Kaynak: AA